2.Bölüm=SEVGİLİM?
Melisa'dan
Ben farkında olmadan yıllarca o mükemmel zannettiğim hayatımın aslında bir intikam, bir yalan üzerine kurulu olduğunu öğrendim.keşke öğrenmeseydim diyor bir tarafım,bir tarafım ise iyi ki öğrenmişim diyor... Ben ne yapmalıydım? gerçekleri saklamalı mıydım? yoksa herkese söylemeli miydim? Ben ne yapacaktım? Peki neden böyle oldu niye böyleydi aklım almıyor bir türlü. Neden annem böyle bir oyun oynuyor?
-
Eve gittim. Odama çıktım kapıyı üstüme kapatıp elimdeki çantayı yatağa fırlattım.bir o yana bir bu yana gidip durdum ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu çünkü Eylül'e mi söylesem acaba? Ama o ne yapacak ki üff 😑
Dış kapının açıldığını duydum annem gelmişti kesin. Kapıyı açıp aşağı indim. Annem kapıyı yavaşça kapatıp merdivenlere döndü ki beni gördü.
Pınar:
"kızım sen hâlâ uyanık mısın? Yat uyu"
"anne nerdeydin Ya sabahın köründe nereye gittin Allah aşkına" dedim. Bunu baya sesli söylemiştim ki annem sesiz ol işareti yapıp
Pınar:
"işim vardı sesiz ol"
"ne işi?" annem iyice sinirlenmişti.
pınar:
"kızım senlik meseleler değil hadi çık odana ne yapıyorsan yap" merdivenlerden yukarı çıkıyordu ki merdivenlere döndüm
"Her şeyi gördüm" annem durmuştu. Arkasına yavaşça döndü.
Pınar:
"neyi?" Paniklemişti ses tonundan belliydi. O sırada yanımıza Sevgi geldi.
Sevgi:
"Günaydınnn" sevgi'ye döndük annemle
pınar:
"günaydın" hızlıca yukarı çıktı. Sevgi şaşırmıştı ki yanıma yaklaşıp
sevgi:
"Kız ne oldu ne dedin anana yaw"
"yok bir şey Ya hadi sen git kahvaltıyı hazırla" merdivenlerden hızlıca çıkarken
sevgi:
"kız bak ne oluyor yahu!"
-(saat 9.00)
Kahvaltı yapıyorduk. Annem baya gergin ve sürekli bana bakıp duruyordu. Babam bunu fark etti ki annemin elini tuttu.Annem ona baktı.
Rıza:
“Hayatım iyi misin? Gergin görmüyorsun da”
Annem geçiştirir şekilde
Pınar:
“Yok ne alaka yorgunum sadece” elini çekti ve masadan kalktı ve gitti. Babam şaşkın bir şekilde ben ve Eylül’e bakıp
Rıza:
“Kızlar ne oluyor?”
“Bilmem ki” dedim.
Pınar'dan
Hayır olamaz Melisa her şeyi duymuş olamaz 🤦🏻♀️yandık bittik. Yıllarca uğraştığımız planlar boşa mi gidecekti yani hayır buna izin veremem!!! Odama giderken sevgi ile karşılaştım. Sevgi kolumdan tutup
Sevgi:
“Pınar ne oluyi??” Üzgün ve ağlamaklı bir şekilde
“Her şeyi görmüş Sevgi Hanım” Sevgi anlamaz şekilde
Sevgi:
“De hele kim neyi gördu?”
“Melisa… gördü…” sevgi sinirlendi.
Sevgi:
“Kızum bak düzgün de hele ne gördi?”
“Beni Gözde ile oyunları herşeyi galiba öğrendi” Sevgi paniklemişti bu seferde beni kollarımdan tutup sallamaya başladı.
Sevgi:
“Asel’i de gördi mü? sen neler diyisin!” Ağlıyordum.
“Bilmiyorum” sevgi bırakmıştı beni parmağını kaldırıp
Sevgi:
“Bak eyer Melisa Asel olayinu duyarsa herşey biter duydin mi beni” elimle gözümdeki yaşı sildim. Oda parmağını indirdi.
“Biliyorum tamam ben halledecem” hiç bir şey demeden yanımdan uzaklaştı. Bende odama doğru çıktım. Kapıyı üzerime kilitleyip telefonumu çıkardım. Rehbere girdim Gözde’yi seçtim. Tam arama yerine basacaktım ki Murat aramıştı. Hafif bir panik yapmıştım.
