@snowling_18
|
1.Bölüm=Gerçekler Melisa'dan Bilir misin belki de rüyadasın ve uyanmayı bekliyorsun, belki öyle olmasa böyle olurdu diyorsun, ama oluyor işte bir söz veya bir cümle ile hayatın değişiyor. başka bir boyut alıyor. Onu görmeseydim bunlar olmayacaktı. Artık her şey bitti gibi hissediyorsun ama aslında yeni başlamıştı... 3 gün önce... Sabah olmasıyla uyanmıştım kısacası evdeki kavga gürültü yüzünden uyanmıştım. Babam Rıza kardeşim Eylül yine saçma bir konu için kavga ediyordu kesin ama umurumda değildi. odama sevgi girdi. Sevgi bizim çalışanımız fakat benim için bir anne, annemden daha çok bana annelik yapmıştı. Ben doğmadan öncede bu evde çalışıyordu. "tatlım kahvaltı hazır herkes aşağıda hadi hazırlan da in" "Tamam" üstümü giyinip aşağı indim. Evimiz üç katlıydı. En üst katta çalışma odaları ve bir oda vardı ama daha önce o odaya hiç girmedim babam izin vermedi doğrusu ne olduğunu gerçekten çok merak ediyorum. İkinci katta ise annemin babamın, benim, Eylül'ün ve iki misafir odası vardı en alt katta ise salon mutfak ve yemek odası vardı... yemek odasına gittim. Sandalyeyi çekip oturdum. O sırada babam Rıza: "kızım bugün sizi şirkette yeni iş ortağımız ve oğullarıyla tanıştıracam" göz devirip "ya baba illa gelmemiz mi gerekiyor" "Tabiki gelmeniz lazım" "iyi çıkarız birazdan" ... kahvaltımızı edip dışarı çıktık ki birde ne göreyim arkadaşım Nermin bize eve doğru koşuyordu. "kız ne olduuu!?" Soluk soluğaydı. nermin: "Önemli ba-"kelimeleri tam çıkmıyordu yorulmuştu. Babama dönüp "baba siz gidin ben gelirim arkanızdan" rıza: "Tamam geç kalma biliyorsun önemli bu iş" onayladım.Nermin'le içeri geçtik. Salon bölümüne geçip oturduk. Sevgi Nermin'e su getirdi ve gitti. Nermin: "ay kanka yardımına ihtiyacım var" "niye ne oldu?" Nermin: "bak bir çocukla tanıştım ve bayadırda konuşuyoruz falan" saçını kulağının arkasına geçirdi bunları söylerken "eee" Nermin: "Sevgili olduk ama sanal" ya bu kız ne diyor ne sanalı "ne? Nasıl? Sanal??" Tam konuşucaktı ki "Sen sanalda yine mi Sew yaptın!!" Bağırarak söylemiştim bunu Nermin: "ya sussana" sus işareti yaptı. Nermin: "ya hayır bu farklı o benim sevgilim değil bir kere biz konuştuk onla sadece yaniiii" yine o gıcık kız moduna girmişti. "ya şeyy-👉🏻👈🏻 bunu yapıyordu- biz buluşmak istiyoruz fakat ailem duyarsa kızar diye Melisa'nın yani senin kankan olduğunu söyledim" ayağa kalktım. "Nermin beni neden karıştırıyorsun ya ben ne alaka bir git kabul etmiyorum sonra bu kim diye- öff ya" Nermin ayağa kalktı elleri ile omuzlarımı tuttu. Nermin: "birşey olmaz sadece birbirinizi tanıyor gibi davranın yeter, ailem sana iyice soracakmış, sende düzgün cevaplar verirsen sevinirim, hiç bir şey olmaz sakin benim için" morelim bozulmuştu Ya bir kurtulamadığım gibi şu kızdan bir de her buluştuklarında yanlarında olmam gerekti of ee tabi böyle ailesi hep yanlarında olmamamı istiyor "iyi tamam öyle olsun napalam" sevincinden bana sarıldın öptü yanaklarımdan nermin: "çokkk teşekkürlerlerr askmm" iyice şıktı boğazımı "ya tamam bırak hadi geç kalcam" - şirkete doğru yürüyordum. Aslında