@soldeinvierno
|
Keyifli okumalar bölüm kısa oldu maalesef ama bir şey daha öğrendik bence yani bence dmddmödödbdkd rüzgar bipolar:(
Yorum ve oy vermeyi unutmayın 🤎
Bölüm şarkısı|Mavi gri:Ansızın gel ✧─── ・ 。゚★: *.✦ .* :★. ───✧ İnsan ne kadar aptal olabilir diye düşündükçe kendi aptalıklarıma gülüyordum yüzme bilmeme rağmen onu denize çekmiş kendimi de atmıştım yetmezmiş gibi omzumdan vurulmuştum. Bana şaşkın şaşkın bakan rüzgarda vardı tabi canı yanıyordu en büyük zaafı belli olmuştu katil olmak rüzgar Keskin'in en büyük zaafı. Keskin acıyla ağzımdan daha büyük bir inleme kaçtı rüzgar anın sersemliğiyle fark etmemiş olacak ki gördüğü an beni sarıp sarmaladı hemen omzuna tutundum. "İyi misin güzelim çok mu acıyor? Özür dilerim özür dilerim." suçlu bile değildi ama özür diliyordu bir tane çakmak var şuan. "Suçun yok sanki sen vurdun rüzgar korkuyorum ben. " itiraf etmiştim denizden korkuyordum derinlikten o kadar çok korkuyordum ki ona sımsıkı sarılmıştım. "Güzelim burdayım korkma korkma." o vardı o vardı evet bunu düşünerek sakin olabilirdim. O beni düşürmezdi beni bırakmazdı. "Tamam bırakma sakın çıkar beni burdan." yaram sızlıyordu su geldiği için daha çok yanıyordu ama ses çıkarmamak için dudaklarımı kemiriyordum.Rüzgarın kucağına çıkmıştım sımsıkı boynuna sarılmış acımı belli etmemeye çalışıyordum."İyi misin kemirme artık şu dudaklarını canın yanıyorsa çıkar sesini be kadın." nerden anlamıştı be. Ağzımdan bir inilti kaçtı elinden geldiğince yarama su değidirmemeye çalışıyordu farkındaydım ama olmuyordu denizdeydik en fazla napabilirdi ki. Şerefsizde boy vardı ayakları yere değiyordu. "C-canım yanıyor rüzgar." ağzımdan kaçmıştı ama artık dayanılcak gibi değildi. Su değidikçe keskin acı artıyor kemiklerimi sızlatıyordu. Aniden dudağımda hissettiğim sıcaklıkla dondum. Beni öpmüyordu dudağımı kemirmemem için engel oluyordu. Ama içimdeki acı artmış olacak ki bu sefer onun dudağını ısırdım. "Özür dilerim özür dilerim." hiçbir tepki vermemişti sessizdi neden bu kadar sessizdik. "Onu yap diye koydum zaten devam et dudağın kanayacağına benimki kanasın." kendini ne kadar da umursamıyordu. "Canın yanar ama hayır çekil hadi." yine bir şey söylemedi ve dudaklarını dudağıma bastırmıştı. Canımın yanışı daha çok artıyor ve halsizleşmeye başlamıştım dudağına işkence ediyordum ama çıtını çıkarmıyordu. Isırıyor, emiyordum aynısı kolu içinde geçerliydi tırnaklarımı geçiriyordum acım azda olsa hafifler diye ama nafileydi. Canım artık çok yanmaya başlamış ve gözlerim kapanmak üzereydi. "R-rüzgar v-varmadık m-mı?" daha sıkı tuttu. "Vardık güzelim az daha dayan." mümkün değildi. "Dayanamıyorum artık uykum geliyor." omzumdan öptü sağ omzumdan. "Hayır bak bana vardık hadi güzelim az daha dayan. Sakın kapatma." artık konuşamıyordum bile kafamı boynuna gömmüş sonumu bekliyordum. Sanırım varmıştık ama benim konuşmaya bile tekatim yoktu. "Bebeğim aç gözünü hadi güzelim vardık vardık." yavaşça gözlerimi açabilmiştim sadece gözlerimden yaşlar akıyordu acım artık hissedilmiyordu ama omzumu da hissedemiyordum. "Yüsram bir şey yapacağım şimdi canın yanacak özür dilerim ama kanın durmuyor çok akıyor." bir şey diyemedim bekledim. Üstündeki sweatshirti çıkardı ve yırtmaya başladı napacktı ki. Aniden kolumda hissettiğim keskin acıyla çığlık attım o kadar çok yanmıştı ki. Koluma kumaşı bağlamıştı kanı durdurmaktı amacı ama o kadar canım yanmıştı ki artık ağlayışım hıçkırıklara döndü. Alnını alnıma yasladı ilk acılarım değildi bunlar ama bu farklıydı çok farklıydı en büyük korkumun içinde gerçekleşen bir acıydı. Alnını alnıma yasladı acı çekmem onun canını yakıyordu farkındaydım ama elimde olan bir şey değildi. "Özür dilerim yanmasın canın." kafamı o huzurlu boynuna yasladım. "Hıhı yanmaz ama şuan çok yanıyor neden? Bu ilk defa değil babam defalarca yaptı rüzgar ama bu seferki bambaşka sanırım yanımda acımı paylaştığım biri var diye galiba iyiki varsın." dediğim şeyle bana o sıcak tebessümünden bahşetmişti. "Asıl iyiki sen küçük hadi şimdi istersen uyu. Hastane var buraya yakın azalcak acın güzelim." ilkti belki ama ne olursa olsun diye bir şey isteyecektim. "R-rüzgar bana şarkı söyler misin?" "Hmmm ne söyleyeyim?" "Bilmem içinden ne geliyorsa." Sessizlik oluştu sonra o naif sesi. Gel Gel ansızın, gel Tut ellerimden gel Gel ansızın Belki öpersin kirpiklerimden Gel Gel ansızın, gel Tut ellerimden gel Bak son sözüm gel Kurur gönlümdeki çiçekler.
