@snc3455
|
Acemiliğimden ötürü hatalarım varsa affınıza sığınıyorum. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur.❤
-------------Keyifli okumalar-------------
Yatakta mışıl mışıl uyurken üstüme soğuk su dökülmesiyle yatakta zıpladım "ne oluyor be" Ege ve Ezgi'nin gülüşme sesleri gelirken yastığı alıp onların olduğu yere fırlatdım. Ama Ezgi ve Ege kenara çekildiği için kapının eşiğinde duran Alaz'ın yüzüne gelmişti Ege ve Ezgi kahkaha atarken Alaz ise yerde ki yastığı yatağa koydu yatağa oturup "günaydın" yatağa geri yatıp yorganı üstüme çektim "pekte aymadı günüm" Ege ve Ezgi arkadan "Açelyayı kucağına alsana" Alaz sinirle "kesin lan sesinizi" Ege ve Ezgi Alazı takmayıp "kucağına al kucağına al" diye bağırmaya başladılar an sonunda dayanamayıp olan gücümle "susun ya uyucam" Alaz yataktan kalkıp "hadi kalk kahvaltı yapıcaz" yorganın altına girip "siz gidin benim başım ağrıyor" Alaz sinirle "tabi ağrır dün akşam şortla çıktın balkona ben dedim sana" Ege bağırıp "Neee! Nasıl?" Ezgi Egeye bakarak "Ege mal mısın dedim ya sana sevgililer diye" Ege jetonu daha yeni düşmüş gibi "he doğru neyse biz aşağı inelim" ayak sesleri uzaklaştığın da gitdiklerini anladım.
Yorganın altına beklemediğim bir anda Alaz girdiğin de çığlık atacaktım ki Alaz bi anda dudağıma yapıştı benden uzaklaşıp "kızım ne diye çığlık atiyorsun" Alaz'ın koluna cimdik atıp "sen ne diye öpüyorsun ya abim görse" Alaz sırıtıp "çığlık atıyordu bende susturdum derim" Alaz yorganı üstümüzden çekip "hadi kalk uykucu" yataktan kalkıp elim yastığı alıp Alaz'ın kafasına vurdum "bi uyutmadınız ya" Alaz ayağa kalkıp belimi tuttu "hareketlerine dikkat et yoksa fena olur haberin olsun" Alazı yatağa itip "dikkat falan etmiyorum hareketlerime istediğimi yaparım öküz " odadan çıkıp lavaboya gitdim.
Elimi ve yüzümü yıkadıktan sonra bahçeye gitdim. Safiye Sultan çayları koyarken "günaydın güzel kızım benim" sandalyeyi oturduğum da karşımda oturan Alaz bana bakarak sırıtıyordu dizine tekme atmamla Alaz'ın ağzından kısık bir inilti çıktı herkes bize bakarken abim Alaz bakıp "ne oldu lan" Alaz abime bakıp "yok bi şey kramp girdi" Alaz bana sinirle bakarken kimse görmeden çocuk gibi dil çıkardım.
Ezgi ve Ege gülerek "artık nasıl bi krampsa" kapı çaldığında ayağa kalktım "ben açarım" Alaz ayağa kalkıp "ben açarım" Safiye Sultan "gidin bakın işte ya" kapıya doğru koştuğum da Alaz da peşimden koşuyordu kolumu tutup beni duvara yasladı "kızım sen niye benim dizime vuruyorsun ya" kollarımı bağlayıp "gevşek gevşek sırıtmasaydın o zaman" zil çaldığında kapıyı açtım.
Kapıyı açmamla gördüğüm kişi ile tebessüm ettim "Günaydın içeri gelsenize" Sanem eve girerken "günaydın" diyip bahçeye doğru gitti Uras ta ayakkabılarını çıkartıp içeri girerken "günaydın güzellik" Alaz sinirle "düzgün konuş lan" Alaz a bakarak sırıtıp Uras a dönüp "hoş geldin canım" Uras ta bahçeye doğru gittiğinde kapıyı kapatıp arkamı döndüm.
Alaz beni kapıya yaslayıp "sırf kıskanım diye yapıyorsun dimi?" başımı sallayıp "evet sırf kıskan diye yapıyorum ve yapmaya da devam edicem" Alaz kolarını iki tarafımı yaslayıp "devam falan etmiceksin" Alaz'ın kolunun altından geçip ondan kurtulmuştum "devam edicem sende kıskanacaksın" bahçeye doğru koştuğum da Alaz da arkamdan geliyordu sandelyeme oturduğum da Alaz da karşıma oturdu Ezgi Safiye Sultanın yaptığı salatadan yerken "anne bunun tuzu yok" Sanem hızlıca "ben katarım" Ege yle ikisi aynan da tuzu tutdukların da birbirlerine baktılar Uras yapmacık şekil öksürdünde Sanem tuzluğu alıp salataya tuz attı.