“Ufff neden arıyo beni yaa” sakinleyince telefonu açtım.
“Efendim muratcım”
Murat:
“Aşkım diyorum ki bu akşam yemeğe mi çıksak senle” hiç havamda değildim. Ne diyecektim şimdi kabul etmekten başka çarem yoktu maalesef
“Baş başa mı?” Evet dedi.
“Tabiki olur kaç gibi”
Murat:
“10 gibi alırım seni evden” evden alır? Hiç mi korkmuyorsun be adam Rıza görür diye tabi alıştı iyice
“Yok konum atarsın ben gelirim” Merdiven sesleri duydum galiba Rıza geliyordu. Hemen telefonu kapattım. Rıza odaya geldi. Telefonu yeni indirdiğim için kulağımdan
Rıza:
“Kim o Aşkım”
“Şirketten ya önemsiz” odadan çıktım.
Melisa’dan
Şirkete gidecektik yine bugün toplantı gibi bir şey varmış. Üzerimi değiştirdim. Beyaz crop ve mavi bir pantolon giydim üstümede siyah bir ceket ve tabiki gözlükler.
- - -
Yol boyunca babam tek kelime bile etmemişti. Ya hayır aslında şuan annemin yaptıklarının yanında babamın ki hiç bir şey ama annem neden böyle yaptı?Yapmış? Aklım almıyor babam zengin diye mi yaptılar peki Murat Bey ne alaka o da mi zengin diye yani
O adam… o kimdi? Anneme kardeşim demişti acaba Dayım mı? Dayım ise neden kimliği gizli ve babam bunun sevkiyatını patlattı? ‘Sinan Fırıncı’ ben bu adamı araştırmalıydım. Gözde ve annem kardeş mi acaba yada kuzen mi? Aklımda onca soru vardı fakat hiçbirinin cevabı yoktu…
Araba şirketin önünde durdu. Arabadan indik. Kapının önündeki görevliler bizi karşıladı. İçeri girdik.
Babam odasına gitti. Bizde Eylül’le toplantı odasına gittik. Birde ne göreyim Sinan… Sinan.. oradaydı. Nasıl oluyor bu şimdi biz daha yeni bunun… kafam iyice karışmıştı.hayır bir kere babama düşmansın annemle iş yapıyorsunuz Ya da ne yapıyorsunuz bilmiyorum ama bu yeni oyun falan olabilir mi çünkü ben ilk defa bu adami bu şirkette görüyordum ve bunun sevkiyatını patlattık. Babam ve Murat Bey’le husumetli olabilir mi? Husumetli ise burda ne işi vardı? büyük patron mu dedi öyle yapın diye acaba...Eylül’ün dürtmesi ile Sinan’ın üzerinden gözlerimi çekip Eylül’e döndüm.
Eylül:
“Abla ne oldu?” Sanki başım ağrıyormuş gibi başıma dokunup
“Birden bi başım döner gibi oldu ama birşey yok” Sinan’a bakmadan yerime oturdum. Hâlâ ona çaktırmadan bakıyordum. Kadir ve Enes de odaya girdi. Kadir beni görünce yanıma gelip oturdu. Aklımda bu kadar soru varken birde bunun saçmalamalarını dinlemezdim inşallah. Göz göze geldiğimde
Kadir:
“Şu adamda ne var ikide bir ona bakıyorsun da” Sinan’ı göstermişti. Hiç bir şeyde kaçmıyordu gözünden Maşallah aman nazar değmesin.
“Seni ilgilendirmez.” dedim. Sert bir sesle kadir ise kulağıma
Kadir:
“Ne yani çok mu beğendin bu adamı” ayağına bastım. Sinirli bir şekilde
“Kapa çeneni” dedim. Sinirli bir şekilde Kadir kendini hafif geriye atıp
Kadir:
“Nikah masasında değiliz yanlız ve bu adama göre daha karizmatik ve yakışıklıyım yanii”lan gebertcem ben bu çocuğu işin hâlâ dalgasında bir bilse neler oluyor
“Tövbe Estağfirullah” işaret parmağımı kaldırıp ona döndüm.