Sonra dudağıma kapanan dudaklar. Ondan sonrası kapkaranlık benim ona gelmemi mi istemişti? Zaten ben ona hep geliyorudum. Acısını geçirmemi istiyordu ama farkında değil miydi? Ben buna hazırdım zaten onun da hazır olması lazım çünkü ben yaralı bir kadınım.
Saatler sonra (Rüzgarın anlatımı ile) Ben rüzgar keskin diğer gerçek ismi ile yekta keskin. Yekta tarafını silen rüzgar. Onu öldüren rüzgar neden mi? Çünkü yekta kırılgan, duygusal, kalbini dinleyen bir adamdı ve o adamın canını yakmak çok kolaydı. Bende onı tamamen öldürdüm ve iradesiz, soğuk, kalbi taştan olan rüzgarın yarattım o benim maskemdi kimsenin indirmeyeceği maskem ta ki yüsraya dek. Bu kadın bu kadar kısa sürede fazlası ile ağzıma sıçmıştı. Onun gözlerinin önünde ağlamıştım, içimdeki yektayı sorgusuzca çıkarmıştım iyiki çıkarmıştım onın karşısında ağladığım için asla pişman değildim. Çünkü sarmıştı sevdiğim. Artık kabullenme aşamasını geçmiştim ben bu aptal kadına düpedüz köpek gibi aşık olmuştum. Canımı yakan neydi o zaman? Kaybetme korkusu? Terk edilmek? Vazgeçilen ilk kişi olmak? Yaralanmak, kırılmak. Paramparçaydı kafamın içi içerde konuşan sesi susturmak istiyordum. O beni bırakır mı? Peki öpüşü? Dokunuşları sözleri? Ben yekta keskin yıllar sonra birine inanmaya, güvenmeye başlamıştım tek dileğim bunun boşa çıkmaması düşününce çıksa da ondan gelmiştir eyvallahım olsun.
"Salak ya sen baya baya aşık mı oldun? " insanın iç sesi bile ona düşman olur mu anasını satayım benimki öyleydi. Olmuştum köpek gibi, sırılsıklam, tutkulu ilkti belki bu kadar yoğun ve güzeldi duygularım. Şuan başucuna oturmuş uyanmasını bekliyordum hastaneye onu yetiştirmiş koluna müdahele etmelerini izlemiştim. Çok kan kaybetmişti Allah'tan kan gruplarımız aynıydı hemen kanımı vermiş ameliyattan çıkmasını beklemiştim. Yarası sudan dolayı kötü durumdaydı korkmasına rağmen hiç düşünmeden atlaması bu kadın beni hergün daha çok hayrete düşüyordu. Ama sevilmesi o kadar güzel ki sevgi bir insana anca bu kadar yakışırdı. Sevilmek yüsraya yakışıyordu sevilince daha çocuk, daha tatlı oluyordu daha çok bilmem gereken şeyler var farkındaydım ama artık herşeyi zamana bırakma vaktiydi onu bırakmaya ne gücüm, ne de niyetim vardı.
Saatlerce uyanmasını bekledim bir ara kokusu ile uyuya da kaldım sonra dayanamayıp başucuna daha çok gömülüp gözlerimi kapadım uyanmamıştı benimde kokusuna yenilme gibi bir mallığım vardı uyanacaktı iyi olacaktı.
