Yeni Üyelik
6.
Bölüm

5.Bölüm|Yapboz parçaları

@soldeinvierno

Keyifli okumalar çok büyük bir yanlış anlaşılma varrr bölümün sonunda 😈

Yorum ve oy vermeyi unutmayınm😈

 

 

"Ölüm kadar gerçek yaşam kadar güzel kokuyorsun deniz gözlü çocuk."

 

Şarkılar:

Mavi gri:Gülüşünde bir şeyler saklı

Öykü gürman:Deniz gözlüm

Berk Baykal:Ölmedim

 

Benim dediğim şeyden sonra ikimiz kısa bir şok geçirdikten sonra konuşmaya o başlamıştı"Tek mi yaşıyorsun ki sıkıntı olmasın?"

Ayakta durmakta zorlanıyordu salak içme dedik o kadar ama içimden iyiki demiş olabilirim napayım yani benle konuşmayan çocuk konuştu.

"Ailem yok. Öldüler ikiside evde tekim yani sıkıntı olmaz."

Gitmişti annem babam yüzünden beni bırakmıştı bende o adamın sonu olmuştum.

"Neden bunu yapıyorsun bana nasıl güveniyorsun sen?"içimdekini hemen diyecektim hemen demezsem asla demeyeceğimi bildiğim için en iyisi hemen demekti.

"Gözlerin bana güven veriyor ve bana zarar vermeyeceğini biliyorum." ve ona tatlı tatlı gülümsemeye başladım.

Baktı uzun uzun baktı içimi görüyormuş gibi ama o fırtınayı göremez şimdilik...

"P-peki rahatsız olmayacaksan sadece bugün."kekelemişti ona destek oldum çünkü yürüyemiyordu bile o kadar mı içmişti yanımdan ayrılır ayrılmaz buraya gelmiş olmalıydı. Evim zaten sahile yakındı hemen varmıştık yol boyunca sessizdi konuşmuyordu sadece düşünüyordu ama artık gözlerindeki ve yüzündeki maskeyi çıkarmıştı bu beni sevindirmişti en azından.

Eve girdiğimizde hemen onu koltuğa yatırıp mutfağa gitmiştim su içip ona kahve yapmaya başladım kahveden nefret ederdim ama aşkın sağolsun evimde bulunduruyordum hemen kahveyi yapıp salona geçtim etrafa baygın baygın bakıyordu ve bu hali çok tatlıydı.

"Yarın evime zorla girdin dicem hatta zorla ırzıma geçtiğini."

Dememle kahkaha atmam bir oldu çünkü öyle şaşkın bakmıştı ki ha demişti bide elimdeki kahveyi unuttuğumu fark ettiğimde çok geçti üstüme dökülmüştü ve yanıyordum hemen üstümdeki hırkayı bide cropu çıkardım ama çıkarmaz olaydım. Onun orda olduğunu bir anlık unutmuştum ve ben şuan karşısında sadece sütyen ile duruyordum rezillik. Göğüslerim gereğinden büyüktü zaten taşıyorlardı. Ben genellikle sütyenimi eve gelir gelmez çıkaran biriyim Allah'tan bugün öyle olmadı. Sanki çok umrundaydı o şuan kötü şans diye geçiriyorsun sus Maria sus evet iç sesine Maria ismini vermiştim. (SNMSMDMDMDMDMMS AAA VER VER)

Ama şimdi kahkaha atan taraf oydu Allah kahretsin ve benim göğüslerime mı bakıyordu? Pis sapık sırıtıyor birde ya. Ayağa kalktı ve karşıma dikildi. Bismillahirrahmanirrahim noluyordu? Elini kaldırdı ve taşan yerden göğsümü okşamaya başladı anında çekildim.

"Napıyosun be pis sapık. " hemen yanından ayrıldım üstümü değiştirdim. Az önce ne olmuştu öyle?sarhoştu ve istemeden asla bana dokunmayacağını biliyordum. Arkama döndüğümde onu görmemle az kalsın kalp krizi geçiriyordum el insaf be adam.

"Krem sürmen gerek biliyorsun dimi?"Krem mı dedi ıyyy vıcık vıcık hiç sevmem.

"Ölsemde sürmem vıcık vıcık."