“Bak sinirlendirme bir kerede insanı haddini bil yine dersini vermiyim”
Kadir:
“Ay yok kalsın” kapı açılma sesi ile kapıya döndü herkes. Gelen babam ve Murat Bey idi. Herkes ayağa kalktı. Kadir alışık değil galiba oturuyordu onu dürtmem ile oda ayağa kalktı.
Rıza:
“Oturun oturun” oturduk. Babam ve Murat Bey’de oturdu karşılıklı Babamın sağ yanında ben ve Kadir oturuyorduk. Murat Bey’in sol yanında ise Sinan, sağ yanında ise Eylül ve Enes oturuyordu. karşımızdada öbür çalışanlar…
Babam konuşmaya başladı.
Rıza:
“Evet bugün is-“ odaya Kemal denen çocuğun dalması ile herkes kapıya döndü. Kemal soluk soluğaydı. Arkasında koşan sekreter
Sekreter:
“Rıza Bey çok özür dilerim beyfendi illa konuşucam dedi tutamadım” Babam git işareti yaparak
Rıza:
“Tamam sen git ben ilgilenirim” sekreter gider.
Sinan ayağa kalkar. Ve kapıya dönüp
Sinan:
“Oğlum” bu hangi dünyada yaşıyorsa oğlunun içeri girdiğini daha yeni görmüştü😅
Kemal de Sinan’a dönüp
Kemal:
“Baba onlar yapmışşş” diye bağırmaya başladı. Murat Bey’de ayağa kalktı. Babamda kalktı.
Murat:
“Şuan ne oluyor anlamış değilim” Sinan Kemal’in yanına gitti. O sırada Kadir sessizce bana
Kadir:
“Biz bu adamın sevkiyatını patlatmamış mıydık?” Ona döndüm göz göze geldik. Elimle sus işareti yapıp
“Sus bi’ anlayak be adam” Sinan’a döndük.
Rıza:
“Sinan ne oluyor anlamıyoruz” Kemal araya girdi.
Kemal:
“Lan gerizekali siz patlatmışsınız sevkiyatı gördüm her şeyi” Kemal babama saldırmaya çalıştı fakat Sinan engelledi. Murat Bey’de yanlarına gitti.
Sinan:
“Oğlum sen yanlış anlamışsındır Rıza ve Murat Bey öyle şey yapmazlar gel biz senle konuşalım tamam” sinan Kemal’i götürdü. O ara Kemal ve ne? nasıl?bi’saniye. Eylül’le bakıştııı. Odadan çıktılar. Murat Bey masaya dönüp
Murat:
“Toplantı iptal herkes işinin başına hadii” Babam ve Murat Bey odadan çıktı. Çalışanlarda anlamayıp evrakları felan toplamaya başladılar. Tam gidecektim ki Kadir kolumdan tuttu. Hemen kurtardım kolumu
Kadir:
“Ne konuşuyorlar diye bakmaya gideceksin dimi anlarım” lan üfff
“Evet gidecem eee”
Kadir:
“ ne eee bende gelicem” ya offf da offf ısrar edeceği belliydi.
“Of yürü tamam” Odadan çıktık. Sinan ve Kemal Bir odaya girdiler. Oda ise baya kalabalıktan uzak bir yerdeydi. Yavaşça kapıya yaklaşık dinlemeye başladık.
Sinan:
“Oğlum her şeyi maffediyordun” Kemal anlamaz bir şekilde
Kemal:
“Ney anlamadim neyi maffediyordum?”
Sinan:
“Tüm planları Bak bilmediğin büssürü şey var”
Kemal:
“Baba neyden bahsediyorsun” Kemal’in omuzlarından tuttu.
Sinan:
“Bak şimdi Rıza’nın kar-“ omzumuza dokunan elle arkamıza korkarak döndük. Enes’di. Bağırarak
Enes:
“Alsana!!” Çubuk kraker uzatıyordu bize bir eli ile kendisi yiyordu. Kadir’le aynanda sus işareti yaptık.
