@soldeinvierno
|
Selam aynı gün iki bölüm hadi iyisiniz msnsnsms. Bu bölüm biraz daha uzun oldu keyifli okumalarrr vote ve yorum atmayı unutmayın. ═════════•°•⚠️•°•═════════ Bende mekanı terk etmek üzere yol aldığımdan boğazımdan tuttuğu gibi duvara yaslayan kişiyle afallamıştım. Boğazımdan tutup duvara yaslayan kişiye baktığımda aptal bir kadından başkası değildi. "Naptığını sanıyorsun sen." sertçe ittim. "Bana bak asıl küçük sürtük Araf'ta uzak duracaksın anladın mı beni?" Ne diyordu bu aptal sevgilisi olduğu yazmıyordu. Yazsa da umrumda olmamalıydı. "Kimsin?" Tabiki o pis ellerini boğazımdan sertçe uzaklaştırmıştım zayıftı hatta çok burda ki dövüşçülerden değildi o zaman kimdi? Bana bunun bilgisi verilmemişti. "Sanane sen dediğimi yap yılan o tırnaklarına dikkat et sökmesinler." İleri gitti ama bu çakma sarı saçları, lens olduğu belli olan gözleri bunları oymak koparmak güzel olacaktı. "Sök hadisene bekliyorum bakalım kim daha çok sürtük ne dersin? Ne sanıyorsun kendini bak eminim ki araf senin varlığından bile habersiz. " Gözlerindeki ifade beni gerçekten bozguna uğratmıştı. Aşıktı kör kütük hemde araf ise onu oyuna getirmiştir kesin. Şerefsiz miydin sahiden araf yılmaz. Kesin yatağa atıp kaçıyordur şerefsiz. "Var tabiki az önce yatağımdaydı canım neyden bahsediyorsun? Ondan uzak dur son sözüm." Allah'ım ya bir anda olsa acımıştım oysa bunu bile hakketmiyordu. "Tabi canım başka isteğin? Sence ben ondan uzak dursam o benden bugünden sonra durabilecek mi?" Dediğim şeyle çılgına dönmüş ve bana saldırmıştı saçma sapan yumruklar atıyor ama bende ona oyun oynamak için de sadece kaçıyordum asla karşılık vermiyordum çünkü vereceğim karşılık onu sakat bile bırakabilirdi. "Sen kimsin ya kendini ne sanıyorsun yılan." Araf ordaydı ruhsuzca bizi izliyordu ona bakmaktan aniden yüzüme yediğim tokatla kendime geldim yeter bu kadar ama. Ellini kavrayıp sertçe çevirdim yetmezmiş gibi ani bir hareketle kırdım. Çığlığı etrafı doldurdu ve bu çığlık içimi rahatlattı. O çakma saçlarından tuttum ve kafasını duvara sertçe çarptım yeterdi kimle oynadığını bilmeden oynamak. Aptalıktı. "Aaahhh bırak tamam bırak canım yanıyor bırak." Sesi kısıkça çıkıyordu canı yanıyordu yansın. Umrumda bile değildi aptal. "Daha fazlasını yapmadığıma dua etmelisin tatlım." Arkadan gelen urangutanın sesi ile sinirlerim alt üst olmuştu cidden bana inattı yaptığı herşey sanki. Bana inat onu savunursa bu sefer onun eli kırılırdı. "İğrenç tatlım mı? Hadi be asena senden beklemezdim." Kızı sertçe yere fırlatıp arafa döndüm. "Noldu beğenemedim mı canım?" Yüzünü buruşturdu. Nefret ediyordu böyle sözcüklerden demek işime gelirdi. "Canım deme midemi bulandırıyorsun." Kaşındınız araf bey. "Öyle mi? Ne mutlu bana canımmmm canımm canımm." etrafında dönüp defalarca söyledim. Kaşları anında kalktı. "Ya sabır ya selamet. Kes sesini şunu deme." Damarıma basıyordu sakin olmalıydım evet o benim avımdı o benim annem ve babama ulaşmamın tek yoluydu. "Susmuyorum. Beni susturamazsın araf bunu o kalın kafana sok kaybetmeyi kabul etmeyen kafana. " Kolumu sertçe yakalayıp