Bunu söylerken aşırı derecede yüzümü buruşturmuştum ama napabilirim asla sevmem bana dönüp baygın baygın bakmaya başladı gene yaramıyor buna sarhoşluk"Ama canın yanar böyle. Yanmasınn. "

Uzatarak çocuk gibi söylemişti bu beni gülümsetmişti düşünmesin diye sürecektim o iğrenç şeyi.

"Tamam hadi uyu yarın zorla ırzıma girmeye çalıştığını söyleyeceğim hatta zorla kurtulduğumu. Unuttun muuu?"yüzünü buruşturmaya başladı haklı şimdi ama banane. "Bunu yapma zalımın kızı nerde uyucam ki ben."

Nerde uyucak bu hiç düşünmemiştim evet evde iki yatak vardı ama annemle babamın odasıydı oraya o günden sonra sadece bir kere girmiştim o günden sonra asla buna cesaret edememiştim onu bu halde de koltuğa yatıramazdım mecbur yatağımda yatacaktı bende koltukta hemen ona döndüm ve konuşmaya başladım.

"Gel benimle."

Bişey demedi ama elimi tutmuştu kalbim dur yerinde ya yerinde horon tepiyordu mübarek.

Odam dağınıktı hemde baya umrumda değildi onun yanında bende bir rahatlık oluyordu hiç çekinmiyorum bunların bu kadar sürede olmasını garipsiyordum ama kendime engel olamıyordum da hemen yatağımı düzeltip ona döndüm kapıya yaslanmış beni izliyordu bişey demedim diyememiştim.

"Burda uyucaksın bakalım gel sen uyuduktan sonra çıkacağım. "

Yatağa yaklaştı ve yatmaya başladı öküz cevap vermeyeceğini anladığımda odadan çıkmaya yeltendim ama belimi kavrayan eli buna engel oldu.

"Benim sana sarılarak uyumam lazımm yoksa uyuyamam." hala harfleri uzata uzata konuşuyordu.

Bir an dedikleri ile afallamıştım ve şöyle bir gerçek var ben kimse ile uyuyamam uyuyamayacağımı bilmeme rağmen başımı hafifçe salladım ve yanına uzandım uzanır uzanmaz beni kollarının arasına almıştı sıcaktı kokusu deniz gibiydi o an kokusunu içime çektim ve içimden bunu dedim.

"Ölüm kadar gerçek yaşam kadar güzel kokuyorsun deniz gözlü çocuk."

O kadar kocaman ve uzundu ki kollarında küçücük kaldım ufalandım. Kısa biri değildim. Çokta zayıf biri de değildim ama onun boyu ve kocamanlığı beni ufalamıştı. Başımı göğsünde yasladım ve uyumaya çalıştım.
O gece beni sarmıştı bende onu sarmıştım uyuyamamıştım evet ama onu bol bol izlemiştim kaşının üzerinde bir iz vardı kaşları uyurken bile çatıktı kızgın bakıyordu hayata yaşama. Az bir kıpırdamaya başladığında napacağımı bilemez halde hemen uyuyormuş numarası yapmaya başladım huyum kurusun çok iyi oyuncuyum ama duyduğum cümle ile yerin dibine girdim.

"Beni bu kadar dikkatli izleyecek kadar ne vardı güzelim? Ve nasıl burdayım ben." hatırlamıyordu büyük bir oh çekrim

Hadi başlasın inkarlar...

"Ne izleyeceğim seni be ne alaka hem lan noluyo senin ne işin var yatağımda ha hatırladım zorla girmiştin ırzıma geçecektin zor tuttum aaaa bide izlicem akla bak. "

Ben nefes almadan itirazlarımı sıralarken o bana boş boş bakmaya başlamıştı tamam panik olunca hızlı konuşuyorum napim yani.

"Tamam sormadım varsay şey ben gide_"

Cümlesi yarıda kesilmişti çünkü aşkın gene evime baskına gelmişti şaşırmıyorum artık ama rüzgarı görünce vereceği tepkiden de tırsmıyor değildim her zamanki gibi odama dalmıştı Allah'tan o ara yataktan kalkmıştım aşkın şaşkın şaşkın bir bana bide rüzgara bakıyordu sonra bana baktı ve o bakış bu bakış arkadaş cırlayacak bu ya.

