Yeni Üyelik
20.
Bölüm

19.Bölüm|Akşam yemeği

@soldeinvierno

Selammmm yeni vee tabiki bol bol kaoslu bölüm geldi keyifli okumalarrr oy ve yorum atmayı unutmayınn.💙

Kayıp bir şeyler var aramızda. Bilmediğim halde ziyadesiyle mahvolmuş derin bir hal içindeyim

Bölüm şarkısı:Sakladığın Bir Şeyler Var

"Yekta bu yemekte kötü şeyler olacak dimi?"

"Evet ama sen sadece elimi tut olur mu? Kimseye inanma sadece bana inan." hızlıca başımla onayladım başka kime inanacaktım ki?

Ve karanlığa doğru yürüdük bu akşam yemeği hiç güzel geçmeyecekti.

Eli ellimdeydi ama elleri her zamanki gibi soğuktu ama verdiği hisler sımsıcak.

"Hoşgeldin oğlum geç kaldın ve ben sevmem." babasının iğrenç sesini duymak beni kendime getirdi.

Ama yektanın özrü annesine gitmişti bu babasının gözünden kaçmamıştı.

"Kusura bakma anne yüsrayla konuşmaya dalmışız." ben öpmeyi düşünüyorum arkadaşlar.

"Anladım oğlum kız arkadaşın tabiki böyle şeyler olabilir geçin yemek soğayacak." ikimizde başımızı salladık. Oturduğumuzda şeymanın cırtlak sesini duyduk ya sabır.

"Ben geldimmm oh babamm,ohhh annemm abi sana yokk bir dakika." beni fark etmesi ile herkese verdiği öpücükler durdu. Fark ettiğim bir şey varsa da o geç kalmıştı kimse sesini çıkarmamıştı piçler.

"Ne oldu yine şeyma?" ikimizde aynı anda aynı şeyleri demiştik. Ona baktım ve tebessüm ettim.

"Aman Allahım ben bunları yaşamak zorunda mıyım ya değilim dimi siz yan yana hayır ya abi başka kız mı kalmadı sakın sevgiliyiz deme bayılırım şuracıkta." ardı ardına laflarını sıralıyor ve saçmalıyordu göz devirdim.

"Şeyma haddini bil kardeşim yüsra hakkında tek bir laf edemezsin etme de." sesi çok sert çıkmıştı ve bu babasının gözünden kaçmamıştı napacaktı yine.

"Pardon da abi şuan bana bunu savunmayacaksın dimi hem melisi buldum sana boşver sen bunu." Allahım değersiz bir şeyden bahsedermiş gibi bahsediyordu. Ve damarıma dokunuyordu. Ağzımı açıp bir şey diyecekken yekta benden önce konuştu ve bağırarak aptal babası olay çıkaracaktı.

"ŞEYMA." hemen babasına sığındı bende babama bazen sığınmak isterdim ama hiçbir zaman öyle bir babam olmamıştı bana öğrettiği tek şey silah kullanmaktı onunda bedeli bir hayli ağırdı.

Aklıma düşen anı ile dondum bir dakika. Olabilir miydi? Babası babamı biliyordu.

(Geçmişten kesit)

Yine ve yine kızına taciz etmişti alçak adam ama kızının artık bağırmaktan sesi kısılmıştı ve kimse gelmemişti hep böyle değil miydi?

"Çığlık çığlasın ama sesini duyan olmuyor duysa da korkularından dolayı gelen olmuyor. Artık küçük kız pes etmişti belki bir umut babasını geri kazanır diye babası tam çıkacakken ona soru sordu. "B-baba nereye gidiyorsun" dedi adi adam bu soruyu beklemiyordu ama yalanda söylememişti.

"Bir tane çocuğu kalbinden vurmaya kızım onu öldürmeyeceğim ama acı çektireceğim babası istedi." bütün babalar kötü o zaman diye düşündü onunda babası ona acı çektrirmek istiyordu.

"Sen yapma bugün burda kal baba uyuyalım." bir çocuğu kurtarmak istedi o kurtulamıyordu bu kötülükten bari çocuk kurtulsundu. Babası cevap vermeden bir soru daha sordu. "Adı ne ki çocuğun baba" babası kızının merakını gidermek istedi. "Yekta kızım şimdi gidiyorum gelince hazır ol oyun oynayacağız sana hediyeler alcam." bu küçük kızı heycanlandırdı ama amacını unutmadı o hep öyleydi asla amacından şaşmazdı ne olursa olsun kanmazdı kimseye.

