Keyifli okumalarrr

Yorum ve oy vermeyi unutmayınnn🤍

~Deniz gözlü çocuk denize aşkıktı denize umutla bakıyordu...

~Yüsra D. Sakın~

Şarkılar:

Nilüfer:Çok uzaklarda

Maçı gri:Ölümle yaşam arasında

Emir can iğrek:Karanfil

Nilüfer:Her sevda bir veda

Ne kolyem koleyemi annemin kolyesini bide hemen içeriye koşarak girdim.

Hala yerde yatıyordu tişörtü kana bulanmıştı ama umrunda bile değildi bu durum çünkü annemin kolyesi. Yanına yaklaşıp gene üstten bakmaya başladım o da bakmaya başladı sırıtıyordu Allah'ım ya.

"Kolyemi ver."

Sırıtmaya devam ediyordu sakinim sakin olmam gerek. "Ben diyeceğimi dedim."ayağa kalktığı gibi yüzünü buruşturdu hemen yarası vardı canı yanıyordu. Tişörtünü çıkarıp kenara attı. Gözlerimi kamaştırıyordu gerçekten."Kolyeni verdiğim adrese geldiğinde vericem güzelim." tam gidecekken kolundan tutup bağırmaya başladım.

"Kolyemi ver dedim." annemindi olmaz hayır.

Bay ukala sırıtmaya devam etti. Sakinim sakinim annemin kolyesini annemin hatırasını nasıl düşürürüm onu aptal ben.

"Vermiyorum."

"VER DEDİM.

Bağırmaya devam ediyordum ama onu etki dahi etmedi bana yaklaşmaya başladı ne olduğunu anlamadan saçlarımdaki tokayı çıkarıp kulağıma fısıldamaya başlmıştı allahım kalbim.

"Böyle daha güzel tokanı çaldım görüşürüz."

Orda beni tek başıma bıraktı ve gitti.

Kolye de gitti napıyorsun yüsra ya tek bir hareketi ile of neye uğradığıma şaşırmıştım hemen eve gittim ve o engeli kaldmaya başladım.

Engelli kaldır düğümesine bastım hemen mesaj yazmaya başladım yapacak bişey yoktu şuanlık istediğini yapacaktım ama yaptığımda da onun burnundan fitil fitil getirecektim.

Yüsra: Kolyemii ver.

O kolye benim herşeyimdi annenimdi. O sıra profil resmine bakmaya başladım saçlarının ıslak olduğu üzerinde çok hoş bir hırka olan bir resimdi o kadar hissiz bakmıştı ama bu fotoğraf bir başkaydı sanki böyle insanı kendine çeken bir şeyleri vardı. Hemen gördü mesajımı.

Deniz gözlü çocuk: Vericem güzel kolyeymiş bir ara verdiğim adrese gelir alırsın bu arada kokun tokana sinmiş hayat gözlü;)

Yüsra:Hemen istiyorum kolyemi.

Deniz gözlü çocuk:Hmmmm müsait misin?

Saat sekiz olmuştu ama umrumda değildi o kolyeyi almadan uyuyamazdım.

Yüsra:Evet müsaitim

Deniz gözlü çocuk:O zaman gel evinin ordaki sahildeyim.

Yüsra:Tamam.

Hemen üstüme baktım şortum ve Cropum vardı havalar baya bir bozmuştu o yüzden en iyisi en azından bir eşofman giymekti eşofmanımı bide ince hırkamı giydim ve çıktım. Hem üşümek iyi gelirdi.

Sahile yaklaştığımda onu orda gördüm içiyordu ah ah akıllanmayacak asla hemen yanına ilerleyip karşısına geçtim ama hala karşıya dimdik bakıyordu denize deniz gözlü adam denize hayranlıkla bakıyordu ne garip.

Beni fark etsin diye konuşmaya başladım.

"Kolyemi ver. "

Fark etti ve hemen bana döndü gözlerindeki ifade beni sarsmıştı acı vardı,yorgunluk vardı,şefkat isteyen küçücük bir çocuk vardı.

Bana uzunca baktıktan sonra hemen yüzünü çevirip içkisini içmeye devam etti bende yanına oturdum asla onu bu halde bırakamazdım salaksın yüsra sus lan sen.

"Neden içiyorsun gene?" ona tamamen döndüm denizi izliyordu hayranlıkla izliyordu umudu görüyordu çünkü ne kadar kandıracaksa kandırsın umuda aşıktı denize aşıktı deniz gözlü adam denize aşkıktı ne garip.

"içmem için artık neden bile duymuyorum."Bana döndü sonunda be adam.

"Kendine işkence etmeyi bıraksan diyorum ne güzel olur diyorum." yine başına dikti neydi bu? Viski, votka? Unuttum oysa ezberimde olurdu babam sağolsun.

