Yeni Üyelik
5.
Bölüm

4.Bölüm|Özlem

@soldeinvierno

Keyifli okumalarrr💙🦋

Yorum ve oy yapmayı unutmayın 🦋

Tülay özer:Büklüm büklüm
╞═════𖠁🦋𖠁═════╡

Yiğite haksızlık etmiştim. Hemde çok büyük bir haksızlık ben evet kereme inanmadım ama bunu hissetirmiştim ona oysa o herşeye rağmen beni ben olduğum için kabul eden biriydi. Defalarca demişti bana kardelen gözlerini aç demişti ima etmişti ama ben ihtimal bile vermemiştim. Ben nasıl bir aptal olmuştum kendimi son zamanlarda öyle çok tanımıyorum ki. Yazda annemin bana bir anda bıçak çektikten sonra herşey benim için değişmişti. Kendimi daha ölü hissediyordum. Daha aptal, daha bencil, daha korumasız ve niceleri.

Yiğit kalbimi kırmamak için benden uzaklaşmıştı bugün oysa benim kalbim pek önemli değildi insanlar için kırar dökerler ve öylece kalırdı o kırgınlık orda.

3 gün sonra

Üç gündür yiğit yoktu ve haftasonu olmuştu bugün festival vardı ve biz hiç çalışmamıştık gelecek miydi o bile belli değildi. Ama bugün o kerem ve leyla rezil olacaktı keşke o da olsa en azından yalnız olmazdım.

Kış güneşim:Geldik biz nerdesin çok heycanlıyım şuan sana sımsıkı sarılacağım ve senin itmen umrumda dahi olmaycak.

Siz:Gel deli gel kapıya geliyorum.

Unuttuğum kişi ahuydu yalnız değildim. Koşarak kapıya gittim. Beni görür görmez koşarak sarıldı başta ittim tripliydim ama dayanamayıp sımsıkı sarıldım. O bana dostluğun dip dibe olmadığını kanıtlamıştı. Mesafelerin ise önemsiz olduğunu. Herşeyi biliyordu üç gündür egemen sayesinde az çok yiğit'in hala işte olduğunu biliyordum ve yaşadığını ötesi yoktu.

"Bu an yaşanacak dedim sana dedim işte kavuştuk kelebeğimm. Ceylan gözlümm." gülüşerek daha sıkı sarıldım. Egemenin yanına gelen kişiyle duraksadım. Deri ceketi ve kolundaki kask ile yiğitti yanında da kızıl bir kız vardı.

"Ahu ahu yiğit geldi bana bakmadı bile egemenle konuşuyor napcam ne diyeyim? Yanında kızıl bir şey var. "

"Bak şimdi yanına gidiyorsun şirin şirin konuşalım mı diyorsun ben egemenle ilgilenirim. O şırfıntı ile de. " güldüm o haline mutlu gelmişti ve sinirle bakmıyordu demek ki aralarında bazı sorunlar çözülmüştü.

"Tamam sahneye çıkacağız sonra." yanlarına gittim ve yiğit'in kolundaki kaskı aldım.

"Kardelen napıyorsun?"

"Hiçbir şey seni sahneye hazırlıyorum konuşalım mı biraz?" bakışları soğuktu.

"Gerek yok ben sahneye çıkmayacağım açelya çıkacak tek çıkma diye onu getirdim sesi efsanedir." dediği şeyle gözüm seğirdi. Ne demek sesi efsane? Ne demek o çıkmayacak?

"Selam tatlım." kızın selamına karşılık vermedim. Sertçe tırnaklarımı yiğit'in koluna geçirdim soğuktu sesi bakışları yiğit asla bana böyle bakmazdı.

"Napıyorsun acaba? " sesi buz gibiydi.

"O sahneye sen çıkacaksın yiğit anladın mı beni? Ben başkasını istemiyorum."

"Yo seversin başkalarını istemeyi çıkmayacağım." sinirleniyordum. Onu sertçe yakasından tuttum.