"Babaa gitme yanımda uyu lütfen çocuğa vurma." babası kızının isteğine şaşırmıştı ama ilk kez içinde bir duygu belirdi iğrenç bir duygu

"Ne istersem yapacak mısın yaparsan çocuğa vurmam." kız düşündü zaten babası ne isterse zorla alıyordu ondan o çocuğu kurtarmak istiyordu babası ona zarar versin istemiyordu. "Yaparım baba ama o çocuğa vurma kalbinden vurursan ölür ki." babası kızının aptalığına bir an güldü bu kızı çok üzeceklerdi ama en çok o üzecekti.

"Tamam şimdi yatağa geç bacaklarını arala bakayım." kız çok korkttu yine mi can yakan şeyi yapacaktı az önce yapmadı mı zaten ağrıyordu bacaklarının arası çok sızlıyordu.

"B-baba yapma çok acıyor." dinlemedi onu adi adam sadece soru sordu. "Gideyim o zaman istediğimi yapmayacaksan." kız çocuğu düşündü onun canı alışmıştı acıya ama o çocuk canı yanmasındı. "T-tamam g-gittim." ve yatağa geçti babasının dediğini yaptı bacaklarını araladı ve beklemeye başladı korkudan bacakları titriyordu. Adi adamın hoşuna gitmişti kızın teslimeyti ve çocuğu tamamen unuttu. Kızının içine sertçe girdi ardı ardına canını yaktı kız bağıramayacak hale gelmişti sesi kısılmıştı tamamen. Kız ağlaya ağlaya bitmesini söyledi bitmedi o adam istediği zaman bitmişti ama o adam hala pisliğine doymamıştı.

"Şimdi senden bir şey daha isteyeceğim güzel kızım." kızın vucüdu halsizleşmişti çok halsizdi."B-bırak artık beni istediğini yaptım ya bırak." sesi duyulmayacak kadar kısık çıkıyordu ama bu adamı durdumadı kızını saçından sertçe tuttu ve erkekliğinin önünde diz çökmesini sağladı. "Bunu ağzına al ve dilini gezdir." kız irkildi çok büyüktü ve bunu neden yapıyordu ki bunun yüzünden canı yanmıyor muydu "B-baba çok büyük benim ağzım küçük ki." itiraz etmesi adamı daha da sinirlendirdi. "İTİRAZ MI EDİYORSUN." adamın bağırması ile kız titredi ve bir şey demeden dediğini yaptı adamın ağzından zevk dolu sesler çıkıyordu. Ama kız anlayamıyordu sadece dediğini yapıyor ve ağlıyordu. Adam doymuş olacak ki kızını saçından sertçe çekti ve yere fırlattı. "Tamam yeter bu kadar gidiyorum şimdi çocuğa dokunmayacağım." kız utanıyordu az önce yaptığı şey ayıptı dimi çok ayıptı hatta ama anlamıyordu ki babası neden ona ayıp şeyler yaptırıyordu.

"H-hıhı." ve o gece adam ilk kez sözünü tutmuştu ve o çocuğu vurmamıştı zaten çoktan babası onu vurmuş ve yaşatmıştı.

(Şimdiki zaman)

Aklıma gelen anı ile yektanın elindeki ellerim titredi bunu hızlıca fark etti ve bana döndü bakmadım bakamadım ki ona ya o çocuksa olabilir miydi? Aklıma hiç gelmemişti. Neden gelmedi ki dikkat etmemiştim kalbinin orda iz var mı diye şuan bakmak istiyordum çok bakmak istiyordum nasıl bakacaktım ki. Kaç kere görmüştüm hatırlamam gerekiyordu ama yok şuan bütün anılar bir anda silinmişti.

"Dalyam iyi misin?" değildim ama şuan hayır diyemezdim bu masadan kalkardı bilirdim. Ağzımı açmış bir şey diyecekken babası konuştu.

"Kardeşine bağırma demedim mi sana?" elini masaya vurmuştu ayy çok korktuk.

"O da haddini bilsin sevgilim hakkında düzgün konuşsun halit." düştük mü? Düştük valla. Halit ulan aklıma yasak elmadaki şerefsiz geliyor umarım sonları aynı olur.

