
Uzun aradan sonra geri döndük bol bol yorumluuuu ve okumalı bölüm olsunnn 🦋🦋
Bölüm şarkısı:Tükeneceğiz

Uğur'dan
Sabah ilk işim ahunun odasına gidip onu uyandırmaktı ama bulduğum tek şey boş yataktı. Belki balkondadır diye balkona çıktım ama orda da yoktu hemen aşağı indim kardelen onu uyandırmış olabilirdi kahvaltı için ama öyle bir şeyde olmamıştı çünkü kardelen salonda bile değildi. Tamam son seçenek olarak kardelenin odasında olmalıydı.
Kapıyı birkaç kez tıkladıktan sonra gel komutunu duydum.
"Ahu burada değil mi?" yiğit ve kardelen bana anlamayan gözlerle bakıyordu nasıl yani? Burada değilse nerdeydi bu kız?
"Burada değil kayıp mı nerde kardeşim?" başımı umutsuzca iki yana salladım. Bilmiyordum ahu nerde bilmiyordum.
"Bilmiyorum sabahtan beri aramadığım yer kalmadı bende en son dedim ki belki sizinledir rüyayla uğraşıyordur." kardelen anında aramaya başlamıştı bunu en başından beri yapmıştım ama ulaşılmıyordu.
"Denedim ulaşılmıyor banyoda desen orda da değil evden çıktığı kesin ama nereye gitmiş olabilir ki eve gidemez babası bir şey yapar biliyor." dediğim şeyle kardelen ile bakışlarımız kesişti gitmiş olabilirdi yük gibi hissedip gitmiş olabilirdi. Anında koştum kardeleni beklemeden motora aahtarını takıp ahunun evine yol aldım.
"Bunu yapmamış ol ahu bunu yapmamış ol güzelliğim kendini ateşe atmamış ol sevgilim." kendi kendime fısıldadım. "Yapmamış ol..."
Vardığımda kapıyı alacaklı gibi çalmaya başladım açan annesi oldu eve girdim zorla.
"AHU NEREDE NERDE SÖYLEYİN HEMEN AHU NEREDE?" Odasına daldım buram buram kokusu doldu burnuma burda da yoktu nerdeydi bu kız nerede?
"Kızım sennle değil mi? Kızımı mı kaybettin sen? KIZIM NEREDE ASIL SANA SORMALI SANA EMANETTİ." Annesinin çıkışı ile olduğum yerde sendelendim evet bana emanetti en önemlisi benim sevdiğimdi onu tek bırakmamalıydım o ev benim evim bile olsa...
Yediğim anne tokatı ile kendime geldim.
"Kendine gel ve kızımı bul şükret babası evde değil çık buradan o gelmeden lütfen kızımı bul." nerede arayacaktım nerede olabilirdi bu kız? Sokak sokak aradım,mahalle mahalle aradım ama yoktu sanki yer yarılmış içine girmiş gibiydi sevdiği heryere gittim ama hiçbirinde yoktu. Sevdiği kütüphane,cafe,park,sahil kenarı ama yoktu. Kardelenin hiçbi çağrısını yanıtlamadım çünkü biliyordum ki ona kardeşini vermeden konuşmaya yüzüm olmayacaktı...
Ahu'dan
Gece boyunca sokakta kalmamın bedeli olarak karnıma giren ağrı ile olduğum yerde iki büklüm oldum bir sokak köşesinde acılar içinde kıvranıyor ağrının geçmesini bekliyordum. Elim hep telefona gidiyordu açıp uğuru aramak beni yanına almasını ısıtmasını istemek istiyordum ama annesinin sözleri peşimi bırakmıyordu oysa kendimi biliyordum inadına o evde kalı keyfini bozmam gerekirdi ama olmuyordu kendimi zaten yük gibi hissediyordum bunu yapacak gücü kendimde bulamıyordum nedense...
Yanıma gelen adamla anında ayaklandım. Kokuyordum ama onun yaptığı şey elime para tutuşturmasıydı yalnız ben dilenci değildim!
