Keyifli okumalar 💙

Yorum ve oy vermeyi unutamayın💙

Bölüm şarkısı|Koray avcı:Sen

Gitmişti yine ve yine ortada bırakılan ben olmuştum hemde adını sayiklarken.
Neden bunu kendime yapıyorsun be kızım neden bu kadar kısa sürede bağlandın alt tarafı gözleri deniz gibi annen gibi büyülü...
Evet ben körkütük aşık olmuştum hemde benim sonum olacak adama ya o bana aşık mı olmuştu ya da hiç sevmişi midir? Sevmez ki kimse beni sevmezdi çünkü ama o öpüşü neydi? Korkmadığım adam nasıl olmayı becermişti ya ben bir adamı babamdan sonra ilk kez arxukadım ilk kez daha çok öpsün istedim çünkü o dudaklar ilaçtı şifaydı çünkü.
Kaç gün mü geçmişti tamı tamına bir ay geçmişti ne bir mesaj ne de bir arama hiçbir şey yoktu rüzgar ortalıktan kaybolmuş gibiydi gerçi şeymada pek ortalıkta değildi acaba o yüzden olabilir miydi? Hayır düşünme yüsra. Umrunda olmayacak yüsra unutacaksın yüsra. Nah unutursun diyen iç sesime yüz kızartıcı bir küfür savurdum haklıydı ama umrumda değil.

Öğle arasındaydık oturmuş kitap okuyordum valla içim içimi yerken kitap okuyordum şahane.

Aniden gelen bildirimle sıçradım Allah'ım ben mal mıyım acaba? Neden telefonu arka cebime sokuyorum ya maldım mal mal hemen elime alıp yazana baktım aşkın mıydı acaba ya da bana yürüyen urangutlardan biri miydi?
Demem ile gördüğüm isim kalbim tekledi, ellerim titredi, içime çektiğim nefes boğazımda asılı kaldı.

Deniz gözlüm:Yüsra çok özledim çok.

Gördüğüm resim gözlerindeki yorgunluk, bıkkınlık. Ama hayır bu sefer ne yenilecektim ne de koşacaktım ona. Ama hayır yazmayacaktım bunu yapmayacaktım.

Deniz gözlüm:Görüldü mu atacaksın yüsra yapma ya neden diye sor bağır çağır öfkelen.(Görüldü)

Deniz gözlüm:Offff peki. (Görüldü)

Ekranda beliren aramada onun ismi ile özlemim bin kattına arttı bende özlemiştim. Ama yapamazdım yapmamam gerekiyordu. Reddettim aramasını sesine hasret kalmama rağmen.

Deniz gözlüm:Yapma ama(Görüldü)

Deniz gözlüm: Öfkelisin.

Siz:Evet şimdi de sana yallah diyorum.

Deniz gözlüm:Dur neden diye sormuyorsun bile amk o kadar mı kıynetim yok hesap sor, bağır çağır.

İsteğin olsun koçum.

Siz:Neden hep bırakıp gidiyorsun sen?Neden hep ortada bırakılan ben oluyorum?Neden kaçmadığın bir zaman dilimi yok?Neden? Ya bir ay ya bir ay hiç mi yazamadın? Hiç mi vaktin olmadı? Hastaydın. Kurşun yedin aklım sende ama ben kimim?

Deniz gözlüm:Evet yaptım aptalım çünkü korkağım ama ben senin o gece yaranı sardım bir daha korkaklık yapmam bunu anla.
İki. Gittim şeyma yüzünden gittim şuan başımda o var onunla uğraşıyorum gece sen benim koynumda uyurken halit geldi ve sana silah dayadı tamam mı ben bir aptal olarak ona sana olan zaafımı gösterdim. Oldu mu? artık sana yakın olamam göz önünde olamayız benim zaafım sensin tamam mı?"

Kalbim durdu dondu o kadar çok attı ki donma noktasına gelmişti sözleri sertti ama bir o kadar yumuşak gözümden bir yaş düştü hemen elimin tersiyle sildim ağlamamlıydım.

Siz:Tamam.

