Yeni Üyelik
18.
Bölüm

18.Bölüm

@snc3455

Acemiliğimden ötürü hatalarım varsa affınıza sığınıyorum. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur.❤

-------------Keyifli okumalar-------------

Ares'in yüzümü yalamasıyla gözlerimi açtım. Uras ve Ares bana bakıyordu. Uras Ares'in kafasını okşayıp "Oğlum kim o?" derken Ares havlayıp yüzüm yalayıp patisini koltuğun üzerine koyduğunda yüzümde küçük bir tebessüm oluştu. Uras bana bakarak "Günaydın." dediğinde koltuktan kalktığım da üstüme örtülen pikeyi daha yeni fark etmiştim.

 

Urasa bakarak "Sana da günaydın ben dün gidecek yer bulamayınca bu-" Uras sözümü keserek "Sorun değil buraya geleceğini tahmin ediyordum" tebessüm ederek "Teşekkür ederim." Uras koltuktan kalkıp "Karnın aç mı?" Başımı 'hayır' anlamında salladağım da Uras kolktuğa geri oturdu "Peki sen bilirsin Giray ve Alaz seni sordular." göz devirip "Of o vardı bir de değil mi?" Uras gülerek başıyla onayladı

 

"Her neyse gidecek misin? Kalacak mısın? Eğer kalırsan benim için sıkıntı yok yani ama canın sıkılır çünkü ben üstümü çıkartıp spor yapacağım."

 

Pikeyi katlayıp kenara koyarken "Bana dövüşmeyi öğretecektin." Uras ayağa kalkarak "Tamam ama önce spor yapalım ama ondan da önemli yemek yemelisin sağlıklı yemekler." oflayıp Ares kucağıma aldım."Tamam mutfak nerde?" Uras kapıya doğru ilerlerken "Sen otur ben yaparım." Aresi severken "Peki sen bilirsin." demiştim. Ares bana patisini elimin üzerine koyduğunda Aresi sevmeye başladım.

 

---15 dk sonra---

 

Uras yanıma gelmeyince ben onun yanına gitmeye karar vermiştim. Koltuktan kalktığımda Areste peşimden geldi mutfağa girdiğimde Uras telefonla konuşuyordu sessizce onu dinlemeye başladım.

 

"Evet Açelya yanımda...... Yemek yapıyorum karnı acıkmış....... Gelme buraya!!"

 

Yüzüne kapatılan telefonla küfür eden Uras arkasına dönmesiyle deminden beri onu izleyen beni fark etti.

 

"Sen beni mi dinledin?"

 

Kendime su koyup "Yoo ne dinlemesi." derken Uras yarım ağız gülerek "Açelya beni dinlediğini biliyorum yalan söylemene gerek yok" dediğinde pes edip doğruyu söyledim."Kulak misafiri oldum dinlemedim ayrıca kiminle konuşuyordun sen kim gelecekmiş buraya?" Uras içinde yumurta olan tavayı masaya koyup "Boş ver birazdan görürsün." diyince daha merak etmiştim.

 

Sandalyeye oturup "Kim gelecek söyle daha." Uras oflayıp "Abin gelecekmiş tamam mı?" Sinirle "Niye gelecekmiş ne işi var burda?" Uras çayından bi yudum alıp "Seni görmeye gelecekmiş" Yukarıdan kapı sesi geldiğinde Ares havlamaya başladı ayak sesleri yaklaşırken ayağa kalkıp mutfaktan çıktım.

 

Abim bana bakarak "Gel konuşalım." Abimin yanına gittiğimde abim bana sarılarak "Özür dilerim" Bende abime sarılıp "Senin bi suçun yok abi." Abimden uzaklaştığım da abim tekrar benden uzaklaştı "O serserinin neresine aşık oldun." Abime bakarak "Serseri deme." dedim. Abim gülerek "Tamam demem." Abime sıkıca sarılıp "Kızmadın mı?" Abim saçlarımdan öpüp "Niye kızım ki sadece bana söyleseydin daha iyi olurdu eğer o it seni üzerse bana söyle" istemsizce göz yaşlarım akarken "Biz ayrıldık" abim beni omuzlarımdan tutup uzaklaştırdı gözlerime bakıp

 

"Ağlama prensesim benim Alaz senin peşini bırakmaz barışırsınız yakında."