"Çıkacaksın anladın mı beni yiğit kazdal?"

"Anlamadım." daha çok çektim kendime yetmiyordu ki boyum şimdi göz gözeydik.

"Bana böyle bakma." sesim titremişti o kadar soğuktu ki.

"Titremesin sesin genel olarak böyle bakarım ben."

"Bana bakmazdın."

"Nasıl bakardım ah evet yatağa atmak ister gibi." sertçe benden kurtulup başka yöne gitti. O kızılda koşarak peşinden gitmişti. Boğazım yanıyordu. Gözlerim dolmuştu ama ağlamayacaktım. O bugün o sahneye çıkacaktı bende evde ağlayacaktım şimdi asla.

"Kalbinin sesini dinle kardelen hadi." ahunun sesiyle daha da cesaretlendim. Sahneye çıktım aldım elime mikrofonu.

"Festivalimize hoşgeldinizz umarım hepiniz eğlenirsiniz. Gamzeli gelsene yerine. Eşlik edecek bana yiğit arkadaşımız." bana sen iflah olmazsın bakışı atmıştı. Umrumda değildi çünkü sahneye geliyordu.

Yanıma geldiğinde bize ayrılan yere oturduk ilk şarkı hüzünlüydü. Kulağına yaklaştım."Teşekkür ederim bana fırsat ver anlamam zaten bu işlerden." cevap vermedi. Şarkı söylemeye başladı.

Seni severdim...

Şarkıya eşlik ettiğimde başımı omzuna yasladım yadırgamadı itmedi. Bu beni cesaretlendirdi. Elinde sargı vardı. Sevdim sargısını. Bütün hüzünlü şarkıları söylemiştik ardı ardına ve kimse sıkılmışa benzemiyordu.

"Bu şarkı benden benim gamzelime." ayağa kalktım onu da elinden tutup kaldırdım dans ede ede söyledim şarkıyı o duruyordu ama gülüyordu eskisi gibi her zamanki gibi.

Özüne, sözüne, sana doyamıyorum
Kapıldım seline ah, tutunamıyorum
Sarılıp beline şöyle yatamıyorum
Fenalaştım hadi gel
Hadi beni bir sarıver

Tanrı o gamzeyi nasılda kondurmuş beline
Canım feda olsun ölürüm inan her yerine
Kız seni kaçırmalı dağlara tepelere
Belam oldun hadi gel, gel, gel
Hadi beni bir sarıver

Haydi gamzelim, gece yanar tenim
Haydi gamzelim, bu gece raks edelim
Haydi gamzelim, gece yanar tenim
Haydi gamzelim, bu gece raks edelim

"Haydi gamzelimmm." gamzesini öptüm aniden daha çok güldü ortam iyice coşmuştu bizde şarkılarla daha da coşturduk. Kerem'in bakışlarını görüyordum umrumda değildi. O kadar çok dans etmiştim ki yorulmuştum. Başımı yiğit'in göğsüne yasladım.

"Yoruldun mu?" sıcaktı bu sefer sesi bu sesi beni sımsacık yapmıştı daha çok sokuldum.

"Çook ama çok eğlenceli."

"Evet arkadaşlar buraya odaklanın şimdi herkes diyor kerem ve kardelen sevgili bu yakınlık hayırdır DİYEMEZSİNİZ SİZE NE LAN. Neyse sakinim. Ben size göstereyim arkadaşlar." ahuya bırakmıştım rezil etme işini o bu işin ehliydi.

Büyük ekranda keremle leylanın görüntüleri vardı. İkisinin ifadesi beni mutlu etmişti.

"He şöyle değişir yüz ifadeniz benim kardeşim hakkında düzgün konuşacaksımız anladınız mı lan hepinizi gebertirim ama önce birinden başlamak istiyorum iznizile." kahkaha attım. Çünkü ahu leylanın üstüne atlamıştı resmen. Ve yüzünü tırnaklıyordu.

"Şu deliyi durdur polis gelir falan."