Deniz gözlüm:Hayat gözlüm yapma böyle lütfen bak geleyim mi yanına bak gel de bana koşarak gelirim yeter ki iste gelsem sokağın başında görsen sarılır mısın? (Görüldü)

Koşa koşa sarılırdım ama onun bunu bilmesine gerek yoktu gitmemeliydi tamam gitti en azından bir aydır onsuzluğu bana çektirmişti.

Deniz gözlüm:Atma bana görüldü atma sadece bir cevap söyle ya sadece bir cevap. (Görüldü)

Deniz gözlüm:Peki okuldan sonra çok oyalanmadan eve git yemeğini ye, camı kapat, üstünü ört lütfen görüşürüz. (Görüldü)

Bu şerefsiz insan nerden bu kadar bilgiyi biliyordu Allah aşkına ya artık sinirlenmeye başlamıştım hemde baya baya ya bu ne arkadaş. Ben daha onu tam tanıyamamışken.

Saatler geçti ve ben aptal gibi onun dediklerini yapmıştım neyim vardı benim bu muydu aşk dedikleri cidden? İğrençmiş bir o kadar da büyülü.

Saatte baktığımda gecenin biri olduğunu fark ettim uyusam iyi olurdu malum yarın okul vardı ve ben geç kalamazdım okul birinciliğimi korumak zorundaydım son senemdi bunu üç yıl boyunca başardıysam şimdi de başarırdım.

Rüzgarı herşeyde dinlemeyecektim benimde bir inadım vardı be camı açtım oh olsun ona.

(Rüzgarın anlatımı ile)

Sonunda diye geçirdim içimden şeymayla uğraşmaktan yüsraya yazacak bir dakikam bile olmamıştı aptal kardeşim, git aşık ol onunla birlikte ol sonra videoya çeksin yayınlasın, senden ayrılsın yıkıl sonra iş bana düşsün aptal aptal aptal ya yaralı halimle gelmişim uğraşıyorum ama nafile.
Sonunda yemek yedi de uyuması için olan hapı içti sonunda şimdi rahat bir şekilde istanbula dönebilirdim en azından yüzünü görsem yeterdi bana vazgeçmiştir bu saatte kadar gerçi ama olsun çok bile dayandı benim ağır sevgime.

Babamın bir hafta önce olan konuşması geldi aklıma yanlış mı yapıyordum evet sonuna kadar herşey yanlıştı ama siktiğimin kalbi yablışa doğru koşuyordu.

(Bir ay önce)

Şapşal yanıma yatmamıştı ama tabiki uyuya kaldığında yarama rağmen onu kucagıma almış yatırmıştım. O daldıktan sonra ona sarılmam sorun olmuyordu onu fark ettim zaten.
Uzun uzun izledim o güzel yüzünü okşadım, sevdim, öptüm ,kokusunu içime defalarca çektim sanki veda eder gibi ama nerden bilebilirdim ki birkaç saat sonra veda edeceğime tam onun kokusuyla uyuya kalacakken açılan kapı ile onu göğüsüme daha da sakladım ona bir şey olacak diye ödüm kopuyordu onu da kaybedemezdim.

Gelen halitti. Babam, kabusum, Cehhenemim.

"Babaya hoşgeldin bile demiyorsun artık daralıyorum ben." tepki vermedim. Kollarımdaki meleği daha çok gömdüm göğsüme.

"Ne istiyorsun yine." silahını çıkarması ile delirdim.

"İntikam işim vardı da. Küçük hanımda burdayımış iyi iyi işim kolaylaştı." daha çok yaklaştı.

"Halit hayır onun kılına bile zarar vermeyeceksn. Bak kılına diyorum bir saç teline indir lan şu silahı. "

Allahım aklımı kaçırcam ona silah dayıyordı aptal.

"Ondan uzak duracaksın hayatında olmayacak şimdi İzmir'e gidiyorsun şeyma belaya bulaşmış neden mi çünkü aptal abisi kendi aşkının peşinden koşarken onu ihtimal etti. Git şimdi. Hemen yoksa biliyorsun bam bir kurşunuma bakar zaten kapanmamış bir hesabım var."

"Halit acaba sen mi sevgili kızınla ilgilensen. Yeter artık o belaya bulaşsın bulaşsın ben onunla uğraşayım."

Hep böyle oluyordu aptal şeyma belaya arkasını temizlemek ise rüzgara kalıyor.