"Kendime işkence etmiyorum." ne kadarda emin konuşmuştu böyle. Gözlerini gözlerime çevirdi yine sessiz bir bakışma geçti aramızda.

"Ediyorsun ama farkında bile değilsin kendinin farkına varsan herşey farklı olacak." Anlamıyordu kaç kere diyecektim daha ben ya. Dediklerim umrunda değilmiş gibi içmeye devam etti bende söylenmeye. "içme dedik değil mi?"

Gene umursamadı bile ama sen kaşındın rüzgar efendi önündeki içkilerin hepsini aldım ve en yakındaki çöp kutusuna attım sonra yanına gene oturdum bana şok içinde bakıyordu kaşları hemen çatıldı oh sinirlen hep ben mı sinirlenceğim? Öldürecek gibi bakıyordu ama benim içimden yanaklarımı ısırma isteği oluşmuştu.

"Napıyorsun acaba?"omuz siktim.

"Napıyormuş gibi gözüküyorum acaba? Ben içme dedim uyardım." göz göre göre kendine zarar vermesine katlanamıyordum.

Heh geldi buz gibi bakışlar bak özlemiştim derdim ama hiç özlemedim. "İçme dedin diye içmeyeceğim mi sandın?" Sinirle bakmaya ve solmaya başladım sanki keyfimden istemiyorum anasını satayım.

"Kendine zarar veriyorsun sadece. Ve benim yanımda içemezsin."Başparmağımı sallayarak bunları söylemiştim çünkü artık bu tavırları çekilmez olmuştu. Kendine hep zarar veriyordu."Öyle mi?"Tek kaşını kaldırarak sormuştu kesin bir bokluk var abi ama kim beni korkutabilir? Rüzgar... "Öyle"

Bana bakmaya başladı uzun uzun baktı süzdü beni rahatsız edici değildi bakışları. Tam bişey diyecek sanarken daha ne olduğunu anlamadan üstündeki kabanı omuzlarıma koydu ve başını dizlerime koydu. "N-napıyorsun"Allah kahretsin kekelemiştim. "Hmmm bilmem sadece biraz kalabilir miyim?" Böyle sorunca nasıl hayır diyebilirim ki.

"Kalabilirsin." saçını okşamaya başladim neden nasıl niçin artık sorgulamayı bırakmıştım. Konuşmadık yine ilk konuşan ben oldum bu sefer

"Canın çok mu yanıyor?"bunu sormak istiyordum cevap vermeyeceğini bildiğim halde sormak istiyordum ama o beni şaşırtıp cevap verdi.

"Çok." k'leri uzatarak demişti bir an o şaşkınlıkla saçlarındaki elim durdu hemen elimi tutup bastırdı devam et anlamında eli elimin üstündeydi tamam sakinim.

"Neden yanıyor" bende r'leri uzatarak demiştim belli ki sarhoş olmuştu çünkü bakışları bile değişmişti ve ben çocuk gibi kelimelerimi uzatmaya başlamıştım işe yarıyordu da. "Çokk şey var çok yüsra yoruldum."Sesi küçücük bir çocuk gibi çıkmıştı gerçi şuan bir çocuktan farkı yoktu."Yoruldun evette savaşman gerek"

Ona bırak diyemezdim çünkü hayat buydu savaşmak zorundaydık.

"Küçüklüğümden beri savaşıyorum yoruldum artık olmuyor ölmek istedim onu da başaramadım anasını satayım."Ölüm dedi ve benim yaram yeniden sızlamaya başladı annemi özlemiştim babamın onu öldürmesi benim hemen aklımdaki düşünceleri atmaya çalıştım dişünmemeliydim. Onunla ilgilenmeliydim.

Böyle düşünmesi canımı yakmıştı çünkü ölümün bir çözüm olmadığını çok iyi biliyordum işe yaramıyordu asla.

"Öyle deme ölüm bir çözüm değil ki hem bak ölmemişsin yeni bir şans bu bu şansı kullansan keşke."

"kapatır mısın? Gidecek misin?" yine beni susturmuştu. Çocuk şuan rüzgarı tanımayacağım tek kelime buydu benim bu çocuğu burda bırakamya niyetim yoktu asla. "Gitmeyeceğim sarhoş mu oldun sen?" Dudağını büzüp mal mal bakmaya başladı kesinlikle sarhoş olmuştu duyguları onu elle geçirdi bile. "Bilmemm sarhoş muyum sanmam"hıhı aynen hiç değilsin der gibi başımı salladım. Maviş yaa. "Hıhı" ı'ları uzatarak söylemiştim uzun bir sessizlik oldu saçlarını hala okşuyordum çok güzeller hemde çok bu sessizlik canımı sıkmaya başlamıştı ama.

"Deniz gözlü çocuk?"

Tek gözünü açıp bakmaya başladı Allah'tan sızmamıştı yoksa bu ayıyı nasıl taşıyacaktım.