"NOLUYO BURDA KİMSİN LAN SEN? YAVRUMA Mİ DOKUNDUN OROSPU ÇOCUĞU. "

Şaşırmadım yemin ederim ama hemen onu susturacak cevapları verecekken rüzgar konuştu.

"Güzelim Allah rızası için başım çatlıyor sustur şunu cırlıyor."
Bunu dedikten sonra hemen başını yastığa gömmüştü çok komikti gülme.

Gülme krizine girecektim az kalsın ama hemen aşkının yanına gittim ve odadan dışarıya sürüklemeye başladım bana hesap soran gözlerle bakıyordu haklı kız ilk kez beni egemen dışında biri ile görmüştü hemen mutfağa girdim ve konuşmaya başladım.

"Ne cırlıyorsun be sabah sabah. Bide küfür ediyorsun."

Ayağını sallamaya başlamıştı çok kıskançtı aslında ikimizde birbirimizi fazla kıskanıyorduk ama bu bizi rahatsız etmiyordu aksine daha da bağlanıyorduk.

"Ay boşver hayırdır ne iş?"Heh geldi saadete ama tabiki şimdilik inkar edecektim.

"Ne ne iş ya?" kaşlarını sanki daha çok çatabilirmiş gibi çatmaya başldı.

"Yavrum benim noluyo şu bakışlara bak Allah'ım yavrum da mı ya? Neden yani o kalsaydı neden onu da bu işlere bulaştırıyorsun?"
Gene ne saçmalamaya başlamıştı.
"Ne bende mi?"
sırıtıp şarkı söylemeye başladı Allahım ya deli bu. Benim arkadaşımdan ne bekliyorduk kii.

"Sen ona aşıksın sen ona aşıksınn. "

Bağırmaya başladığı anda hemen ağzını kapatım. "Bu o şu sana bahsettiğim çocuk rüzgar işte." tamam okulda adı geçiyordu ama biz hiç önceden yüz yüze gelmemiştik.
Bana şaşkın ördek gibi bakmaya başladı bu kız fazla mı salak çözemedim.

"Hangi şu mezarlıkta gördüğün mü? Bide bizim okuldaki popüler çocukk?"Sonunda.
"Evet o aşkın az sessiz ol anlatcam ya."
Biraz durulmuştu çünkü ona rüzgardan o gün bahsetmiştim.
"0fff anlat herşeyi istersen şimdi yada o gittikten sonra çünkü patlama olacak biliyorum."

Aferin biliyor beni hafifçe gülümseyip tamam dedim o da hemen aburcuburlarımı sönümürmeye başladı şerefsiz. Bende rüzgara kahve yaptım.

Rüzgarın yanına kahveyle gittiğimde hala kafasını yastığa gömmüyordu hemen yanına gittim ve birazcık ama azıcık cırlamaya başladım çok az.

"Uyan be hem zorla evime giriyor hemde uyuyor al şu kahveyi iç."
Dedğim anda başını yastıktan kaldırdı ve konuşmaya başladı."O iğrenç şeyi ölsem de içmem."
Yüzünü buruşturdu ve gene kafasını gömdü salak bu çocuk.
"Bende farkındayım herhalde kahve'nin iğrenç olduğundan ama yapacak bişey yok iç şunu ben mi dedim zıkkımı iç diye içmeseydin kalk hadii." kıçına vurma isteği çık aklımdan.
Sonunda kalkabilmişti başardı Allah'ım şükür aslında daha çok kalabilir benim için hiç fark yoktu ama işte.

"İçmeyeceğim teşekkür ederim herşey için."Dedi ve kapıya yöneldi ve aniden durdu ve ondan beklenmeyecek bişey yaptı bana sarıldı, ellerini belime koyup kafasını boynuma gömmüştü başta napacağımı bilememiştim sonra sarılışını karşılık verdim uzun bir süre böyle kaldıktan sonra beni yavaşça bıraktı ve hiçbir şey demeden gitti hep böyle mi yapacaktı bişey yapacak ve aniden gidecek ve ben kendimi ortada bırakılmış gibi mi hissedecektim?