"Hey ben dilenci değilim yoruldum oturdum paranı kendine sakla." eline parayı verdiğimde elimi bırakmadı çekmeye çalıştım ama nafileydi öyle sert tutuyordu ki.
(Burada aslında biz kadınlar olarak asla ahatça bir sokakta bile üstümüzde herhangi bir pijama varken bile tehlikede olduğumuzu ve artık bu duruma atıf yapmak için yazdım artık bunları yaşamak istemiyoruz akşam veya sabah artık pek bir farkı kalmadı özgürce gezmek istiyoruz umarım ben buradan sesimi duyururum başkası başka yerden diğeri başka yerden yeter ki artık şu adalet yerini bulsun artık kadınlar değil çocuklar ölmeye başladı.)
"Bırak beni bırak." bırakmadı konuşmuyordu sadece elimi tutuyordu kendine sertçe çekmesi ile çığlık attım. Çığlık atmamla bana tokat atması aynı anda olmuştu sendelenmiştim ama bacak arasına dizimi geçirip kaçmaya başladım arkamdan geliyordu hissediyordum ana yola çıktığımda derin bir nefes aldım. Otostop çekemezdim çıkan kişi bunun beteri de olabilirdi korrkuyordum telefonumu yokladım Allah kahretsin ddüşürmüştüm. Zangır angır titriyordum.
Arkamda hissettiğim gölge ile çığlık atıp kendimi yola attım bana dokunmasındansa ölmek daha onurlu olurdu. Beni ezmek üzere olan motor durdu olduğum yere çöküp ağlamaya başladım bacaklarımı hissetmiyordum korkudan. Duyduğum sesle hemen başımı kaldırdım.
"Ahum sevgilim heryerde seni aradım." yanımdaydı o da benim gibi yere çökmüştü boynuna sarılıp hıçkırarak ağlamaya başladım yol ortasındaydık arabalar korna çalıyordu ama elimde değildi durduramıyordum kendimi. Bedenimin havalandığını hissettim başımı çekmedim boynundan. Kucağına oturtmuş kenara çekmişti motoru hiçbir şey demedi bende demedim hıçkırıklarım iç çekişlere döndüğünde yüzümü boynundan çekmek istedi izin vermedim yüzümdeki beş parmak izini görecekti.
"Ahu izin ver sileyim gözyaşlarını." iin vermedim ağzımdan tek bir söz bile çıkmadı.
"Yalvarırım bi şey de artık." ne diyebilirdim ki? Herifin biri bana dokunacaktı ben çığllık atınca tokat attı ve takip etti mi diyecektim? Yine sessiz kaldım.
"Peki eve gidelim." işte o an konuştum.
"Oraya gitmek istemiyorum. Eve de gidemem uğur bana biraz borç para verir misin?" dediğim şeyle sinirle soludu.
"Ahu saçma sapan ne konuşuyorsun sen öyle nerede kalacaksın otelde mi?" olduğum yerde başımı salladım.
"Sadece iş bulana kadar."
"Senin işe ihtiyacın yok nişanlım değil misin benden al ihtiyacını." anlamıyordu daha fazla konuşmadım bu onu daha çok sinirlendirdi.
"Ahu yeter konuş benimle." sesini yükseltmesi ile olduğum yerde sıçradım. Sisksinler korkularımı.Anında daha sıkı sarmaladı.
"Pardon sinirlerim çok bozuk sabahtan beri aklıma gelmeyen kalmadı heryerde aradım seni az kalsın eziyordum ha ben ha başkası yola atladın ona sinirliyim aslında sana değil." biliyordum ama bağırmıştı işte.
"Lütfen dediğim şeyi yap bana borç ver yoluma gideyim." kucağından indim hemen başımı yere indirdim esmerdim ama o kadar sert vurmuştu ki oranın yandığını hala hissediyordum.
"Pardon ne yolu Ahu ne yolundan bahsediyorsun senin yolun benden ayrı mı?" öyleydi annesi haklıydı belki de layık değildim.
"Uğur zorlama işte ben gidiyorum verme borç."
"Beni terk mi ediyosun?" yapamazdım ki hiçbir güç bunu bana yaptıramazdı. Annesi bile.