"Senin dilin baya uzamış bakıyorum annen şıan iyi diye mi acaba?"

Yine tehdit yine tehdit.

"Halit tamam gidicem şimdi siktir olup gidebilirsin babacık. "

Bir şey demedi gitti alışmıştım tehdit, tehdit ve tehdit ve buna boyun eğmek zorunda olan ben.

Aniden bana sokulan kedicikle düşüncelerimden koptum.

"Rüzgar, korkuyorum ben."

Neyden korkuyordu sayıklıyordu şuan onu içime daha çok gömdüm gitmeliydim ama nasıl gidecektim ki bu sefer yapamazdım çok zordu çok severken gitmek sanırım bu en büyük imtihandı evet uzaklara gitmiyordu ama onsuz geçebilecek bir süre vardı.

Saatler geçti uyanmadı bana ara ara daha çok sokuldu, daha çok sayıkladı o korktukça içim burkuldu, o bana korkuyla sokuldukça yüreğim burkuldu.

Bırakıyordum ama o da şimdilikti o ilacım olan dudaklarını öpüp hemen gittim yoksa gidemezdim.

(Şimdilik zaman)

Motoru hızlıca onun evinin önünde park ettim aptal camı açık bırakmıştı ya. Sinir sebebim yarrabi.
Hızlıca dünyanın en kolay şeyiymiş gibi üçüncü kata tırmandım valla kolaydı lan.
İçeriden nasıl da güzel gözüküyordu lan böyle uyuyordu ama böyle uyumak mı olur be zalım çok çok masumdu, bir şeyi vardı çözemediğim sırrın ne senin?
Onu camdan ne kadar izledim ne kadar izlediğimden haberim yoktu ama gün ışıkları doğmaya başlamıştı bile gitsem sarılsam nolur acaba denemekten zarar gelmezdi artık kaybedecek bir şeyim de kalmamiştı.

Sessizce camdan içeri girdim hay ben boyumu sikim tamam mı? Girene kadar canım çıktı be ulan rüzgar sen bu hallere düşecek adam mıydın? Evet.

Yatağa yaklaşıp usulca yanına kıvrıldım şimdilik herşey güzeldi umarım böyle devam eder derken aniden uyanan ve boğazıma bıçak dayayan yüsrayla şok olmuştum lan napıyordu bu.
Beni görmesiyle gözlerini kırpıştırdı sanırım elinde olmadan bıçağı boğazıma daha çok dayamıştı kesildiğini hissetmiştim.

"R-rüzgar ya sen neden sinsi sinsi giriyorsun ve evimde ne işin var." kekelemişti of çok mu korkutmuştun?

"Sence rahatça konuşmam için o bıçağı çekmen gerekmez mi? " hala boğazıma dayalıydı o bıçak ve biraz kesmişti.

Dediğim şeyle şok olup hemen bıçayı yere fırlattı.

"Özür dilerim özür dilerim çizdim biraz, aniden gelince başkası sandım."

Seni bu kadar korkutan ne acaba melek.

"Korkma benim kimden korkuttun ki? "

Hemen benden uzaklaştı neyi vardı lan?

"Hiç kimseden. Neden burdasın git istemiyorum seni. Git."

Bu kadar sert çıkışmasını asla beklemiyordum.

"Yüsra sakin olur musun uyusak sonra kızsan lütfen."

Gözlerime neden bakmıyordu kaçıyordu benden en son isteyeceğim şeyi yapıyordu yapmamamlıydı hayır.

"Yüsra baksana kızım gözlerime bana sakın yaşatma bunu."

"Neyi?"

"Güzelim beni gözlerinden mahrum etmee."

Dinlemedi beni gözlerinden mahrum etti ama sımsıcak kollarından mahrum etmedi o gece koynunda uyumama izin verdi.

⊱ ────── {.⋅ ♫ ⋅.} ───── ⊰

(Yüsranın anlatımı ile)

Gördüğüm rüya çok güzeldi o vardı içinde ya gözlerimi açmak bile isteniyordum güzel rüyaydı.