Enes:
“Ne yapıyonuz burda abiii! Aaa neler dönüyor!!!” Lan gerizekali çocuk bağırmadan konuşmayı da bilmiyor
“Allah cezanı vermesin bi sussana” dedim sinirle arkamı döndüğümde Sinan kapıda belirdi. Ananı satayim ya üfff
Sinan:
“Ne yapıyorsunuz burda?” Dedi sorgulayıcı bir sesle
Kadir:
“Ee biz merak ettik de Kemal’i” beni gösterip “hele bu aşırı merak etti öyle böyle değil yan-“ kolunu çimçikledim. Dudağımı ısırıp
“Sussana gerizekali” dedim.
Sinan:
“Ne diyorsunuz?”
“Sinan Bey biz öyle bu odadan bi evrak varmış galiba onu alıp gidecektik ama siz konuşun biz sonrada geliriz yani dimi Kadir” Kadir’e döndüm.
Kadir:
“He evet evet” Kadir’i çekiştirip
“Hadi gidelim canım benim hadi” arkamıza döndüğümüzde sanki film izliyomuş gibi çubuk kraker yiyen Enes’i gördük.
Enes:
“Ne oldu şimdi” ağızlı dolu şekilde dedi bunları.
Kadir:
“Boşver abicim hadi yürü” ordan ayrıldık.
-
Dışarı çıktım. Sinan acaba orda ne anlatacaktı gerçekten çok merak ediyordum ama Enes yüzünden dinleyememiştim offf da off bu olaylar bu olanlar gerçekten aklım almıyor Ya aklım almıyor. Ben oysaki babama annemden boşan ona aldatmaya hakkın yok demiştim fakat annem daha büyük bir oyun oynamıştı ve bu oyunun amacı ne hâlâ anlayamamak beni deli ediyordu.
Nermin aradı. Telefonu oflayarak açtım.
“Efendim”
Nermin:
“Yaaaa kankaaa inanamıyorum sonnn iki saat kalduuuu” he bunun derdi belli
“Eee yani tamam unutmadım gelecem” yanıma Kadir geldi. Hiç ayırlmıyor bu çocukta be peşimden
Nermin:
“Yaa kız sen daha çocuğu bile görmedin ben onun fotoğrafını atiyim mi?”
“Tamam at”
Nermin:
“Ay annem çağırıyor neyse öptüm aşkım Bye” telefonu kapattı.
Kadir’e döndüm.
“Ne başımda bekliyorsun? ne diyeceksin?”
Kadir:
“Bir şey demiycem ya yukarı da canım sıkıldı Enes’in boş muabbetinden camdan seni gördüm bende yanına gelim dedim.” Tam konuşacaktım ki Nermin fotoğraf atti ve telefona daldım. Ekrana Kadir’de baktığını gördüm aman boşver gerçekten merak ediyordum bu çocuğu. Fotoğrafı açtım da. Bu çocuk sanki fazla mı büyüktü bana mı öyle geliyordu baksan 40 vardi be bu adam
Kadir:
“Kim bu?” Aha başladı yine
“Seni ilgilendirmiyor” dedim.
Kadir:
“Ya Melisa konuşmalarınız babasını duydum. Bunu atan kız bu adama aşık mı yani gerçekten” Olm kulağa gel herşeyi nasıl duymuş bu Maşallah
“Sen nasıl?” Sözümü keskip
Kadir:
“İyi duyarım neyse sen anlat bakim merak ettim”
Ya bu sefer neden ise karşı çıkmak yerine anlatmak istedim niye bilmiyorum ama anlatsam iyi olacaktı.
“Bak şimdi bu Nermin benim arkadaşım hatta bir nevi kuzenim neyse işte bu sanalda bir çocukla tanıştı. Aşık olmuşlar birbirlerine falan beş on kerede buluşmuşlar,Nermin dediki ben ailem ile tanıştırmak istiyorum onu ama işte beni araya sokmuş güya benim kankammış çünkü sanal olduğu duyarsa ailesi kızar”
Kadir:
“Eeee”
“Ne eee böyle işte akşama geliyor” Kadir şüpheli bakışlar attı.
Kadir:
“Garip” duraksadı “tek mi peki”
“Hayır benle”
Kadir:
“Ailesi?”
“Bilmiyorum ki”
Kadir:
“Bu çocuğu hiç gözüm tutmadı” tiksinerek baktı fotoğrafa
“Eee yani bizi ilgilendirmez zaten Nermin ve onun ilişkisi”
Kadir:
“Yok bende senle geliyorum bu çocukla seni yanlız bırakmam” Allah allah ne yani birde abi kesildi başıma ya sabır
“Sen niye hayırdır? beni hafife mi alıyorsun”
Kadir:
“Of Melisa adam hiç güvenli bir tip değil seni yanlız bırak miyim diyorum işte”
“Gerek yok ben başımın çaresine bakarım sana ihtiyacım yok” telefonumu aldı.