"Asla sen yap ben yapamam ki." dediğim şeyle dudakları sertçe dudaklarımı buldu ilk kez bu kadar ani ve sert öpüşüyorduk sımsıkı tutundum boynuna. Nasıl yapacaktım ben bu adam olmadan?
Çekildiğinde gözlerimi açmadım başımı eğidim yine ama bu sefer kaldırmak istediğinde izin verdim ve parmak izlerini gördü hemen göz kapaklarımı araladım ve o an gözlerindeki cani adamı gördüm şuan dünyayı yakacak gibi bakıyordu.
"Kim yaptı sana bunu?" cevap vermedim bu onu daha çok çıldırttı.
"Ahu kafayı yiyeceğim ne olursun cevap ver bana ahu." dudaklarım titredi.
"Bilmiyorum uğur adamın biri sokakta otururken geldi önce para verdi dilenci değilim diye çıkışınca dokunmak istedi çığlık attınca tokat attı bende dizimi bacak arasına geçirip ana yola koştum aban yetişince dedm ki bana dokunmasındansa öleyim daha iyi atladım yola." öyle bir sarıldı ki o an bütün yaralar kapandı kapanmakla yetmedi yerine çiçekler açıldı.
" Özür dilerim neden gittin ama ahu neden?"
"Konuşmak istemiyorum yemek yiyelim mi üşüdüm karım ağrıyor." güvenli kollardaydım istediğim kadar şımarabilirdim demekti bu.
"Tamam canım." önce kaskımı taktı sonra da motora bindi arkasıne geçeceğim sırada izin vermedi önüne aldı.
"Napıyorsun böyle nasıl süreceksin ki?" bana cevap vermeden sürmeye başladı bu da demektir ki böyle sürüyorum işte. Göğsüne yaslandım. Ondan başka kimsem yoktu ki nasıl uzk duracaktım? Durduğumuz yer her zaman geldiğimiz lokantaydı. Küçük,samimi ve huzurlu.
"İn bakalım güzellik." hemen dediğini yaptım. İçeri girdiğimizde bizi mekanın yaşlı çifti karşıladı onlara sadece baş selamı verebilmiştim sohbet edecek gücü kendimde bulamıyordum. Oturduğumda hemen yanıma otumuştu.O sıcacık kollar beni sarmaladığında hiç itiraz etmedim aksine kendimi o gövdeye yasladım.
"Ne zaman konuşacacaksın güzelliğim?" ona annesini şikayet edemezdim ki ben öyle biri değildim.
"Anlatacak bir şey yok uğur istemiyorum orada kalmak kardeşimi aramak istiyoum merak etmiştir." teleefonu verdiğinde kardeleni aradım.
"Benim ahu iyiyim sonra anlatacağım iyi olduğumu bil kardeşim ama o evden gidin bana güven lütfen." birkaç şey konuştuktan sonra telefonu kapattım.
"Ne evden gitmesi bende kalacaktınız birkaç gün." artık sesinde sabırsız bir tını vardı cevap vermedim önümdeki çorbadan bir yudum aldım.
"Ahu kalbini kırmak istemiyorum cevap ver artık." vermedim arkamdaki bedenin kasıldığını hissettim bir yudum daha aldım çorbadan sonra karşımda bana bakan o canavarı gördüm. Babam.
Uğura dönüp göğsüne sarıldım. Bu o canavarı daha da sinir ederdi ama elimde değildi.
"O burada babam burada gidelim."saçlarımdan öptü dağılmış olmaları lazımdı çirkindim ama hala kolları aynı sıcaklıkla bana sarılıyordu.
"Biz gitmeyeceğiz ahu o gidecek yemek yiyeceğiz beni döndürüp çorbayı içirmeye başladı korkuyordum ama itiraz etmedim.Ellerinden içtim çorbayı onunki soğuyordu o yüzden bende ona çorba içirmeye başladım gülüp içti ellerimden.
"Uğur bana kızma mecburum."
"Neye ahu neye mecbursun."derin bir nefes aldım cevap vermedim bu sessizliğim onu sinir ediyordu ama yine de bana tepki göstermedi aksine gelen diğer yemeği de aynı ilgiyle yedirdi.