Yataktan kalkmaya çalıştığımda bana sarılan ahtapotla durdum, dondum lan lan rüya değil miydi rüzgar şuan bana ahtapot gibi sarılmış bir vaziyette mii? Allah'ım benim sinirim vardı ama bembeyaz saçları alnına düşmüş dudakları öne doğru büzülmüş ve çok nasıl denirdi ki tatlıydı çocuk gibiydi aslında bana göre hep çocuktu izlesem yakalanır mıyım acaba ilk olmazdı ama fazla rezilliğe gerek yoktu affetmişte değildim zaten.

Ama ben sana yapacağımı biliyorum rüzgar efendi.

Çok yavaş bir şekilde yataktan kalktım ve hemen mutfağa gittim ve kocaman iki bardak biri soğuk, biri de sıcak su. İntikam vakti yaşasın.

Önce soğuk suyu döktüm, ve kocaman açılan öfkeli gözleri gördüm sonra vakit kaybetmeden sıcak suyu üstüne döküp koştum, hatta uçmuş olabilirdim.

"YÜSRA."

Hassiktirr arkamdan geliyordu kaç kızım kaç bu seni yer valla yer zaten ayı gibiydi.

Ama bu böyle mi olacaktı nasıl yakaladı yaa nasıl arkamdan sarılmıştı, yüsra kızım peki bundan neden rahatsız olmadın tüm cüssesi senin dibinde sana sımsıkı sarılmış durumdaydı.

Olmuyordum lan rahatsız.

"Güzelim benim sabah sabah noluyo lan."

Bismillahirrahmanirrahim,

"Şaka şaka komik bir şaka gül diyee. " şirinlik yapma sırası bendeydi.

"Ne diyorsun lan dondum sonra yandım."

"Hiiiiç bırak beniiğğ. "

"Bırakmayı düşünmüyorum."

Kendine daha çok çekti offf. Az önce bir şey yoktu ama daha çok sokuldukça ürkmeye başlıyordum artık.

"Rüzgar bırakır mısın beni. "

Sinirle söylemiştim bapabiliedim ki başka aklıma babam geldi, kaburgalarımı kıra kıra dövdükten sonra canım daha çok yansın diye sarılıp sıkan babam.

"Yoo."

Bırakmadı neden bunu bana yapıyordu neden hatırlatıyordu. Ama suç bendeydi hem sarılsın öpsün istiyorum ama babam yüzünden bunları yapmasına izin vermiyordum.

"Rüzgar bırak dedim."

Sesim gereğinden fazla yüksek çıkmıştı yapamıyordum atlatamıyordum Allah kahretsin. Onu en çok kırmak istediğim konu buydu. Ya bir gün birlikte olmak isterse? Ve ben o an ona hayır dersem?

Hemen bıraktı ve ben boşluğa düştüm.

"Bıraktım sakin ol."

Dehşete uğramış gibiydi zaten offf naptım ben kırılmış mıdır? Yok canım zaten gözlerine bakamıyırdum. Deniz gözleri büyülüydü şerefsizin.

"Sakinim. Neyse aç mısın bir şeyler hazırlayayım."

"Değilim okula hazırlan sen bırakıcam seni itiraz yok lütfen."

Az önceki yaptığım ani çıkışa göre bunu kabul etsem iyi olacaktı.

"Tamam beş dakikaya hazırım."

Bir şey demedi başını salladı. Bir şey mi olmuştu buna ilk kez yakınında olan bir adamı süzmek istedim. Üstünde siyah desenli bir sweatshirt, siyah kot bacaklarını sarmış kaslıydı ama çok kilo vermiş gibiydi, sweatshirtinin kollarını yukarı kaldırdığı için de kollarındaki yer yer izler ve damarlar gözüküyordu. Heyt maşallah gerçekten bakılınca hoş, yakışıklı hatta taş bir adamdı ama acılar içindeydi boğulmuştu.

Daha fazla izlemek istedim ama bu dalga geçerdi şimdi kaç yüsra kaç.

Dediğim gibi hazırlanmam beş dakika bile sürmemişti odama baktım canım odam nasıl dağınıksın sen böyle ama banane.

Salona gittiğimde gördüğüm görüntü ile şaşırdım rüzgar efendi salonumu topluyordu yoksa bu da mı takıntılı geçmiş olsun çünkü hep toplayan kişi o olacaktı. Manyak ya. Ama eline aldığı şeyle gözlerim kocaman açıldı lan sütyenimmm mavi sütyenimmm şuan onun elindeydi oğlum ne garip garip bakıyorsun.