“Lan versene telefonumu” telefonu havada tuttu benim boyum Kadir’in kine göre kısa olduğu için alamadım. Göz göze geldik bi ara aramızda çok az bir mesafe vardı.
Kadir:
“Bir şey yapmıcam” gözleri ile temasımı bozmadım. Gözleri çok açık bir maviydi. Onun gözlerine bakmak insanı denizde kaybediyor gibi birşeydi. Aman ne diyorum ben. Uzaklaştım Kadir’den Telefonum ile kendini çaldırdı. Kendi numarasını kaydetmişti.
Telefonu bana geri verdi. Kendini ‘Kadircim’ diye kaydetmişti.
“Kadircim ne lan” dedim. Anlamaz bi şekilde
Kadir:
“Ya şey kadirim yazacaktım da yine dayak yemiyim diye kaydet miyim dedim bak bu güzel” dalga geçercesine söyledi bunu
“Sen görcen Kadirim Kadircimi” sinirli bir şekilde söylemiştim.
Kadir:
“Lan tamam kız sustum” susmak işaretini yapmıştı.
Alem bu çocuk ya…
Pınar'dan
Kapı çalmıştı. Gelen gözde olmalıydı. Kapıyı hemen koşup açtım. Gözdeydi evet. Gözde’ye sarıldım.
Gözde:
“Ya balim ne oldu yine?”dedi. Ona sırlamaya devam ettim. Bu dünyada ki tek dostuma tek kız kardeşime…
Gözde:
“Avlunun arasına aldı yüzümü
Gözde:
“Yine mi hatırladın o olayı” kafamı salladım.
Sevgi geldi yanımıza
Sevgi:
“Gözde sen mi geldin hadi geçin içeri” içeri geçtik.
Sevgi tekli olan koltuğa ben ve gözde ise yanında bulunan büyük koltuğa oturduk.
Sevgi:
“Anlat” bana baktı. “Anlat hadi” onayladım.
“Melisa her şeyi öğrendi” gözde yüksek bir sesle
Gözde:
“Neyiiii!!” Ona dönüp
“Asel olayı hariç her şeyi senle beni Benle Murat’ı” Gözde ayağa kalkıp saçlarını kökünden tuttu.
Gözde:
“Lan nasıl yaaa nasıl!!” Bağırdı. Sevgi ise
Sevgi:
“Gözde sus otur edebinle haddini aşma!” Oda bağırdı.
Gözde:
“Sevgi Hanım tüm emekler boşa gitti farkında mısınız her şey ya her şey!!!!” Yine bağırdı.
Sevgi:
“Otur dedim” Gözde bu sefer oturdu.
Ben ise kulaklarımı kapatır bir pozisyondaydım gözde bana sarıldı.
Gözde:
“Peki şimdi ne olacak tüm emekler çöp mü yani” sevgi işaret parmağını kaldırıp
Sevgi:
“Hayır, hayır asla az kalmışken aslaa! Bir planım var ya tüm Asel olayını ona anlatacaz” gözde ile aynanda
“Yadaaaa?”
Sevgi:
“Ölecek” bir sessizlik oluştu.
Flashback
10/06/2003
-Bebek ağlama sesi-
“Ya bir sussana yeter ama sus bee!” dedi Pınar. Saat gecenin 00.30 du. Ağlama ve bağırma seslerini duyan Sevgi koşa koşa odaya çıkmıştı. Kapıyı bir hışım açtı. Pınar beşiğin başında daha minik olan Eylül’e bağırıyordu ağladığı için. Sevgi kapıyı kapattı hızlıca ve yanına geldi.
Sevgi:
“Kızım ne yapıyorsun sen o daha bebek!” diye bağırdı. Pınar sevgi’ye dönüp ona bağırmaya başladı.