"Ben özür dilerim uğur ben o evde duramam lütfen zorlama."babam hala burdaydı bakışlarını hissediyordum ama hiç o tarafa bakmaktan yana değildim.
"Tamam benim evimde kal ." ne evi mi vardı? Şaşkınlıkla baktığımı görünce açıklama yaptı.
"Babamla annem beni kovmuştu bir ara bende çalışıp almıştım o evi o yüzden haberleri yok." bu olurdu kimsenin bilmediği annesinin beni suçlamadığı bir ev.
"Tamam olur gidelim kardelenler oraya gelsin bu da olur mu?"
"Sen ne istersen o olur aşkım." içim kıpır kıpır oldu ona kendi ellerimle yemeklerde yapardım kimseye de yük olmazdım içimdeki sıkıntıyı dile döktüm.
"Ben sana yük müyüm uğur?" anında kaşları havalandı.
"Ahu dün gece ne yaşandı gerçekten herhangi bir fikrim yok ama artık canımı sıkmaya başladı ne yaşandıysa sen benim iki gözümsün sence bıkar mıyım? Yük olarak düşünür müyüm Allah aşkına yeter bu tavrı bırak." yanağından öptüm seviyordu işte seviyordu.
"Tamam yapmam artık teşekkür ederim varlığın içi." öyle sessizce yemeğimizi yedik kalkmak üzereyken lavaboya gideceğimi söyledim bir an önce üstüme başıma çekidüzen vermeliydim. Bir anda saçımın çekilmesiyle çığlık atmak istedim ama anında diğer eli ile ağzımı kapatmıştı. Ben bu eli tanıyordum hemde çok yakından. Babamdı bu adam sürüklemesiyle debelendim. Ama canım yanıyordu neydi benim bu sınavım neden huzur yoktu. Arka kapıdan çıkarmak istiyordu gördüğüm yüzle hemen yardım dilendim. Mahmut amca buranın sahibiydi..Beni anladı mı bilmiyordum ama umarım anlamış ve uğura demiştir.
"Seni orospu gözümün önünde aşk yaşamak ha? Seni yaşatmauyacağım bugün öleceksin." korkmaya başlamıştım ama duyduğum sesle nefes aldım.
"Emin ol bugün ki ölen kişi sen olacaksıın orospu çocuğu." attığı yumrukla hemen babamın elleri gevşemişti bu olayı hemen şuan kapatmalıydım uğuru kolundan çekip motoun oraya götürdüm.
"Uğur lütfen gidelim buradan olay istemiyrum çok yorgunum." beni dinledi kaskı kafama takıp az önceki gibi önüne aldı itirazım olmamıştı. Yarım saatlik bir yolculuğun ardından bir sitenin önünde durmuştuk. Adımlarını takip ettim. Sitenin heryeri ferahtı ama girdiğimizde evin içinin daha ferah olduğunu fark ettim gerçekten tam uğura göreydi bembeyaz ve temiz.
"Burası çok güzel." arkadan sarılan kollarla iyice kendimi uğura yasladım.
"Seninle daha da güzel olacak heryer. Şimdi diyorum ki ben evimize alışveriş yapayım sende bana karşılığında magnolya yap çok güzel yapıyor benim aşkım onu." hemen başımla onayladım.
"Sen yeter ki iste hep yaparım sana maket yakınsa telefonunu bırakır mısın bana?" hiç itiraz etmeden telefonu bırakıp çıktı bende evi incelemek yerine kardeleni aradım.
"Kardeşim benim çıktınız mı o evden?" duyduğum rüyanın sesiyle gülümsedim sonra kardelen konuştu.
"Evet çıktık o kadın sana bir şey yaptı değil mi kardeşim söyle bana hadi."
"Evet kovdu layık olmadığımı söyledi bende kalmadım istenmediğim yerde."derin bir nefes aldım.
"Oysa inadına kalıp çıldırtırdın o kadar mı kötüsün kardeşim?"bilirdi o benim kardeşimdi,sıradşımdı en önemlisi o benim dostumdu dost kelimesini bu kadar basitleştirmemek gerekiyordu.