"Oğlum babanla nasıl konuşuyorsun sen?" heh annesi sende gel vur yandan yandan. İhtişamlı salona bir nine girdi pardon bu ne lan? Özenli giyinmiş hatta makyaj bile sürmüştü ama valla hiçte işe yaramamış be nine yaşın hala belli.

"Noluyor gene burda ah yekta ah hep bir sorun hep bir kavga yonca senden daha çok sakindi oysa." dediği şeyle bıçak gibi kesildi herkesin sesi. Yekta diyordu canını yakmak için yomca da diyordu aynı amaç uğruna ama başarmadı. Yekta en azından göstermedi mimik oynamadı yüzünde ama yumruklarını sıkıyordu hızlıca kavradım yumruklarını o kadar çok sıkmıştı ki bembeyaz olmuştu parmak boğumları. Elini tuttuğumda çekmek istedi izin vermedim.

"Anne yonca konusu açılmayacak bu evde demedim mi ben?" hayret halit beyden beklenmeyen hareketler. Onları dinleyemezdim şaun yektanın kulağına yaklaştım ve fısıldadım. "Sakin ol sevgilim burdayım bu geceyi beraber geçircez." bu sefer o tuttu elimi okşadı nabzımı.

"Sakinim asıl sen iyi değilsin ne geldi aklına anlatacaksın." sustum sustuk ve konuşmaları dinlemeye başladık.

"Yonca bu evde yaşadı bir süre ölmüş olması bir şeyleri değiştirmez dimi oğlum yanisi arada illa ki bahsi geçecek yektacım sahi ikizin olmadan yaşamak nasıl bir his." kimse konuşmuyordu babası ve babannesi hariç.

"Babanne konumuz yonca mı yemek yicez diye geldik." netti sesi. Asla içindeki yangın belli değildi.

"Neden öyle diyorsun eskileri yad ediyoruz şuan canını mı sıktık hiç öyle değil gibi. Eh sende haklısın umursamazsın sen." değildi işte nasıl bir maske takmıştı böyle meğer bana gösterdiği maskenin perdesini aralamıştı bende tamamen açmıştım ama diğerlerine karşıı nasılda kapanık,umursamaz.

"Evet öyleyim umursamaz,vurdumduymaz aynı senin gibi babaanne şimdi izninle kalkalım biz." sonunda şükür bu nasıl ortam lan aklımı kaçırmam an meselesi.

"Kalkamazsınız bu yemek bitince kalkarsınız iki bu gece evde kal." babasını sikmemem için neden ? Yok ki.

"Hayır işim gücüm var kalmayacağım." şeymanın hiç yoncadan bahsettiğini duymamıştım okulda herşey konuşulurdu bunlardan biri de yonca ve yektaydı

Odasını gittiğimizde görmüştüm resmini yektaya çok benziyordu ve resimde hiç görmediğim bir gülümseme vardı yektanın yüzünde.

 

 

"Kalacaksın dedim." işte başlıyordu aradığım kaos.

"Babana karşı mı geliyorsun?" ulan nine bir sussana.

"Anne tamam sen karışma yekta odama." bende gelecektim tabiki ya annesi veya şeyma neden konuşmuyordu aklımı kaçırcam.

"Tamam geliyorum." babası cevap vermeden kalktı ve odasına geçti haspam.

"Geliyorum bende canım sevgilim haydi." elinden tutup kaldırdım sonunda konuşmuştum be.

"Sen otur madem kız arkadaşısın konuşcaz." lan neyi nine neyiii.

"Yektayla işim var ondan sonra konuşuruz nine." şeyma ve annesi aniden öksürmeye başladı ne dedik be. Abartmayın sizde canlarım aaaa.

"SEN BANA NE DEDİN." yekta alttan alttan sırıtıyor bende vereceğim mükemmel cevabı düşünüyordun.

"Ay ne bağırıyorsun be nine değil misin basmışsın sekseni,doksanı aaa." yekta susturmak için kaşlarını kaldırdı ama asla susmazdım senin canını yakanın eceli olrurm sevgili.

"Terbiyesiz bu kızla beraber olamazsın ayrılın hemen." yuhh. Yektanın kahkahsı ile ben de güldüm.