düşünmek istediğim için yürüyordum. Biraz dalgındım. Bak herşey iyidi ama bu güya benim kankanmış keşke öyle demeseydi ya,bu meseleye bu kadar takma sebebim bunun ailesi babası falan bu ikisini tek dışarı yollayamıyorlar sevgilisi ile eskiden yaşadığı bir olay yüzünden... benimle kanka olduğunu duyunca sürekli onlarla vakit geçirmek zorunda kalacam offf kızı o kadar sevmiyordum zaten annem tanıştırdı bizi istemeyerek çok kavga ettik ama hiç ayrılmadık neden acaba çünkü bu kızın kuzenim olduğunu öğrendim yani yarı kuzen gibi annelerimizin anneleri kardeşmiş boş bir şey işte... şirkete çok az mesafe kalmıştı ki telefonum çalmaya başladı arayan Eylül'dü. telefonu açtım. "He Eylül efendim" Eylül: "nerde kaldın yahu gell" "üf yoldayım gelyom işte" eylül: "abla mal mısın yürüyerek mi geldin" "ya sanane canım yürümek istedi belki hadi kapa" telefonu suratına kapattım.şirketten içeri girdim. Küçük olan çantama telefonumu koyuyordum ki bir çocuğa çarptım ve elindeki kahve üstüme döküldü. "önüne bakar mısın lann öfff" çocuk: "pardon afedersiniz çok özür dilerim benim hatam nasıl yardımcı olabilirim" çok sinirliydim. "giderek mesela" çocuk: "bu kadar sert olmasanız ben yardımcı olmaya çalışıyorum hanfendi" Ona baktım. "gerek yok çekilir misiniz" gidecektim ki yine önümde belirdi. "ya siz benim kim olduğumu biliyor musunuz afedersiniz burda yenisiniz galiba ben çekil dediysem,çekileceksiniz kal diceksem,kalkacaksınız, Okey" çocuk: "ben buranın ortağının oğluyum siz kimsiniz bilmiyorum ama çok kabasınız" ya çattık ya of banane erkolarla konuşmayı sevmiyorum belki tövbe Estağfirullah "bende buranın sahibiyim tamam kim olduğunuz umrumda değil çekilin artık" hızlıca gittim. Bu mallar mi ortak şimdi Ya sabır - Allahtan çok dökülmemişti üstüme kahve hemen temizlendi. babamın odasına gittim. "kızım nerde kaldı?" "uzun zaman olmuş görüşmeyeli Murat ya" Bana dönüp Rıza: "kızım tanıştırayım Murat Bey yeni ortağımız aynı zamanda benim eski dostum, kardeşim-Murat'a dönüp-Buda Melisa kızım" ayağa kalktık elini sıktım. "memnun oldum Murat bey" yandaki çocukta gelip elini uzattı çocuk: "bende Enes oğluyum" elini sıktım. "bende Melisa"odaya Eylül girdi ve şu aşağıda ki çocuk ne bu adamın oğlu muydu bu iyyy.Enes bana o çocuğu gösterip enes: "Buda abim Kadir" dedi. Kadir olan çocuk elini uzattı Melisa dedim. "bizim Melisa Hanım ile karşılaşmamız pek iyi değildi ama olsun" göz devirdim.babam hemen Rıza: "çocuklar ne oldu?" "Yok birşey baba ya Kadir Bey abartıyor sadece dimiii" Kadir: "yok birşey ya tamam" Rıza: "Evet çocuklar önemli bir konu var önce ona açıklık getirmemiz lazım" eylül: "ney baba" hemen babamın odasında bulunan o gizli bir yerde bulunan odaya geçtik. Oda karanlıktı kocaman bir masa ve sandalye vardı etrafında büyük bir gece lambası ile aydınlatılıyordu... sandalyelere oturduk babam ve Murat Bey oturmadı. Rıza: "Kemal Fırıncı henüz 30 yaşında" enes: "bu adam ne yapmış neden gösteriyorsunuz?" Rıza: "adamın pek suçu yok babası Sinan yüzünden bu işleri yapıyor. Malları komyona yükleyip satıp parayı yiyor. sadece bu ve bugün de