"ÖHÖM ÖHÖM ÖHÖM"

"Çıkalım biz aynen hadi lan rüzgar bırak be onu."

Bana döndüğünde otuz iki diş sırıtıyordu mal yaa.

"Tahmin ettiğim gibi doksan en büyüğünden. "

Hah ne diyordu yav bu. Siktir...

"Ne pis sapık uzak dur benden de eşyalarımdan da."

"Offf çok dağınıktı napayım."

"Lan sananee"

Elinden canım sütyenimi kaptığım gibi odanın diğer ucuna fırlattım doksanmış şerefsiz ne kadar deneyimliyse biliyor mübarek numarasını bile tutturdu.

"İğrençsin biliyorsun bide yürü Allah'ın cezası yürü."

"Aaaa sakın ol ne dedim sankiii doğru dimiii."

Diyip hemencecik arabasına bindi . Şerefsiz insan.

Arabaya binip kapıyı kırarcasına kapattım. Oh olsun.

"Lan sen kızıma napıyorsun acaba?"

Geldiler bana bu neydi bu duygu kıskançlık mıydı? Yoo ya da öyleydi sanırım ben ne yaşadığımı bilmiyordum ki şuan içim alev alevdi bu arabayı uçurumdan atmak istiyordum kızınmış.

"Al kızını başına çal umrumda mı. İneyim ben. "

Hemen kolumu kavrayıp durdurdu iniyordum yav ben.

"Otur oturduğun yerde nereye acaba?"

"Sanane be asıl sen otur oturduğun yerde 'kızınla' tabi."

Lan kahkaha attı ama bu kahkaha bir insan bu kadar mı güzel güler anasını satayım.

"Sen sen arabayı mı kıskandın güzel kızımm." dema demaa.

Kızım şefkatle söylemişti bunu saçma sapan bir anlamla değil gerçekten içinden geldiği için söylemişti.
Önüme dönüp bir şey söylemedim söyleyemedim de olabilir önemli değil orasıı.

Okula varana kadar kimseden ses çıkmadı onu uzun uzun çaktırmadan izledim uzun kirpikleri vardı gözlerini gölgeleyen. Dudakları kalındı çizilmiş gibiydiler, burnu biçimli çizilmiş gibiydi.

Şerefsiz meteor taşı ben neden bunu beğeniyordum sahi ben esmer, kıvırcık, gamzeli severdim sikerim aşkı ama.

Ona daha fazla kapılmamak için arabadan hızla indim oh bir şey diyecekti yaşasın kötülük.

"Yüsra bekle dur."

"Ne var."

"Gidiyor-" daha cümlesini tamamlayamadan dudaklarına yapışan sülükle bende şaşırdım rüzgar ise dondu.

Yapışan kişi tabiki de melisti bunu izlemek isteyeceğim son şey olduğuna göre gitme vaktiyti.

Okula doğru adımladım.

Rüzgarın melisi itmesi ile ben bile şaşırdım kız yere düşmüştü yani kendini atmıştı gerçeği ama olsun.

Onu umursamadan bana doğru gelen rüzgar Allahım neden yine belaya bulaşan kişi benim.

"Bak aniden yaptı gerçekten bilemezdim, sana da demiştim o benim hiçbir şeyim yanlış anlama lütfen."

Bana açıklama yapmak zorunda değildi ki.

"Bana neden açıklama yapıyorsun? "

Ağzını açtı kapattı konuşmak istedi konuşamadı.

"Çok özür dilerim ikizini öldüren bir adam beni de öldürür nasıl dikkat etmem."

Arkadan melisin iğrenç sesi ile rüzgarın ifadesi değişti ne yapacağını bilmeyen bir ifade belirdi.

Doğru muydu bu? Ben sevdiğim adamı yanlış mı tanımıştım? Asla bunun hikâyesi başkaydı ve ben bu hikayeyi öğrenecektim.

✧─── ･ ｡ﾟ★: *.✦ .* :★. ───✧

Melis kardeşim madem sevmiyorsun uzaklaş be