"Gidelim biz egemen halleder." onu elinden tutup götürmeye başladım.

"Nereye kuzen? Evime bırakacaktın." o kızıl kuzeni miydi? Şerefsiz herif bilerek yapmıştı resmen.

"Egemen bırakır." güldüm ister istemez ve çekiştirmeye devam ettim. Motorun bu sefer sürücü koltuğuna ben oturdum.

"Geç arkama gamzeli hemen." itiraz etmedi bindi arkama ve sarıldı.

Sürdüm sahile yol boyunca ondan hiç ses çıkmamıştı. Vardığımızda da ses çıkmamıştı.

Yavaşça arkama döndüğümde gördüğüm manzara ile güldüm ister istemez uyumuştu ben dönünce bana mahrum gözlerle bana bakıyordu.

"Özür dilerim uyandırdım."

"Önemli değil uyumam hata zaten neden sahile geldik?"

"Öyle otururuz konuşuruz susarız ne bileyim. Ama yorgunsan da uyuruz."

"Aynen babanda vursun beni çok geç olmadan bırakırım seni." başımı salladım haklıydı saat azda olsa geçti zaten uyursa baya geç olacaktı.

"Ben bize içecek bir şeyler alayım." ben cevap vermeden az ötede olan markete gitti. Bende sahildeki taşları oturdum ne konuşacağımı düşündüm ama ben iyi değildim bu konularda ben bu yüzden kimseyi kırıp dökemezdim çünkü nasıl toparlanır bilmiyordum beceremiyordum doğrusu daha da berbat ederdim. Susam mı? Konuşsam mı nefes almadan? Defalarca özür mü dilesem? Parmaklarımı batırdım avuç içime bir şey yapmam gerekiyordu ama ne? Yiğit'in elini elimin üstünde hissettim.

"Yapma konuşma özürde dileme hiçbir şey yapma kendin ol boşver olan oldu."

"Yiğit öylece olan oldu diyip kapatamayız." omuz silki elime verdiği şeyle gülümsedim sıcak çikolata nerden bulmuştu ki markette?

"Saat geç vaktimiz yok konuşmaya bizde susarız bitir gidelim yorgunum halim yok konuşmaya hiçbir şey yapmaya beni anla olur mu?" başka bir şey vardı. Onu üzen başka bir şey.

"Yiğit iyi değilsin noldu başka?"

"Kardelen güzeli lütfen susalım mı?" cevap vermedim onu göğsüme çektim sevdim saçlarını. Göğsümde hissettiğim ıslaklıkla derin bir nefes aldım. Yiğit ağlıyordu yiğit göğsümde ağlıyordu ve bu bana acı veriyordu. Çok acı veriyordu bir anda yaşlar gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

"Ağlama şarkı söyle sesini istiyorum sustursun herşeyi kardelen güzeli şarkı söyle."

Durduramadım kendimi ağladım ama şarkı da söyledim onu sara sara onunla ağlaya ağlaya şarkı söyledim.

Vurgun yemiş misali gönlüm tutuldu aşka
Ciğerimden yanıyorum ben bu defa başka
Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın
Dünyanın o son günü sen beni arayacaksın
Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın
Dünyanın o son günü sen beni arayacaksın

Doymadım doyamadım sevmelere seni ben
Kimseyi koyamadım yerine yeniden
Saymadım sayamadım sensiz geçen yılları
Ne inkar, ne itiraf bu yalnızca sitem...

Çekildiğinde gözleri kıpkırmızıydı benimde bir farkım yoktu büyük ihtimalle. Öptü gözlerimi bir anda. Anlık olan şeyle hemen kapattım gözlerimi kesik bir nefes kaçtı dudaklarımdan.

Dudaklarını yanağımda, dudağımın krnarında, çenemde sonra yavaşça aşağılara indi boynumda hissetmemle içim titredi sçamadım gözlerimi. Uzun uzun öptü boynumu.

"Teşekkür ederim."