Aşkın kapıda dikilmiş sırıtıyordu bu kızın aklı hep başka yerlerde arkadaş hep.

"Geç geçç anlatayım hemen çatlama."
İçeri geçti ve dondurmasını yemeye devam etti evet kışta bile dondurma yiyen iki salağız.

"Dinliyorum bu çocuk o çocuk eyvallah seviyorsun inkar etme ama nasıl hangi ara hangi zamanda anasını satayım."

Sonunda soluklanmıştı şükür bana da bir heyecan bastı anlatacaktım herşeyi bakalım bismillahirrahmanirrahim sonu ölüm olmasın yeter.

"Aşkın o harika biri yani bilmiyorum dün onunla dövüştük sonra işte kolyemi düşürdüm vermedi öküz işte vereceğim adreste falan vericem dedi oraları geç işte sonra eve gidince ben buna yazdım tabi önceden engellemiştim neden hala bende bilmiyorum sonra ben yazınca bana gelir misin diye bende biz dövüşürken bişey söylemişti ordan kötü olduğunu anlamıştım çağırıncada gittim gittiğimde içiyordu içkiden ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun babam yüzünden o an ki sinirle önündekileri içkileri alıp çöpe attım ondan sonra meğer bu sarhoş olmuş bi şeyler anlattı kendisi ile ilgili aşkın o çok yaralı ve ben onun yaralarını sarmak istiyorum iyi gelmek istiyorum. "

Evet bunların hepsini bir yandan bağırarak bir yandan sakin sakin anlatarak anlatmıştım. Aşkın önce anlayışla bakmaya başladı sonra yanıma gelip sarıldı noluyordu bu kıza hemen beni fırlatır gibi bıraktı evet kendisi çok dengesiz konuşmaya başladı.

"Sadece soruyorum bu çocuğu seviyor musun?"

Bu soru çok aniden gelmişti ben bile önceden hiç düşünmemiştim hoşlantı hayır o kadar değil sevmek miydi benimki belki ama buna cevap veremiyordum yaralarını sarmak istiyordum ama onun beni sevmediğinden emindim ben seviyor muydum? belki sevecek miydim? evet o gözlere biraz daha bakarsam aşık bileolacağımı biliyordum.

Geçiştirmek için sadece hıhıladım aşkın da hemen konuşmaya başladı.

"Yavru biliyorsun ben sana bu konuda hep karışırım kıskanırım diye ama rüzgarın anlatırken gözlerindeki ifade yüzünden engel olamayacağımı anladım ama rüzgar yani çok soğuktu bana göre hatta gözleri duyguszdu ya bu işin sonunda sen üzülürsen o zaman napacaksın buna izin vermem biliyorsun kırılmayı göze alıyor musun?"

Söyledikleri yüzüme tokat yemişçesine bana döndü haklı olduğu yerler vardı bakışları konusu dışında evet rüzgar soğuk bakardı hatta hissiz bakardı ama herkese değil bana öyle baktığı zamanlar çoğunlukla var evet ama dün artık bana öyle bakmamaya başlamıştı korkuyordu haklıydı sevilmemek nedir çok iyi bilirim babam sağolsun.

"Yani bilmiyorum seviyorum belki ama aşkın o sana soğuk dışarıya soğuk bana da öyleydi başta sonra anlattı bir şeyler en azından yüzündeki şey soğuk bir maske."

Aşkınla bunları bağıra bağıra konuştuk herşeyi ona anlatmıştım düellodan sahile kadar ve kardeşim beni şaşırtacak şekilde beni dinlemiş kıskandı ama fazla değil normal bir şekilde o beni üzerse olacaklardan falan ona yapacağı işkencelerden falan bahsetti.

"Son kez soruyorummm seviyor musunnn" kocaman bir kahkaha attım. Bir anda olduğum yerde fazla yükselerek bağırdım.

"EVET ANASINI SATAYIM SEVİYORUM OLDU MUU?" O da kocaman bir kahkaha attı.

Kapının tıklanmasıyla hemen ayağa kalktım kim gelmiş olabilir ki? Kapıyı açmamla rüzgarın ifadesiz yüzü ile karşılaşmam bir oldu

Loading...
0%