Bende gülerek Ege ve Sanemi izliyordum. Hala da birbirlerine bakıyordı. Uras yanım da oturduğu için kolu hep bana değiyordu Alaz ise sinirle Uras bakıp "yer değiştirelim mi?" Uras Alaza bakarak "sebep?" Alaz çayından yudum alıp "canım öyle istiyor" salatadan yiyip Alaza baktım "bence hiç gerek yok oturun oturduğunuz yerde" Safiye Sultan zeytin den yiyip "bencede güzel kızım doğru diyo" Alaz göz devirip kahvaltısına devam etti Abim ilk sefer görmüş gibi yumurta yerken masanın altından dizine vurdum.
Abim bana bakıp "ne vuruyorsun kızım ya" gözümle Safiye Sultanları gösterip "abicim 'öküz' gibi yemesen mi?" Alaz yemek yerken öküz kelimesini duymasıyla sırıtması bir olmuştu abim anlamazca Alaza bakıp "şizofren misin oğlum ne sırıtıyorsun" Alaz bende ki bakışlarına abime çevirip "boşver kahvaltını yap sen" mutlu mutlu sohbet ederek kahvaltımızı yaptık.
Safiye Sultan ayağa kalkıp sofrayı topladı siz geçin içerde oturun ben bunları topliyip" Ezgiyle birlikte ayağa kalkıp "bizim yaparız sen otur" Safiye Sultan itiraz ederek "hayır ben yaparım geçin siz içeri" herkes ayağa kalkıp içeri geçti bende peşlerinden gidip koltuğa oturdum. Yanıma Alaz oturup kulağıma fısıldadı "bugün gezelim mi?" Diğer yanıma Uras oturup oda diğer kulağıma fısıldadı "bugün sana kendini korumayı öğretecektim hala da istiyor musun?" Uras melekmiş gibi sol taraftan kulağıma fısıldıyor Alaz ise şeytan gibi sağ taraftan kulağıma fısıldıyordu hangisini seçecektim.
Urasa bakıp "onu yarına ertelesek olur mu?" Uras başıyla onayladığında Alaza döndüm "geleceksen hep beraber gezelim ben seninle tek gezmem" Alaz oflayıp "niye ya ikimiz gezelim" yüzüme yaklaşarak "merak etme ısırmam" kapının eşiğinde duran abim sinirle "ne oluyor lan!!" Diye bağırdığın da Alaz dan uzaklaşıp "gözüme bir şey kaçtı da ona bakıyordu" Ezgi hızlıca abimin elini tutup yanına oturtdu "Giraycım bugün gezelim mi?" Alaz oturduğu koltukta doğrulup "Ezgi kaşınma otur oturduğun yerde" Ezgi bakışıyla beni gösterip "Açelyayla gezersiniz işte abi dimi?" Bu sefer de abim sinirle "izin vermiyorum gezemezler" Ezgi abimin kulağına fısıldadığın da abim başıyla onaylayıp "tamam gezin siz ya" abimin böyle demesine şaşırmıştım.
Normalde izin vermezdi Ege koltukta iyice yayılıp "bende gelim sizinle" Alaz sinirle Egeye baktığın da Ege sustu Abim Ege'nin kulağına bir şeyler fısıldadığında Ege el çırpıp "aa doğru bugün Açelya'nın do-" abim Ege'nin ensesine vurup "sussana lan" Uras yanımdan kalkıp abimin kulağına bir şeyler fısıldadı abim Urastan uzaklaşıp "tamam ben seni ararım" Uras tekrar yanamı oturdu ne oluyordu ya ayağa kalkıp "ya ne saklıyorsunuz benden ya" Alaz da ayağa kalkarak "gel biz gidelim hadi" Ezgi ve Sanem oturduğu koltukta bacak bacak üstüne atıp "biz sana kıyafet hazırladık yatağın üstünde" diyip Sanem le el çarptılar merdivenlerden çıkarken Alaz da peşimden geliyordu Ege oturduğu yerden "Alaz cım sen nereye gidiyorsun" Alaz sessizce küfür mırıldanıp Egeye bağırdı "sanane Ege üstümü giymeye gidiyorum gelicek misin?" Ezgi'nin odasına girip kapıyı kitlicekken Alaz odaya geldi "çok açık giyinme" Alazı odadan çıkartmaya çalışırken "Aynen Alaz hadi çık odadan" Alaz'ın yüzüne kapıyı kapatmadan önce Alaz'ın tek dediği şey sırıtarak "kırmızı giyin" kapıyı kitleyip Ezgi ve Sanem'in hazırladığı 2 elbiseye baktım. Biri kırmızı dizlerimin üstünde biten askılı elbiseydi diğeri ise sarı kalp baskılı tül bir elbiseydi diğeri gibi dizlerimin üstünde bitiyordu Alaz kırmızı giyinmeni istiyorsa bugünlük onun dediğini yapalım diyerek kırmızı elbiseyi giydim.