"Babamın yanındayım." yektanın eline yapıştım tek gidemezdi izin vermezdim. "Bende seninle geliyorum yekta." yekta dememe diğerleri şaşırmıştı en çok şeyma. O da rüzgar derdi.

"Lütfen geleceğim hemen lütfen odama geç." omuz silktim. "Geleceğim diyorsam geleceğim demek." ve elinden çekiştirmeye başladım arkadan hala nine dırdır ediyordu.

"Dalyam yapma." onu sakinleştirmem gerekiyordu elleri titriyordu. "Yekta neden gelmemi istemiyorsun ki?" ellerimi boynuna doladım umarım onu sainleştiridim. "O halimi gör istemem." boynuna bir öpücük kondurdum kasıldı. Bir tane daha kondurmak istedim yapamadım anılarım izin vermedi.

"Tamam sakin ol her halini görmek istiyorum izin ver." başını hızlıca iki yana salladı. Hemen ayrıldım boynundan.

"Yalnız o öpücüğün öcünü alcamm." bir şey dememe izin vermeden beni arkasına alarak girdi. Ya bana dokunmak isterse ve ben izin vermezsem çok kırılırdı çok.

Babası yekta girer girmez boğazına yapıştı ve duvara yasladı. Dilim lal oldu gözlerindeki nefret beni korkutmuştu ondan değil yapacaklarından korkttum.

"Napıyorsun bırak onu." yektada tık yoktu biliyordu. Böyle olacağını biliyordu o yüzden beni istememişti.

"Dalya kızım susar mısın oğlum ile ilgileniyorum şuan."

"Ona dalya deme sakın."

"BANA DALYA DEME" delircektim kimse diyemezdi bana dalya kimse sadece yekta ve annem başka kimse diyemezdi. Bir adam beni kollarımdan tuttu ama o kadar çok öfke dolmuştum ki onu hızlıca savurdum.

"Sakin olun çocuklarr atalay sende şu kızı tut." yine tuttu beni yine savurdum yekta neden susuyordu. Onu boğuyordu ama yüzü ifadesizdi. yumruklarını mı sıkıyordu? Ellerine baktım sonra gözüm siyah gömleğindeki koyuluğa takıldı bir dakika babasının elinde bıçak mı vardı ve onunla yektayı mı çizmişti? Artık daha fazla bu duruma dayanamadım atalay mıdır nedir onu sertçe ittim kendimden ve haliti hazırlıksız yakaladım. Bu sefer boğazına yapışan bendim.

"Vayy oğlum iyi bir kız bulmuşsun ama ben seni tanıyorum dalya aynı annen gibisin gözü kara." annemi tanıyordu biliyordum işte. "Annemi nerden tanıyorsun çabuk söyle." ellerim sıklaştı daha çok boğmak istedim ama yaşaması gerekiyordu ikinci bir canı almaya gerek yoktu sadece şimdilik. "Çok yakından tanıyorum içini ve dışını bilecek kadar." midem bulandı kusmak istedim ruhum çekildi annemle birlikte mi olmuştu?

"Dalyam bırak hadi." yekta beni incitmeden çekmeye çalıştı ama hayır çekilmeyecektim çekilmezdim asla.

"Yekta bırak beni." bu sefer tutuşu sertleşti ve bizi ayırdı yaralıydı durdum ve zorluk çıkarmadım.

"Annemi tam olarak nerden tanıyorsun halit?" verdiği tek cevap "Çok önceden." delircem aklımı kaçırmamı istiyorlar herhalde. Bembeyaz odada bir şey ardım onun canını yakacak bir şey yere baktığımda yektanın kanını gördüm hala beni sertçe tutuyordu ve yarasına denk gelmiştim. Köşedeki silaha takıldı gözlerim aynı şekilde yektanın. Anladı napacağımı ve daha sert tuttu.

"Bırak yapayım yektam yaralısın." cevap vermedi gözleri verdi bana komutu.

"NE KADAR ÇOK NE KADAR ANNEMİ NASIL TANIYORSUN LAN SEN NASIL?" çırpınıyordum bıraksın artık bırak yektam.

"Sessiz ol kızım ona o kadar çok benziyorsun ki o da çok bağırırdı biliyor musun?" bilirdim ben annemin acı dolu çığlıkları ile büyüyen bir çocuk oldum ben onun kanıyla büyüdüm.