Ne kadar öyle uyudum ne kadar sürmüştü hiçbir fikrim yoktu ama saçlarımda hissettiğim narin elle uyandım. Saçlarımı okşuyordu beni rahatlatan az şeylerden biri hep yapsın asla hayır demem. "Günaydın uykucu." yorgundu sesi ameliyattan yeni çıkmıştı aptal bir zahmet. "Günaydın iyi misin? Ağrın var mı dur Doktor'u çağırayım." hemen ayağa kalkmış telaşla ona ardı ardına bir şeyler söylüyordum oğlum sakin. Kahkahalara boğulmuştu bu halime lan gülmesene kadın böyle yanağında oluşan çukur ile içli içli izledim gülüşünü bakarken gözleri gözlerime değdi bu gözlerden hayat akıyordu, yaşam akıyordu bana bahşedilen hayat ve yaşam. Düşüncelerimden beni boğan şey o naif sesi olmuştu. "Neden bana öyle bakıyorsun bir şey mi var?" dedikleri ile afallamış ağzımdan bir ha'dan başka bir şey çıkmamıştı. Bana mala bakar gibi bakmaya başlamıştı noluyor lan bana kendine gel rüzgar. Ona bakarken içim gidiyordu napayım. "Hiiç hiç doktoru çağırıp geliyorum sakın hareket etme." Bir şey demesine izin vermeden koşar adım kaçtım ordan bu kadın kalbe zarardı. "Merhaba ben yüsra sakının yakınıyım uyandı." Doktor dediğimle hemen ilgiyle dönmüş benimle odaya doğru yol almıştı ilgisini siktiğim. Sessizce odaya girdik benim içim adama asla rahat değildi yüsra da oturmuş beni bekliyordu. Geldiğimde yüzünden oluşan tebessüm kadın seni yemem lazım. "Yüsra hanım iyi misiniz? Nasıl hissediyorsunuz?" sesi bile iğrenç neydi lan bu kanımda dolaşan duygu? İçimi yiyip bitirecek kadar güçlü olan duygu neydi? Kıskançlık mıydı? Olabilir. "İyiyim sadece biraz sızı var normal olarak ne zaman çıkabilirim?" Doktor ona yavaşça yanaştı ve yarasına bakmaya başladı ona dokunması ile yüsranın ifadesi değişti. Rahatsız olmuşa benziyordu bu hareketi kaşlarımı daha çok çatmama neden oldu. Hızlıca yanına gidip elini kavradım ne olursa olsun kendini kötü hissetmemeliydi temastan hoşlanmıyordu ama bunun altında bir şeylerin olduğuna emindim illa ki öğrenecektim. "Yaranıza pansuman yapılmalı yüsra hanım." benim küçük meleğim başını sallamaktan başka bir şey yapmamıştı noluyo lan neyi vardı? Doktora doğru sert adımlarla gittim. "Tamamdır ben yaparım pansumanı teşekkürler." kaşlarını çatarak bana bakan doktora daha sert baktım. "Doktora musunuz? Eğitiminiz var mı?" yok sikme işim var belli ki. "Sizi ilgilendirmez. Ben yapacağım dedim." yükseldiğimi fark eden yüsra hemen atıldı lan dursana kadın. "Rüzgar tamam kavga olmasın kafam kazan gibi zaten." zorluk çıkarmak değil niyetim be güzelim. "Tamam bebeğim yat sen bizim doktor beyle işimiz var." sert söylemiştim amacım onu ürkütmek değil ama elden bir şey gelmiyordu be. "Beyfendi işime karışıyorsunuz yüsranın pansumanını ben yapcam. " bu son damlaydı yakasından tuttuğum gibi onu duvara dayadım. "Yüsra değil it yüsra hanım. " adam neye uğradığına şaşırmıştı şaşırsın gebertecektim daha. "Beyfendi napıyosunuz ya ne bu hareketler?" Sakinim içimdeki volkan büyüdükçe büyüyor ve beni ele geçiriyordu. Koluma sarılan kolla gözlerim ona kaydı bana endişeyle bakan kadına lan ne işi vardı burda. "Lan ne çıkıyorsun yataktan." biraz kızarak söylemiştim. "Kızma bana çıkarım hatta hastaneden çıkıyorum." Allah'ım bu kız salak mıydı? Soru mu bu salağın önden gideniydi. "Ne çıkması salak mal mısın kızım delirtme beni. " ona kızıyordum ama onu hakkediyordu. "Bana bak kızma bana dedim. Bay bay." daha bir şey diyemeden koşar adım odadan ayrıldı. Peşinden hızlıca giderken kolumu yakalayan o doktor bozuntusu ile ona döndüm artık öfkemi saklamama gerek yoktu. "NE VAR LAN NE NE. " bana boş boş bakıyordu sonra bir şey oldu. Arkamdan yediğim darbeyle sendelendim bana sırıtarak bakan adam bu işin onun başından çıktığının belirtisiydi. Şuan bir oyun oynanıyordu. Ama bu darbeyle yıkılmayacağımı anlayan şahıs bir daha vurdu. Arkama dönmemle ona tekme atmam bir oldu adam savrulmuştu ama arkadan yediğim daha şiddetli darbeyle dayanacak gücüm kalmamıştı sonrası zaten kapkaranlık bir yol. Adamla kadın ayrı yerlerde aynı acıları çekiyorlardı kadın gördüğü kabusla hızlıca hastaneden kaçmış adamın peşinden gelmesini bekliyordu ama ikisi de bambaşka yerlerdeydi adamın yüzü kanlara bulanmıştı, kadının ise omzundaki yara bir nehire su akarcasına akıyordu. Ve ıslak zemine çarpıyordu. Kafasını gökyüzüne çevirdi yağmur yüzüne akıyor ordan çenesine yol alıyordu acıdan sıktığı çenesine yekta nerdeydi nasılda yakışıyordu bu isim ona ama olmadı dayanağı kalmamıştı yere yığlmış gözlerini gökyüzünden onu izleyen annesine bir söz söyledi. "Anne artık yıldızlar parlak... "
|
0% |