"H-her zaman hadi gidelim biz." hem kekelemeye hemde hızlı hızlı kalkmaya başladım beceremedim elim ayağım birbirine dolanmıştı. Güldü

"Gülme ya gülme." beni bir anda göğsüne çekti sımsıkı sarıldım boynuna sokuldum göğsüne.

"Yiğit iyiki varsın gamzelim benim."

"Kardo iyiki varsın kardelen güzelim benim." ilk dediği şeyle kahkaha attım.

"Yaa pislik yapma."

"Yaparımm öp yapmayayım." dediği şeyle dibine girdim.

"Senin öptüğün gibi mi?" yutkunmuştu bende daha çok yaklaştım Adem elmasını öptüm.

"Yok öyle yanarız gerek yok."

"Yo yapıcam öyle öpeceğim." o beni nasıl öptüyse bende onu öyle öptüm gözlerini,yanaklarını, dudaklarının kenarını orda bir kasılmıştı güldüm ister istemez. Çenesini en son boynuna geldiğimde bende yutkundum. Öptüm defalarca. Bir anda beni kendinden uzaklaştırıp dudaklarıma saldırana kadar. Donmuştum ona karşılık bile veremiyordum. Ama onun hırçınlığı duracak gibi değildi. İlk öpücüğümdü. Yetişemiyordum. Ama elimden geldiğince cüretkar oldum. Nefesim kesildi çekildim. Yiğit bana öyle bir bakıyordu ki yutkundum birkaç kez.

"Kardelen."

"Yiğit." başka bir şey dememe gerek kalmadı dudaklarımı dudaklarına bastırdım bu sefer daha sakindi ama hırçınlık yerindeydi daha anlamlıydı.

"Yakıyorsun beni." utanmıştım hemde çok göğsüne sokuldum.

"Saat çok geç oldu gidelim mi?" sesimi ben bile zor duymuştum ama o onaylamıştı sakindi sürüşleri ayrılmak istemiyor gibiydi.

"Veda vakti haber ver annen baban kızarsa."

"Hıhı görüşürüz gamzeli."

"Görüşürüz Моя любовь .(sevgilim/rusça) "

"Hangi dildi o? Ne dedin lan bana?" cevap vermedi gülerek bindi motora.

Eve anahtarla girmiştim. Annemle babam görünürde yoktu. Nerdelerdi? Şuan benim azar işitmem gerekiyordu geç kalmıştım çünkü. Telefonuma baktım babamdan mesaj vardı.

Babam:Annenle köye gidiyoruz teyzen doğum yaptı kimse yok yakında para bıraktım çalışma masana yarın evde oluruz."

Siz:Tamam baba uyuyorum ben ders çalışıyordum bakamadım kusura bakma.

babam gelince geç geldiğimi söylerdim ama annem bunları okuyordu eminim.

Rahatlamıştım en azından azar yoktu bende rahatça uyumuştum.

Sabah bağırış sesiyle uyandım annemler mi gelmişti? Gelir gelmez kavga mı ediyorlardı? Bugün pazardı pazar sadece biraz daha uyumak istemiştim çok mu?

"KARDELEN. HEMEN SALONA GEL. " babam bana bağırıyordu babam neden bana bağrıyordu?

Gittim salona yanağımda hissettiğim acıyla kafam yana düştü annem ağlıyordu annem babamı sakinleştiriyordu.

"B-baba."

"BU RESİMLER NE NEDEN HERKES SENİ KONUŞUYOR SEN BENİM YÜZÜMÜ NASIL KARARTIRSIN DERS ÇALIŞIYORMUŞ." yiğit ve ben öpüşüyorduk ama bu resimler nasıl evime kadar gelmişti?

"B-baba ben yanlış bir şey yapmadım ki dinlesene kızını." dinlemedi bağırdı çağırdı odama fırlattı babam yapıyordu bunları annem değil. Ondan acıtmıştı bu beni Mahvetmişti.

❢╞═════𖠁🦋𖠁═════╡

Suat beycim oldu mı? Oldu mu amcacım???

 

Loading...
0%