 

Göz yaşlarımı silip "İnşAllah barışırız." Abim saçımı karıştırıp "Benim yanımda el ele tutuşmalar falan yok haberin olsun kıskanırım ben." Başımla onaylayıp "Tamam hadi gel sende bizimle yemek ye" Abimin elini tutup mutfağa götürdüm. Abim yanıma oturup Urasa bakarak "Günaydın" Uras ayağa kalkıp "Çay koyayım mı?" Abim başıyla onaylayıp bana döndü "Hadi yemeğini ye sen." Göz devirip yemeğimi yemeye başladım. Bir süre sonra yemeklerimiz bitmişti çayımın son yudumunu da içtim.

 

Abim ayağa kalkarak "Eline sağlık biz gidelim artık." Abime bakarak "Abi sen git benim işim var." Abim kaşlarını çatarak "Ne işi Açelya?" Uras abime bakarak "Spor yapacağız." Abim bana sarılıp "Tamam dikkat et kendine." Abim benden uzaklaşıp Uras'a bakarak "Kardeşime bir şey olursa seni öldürüm." Uras ayağa kalkarak "Merak etme o iş ben de." Abim yerde yatan Ares'i sevip "Neyse görüşürüz." Abim gittikten sonra Uras bana bakarak "Evet hazır mısın?" dediğinde başımla onaylayıp "evet hadi başlayalım" demiştim.

 

---2 saat sonra---

 

Çok yorulmuştum. Oflayıp ayağa kalktım "Az dinlenelim çok yoruldum." Uras şınav çekmeye devam ederken "Ne yaptın da yoruldun benim asıl yorulmam gerekiyor." Masanın üstünde ki suyu içip "Şınav zor bir şey değil bence." Uras şınav çekmeyi bırakıp olduğu yere oturup "Gel çek o zaman." Masanın üzerinde ki su şişesini Urasa uzatıp "Yok kalsın vazgeçtim." Uras gülüp elimde ki su şişesini alıp içmeye başladı Ares yerde yuvarlanırken bense gülerek onu izliyordum.

 

Uras suyunu içip "Bu kadar mı?" Çok yorulmuştum. Başımla onaylayıp "Bugünlük bu kadar yeter bence hem akşam olacak neredeyse." Uras başıyla onaylayıp ayağa kalktı. "Tamam sen bilirsin yarın buraya gelir misin?" Saçımı toplarken konuştum. "Tamam gelirim ben gideyim artık." Uras tebessüm ederek "Tamam görüşürüz." Ares'i son kez sevip "Görüşürüz." diyerek merdivenlerden çıkmaya başladığımda Ares arkamdan havlamaya başladı. Gitmemi istemiyormuydu ki ama gitmem gerekiyor depodan çıktığım da havanın çok soğuk olduğunu fark ettim.

 

Hava kapalıydı yakında yağmur yağmaya başlardı adımlarımı hızlandırıp evin yolunu tuttum. Artık o eve girmek istemiyordum. Ama başka evde alamazdık çünkü abim istemiyordu ve bu konuyu artık abimle konuşma zamanım gelmişti o evde yaşamak istemiyordum. Binaya girip merdivenlerden çıkmaya başladım. Binada asansör vardı ama binmek istemiyordum. Küçükken asansörde kalmıştım o günden beri asansöre bilmiyorum.

 

Ara sıra çok yorulursam biniyorum. Kapıyı açıp eve girdiğimde abimin evde olmadığını dark ettim. Bakışlarımı evde gezdirirken eski korkunç anılar zihnimde zehir gibi dolaşmaya başladı. Başıma ağrı girdiğinde mutfağa koşup bir bardak suyun iyi geleceğini düşünerek suyu içtim. Ağrım azda olsa hafiflemişti odama girip üstümü çıkardım. Banyo yapmam gerekiyordu banyoya girip sıcak suyu açıp banyomu yapmaya başladım.