"Evet kötüyüm yoksa o dediklerini çoktan yapardım ama kendime geldiğimde emin ol ki yapacağım alacağım intikam." ikimizde gülmüştük bu dediğime.
"Uğurun evi varmış oradayız gelsenize konum atayım istersen?"
"Hayır canım biz yiğittin evine gideceğiz sizde baş başa vakit geçirin yarın bana gel." birkaç ısrarıma rağmen kabul etmeyince yarına anlaştık. Kapının anahtar sesiyle hemen kapıya koştum gelen belliydi.
"Hoşgeldinn." yanaklarına ardı ardına öpücükler kondurup sarıldım. Bu gece baş başa vakit geçirecektik bu ilkti. Dudaklarımla buluşan dudakları anında kabul ettim. Karşılık verince sırtımın sertçe kapıya çarpmasıyla ağzına inledim çekildim anında devam edersek iyi şeyler olmayacaktı.
"Uğur ben evlenince işte" kelimeleri toparlayamıyor ellerim titriyordu anın heyecanı ile attığı kahkaha ile daha çok utandım.
"Anladım aşkım zaten öyle bir beklentim yok ki." öyle masum söylemişti ki yanaklarını sıktım bunu sevmezdi anında homurdandı.
"Bana gülersen öyle olur hadi sen dinlen bende sana tatlını yapayım."
"Hayır sana yardım edeceğim." başımla onaylayıp muhallebisini yapmaya başladım uğurun yaptığı tek yardım benimle uğraşmıştı ama beni o kadar çok güldürmüştü ki bir yerden sonra karnım ağrımaya başlamıştı...
Uğur'dan
Uğraşmaktan o kadar çok gülmüştük ki en son beni mutfaktan kovmuştu sevdiğim salona geçtiğimde yiğit arıyordu.
"Uğur ben bir şey öğrendim biliyorum ki ne ahu ne de kardelen sana bunu söyleyecek ama böyle devam ederse sevdiğin kadın daha da kırılacak. Annen ahuyu evden kovmuş ve seni başkası ile nişanlandırmak istiyor."anında gözlrim öfkeden karardı masadaki motorun anahtarını alıp çıktım evden ahunun seslenişine cevap vermedim.
Eve vardığımda annemin yanına gittim hemen.
"Sen nasıl benim sevdiğim kadını evden kovarsın nasıl yaparsın bunu evleneceğim dedim sana."
"O kız sana göre değil bir varlıklı bir aileyiz dengin olan biri olmalı ve buldum da o kızı bırak." dediği şeyle çıldırmıştım.
"Anne çok ciddiyim canımı sıkma ben ahudan başkası ile evlenmeyeceğim bu kadar." babamın odaya girmesiyle olduğum yerde daha da dikleştim.
"Sen annene nasıl bağrırsın?" yediğim tokat ilk değildi ama umursamadım.
"Hakketti ikinize de söylüyorum ben ahudan başkası ile evlenmeyeceğim."
"O zaman herşeyini ver motor ve kredi kartlarını." dediği şeyle kahkaha attım bunu hep yapıyordu cezaydı bu onun için ama benim için hiçbir şeyi ifade etmiyordu sertçe dediklerini masaya bıraktım.
"Sana ihtiyacım yok baba beni unuttun." evden çıkar çıkmaz bir taksi çevirdim benim onlara ihtiyacım yoktu kendi paramı kazanmaya onbir yaşımdan beri başlamıştım çünkü ilk yaramazlığımda elimden alınan şey paramdı şimdi ise motorum beni üzen tek şey buydu ama olsun gene eşşekler gibi çalışırr alırdım. Siteye vardığımda beni merdivenlerde bekleyen güzelliğe gittim.
"Neden evde değilsin?" gözlerindeki kızarıklık kalbime bir yumruk attı yine ağlamıştı.
"Peşinden geldim arkana bakmadın kapı kapandı anahtarım da yoktu." o an gözlerinden anladım onu bir evi olsun istiyordu o eve ait bir anahtar ona yeterdi.
