6.BÖLÜM

Selammm sizi bölümsüz bırakmamak için zor şartlarda yazıyorum, hem ablamın düğünü olduğundan hemde telefonum bozulduğunda dolayı yazamamıştım gerçi bu bölümü de annemin telefonundan yazıyorum. Herneyse sizi daha fazla yeni bölümsüz bırakmak istemiyorum unutmadan yorum yazmayı ve oylamayı unutmayın iyi okumalar✨️💎

Şimdiki zaman...

sabah olunca zar zor açtım gözlerimi, o kadar sıcak ve rahattım ki hiç kalkmak gelmedi içimden.bu hırka ne zamandan beridir bu kadar yumuşak ve sıcaktı ya? Ayrıca çok hoş ve tanıdık bir kokusu vardı, beni mayıştırıp tekrardan uykuya iten. Koltukta doğruldum ve hırkanın karşı koltukta olduğunu gördüm. Bir dakika! Gerçektende hırka koltukta duruyordu, o zaman benim üzerimdeki bu şey ne?! Fal taşı gibi açılmış gözlerimi aşağı indirdim ve üzerimde bana baya büyük olan bir cübbe gördüm. Artık ne kadar büyükse battaniye gibi olmuştu. Aklımı kurcalayan tek birşey vardı, bu cübbe kime aitti?

Slytherin cübbesiydi ama hiçbir slytherin bana,bırak cübbeyi günahını bile vermez. Genelde hepsi bir beceriksiz olduğumu düşünür arada zorbalamak için yanıma gelirlerdi, bazen birkaç slytherinli kızla konuşurdum o kadar. Bu her ne kadar normal gibi görünse de benim için çok anormaldi. Ayrıca cübbe kime aitse artı,harika bir kokusu olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

Daha fazla oyalanmadan kahvaltıya geçkalmamak için kalktım ve cübbeyi de yanıma alarak yatakhaneme gittim. Elimi yüzümü yıkayıp kıyafetlerimi gidiyorken pansy'i fark ettim. Saçlarımı toplarken bir yandan da konuşmaya başladım "herkesin kahvaltıya inmiş olduğunu sanıyordum sanırım tek geç kalan ben değilmişim" pansy elindeki kravatı bağlamaya çalışırken gülümsedi sesi her zamanki gibi alaycıydı "ben senin aksine geç kalmadım sadece kravatımı unutmuştum, koridorda mc gonagall'ın beni durdurup sıkıcı kural tekrarlarını dinlemek zorunda kaldım, en sonunda daha fazla dayanamayıp kravatımı almaya geldim." Minik bir kahkaha attım "mc gonagall üniforma konusunda bu kadar ciddi ha?" Elimdeki cübbeye baktım pansy de vakti, bir cübbeye bir bana bakıyordu "bu senin değil, değil mi? Çok büyük de" gülümsedim ve kendi cübbemi dolabımdan çıkarttım "evet o cübbe benim degil,benimki burada" pansy biraz şaşırmışa benziyordu sesi de bunu ele veriyordu "yanlış anlama ama bu cübbenin slytherinli bir erkeğe ait olduğu çok belli ve şey...seni seven bir erkek yok zaten, çoğu kız bile sevmiyor." Haklıydı, çok haklıydı ve benim kafamı kurcalayan şey bunun kime ait olduğu. Pansy sözlerine sırıtarak devam etti, imalı imalı "yoksa gizli bir hayranın mı var? Bu muhtemel birşey değil mi?" Birden dondum ne diyebilirdim ki? Böyle birşeyin olması imkansız gibi birşey. Boğazımı temizleyip kendi cübbemi giydim "herneyese dağa fazla kahvaltıya geç kalmak istemiyorum, bence sende geç kalma" arkamı dönüp giderken pansynin sesini duydum, sesinden bile hala sırıttığını belli ediyordu "birileri utandı mı acaba? Hadi ama emily bu konuyu burada kapatmamalıyız o kişiyi bulmalıyız!" Gözlerimi devirdim ve yürümeye devam ettim pansy de arkamdan geliyordu yanıma yaklaşınca ona alttan bir bakış attım "evet o kişiyi bulmamız gerekiyor, cübbesini geri vermek için. Başka kimsenin mc gonagall'dan uyarı yemesini istemeyiz değil mi?" Pansy hayal kırıklığına uğramış gibiydi "ben onu mu ima ettim?!" Düz bir ifadeyle ona döndüm "ima mi yapmıştın?" Pansy bana 'benimle alay mı ediyorsun?!' Bakışları atıyordu. Büyük salonun önüne gelmiştik, herkes çoktan kahvaltısını yapmaya başlamış hatta bitirmek üzereydi.