sevkiyat var ve bu malları patlatmamız gerek büyük patron öyle istemiş." "bunuda siz yapacaksınız çocuklar size güveniyoruz" odadan çıktık. Kadir dalga geçercesine kadir: "size gerek yok siz kızsınız biz Enes'le hallederiz bu işi dimi olm"Enes onayladı. hemen Kadir'e yaklaştım. "pardon? Kızsınız derken kızsak ne oluyor ne değişiyor Kadir Bey?" Kadir: "size göre değil bu işler burnunuzu sokmayın her işe" kızları ezik gören kendini havalı zanneden erkeklere benziyordu aynı mal mıdır nedir çattık abi "öyle mi? Asıl siz her şeye burnunuzu sokmayın canım sen beni tanımıyorsun tanıma yoksa hiç iyi şeyler olmayacak" Kadir bana daha çok yakınlaştı. "Neler olabilir mesela?" Bana yaklaştığını fark ettim ki karnının ortasınına yumruğumla sert bir şekilde vurdum geri savruldu yere düştü hatta arkamızdan geldiler en sonunda arabalara binip gittik. kemal'in mekanına yakın bir yerde hazırlandık. Kadir hiç konuşmuyordu. - depoya Eylül ve Enes'i yolladık Kemal'i olayalasınlar diye bende arkadan komyonlara bomba koymak için gitmiştim ve bir kaç adam ve Kadir... eğilerek her yerden geçtik komyonların yanına gittik adamlar bombaları yerleştirmeye başladı. Bu tarafta kimse yoktu çünkü Enes ve Eylül önde olay çıkarmıştı. her yeri kontrol ediyordum ki arkadan ses duymamla arkama döndüm elimde silahla Kadir'i gördüm ve beni kurtarmıştı. Bir adam tam bana sıkacakken onu bayıltmıştı. "biraz arkana baksan iyi olur Melisa" "Sağol hayatımı kurtardığın için" gülümsedim. Oda gülümsedi. - ordan ayrıldık herşeyi yapmıştık görev tamamlanmıştı alışkındım ya babamın bu işlerine de... şirkete döndük. Odama çekildim o sırada Eylül yanıma geldi. Eylül: "abla şu belgeleri babama imzalatsana önemliymiş öyle söylediler ben çıkacakda" belgeleri aldım. "Neden erken çıkıyorsun ne oldu?" "ya annem yine olay çıkarmış galiba ben bir eve gidiyim" "iyi Tamam" annem meraklıydı hep böyle olay çıkartmaya... Belgeleri babamın yanına götürüyordum. Kapıyı çalacağım esnada bir kaç ses duydum. İçeri bakınca da ne göreyim babam ve bir kadın öpüşüyordu. Hemen içeri girdim. Ayrıldılar babam çok telaşlanmıştı. "Kızım bak ee- açıklay-" hemen sert çıkıştım. "Neyi açıklayacaksın baba ben gördüm herşeyi!!" O kadın da telaşlanmıştı. Kadın: "Kızım bak açıklayabiliriz ne olur Murat'a bir şey söyleme" lan Murat ne alaka ne dönüyor burda bu kadın kim? Murat Bey ne alaka? "Murat Bey'in bu konu ile ilgisi ne? Ne oluyor burda ya kafayı yicem" babam sakinleştirmeye çalıştı beni resmen delirmiştim hemen babam Rıza: "kızım geç otur konuşalım" oturdum. kadın: "bak canım ben Murat'in karısıyım adım Gözde ve senin ba-" ayağa kalktım. Ellerim başımdaydı. Rıza: "Bir dinlesey-" sözünü keserek "Neyi dinlicem baba!! Annemi nasıl aldattığınımı ben gidiyorum" dışarı attım kendimi ve eve gittim. Bu rezillik neydi Ya asla babamdan böyle birşey beklemezdi. Bu kadın kimdi şimdi? niye ben şimdi görüyorum bunları? bunlar ne zamandır beraber? bu sorular beynimi yaktı bildiğin. eve geldim babamda arkamdan geldi ve bana olayı anlattı annemle evlendikten sonra bu kadınla tanıştığını ve 7 yıl'a yakın