Pınar:
“Eee yanii! ne olmuşş bebekse!! Bende insanım uyumaya ihtiyacım var bu bebek izin vermiyorrr!!!”sesi koridorda yankılanmıştı. Aynı zamanda elleri ile ikide bir saçlarının kökünden tutup ellerini birbirine vuruyordu. Sevgi beşikten Ağlayan Eylül’ü aldı ve Pınar’a döndü.
Sevgi:
“Sen fazla olmaya başladın Pınar dua et şuan kucağımda çocuk var yoksa sende biliyordun ne yapacağımı” Eylül’ü pışpış yapıp odadan çıktı. Ve hemen karşıda olan odaya Melisa’nın odasına götürdü. Eylül’ü susturup uyuttu ve Melisa’nın odasında bulunan beşiğe Eylül’ü koydu.
-(sabah olmuştur)
Sevgi kahvaltıyı hazırlamıştı.Pınar’ı çağırmak için odasına gideceği esnada
-kapı çaldı-
Kapının yanına gidip kapıyı açtı gelen Asel’di.
Sevgi:
“Asel kızım hoş geldin gel buyur”
Asel:
“Hoş buldum Sevgicim Pınar evde mi acaba” Pınar aşağı inmişti. Kapının ordan Asel’in seslerini duyunca kapıya doğru hızla yürüdü.
Pınar:
“Asel, hoş geldin gel içeri”
Asel:
“Yok tatlım ya gel kapıya iki dakika konuşalım senle” onayladı.
Kapıya geldi. Sevgi kapıda hâlâ bekleyince Asel iki saat ona gözle gitsene yaptı. Pınar fark etti ki arkasına döndü Sevgi’yi görünce git yaptı.
Sevgi:
“He özel demekki ben içerdeyim” dedi ve kapıyı kapatıp içeri geçti. Asel Pınar’a dönüp
Asel:
“Anlat” dedi. Pınar anlamaz bir şekilde
Pınar:
“Neyi anlatim anlamadim?” dedi. Asel ağlamaklı bir sesle
Asel:
“Neden yalan söyledin diyorum!” Hafif bağırmıştı.
Pınar:
“Ya ne diyorsun ne yalanı anlamıyorum!” Oda bağırdı.arkadan Gözde gelmişti Asel’i görünce kenarda bulunan uzun ağacın arkasına geçti. Asel çantasından büssürü evrak çıkardı. Hepsini Pınar’ın yüzüne attı.
Asel:
“Al bak” evraklar boşanma dilekçesiydi evet Murat’la boşanmasını söylemişti. Peki neden üstüne attı bunları?
Pınar:
“Bunları neden bana gösteriyorsun biliyorum bunları zaten”
Asel:
“Peki ben bunu neden açmıştım” duraksadı” o gözde malı yüzünden hatırladın mı!?” Bağırdı.
Pınar:
“Ama bak ben seni sadece uyardım Murat seni Gözde denen kadınla aldattığı için” bağırmadan sakince söylemişti bunları, Asel ise gözleri yaşarmaya başlamıştı. Telefonunu çıkartıp bir video gösteriş ona o videoda Pınar ve Gözde vardı. Onları çekmişti ses kaydı da almıştı.
Ses kaydı~
Gözde:ne yaptın Asel’e dedin mi
Pınar:evet söyledim hatta dilekçe açacakmiş
Gözde:Tamam iyi yaptın dur lan hemen inandı mı?
Pınar:hayır tabi ki de senin attığın o fotoğrafları attım
Gözde:Tamam bak az kaldı Asel ve Murat boşanırsa ben Murat’la evlenecem Sonra büyük planımızı uygulamaya başlıcaz
Pınar:Gözde ya ben bu planı hiç uygulamasak direk onları dolandırıp kaçsak diyorum
Gözde:ne saçmalama Murat ve Rıza’nın Sinan’a yaptıklarını yanına mı bırakacaz Tabiki de Hayır-
Ses kaydını durdurdu.
Asel:
“Devamı da var ama değmez zaten biliyorsun” Pınar elleri ile telefonu aşamaya çalıştı. Asel geri adım attı.