Elimde cübbeyle slytherin masasının ucuna geçtim , zaten draco da beni öğrendiğine göre daha fazla kendimi soyutlamama gerek kalmadı. Elimdeki cübbeyi havaya kaldırdım "bu cübbe kime ait?" Bütün slytherinler bir bana bir cübbeye baktılar. Ciddi olduğumu anladıklarındaysa üzerinde cübbesi olmayanlara bakıp birbirlerine sormaya başladılar.

Draco malfoy

sessizce oturmuş dün gece yaptıklarımı düşünüyordum. Neden öyle birşey yapmıştım ki? Acımışmıydım? Hayır. Üzülmüşmüydüm? Hayır. Kıyamamışmıydım?...

neden bilmiyorum ama bir tanıdıklık hissi ile yapmıştım, sanki onu yeni tanımamışım da yıllardır arkadaşız gibi.ben düşünürken blaise de bana birşeyler anlatıyordu, düşüncelerinden sıyrılıp onu dinlemeye karar verdim. Elindeki bir poğaçayı yerken bir yandan da hararetli hararetli konuşuyordu "hala inanamıyorum, dün akşam ortak salon buz gibiydi ama sabah kalktığımda sıcacıktı, kesin biri yaptı kendi kendine olacak hali yok ya" sakinliğimi koruyarak önümdeki tabağı bitirmeye çalışıyordum "hımhım" balise onu dinlediğimi görünce elindeki poğaçayı da bırakıp kendisini konuşmaya verdi. O sırada bende bir bardak meyvesuyu içirek onu dinliyordum "acaba bir aşığı olabilir mi? Yani onu seven biri?" Birden meyve suyunu püskürttüm. Yok artık! Sadece bir anlığına yardımcı oldum ve onu sevdiğimi mi düşündü?! Saçmalık! Bunu hiç yapmamalıydım, herkesin yanlış anlayacağı belliydi zaten! Herneyse sakin olmam gerek ne de olsa kimse bunu bilmiyor degil mi? balise endişeyle bana baktı "hey iyimisin?" Kafami evet anlaminada salladım blaise de rahatladı ve onun bu sorusuna olan tepkime sırıttı. Ben elimi yüzümü silerken masanın çok ta uzak olmayan kısmında birsi bağırarak konuşuyordu ve benle, blaise de dahil herkes o tarafa bakıyordu.

"Bu cübbe kime ait?"

Kahretsin! Bunu herkese duyurmak zorundamıydın?! Ona hiç yardım etmemeliydim! Yardım ettiğime bin pişmanım. Şimdi ne yapacağım?! Herkes o cübbenin bana ait olduğunu öğrenince okulda çıkacak dedikoduları hayal bile edemiyorum!

Herkes birbirinin üstüne bakıyordu, en azından benim gibi birkaç kişi daha cübbesizdi bu yüzden benden şüphelenmez di, umarım. Balise gözlerini kısıp bana sorgular biçimde baktı sesi şüphe doluydu "bu arada draco, senin cübben nerede? O cübbe sana ait değildir umarım?" Soğuk terler akıtıyordum resmen, sakinliğimi korumaya çalışarak yüzüme alaycı bir sırıtış koydum "saçmalamayı kes, benim cübbem yatakhanede kaldmıştı,Unutmuşutum" Evet! İyi toparladım blaise inanmışa benziyordu. Minik potter kimseden ses çıkmayınca "sanırım kişi kendini belli etmiyor. Herneyse, cübbenin sahibi kimse teşekkür ediyorum kahvaltıdan sonra cübbeyi ortak salona bırakacağım. Oradan alabilir." Diyip pansy'nin yanına oturdu

Rahat bir nefes verdim, bu kız arada sırada mantıklı kararlar verebiliyormuş demek. Sesli bir şeklide nefes verdiğimi gören blaise şüpheyle baktı tekrardan ama sonrasında kahvaltısına devam etti ve bende ettim.

Emily potter

Cübbenin sahibini bulamadığım için üzülmüştüm, o kişiye gerçekten de teşekkür etmek istiyordum. Bu her ne kadar küçük birşey gibi görünse de benim için büyük birşeydi.

Kahvaltımı yapmaya başladım, draco arada sırada bana bakıyor sonra tekrardan önüne dönüyordu. Onun bu garip halini umursamadan kahvaltıya devam ettim.