bir ilişkileri olduğundan falan bahsetti bu nasıl yapılır ya gerçekten inanmadım ilk başta ama gerçekler ortadaydı ne yazıkki... bunları kimseye söylemem konusunda uyardı beni ben ise ondan ayrılacağını söyledim fakat artık dinlediyse... Yalanmıydı? Onca şey. Anneme gösterdiği ilgi, sevgi hepsi yalanmıydı? Nasıl yapmıştı bunu babam. Anneme bunu nasıl yapmıştı? Annemin yüzüne gülerken aynı zamanda başka bir kadınada mı gülüyordu yani? Bizim yanımızda olmadığında bu kadınlaydı öylemi? Hemde annemi aldatmak için. Annemden ayrılmak bu kadar mı zordu? İki yüzlülük yapmak yerine annemden boşanması bu kadar mı zordu? Bu acıyı bana yaşatmaya ne hakkı vardı? Bizi bu yalanın içinde sürüklemeye ne hakkı vardı babamın.hayatim yalandan ibaretmiş meğersem... -(Sabah olmuştır) Telefon çalmasıyla uyandım arayan Nermin'di sabahın körüydü Ya bu kız ne istiyor bu saatte sabah'ın 7'si. telefonu açtım kulağıma dayadım. "Efendim Nermincimmm bu saatte ne vardırrr!?" "ya kanka bu gün akşam bize gelmelisin lütfen akşama gelicek çocuk" "He iyi gelirimde bu kadar erken mi?" Nermin: "ya biz bu çocukla 5 6 kez görüştük yüzyüze daha ne kadar bekleyelim" "iyi tamam gelirim akşam bays" telefonu kapattım komidinin üstüne koyacaktım ki merdiven sesleri duydumda bu saatte genelde kimse uyanmaz kapıya yaklaştım. Kapıyı açıp hafifçe kapıdan kafamı çıkardım ve annemin hazırlanıp aşağı indiğini gördüm. "Anne!" Diye bağırdım. Annem panik yaptı hemen tuhafdı. Arkasına döndü. Pınar annem: "efendim canım kızım" "nereye bu saatte" Pınar: "AA kızım işim var hadi git uyu sen" hızlıca aşağı indi bir işler döndüğünü anladım ki üstümü giyinip annemi takip ettim taksi ile gitti bende arkadan arabam ile takip ettim. Bir arazinin orda durdu. Taksiden indi. Ve ilerledi birde ne göreyim o kadın dün ki Gözde kadın... arabayı park ettim bir ara sokağa gittiler bende yürüyerek onları takip ettim. Orda bir adamda aralarına katıldı bir saniye bu o babamın fotoğrafını gösterdiği Sinan değil miydi? Sinan konuşmaya başladı sinan: "neler yaptınız bakalım" Gözde: "ya abi yolunda gitmeyen bir şey oldu yaaaa" üzgündü Pınar: "Ne oldu?" Gözde Anneme döndü. Gözde "Senin kızın Melisa mıdır nedir benle Rıza'yı gördüüü" Pınar: "ya dikkat etsene biraz neyse bir şey söylemez o Murat'la biz dikkat ederiz" Sinan elleri ile omuzlarını tuttu. Sinan: "Merak etmeyin yıllardır bu çektiğiniz çile bitecek çok az kaldı yakında kurtulacaz hepsinden" Pınar: "Peki çocuklar ne olacak Eylül ve Melisa" Sinan: "onlarda senle gelmek isterse gelir ben karışamam olaraya" Gözde: "Ben direk Nehir'i alıp gidecem Enes ve Kadir umrumda bile değil üveyler zaten Asel'in çocukları umrumda bile değil beni çok severdi Ya yazık oldu onada zaten" annem bir iki adım geri çekildi. Sinan: "Pınar yapma böyle kardeşim Ya biz bilerek isteyerek öldürmedik onu biliyorsun" ne ne diyor bunlar herşey çok normalmiş gibi konuşuyorlar ya aklım almıyor Asel kimse onu öldürmüşler ve Annemde mi babama ihanet etmiş Ya ben neler duyuyorum...ama gerçekler buymuş demek ki ben bir yalanın içinde yaşıyormuşum... 1.Bölüm Sonu...
|
0% |