Makyaj yapma zahmetinde bile bulunmadan odadan çıktım. Alaz beni süzüp sertçe yutkundu gözlerinin içi parlıyordu "git değiştir" şaşkın yüz ifademle Alaz bakıp "niye ya" Alaz bana yaklaşarak "fazla güzelsin" gülerek Alaz'ın yanağından öptüm "hadi gidelim" merdivenlerden indiğimiz de abime bakarak "abi biz çıkıyoruz" abim başıyla onaylayıp "tamam dikkat et kendine bir şey olursa ara" tamam anlamında başımı onaylayıp dışarı çıktım.
Alaz arabanın kapısını açıp "bin bakalım güzellik" arabaya bindiğimde Alaz da diğer tarafa oturdu arabayı çalıştırıp "nereye gidelim" camı açıp "lunaparka" Alaz arabayı sürmeye başlayıp "tamam sen bilirsin" telefonumu alıp müzik açmak için bağladım. Buray'ın 'Alaz Alaz' yanalım şarkısını açtım. Alaz sırıtarak "beni o kadar seviyorsun ki ismimim geçtiği şarkıyı bile indirmişsin" Alaza bakarak "şarkı güzel diye indirdim" Alaz dudağını büzerek "sevmiyor musun beni" şuan çok tatlı duruyordu ona nasıl hayır diyebilirdim ki bacağımın üstüne koyduğu elini tutup "seviyorum tabiki de" Alaz elimi öpüp "bende seni seviyorum güzelim" bir süre sonra lunaparka gelmiştik arabadan indiğimde Alaz da inip yanıma geldi "ilk sefer mi geliyorsun" başımla onaylayıp "evet ilk sefer geliyorum ben seçim mi neye binceğimizi" Alaz "tamam seç bakalım" dediğinde çocuk gibi el çırptım.
Her zaman çarpışan arabaya binmek isterdim. Alaz'ın elinden tutup çarpışan arabaların olduğu yere götürdüm "buna binelim" Alaz başıyla onaylayıp binelim. Çarpışan arabaya bindiğimde Alaz da yanıma oturacaktı ama ben izin vermemiştim "sen başka arabaya bin" Alaz oflayıp "bence eve geri gidelim" Alaza sinirle bakıp "hayır ya konuşmam seninle bir daha hadi geç" Alaz mavi bi arbaya binerek sürmeye başladı Alaza çarptığım da Alaza bakıp dil çıkardım.
Alaz dan uzaklaşırken kırmızı bi araba çarpıp beni sıkıştırdı kendi arabamı hareket ettirmeye çalışsam da olmuyordu Alaz bana çarpan arabada ki sinirle bakıp "dikkat etsene lan" diyip yanıma geldi "kalk başka bir şeye binelim" ayağa kalkıp ordan çıktık bu sefer sıra Alazdayıdı Alaza bakarak "evet seç bakalım" Alaz sinsice gülerek "hız treni" videolarda görmüştüm o kadarda korkunç değildi.
Başımla onaylayıp "tamam hadi binelim" Alaz şaşırmış bir şekilde "korkmaz mısın?" Gülmeme mâni olamamıştım "ben mi korkucam hı ben hiç bir şeyden korkmam" Alaz sırıtarak "görücez" elimden tutup hız trenine bindirdi "sen buna hiç bindin mi?" Alaza bakarak "hayır ama vidolarda görmüştüm yani bu böyle vıı diye gidiyo" Alaz gülüp "bu öyle vıı diye gitmiyo bu baya hızlı gidiyo, internet de gördüğün hiç bir şeye güvenme" kemerimi takarken "yok be o kadar da hızlı gitmiyordur" tren hareket etmeye başladığın da heyecanlanmıştım.