bana öfkeyle hatta ateş saçan gözlerle bakmaya başladı. "Bana bak kaybetmedim dedim asıl sen şu küçücük kafana sok." Asıl o bana bakmalıydı. Dik dik bakmaya başladım. Kolumu da sertçe kurtarıp ona nefretle baktım nefret ediyordum hele ki annem ve babamın katili çıksın o gün eceli ben olacaktım. Ya da herhangi bir bağlantısı olsun kimse onu benden kurtaramazdı. "Kaybettin araf yılmaz kabul et etmeyeceksen de umrumda bile değil kendimi biliyorum." Bana tam bir şey söyleyecekken arkadan gelen sesle kendimi bir yerden atmak istedim ege gelmişti başımın belası olan ege bana körkütük aşık olduğu için içimi bunaltan ege defalarca kez uyarmama rağmen peşimden ayrılmayan ege. "Asena burda mısın? Çok aradım seni ya güzelim noldu yanağına böyle? " Beni araftan uzaklaştırmış ellerine kızaran yanağıma koymuştu. Onu şuan dövmek varda arafın önünde onu bozmayacaktım. "İyiyim ege bırak." Anında bıraktı. "Özür dilerim aniden şey ettim seni merak ettim sadece iyisin dimi?" Sabır. Ege hoş bir çocuktu hakkını vereyim şimdi ama asla ilgimi çekemiyordu bu benim elimde olan bir şey değildi ama içime doğan bir şeyle ona şuan şans vermek istedim. Neden bunu yapmıştım ben? Çocukça tavrım yüzünden anında pişman oldum. "İyiyim ege çok teşekkür ederim iyiki varsın." Sarıldım ve arafla göz göze geldik şuan görevini batırmaktan başka bir şey yapmıyordum oysa. Ama gözlerindeki öfke sanırım benim için bir kozdu. "Görevde olduğumu bilmene rağmen buraya nasıl gelirsin sen ya?" Yüzü anında düştü ama bunu hakkediyordu. "Sen bu görevi nasıl kabul edersin ya adam seri katil kimsenin yakalayamadığı adam sana zarar verecek bunu biliyorsun dimi? " En nefret ettiğim şeyi yapıyordu işlerime karışıyordu. Bildiğim bir şey varsa da araf kadınlara zarar vermiyordu. "Bana bak ege bu benim işim karışamazsın sende biliyorsun en nefret ettiğim şey bir daha olmasın. " Cevap vermesini beklemeden hızlıca kafesi terk ettim. ═════════•°•⚠️•°•═════════ Yalnızdım çok yalnızdım annemsiz babamsız geçirdiğim ikinci yıldı onları o kadar çok özlemiştim ki onları benden almışlardı kopararak hemde.   Sonunda bütün ihtişamlığla mekana giriş yaptı nasıl girişti lan bu böyle? Ben onu mu beğeniyordum cidden bu olmamalıydı işim zorlaşırdı bu son isteyeceğim şeylerden biriydi ve bunu kendime hep hatırlatıyordum Araf Yılmaz aşık olmamam veya sevmemem gereken tek kişiydi çünkü benim işim ona ihanet etmekti onu kendime aşık edip ihanet etmek, acı çektirmek. Ve gerçekleri öğrenmek. Beni gördü ve görmezlikten geldi ne gerçekten mi? Bozguna uğratmıştı gerçekten görmezden gelmekte neyin nesiydi? Oysa bana o kadar kaybetmesine rağmen. Laf sokmalarına rağmen. İçeriye doğru giderken peşinde gitmeye karar verdim ve gittim. Araf bir kadını almış duvarla arasına sertçe öpüyordu. Öyle sert öpüyordu ki kadının kafası duvara çarpmıştı ve zevkle inmemişti. Ben napacaktım? Görev dedim kendi içimden görev bu senin görevin grevine mahvedemezsin asena. Kendini ona aşık et yeter. Gerisi seni ilgilendirmemeli. Aynen öyleydi arafı kendime aşık edip onu ilk fırsatta sırtından bıçaklayacaktım. |
0% |