Asel:
“Sakınn!! Aklından bile geçirme ben şimdi Rıza ve Murat’a tüm gerçekleri anlatmaya gidiyorum yaptıklarınız yanınıza kalmayacak” arkasına döndüğünde Gözde’yi gördü. Bir Pınar’a bir Gözde’ye bakıp
Asel:
“Ciddi misiniz siz böyle evde falanda buluşuyorsunuz yani!” Bağırdı. Gözde yaklaştı Asel’e
Gözde:
“Bak Asel yapma o adamların ne yaptığını bilmiyorsun” dedi uyarıcı bir sesle
Asel:
“Sen konuşma!!” İşaret parmağını kaldırdı.”sen hiç konuşma” biraz bekledikten sonra işaret parmağını indirdi. gitdiyordu ki Pınar Gözde’nin belindeki silahı görmesiyle Hemen silahı alıp Asel’i vurdu.
-Silah patlama sesi-
Gözde şoklar içerisinde Bir Pınar’a bir Asel’e baktı. Asel yere devrildi. Pınar’ın da elimdeki silah yere düştü…
Flashback son...
Melisa'dan
-(Saat 20.00)
Az önce Nermin aramıştı. Bunu sevgilisi olan çocuk beni alacakmış evden her ne kadar israr etsem de maalesef işte bir saniye olm ben bu adamın adını bile bilmiyorum hay aksi keşke sorsaydım neyse sorardım adama artık.
Dışarı çıktım. Sokağın başına gittim orada beni bir araba bekliyordu araba baya lükstü. Çocuk beni görünce hemen araban indi. Ama adam sıfır güven veriyordu. Adam beni görünce dönüp kalmıştı. Elimi uzattım iki saat yüzüme böm böm baktı sonra elimi fark edince “He” diyip elimi sıktı.
Adam:
“Adınız nedir hanfendi Nermin söylemedi de” olm iki saat elimi sıktı zor kurtardım elimi.
“Melisa siz” hâlâ bakıyordu böm böm suratıma adam anlamaz bir şekilde
Adam:
“Siz?”
“Adınız ne Beyfendi?” Anlar bir şekilde
“Heee Cengiz adım” adı tam bir yaşlı ismiydi.
“Memnun oldum” dedim
Cengiz:
“E bemde çok memnun oldum sizin gibi güzel bir hanfendiyi tanımak benim için büyük bir şerefdir” üff ne saçmalıyor bu adam yaw arabaya doğru gittim. Kapıyı açacaktım ki Cengiz benden hızlı davranıp kapıyı açtı.
Cengiz:
“Buyurun” koltuğa oturdum. Kapıyı kapattı şoför koltuğuna oturdu.
Yol uzundu adam yol boyu bana rahatsız edici bakışlar attı. O an gözüm telefondan Kadir’i aramak istedi. Ama yok aramıcam. Ya ne olacak ki Kadir’i arasam ya arayım bence çünkü bu adam bana hiç güven vermiyordu. Aslında hiç bir erkekden korkum yoktu fakat bu adam insanı gerçekten korkutuyordu ve ben bunla tek baş edemezdim. Telefonu çıkartıp ‘Kadircim’ aradım. Telefonu kulağıma dayadım.
Kadir:
“Ne oldu hani aramazdın” demeye falan başladı. O an sinirden dudağımı ısırıp ya sabır çektim.
“Ya sende gel istedim sen neden anladın”
Kadir:
“Lan ne oldu adamla buluştun mu? Ne diyor? Ne dedi?”
“Ya hayır bir şey demedi tabiki” Allahım ben buna basıl anltacam durumu yanımda bu adam varken Cengiz bu kimle konuşuyor falan diye düşündüğüne adım gibi emindim.
“Ya ben anlatacam konum atıyorum gel ama ha” telefonu kapattım. Cengiz hemen
Cengiz:
“Kim o kız?” dedi. İki saat üst üste ona baktım.
“Pardon? Seni ilgilendirmiyor belki özel konuştum.” Cengiz sinirlenmişti.
Cengiz:
“Söyle ya ne olacak yani sordum sende söyle” lan bu varya illa öğrenecek yani
“Biri daha geliyor Nermin’lere erkek”
Cengiz:
“Kimmiş o ben istemiyorum başka erkek falan hemen arıyorsun diyorsun gelmesin”
“Hayır efendim gelecek sen karışamazsın”
Cengiz:
“Kim ki bu çocuk”
“SEVGİLİM oldu mu!” dedim ney ee ben ney dedim lan ben ne yaptım. Kadir böyle dediğimi duysa dalga geçecek benle offf yaaaa
2.Bölüm Sonu...