 

---30 dk sonra---

 

Bedenimde ki sarılı havluyla odama girip önceden yatağımın üzerine koyduğum pijamımı ve tişörtümü giydim. Odamdan çıkıp belki evde cips gibi atıştırmalıklar vardır umuduyla mutfağa gittim. Ama tabiki de istediğimi sonucu alamamıştım. Elime bi poşet alıp iğrenerek içki şişelerini poşete doldurdum. Artık bunları ait olduğu yere atma zamanı gelmişti. Poşeti kapının kenarına koyup üstüme hırkamı alıp bi miktar para almıştım.

 

Poşeti yanıma alıp evden çıkıp aşağı indim. Gördüğüm ilk çöpün içine poşeti atıp bakkala doğru yürümeye başladım. Bir anda yağmurun başlamasıyla hırkamın kapşununu kapatıp bakkala doğru koşmaya başladım. Bakkala girip cips veya çikolata gibi atıştırmalıklar almaya başladım. Bu akşam film izlemek istiyordum. Kasaya doğru ilerlediğimde çok şey aldığımı fark ettim. İnşAllah param yeterdi çünkü yanıma o kadarda fazla para almamıştım.

 

 

Kasadaki adam aldığım aburcuburları geçirdikten sonra "114 lira." dediğinde paramı sayarken o kadar param olmadığını fark ettim. Niye bu kadar fazla tutmuştu kesin kazıklıyor beni bu adam neyse adama bakarak "Param yetmiyor sonra versem." Adam tebessüm ederek "Sıkıntı değil ama getir parayı." Başımla onaylayıp parayı adama verecekken arkadan tanıdık ses "Ben veririm parayı." Arkamı döndüğümde Alaz bana bakıyordu sinirli çıkan sesimle "Gerek yok ben kendim veririm." Alaz cebinden çıkarttığı parayı adama uzatıp poşetleri alıp bana baktı. "Hadi gel gidiyoruz." Bakkaldan çıktığın da oflayıp bakkaldan çıktım.

 

Sokak arasına geldiğimizde Alazda ki poşetleri alıp "Ben kendim taşırım" Tam yürüyecekken Alaz önüme geçip "Açelya niye böyle yapıyorsun?" Yağmur daha hızlı yağmaya başladığında aldırış etmeden sinirli çıkan sesimle

 

"Niye mi gerçekten soruyor musun? Bir de ya sana dediğim halde ortalığı karıştırdın. Ben sana demedim mi zaman geçsin ondan sonra söyleriz demedin mi!"

 

Alaz sinirli çıkan sesiyle "Ben nereden bilebilirdim böyle olacağını ama bak sonuç olarak abin kızmadı." Sesim fark etmeden yüksek çıkmıştı. "Ya kızsaydı Alaz o zaman ne yapacaktık ya bir daha göremeseydik birbirimizi ya abim görüşmemezi yasaklasaydı o zaman ne yapacaktık he." Alaz sinirli çıkan sesiyle "Ama sonuç olarak şuan görüşebiliyoruz hadi affet beni lütfen." Sinirle çıkan sesimle "Kaç kere affettim seni Alaz." Alaz bana sarılıp "Lütfen güzelim affet beni bir daha yapmam." Alaz'a sarılıp "Tamam affettim ama trip atarım." Alaz benden uzaklaşıp "Tamam yeter ki affet." Göz devirip "Alaz tamam affetim." Alaz sırıtarak "Öpeyim mi?" Düşünüyormuş gibi yaparken "Öp." Alaz hızlıca dudağıma yapışmasıyla bende ona karşılık verdim. Alaz yüzümü tutup öpmeye devam ederken bense seve seve karşılık veriyordum.

 

------------《●Bölüm Sonu●》-----------

 

Kitabımın on sekizinci bölümünü sizlerle bitirmiş olduk.💜

Kitap ile alakalı düşüncelerinizi çok merak ediyorum yazarsanız çok sevinirim.😍

İnşallah beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur. 💞

Şimdiden destekleriniz için teşekkür ederim.💝💖

 

Loading...
0%