Draco malfoy

kahvaltım bittiği gibi bir bahane bulup kimseye görünmeden ortak salona gittim. Cübbem koltuğun üzerinde duruyordu, hemen alıp giydim. Elimi cebime attığımda bir kağıt parçası olduğunu hissettim ve hemen çıkarttığım da bunun pembe bir not kağıdı olduğunu gördüm ve kimsenin olup olmadığını kontrol edip okudum.

cübbe için teşekkürler, bu arada harika kokuyor:) parfümünü öğrenmek isterim. E.P.

yüzümde istemsizce bir sırıtış oldu, acaba parfümünü istediği kişinin ben olduğumu öğrense ne yapardı?

Kağıdı katlayıp cebime koydum ve ilk ders için iksir sınıfına gittim.

Gece saat 12:32'de

Emily potter

Uykum gelmediği için Astronomi kulesine çıkmaya karar vermiştim ve şu an gökyüzünü izliyordum, bu bana her zaman huzur verirdi ama dursleylerde kaldığım zamanlarda harry yüzünden her gece gökyüzüne bakamıyordum ve baksam bile bu kadar etkileyici,güzel gözükmüyordu. Geçen yıldan beridir buraya gelmiyordum özlemiştim. Kimseye yakalanmadan gelmek biraz zor oldu ama paslanmamıştım, hem bu saatte benden başka kim astronomi kulesine gidebilir ki?

Kollarımı korkulukları yaslayıp sessizce şarkı söylemeye başladım, bu çok sık yaptığım birşeydi ama bir başkası yanımdayken söyleyemiyordum. Hem mırıldanıp hemde gökyüzünü izliyordum derken bir adım sesi duydum. Kim olduğunu görmek için arkamı döndüğümde üzgün ve sert gözüken malfoyu gördüm ve şaşırdım çünkü göz altları kıpkırmızydı, ağlamışmıydı o?

Draco hiçbirşey söylemeden yanıma geçti ve yorgunama bir o kadar da sert, hesap sorar bir şekilde konuştu "bu saatte burada ne işin var?" Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum, ona ne ki?! Hem bana diyene bak! Kendisi de ayakta! Sanırım yine yüz ofademi kontrol edememiş olacağım ki draco bana tip tip bakıyordu. Kendimi ona asla ezdirmezdim, her ne kadar sessiz biri olsam da yeri geldiğinde lafımı sokmasını da bilirim

"Asıl senin bu saatte burada ne işin var?! Ben genellikle buraya gelirim zaten."

Draconun gözleri uzaklara daldı, aklına birşey gelmiş olacak ki dudağı yukarı doğru kırıldı sonra ne yaptığını fark edip hemen yüz ifadesini düzeltti "bu seni ilgilendirmez,şimdi git ve beni yanlız bırak" dracoya ne oluyordu? Bir iyi bir kötü oluyordu.

Draco malfoy

bu öğlen yine babam okula gelmişti ve beni azarlamadan gitmemişti, artık sürekli bana bu tarz davranmasındqn bıkmıştım, onun bana daha çok sevgi göstermesini. Beni kontrol etmeye çalışmasını kesmesini istiyordum şu an geçen yıl ki o gizemli kıza herşeyden çok ihtiyacım vardı hemde çok. Keşke burada olsa da derdimi dinlese diye düşünmeden edemiyorum. Ona içimi dökebilmek, dertleşmek çok rahatlatıcı ve aynı zamanda sinir bozucu. Onu tekrar görebilmek için herşeyi verirdim. Onu hiç unutmamıştım, kendi halime biraz ağladıktan sonra astronomi kulesine gidip kafa dinlemeye karar vermiştim ki birden birisinin bu tarafa geldiğini duyup saklandım. Gelen kişi minik potter'dı. Bir süre durup boş boş gökyüzünü izledi. Onun gitmesini bekledim çünkü şu an kimseyle uğraşmak istemiyordum.ben onun gitmesinin hayallerini kurarken kulenin tepesinde korkulukları orada, çok naif bir ses duydum. Adeta büyülenmiştim, bir insanın sesi melek gibi olabilirmiydi? Olabilirmiş.

İstemsizce daha iyi duymak için o tarafa yaklaştım. Ayaklarım benden bağımsız bir şekilde gidiyordu ve o beni duyup hemen arkasını döndü bende saklanma ihtiyacı hissetmedim ne de olsa görecektir.gerçekten de sesi güzeldi ama bunu ona söylemeyeceğim tabiki de...

evettt yeni bir bölümün sonuna geldik, elimden geldikçe yazmaya çalıyorum. Düşüncelerinizi yorumlarda yazmayı ve oylamayı unutmayın, bence bu bölüm çok guzeldiii yorumlarda tartışalım. sonraki bölümde görüşmek üzere canlarım❤️