"Hıı hayat gözlü kadın."lakaba bak be öyle miydim gözünde? Bana karşı ne hissediyordu acaba? "Noldu seni bu kadar üzen ne?"iDoğrulmaya çalışacakken ona engel oldum hemen.

"Böyle kalabilirsin." Sadece baktı...

"Bunu gerçekten merak ediyor musun?"

Muhtaçtı bende merak ediyordum da hemde çok ediyorum denizlerini buz tutturan şeyleri.

"Evet ediyorum Denizi'ni buza dönüştüren şeyleri merak ediyorum deniz gözlü çocuk."

Bana bir süre baktı önce gözlerini kapattı yutkundu baktı baktım.

"Bunu ben de kendime söylemiştim."

Omuz silkmekle yetindim gözlerini kapatıp anlatmaya başladı.

"Babam beni küçüklüğümden beri hiçbir zaman sevmedi sevmeyi boşver hep nefretle baktı çektirdi işkenceler dayakları nefret dolu bakışlar çok şey yaptı ama son yaptığı darmadağın etti."

Yanaklarını okşamaya başlamıştım babam da beni mahveden taraftı. Taciz ederek...

Kız çocukları babalarına aşık olur ben ise nefret ediyordum öyle ettim ki onunda son darbesi benim için dönüm noktası olmuştu.

"Naptı son hamlesi ne oldu?"Yanaklarını okşadıkça daha çok mayışıyordu. "Beni pis işlerine bulaştırdı."

Lütfen aklımdaki olmasın babam gibi olmasın lütfen.

"Nasıl işlere deniz gözlüm." derin bir nefes aldı.

"Kalbimin dayanmayacağı işler ya sana söylersen ve gidersen?"

Korkuyordu ondan gitmemden de korkacak kadar ne yaşadık ki biz? Kafamı Allak bullak yapıyordu her cümlesi ile bir bakıyorum yakın sonra buz dağına dönüyor dengelerim alt üst ediyordu ama madem bunu istiyordu onu buna inandıracaktım. "Rüzgar ben seni bırakmayacağım buna inanır mısın?"

Bana döndü dudağını büzdü büzme be adam. "Bilmem" m'leri uzatarak demişti kelimelerini uzatmaya başlamıştı bile kesin sarhoşluk bu çocuğa yaramıyordu çocuğa dönüşüyor beş yaşındaki bir çocuğa ve bu onu fazlasıyla tatlı yapıyordu. "Hmmm bil o zaman"

Gene bakmaya başladı masum masum zaten masumdu farkında değildi ben gözlerinde o kalbi görmüştüm "Bunları hatırlamayacağımı bilmek üzücüü."

Bunu söylerken dudağını büzmeye devam ediyordu bunu duymak beni mutlu etmişti çünkü daha diyeceklerim vardı ama asla cesaret edemezdim şimdilik...

"Hatırlamyacak mısın? O zaman istediğimi diyeyim." hevesle ellerimi birbirine çarpmış ona aynı hevesli ifade ile bakmaya başlamıştım.

"Hıhıı desene"

"Çok tatlısın şuan küçücük bir çocuk beş yaşındaki hatta bir ve ben bebeklere bayılırım. " dediklerimi anlamış gibi değildi. "Ha"Şaşkın şaşkın bana bakmaya başlamıştı yok bu çocuğa içki yaramıyordu. Gerizekalı ama daha da gerizekalı oluyordu. "Noldu koca bebek."

Saçıyla oynamaya devam ettim madem hatırlamayacaktı elime fırsat geçmişti sonuna kadar kullanacaktım. Yanağına kocaman öpücük kondurdum. "Ani ani şeyler yapma kalbim duruyor." kocaman bir kahkaha attım ve yine öptüm ardı ardına öpücükler kondurdum. Kızarmıştı artık yanağıı. Ve gözlerini kapattı uyumadı dinlendi.

Biraz zaman geçmişti saat baya bir geç olmuştu sessizdi sessizlik ama gitme vakti gelmişti o da anlayarak kalktı. "Gel seni evine bırakayım saat geç oldu."

Hemen bende ayağa kalktım ve ona bakmaya başladım nereye giideceğini bilmeyen biri çaresiz birine diyebilirdim ki.

"Sen nereye gideceksin kalma bu havada burda "

"Bilmiyorum bildiğim tek şey o adamın evine şimdi dönemeyeceğim bulurum bir yer ben. "

Şuan bunu yaptığıma ben bile şaşırıyorım ama sarhoş haliyle nereye gidebilir ki yani bu tatlı halini başkası görmesin diye değil tabiki kimi kandırıyorum ki ben.

"Bana gelebilirsin sabah gidersin. "

Bunu beklemiyordu valla bende kendimden beklemiyordum...

Denizin hırçın sesi uçuşan saçlarım ve bir adet deniz gözlü çocukla iki deli iki ruh birbirimize şaşkın şaşkın bakıyorduk...