"BANA BAK LAN NERDEN BİR CEVAP VER." yektadan sessiz bir inilti kaçtı siktir canını yakmıştım. "Özür dilerim özür dilerim" alnını omzuma yasladı acının geçmesini bekliyordu içim gidiyordu.

"Bana bağıracağına diyorum ki sevgilin ile ilgilen ben size birbirinizden uzak durun dedim dimi?" Andım olsun ki yektadan bu herif yüzünden uzaklaşmayacağım.

"Bende sana hayır dedim babacık biz çıkalım artık anlatmayacaksın belli." babası onayladı sadece yekta için sakin ol ve çık bu odadan ama bende dalyaysam bu işin aslını öğrencem.

"Yektam dikkatli ol hadi hastaneye gidelim." çıkana kadar sesini çıkarmadı aşağı inmek için yöneldiğimde ise beni durdurdu ve odasına götürmeye başladı.

"Yekta hayır hastaneye gitmemiz gerek."

"Hayır dalyam gerek yok gel sen." deli olcam ama ben.

"Hastane?" omuz silkti omzunu koparırım adam. Allah'ım bana sabır ver.

"Ya sabır. "

"Amin sevgilim. "

"Sus ya ayrılacağım oğlum senden bittin sen." alayla söylemiştim o da aynı alayla devam etti.

"Neğğ sen beni bırakamazsın ki ölürüm biterimm. " valla salaktı.

"Sen öyle san be." ve yatağa fırlattım bitkin düşmüştü vücudu o yüzden hemen yattı yatağa.

"Yavaş be. " canı mı yanmıştı banane be hakketti.

"Geber inşallah pansuman şeyleri nerde?" bir çocuk gibi tepindi mal ya.

"Acıdı kadın gel öp. " bu sefer omuz silken bendim.

"Yo hadi hadi nerde pansuman malzemeleri." göz devirdi oh olsun.

"Offf banyodaki çekmece."

"Pufff." diyerek hızlıca banyoya girdim zengin puşt ya odası çok güzeldi olay giyinme odasında oraya girmem ve sweatshirt çalmam gerekirdi. Yetmemişti diğerleri.

Banyoda düzenliydi aynı odası gibi hızlıca çekmeceleri aradım yoktu küvetin ordaki çekmeceye uzandı elim oraya baktığımda sonında bulmuştum ama kaldırdığım an gördüğüm bir sürü ilaç ile kaşlarım çatıldı neydi bunlar? Elime aldım hepsini tam bakacakken aniden yekta geldi ve aldı elimden. Bir tanesini görmüştüm antidepresandı.

"Yekta ver şunları neden bunlar sende?" dinlemedi beni ve odaya geçti elimde pansuman eşyaları ile hızlıca peşinden gittim cidden kullanıyor muydu?

Yatağının ordaki çekmeceye koydu ve bana döndü.

"Hadi sevgiline pansuman yapp." amacı beni geçiştirmek miydi? Nah yapardı işte.

"Beni geçiştirme orda antidepresan vardı başka bir sürü ilaç neydi onlar açıklayacak mısın yoksa gidiyorum." yüzüme bile bakmıyordu bakışları halıdaydı.

"Dalya alt tarafı antidepresan abartma ve boşver." anlatmayacaktı bende giderdim.

"Peki iyi günler sana rüzgar." rüzgar demiştim çünkü sinirliydim umarum anlamıştır. Kapının kulpuna uzandı elim ama tabiki ayıı izin vermedi.

"Dalya dur anasını satayım neyi duymak istiyorsun zaten biliyorsun ben iyi değilim bunlarda uyku ilacı falan zaten uyuşturucudan sonra zaten uyku ilaçları işe yaramaz oldu." bana böyle bakma adam bakma muhtaçtı bana muhtaçtım ona.

"Yekta artık ben burdayım artık uyuyabiliyorsun kokumla zaten sadece birkaç kez kabus gördün onları da geçirmeye çalışacağım sevgilim ama sen böyle kapalı kutu olursan sana nasıl yardım edeyim ki ben sevdiğim söyle nasıl ederim sen benden uzaklaşma bir şeyler saklama yeter hepsini beraber atlatacağız." alnını alnıma yasladı uzun uzun baktım denizlerine bu gözler bana iyi gelmiyordu beni uyuşturuyordu çok aynı zamanda ben bu uyuşmayı seviyordum.