Alaz kulağıma yaklaşarak "şimdi bi anda aşağı inecek korkma ve sakın bağırma kulaklarımın sağır olmasını istemiyorum" Alaz'ın kulağına yaklaşıp "ne bağırması be ben bağ-" tren beklemediğim bi anda aşağa inince diğer insanlar gibi bağırmaya başladım. Alaz kulağını kapatmış gülerek bana bakıyordu tren düz bi yere geldiğinde derin nefes aldım. Alaz'ın koluna vurup "niye söylemedin yokuştan inceğimizi" tren durduğun da Alazı beklemeden inip yürümeye başladım.
Alaz koşarak yanıma geldi "ban mi suçluyum yani dedim ya sana" kollarımı birleştirip "bana pamuk şeker alsana" banka oturduğum da Alaz önümde dikilip "hangi renk olsun" mutlu yüz ifademle "pembe olsun" Alaz benden uzaklaşıp ilerden 1 tane pamuk şeker aldı kendine almıcakmıydı Alaz yanıma gelip pamuk şekeri bana uzatıp "afiyet olsun" pamuk şekeri alıp "kendine niye almadın" Alaz omuz silkip "ben pamuk şeker sevmem ama senin elindeyse yerim" pamuk şekerden bölüp Alaz uzattım "hadi ye" Alaz elimde ki pamuk şekeri yiyip yanıma oturdu "iyi bari elim yapış yapış olmadı" onu takmadan pamuk şekerimi yemeye başladım.
Bir süre sonra pamuk şekerim bitmişti ve neredeyse akşam olmuştu zaman çok hızlı geçmişti ayağa kalkıp "hadi gidelim" Alaz hızlıca ayağa kalkarak "hayır gitmeyelim başka bir şeye daha binelim öyle gideriz" başımla onaylayıp etrafıma bakındım. Alaza dönüp "dönme dolaba binelim" Alaz "onun yerine korku trenine binsek daha iyiydi ama neyse" göz devirip Alaz la birlikte dönme dolaba bindik ben etrafıma bakınırken Alaz bana yaklaşıp "çok güzelsin" belimi tutup beni kendine çekip burun buruna gelmemizi sağladı bakışları dudağıma kaydığın da uzun süre orda takılı kaldı bi anda dudaklarımı birleştirmesiyle ilk başta afallasam da sonra dan karşılık vermiştim.
Alaz bana daha da yakınlaşırken telefon çalmasıy la benden uzaklaşıp sağlam bi küfür etti telefonu açıp "ne var lan" karşı tarafın Ege'nin sesi olduğunu anlamıştım. Ama ne dediği duyamıyordum. Alaz sinirlice "işimiz var şuan" Alaz'ın koluna cimdik atıp "yalan konuşma Alaz, Ege ne diyor" Alaz telefonla konuşup telefonu kapattı belimi tutup "boşver biz devam edelim" oflayıp "eve gidelim ya canım sıkıldı" Alaz sırıtarak "he anladım evde devam edelim diyorsun hiç sıkıntı değil" göz devirip sinirle dönme dolaptan indim.
Arabaya doğru ilerlerken Alaz ise arkamdan koşarak "Açelya şaka yaptım gerçekten ya" arabaya bindiğimde Alaz da bindi "küs müsün?" Camı açıp "hayır sür hadi" Alaz yarım ağız gülerek arabayı sürmeye başladığın da bende dışarı bakmaya başladım.
---30 dk sonra---
Alaz arabayı evin önüne park etmişti arabadan indiğimde havanın karardığını görmüştüm. Safiye Sultanın evinin ışıkları da yanmıyordu Alaz kapıyı açıp "içeri gir ışıkları açma ve bene bekle" ne alakay dı şimdi bu Alaz'ın dediklerini yapıp içeri geçtim. Gözlerimi biri eliyle kapatıp "benim Açelya sakin ol" Alaz beni bahçeye götürürken meraklı çıkan sesimle "nereye gidiyoruz" çimenlerin üstüne bastığım da "Alaz açıyorum" bir az daha ileri gitdiğimiz de Alaz "açabilirsin" ellerini gözlerimden çekmesiyle herkes bağırarak "iyi ki doğdun Açelya" şaşkınca herkese bakıyordum.
Ben bile kendi doğum günümü unutmuşken bunların doğum günümü kutlaması beni baya mutlu etmişti. Ezgi dans ederken abim orta da elinde pasta tutuyordu Sanem ve Uras ta alkış yapıyordu Safiye Sultan ise ağlıyordu bu kadın niye böyleydi Alaz ise eli cebinde tepkime bakıyordu burda biri eksik Ege nerde arkamdan yumuşak bir beden üstüme atlamısıyla yere düşmüştüm.