"Hmm sana acilinden anahtar almamız gerek."
"Nereye gittin neden motor ile gelmedin?" kaldırıp asansöre bindirdim.
"Ben şuan bana yaptığın magnolyayı düşünebiliyorum sadece."gözlerini devirdi öptüm anında düzeldi ifadesi.
"Annemle babama rest çektim dedim kii ben Ahuya deliler gibi aşığım beni ondan ayıramazsınız onu çoook seviyoum kovamazsınız." son dediğim şeyle gözleri büyümüştü.
"Kim dedi sana ben." devamı gelmemişti çünkü ben izin vermemiştim.Dudaklarıma susturmuştum.
"Sen demedin ama ben öğrendim ve kırıldım benim annem yüzünden olmuş herşey."gözlerini kaçırdı ispiyoncu olmak istemiyordu.
"Ben sadece benim yüzümden aranız bozulsun istemedim uğur haklıydı sana göre değilim." sinir etmeyi her zaman nasıl başarıyordu?
"Bozulması gerek seni istemeyeni isteyeceek değilim ahu konu kapandı ben magnolya gömeceğim." sonrası çok eğlenceli geçmişti ben onu sinir etmiş o beni dövmüştü. Yastık savaşı yapmış yorgun düşünce yatmıştık yatağa uykuya dalmadan telefonum çaldı saat sabahın beşiydi kim aramış olabilirdi ki?
Arayan kişiyle kaşlarımı iyice çattım gamzenin annesi ne alaka?
"Hazal teyze ne oluyor?"
"Allah belanızı versin kızım intihar etti." dudyuğum sözlerle hemen olduğum yerden kalkıp giyinmeye başladım.
"Uğur ne oluyor?" Ahunun uykulu sesine karşın yanağından öptüm yarı uyanıktı onu sürükleyecek değildim.
"Uyu bebeğim gitmem gerek." anında olduğu yerden kalktı.
"Ne nereye gidiyorsun bu saatte?"
"Gamze intihar etmiş gitmem lazım özür dilerim." daha fazla durursam gecikecektim biiyordum o yüzden dudağına sert bir öpücük kondurup çıktım evden aradığım ilk kişi yiğit olmuştu.
"Gamze intihar etmiş motorla gel al beni attığım konumdan."
"Geliyorum. "
Yazar'dan
Tamı tamına bir ay geçmişti burağın ölümün ardından herkes bir yerden sonra hayatına bakmaya çalışıyordu biri hariç gamze burağın sevdiğiydi burak onun sevdiği adamdı herşeyiydi onu karanlıkan çıkaran adamdı ama şimdi o adam toprağın altındaydı güçsüzdü o burak onun gücü olmuştu ne zaman kötü olsa ilk koştuğu liman buraktı herkesi karşısına almıştı burak için burağım kimsesi yoktu diye düşündü o karanlıktan korkar daralır gamzesiniz isterdi kriz geçirirdi o an aklına başka bir şey gelmedi yanına gitmeli onu karanlıktan korumalıydı burakta onu şuan ki yalnızlığından koruyacaktım.Cebindeki bıçağı çıkardı bunu da burak vermişti sokakta bulaşan olursa direkt sapla demişti. Kendini koru demişti ama gamze kendini korumayacaktı ona gitmek için kullanacaktı bu bıçağı. Burak ona çok kızacaktı biliyordu ama sarılırdı o ne zaman sarılsa burak sakinleşirdi nasıl olsa. Önce sağ bileğini kesti.
Birinci kesik...
İkinci kesik..
Ve son kesik ondan sonrası hiç gelmedi canı çok yanıyordu ama gülümsüyordu çünkü burak ona elini uzatmışı hiç düşünmeden tuttu elini sandığı gibi olmamıştı burak ona kızmamış aksine çiçeklerle karşılamıştı ve orada kimse onlara karışmamıştı mutluluk vardı sadece .
Onların hikayesi ne uzundu ne kısa özdü. Burak gamze için güvendi. Gamze de burak için yuvaydı...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 728 Okunma |
318 Oy |
0 Takip |
23 Bölümlü Kitap |