"Ben anlatırım sadece sana anlatırım dalya sadece sana ama seninde sakladıkların var sevgilim görmüyor muyum sanıyorsun zaman veriyorum anlat diye ama anlatmıyorsun bazı şeyleri anladım evet ama senden duymak isterim seni senden duymak isterim biz birbirimizin sadece acılarını gördük. Bazı şeyleri bilmiyoruz ben senin sevdiğin rengi,hayvanı,yemeği gibi gibi bir sürü şey bilmiyorum sende benim hakkımda bilmiyorsun." evet haklıydı ama ben hazır değildim acılarımı ona açmaya benim sorunumdu kendimle barışıktım evet ama o kirlenmiş hissi geçmiyordu.

"Yekta ben şimdi bazı şeyleri anlatmaya hazır değilim ama dediğin doğru tanıyalım birbirimizi ama önce." hızlıca ilaçları aldım ve çöpe attım.

"Asla bu ilaçları içmeyeceksin." başını hızlıca salladı.

"Başlayalım mı?" hızlıca göğsüne yasladım başımı. "Şimdi başlayabiliriz." derince öptü saçlarımı babamın çektiği saçları okşadı yekta ondan asla korkmazdım çünkü şefkat vardı parmak uçlarında.

"En sevdiğin renk?" hiç düşünmeden cevap verdim.

"Mavi seninn?" o da düşünmedi.

"Artık yeşil." içim kıpırdandı. "Eskiden neydi kii?" elleri duraksadı saçımda.

"Hayatımda renk olmadığı için siyahtı." hayatına dokunmuş olmam o kadar güzeldi ki.

"En sevdiğin yemekk." annem çok güzel yapardı artık kimse yapamıyordu onun kadar güzel ama aşkın asla yemek yapmayı sevmemesine rağmen benim için öğrenmişti annem kadar olmasa da elinden geleni yapması yeterdi benim için.

"Dolma biberr senin?" homurdandı ne dedik be.

"Kızım ben sana nasıl dolma biber yapayım yaa beceremem ki." düşündüğü şeye bak ya güldüm en büyüğünden.

"Salak yaa yapma aşkım bana yapıyor zaten." anında kendinden uzaklaştırdı aşkın affet seni kullancam yavrum. "Pardon kim kim söylesene sen bir daha" hi. tereddüt etmeden yine dedim."Aşkım." aşkının adı yüzünden ona aşkım dediğimi bilince ne diyecekti acaba? Bismillah noluyor neden şuan üstüme üstüme geliyordu. "Yektacım napıyon." burnunu boynuma bastırdı ve sürtmeye başladı ay anam huylanıyorum. "Aşkım öyle mi o orospu evladı piç herif kim lan." aşkın valla özür dilerim yaa.

"Ayıp deme öyle aşkıma yaa kaldır huylanıyorum." durmadı dilini orda hissettiğim an irkilerek altından kalktım. Sakın titreme titreme. O değil bu yekta sevdiğin adam evet öyle titremedi ellerim ani olunca öyle bir tepki verdim yekta beni pür dikkat izliyordu.

"Ben şey aniden olunca tuhaf oldum." saçmalamayı kesmem lazım. "Önemli değil güzelim gel." gittim korkmadım sığındım göğsüne elimi beline doladım ama avucumda hissettiğim ıslaklıkla hızla çektim bir dakika. YEKTA YARALIYDI BEN BUNU NASIL UNUTTUM?

"YEKTA" istemeden cırlamıştım kulağının dibinde."Kızım ne cırlıyorsun lan?" öküz dana ya.

"Sen yaralısın yarana bakacaktım offf." hızlıca kalktım ve pansuman malzemelerini yatağa serdim.

"Hemen üstünü çıkaralım ya ben nasıl unuttum ya." üstünü dediğim gibi çıkardı.

"Tamam güzelim valla acımıyor alışığım ben." yarasına bakmak istediğimde oranın morardığını gördüm ve çok vardı ama gözüme çarpan şey kalıp donmamı sağladı kalbinin ordaki derin iz...

✧─── ・ 。゚★: *.✦ .* :★. ───✧

Ben varya bennn daha yeni başlıyoruzzzzz. Bilgisayardan yazdım o yüzden yazım yanlışı veya noktalama hatası varsa kusura bakmayın vee kendinize iyi bakın ben kaçarr.

 

Loading...
0%