Herkes gülerken üstümde ki ayıcık kostümü giymiş kişiyi ittiriyordum. Ayıcık üstümden kalkıp dans etmeye başladığın da ayağa kalkıp "Ege sen değilsin dimi?" Ayıcık kafasında kini çıkartıp "iyi ki doğdun b*k lu Açelya" Ege gülerek bana bakıyordu manyak hu çoçuk Ege'nin üstüne yürüyüp "sen niye benim üstüme atlıyon" Ege arkasını dönüp kaçmaya başladı "şakadan da anlamıyorsun ama" Ege kovalamaya başladığım da abim gülerek "haketdin Ege" ben Egeyi kovalamaya devam ederkek kostüm Egeye büyük geldiği için kostüme takılıp yere düşmüştü bunu fırsat bilerek Ege'nin kafasına vurdum.
"Bir daha yapmazsın artık"
Abim elinde pastayla "lan artık üfle şu mumları pastayı tutmaktan elim ağrıdı" abimin yanına gidip mumları üfledim. Herkese teker teker sarıldığım da bana hediyelerini vermeye başladılar Safiye Sultan "kızım ben hediye alamadım kusura bakma ama en sevdiğin börekten yaptım sana" Safiye Sultana sarılıp "teşekkür ederim şimdiden ellerine sağlık" Abim yanıma gelerek elinde ki hediye paketini bana verdi paketin içinden çıkan şeyle abime sarıldım.
"Çok teşekkür ederim canım abim benim iyi ki varsın"
Abimle bizim küçükken en çok sevdiğimiz çizgi film karakterinin olduğu bilekliklerden almıştı benim için özel bir hediyey di artık onu yanımdan asla ayırmıcaktım. Ezgi yanıma gelip hediye paketinden bana bi kolye verdi kolyenin ucunda yıldız vardı. Çok güzel bir kolyeydi Ezgiye sarılıp "çok teşekkür ederim" Sanem yanıma gelip hediye paketinden çıkardığı bilekliği verdi bilekliğin üstünde 'Açelya' yazıyordu Uras ta bana yaklaşırken "buda benim hediyem" elindeki büyük kutuyu bana uzattığın da tebessüm ederek kutuyu aldım.
Kutuğu açtığım da içinden oyuncak yoda çıktı çok tatlıydı hediyeyi masanın üstüne koyup Urasa sarıldım "teşekkür ederim" Alaz sinirle bize bakarken Ege önümde diz çöküp bana çiçek uzatıp "çiçeğimle evlenir misin?" Abim arkadan sinirle "kalk lan şımarık seni" Egeye sarılıp "Eveet" Ege de bana sarılıp "iyi ki doğdun maymun" Ege den uzaklaştığım da tek hediyesini vermeyen Alaz kalmıştı herkes Alaza bakarken Alaz ise bana bakıyordu bana hediye almamışmıydı ki acaba ama benim için sorun değil doğum günümü kutlaması bile bir şeydi sonuçta Alaz bana bakarak "başka zaman versem hem şuan yanım da değil" başımla onaylayıp "almasan da olur ayrıca sen bugün beni lunaparka götürerek bir hediye vermiş oldun zaten" diye Alaza sarıldım.
Alaz kulağıma fısıldayıp "herkes uyurken sana mesaj atıcam balkona gelirsin" bende Alaz'ın kulağına fısıldayıp "tamam gelicem" Alaz belimi sıkıp "seni beklicem" abimin öksürmesiyle Alaz dan uzaklaştım. Safiye Sultan pastaları tabaklara koyarken zil çalmasıy la kapıya ilerledim. Alaz da arkamdan geliyordu kapıyı açtığım da o kişiyi görmemle kusasım gelmişti ne işi vardı bunun burda beni süzüp arkamda duran Alaza baktı
"Merhaba Alazcım"
Göz devirdiğim de çakma sarışının arkasında duran kişiye kaydı Bora bana sırıtarak bakıyordu
"Doğum günün kutlu olsun güzellik"
------------《●Bölüm Sonu●》-----------
Kitabımın on altıncı bölümünü sizlerle bitirmiş olduk.💜 Kitap ile alakalı düşüncelerinizi çok merak ediyorum yazarsanız çok sevinirim.😍 İnşallah beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur. 💞 Şimdiden destekleriniz için teşekkür ederim.💝💖
|
0% |