@sondunya
|
14. Bölüm Uyandığımda ilk olarak tavanı görmüştüm. Daha sonra kolumda bir acı hissettim. Koluma bakınca yine midem bulanmıştı. Daha sonra etrafa bakımca bizim evde kendi yatağımda olduğumu fark ettim tabiki. Daha sonra tekrar koluma baktım.Bu ne ya buna alışıcam artık herhalde kolumdan iğneyi yavaşça çıkarttım. Hemen sonra ayğa kalktım ve odadan çıktım. Merdivenlerden inince abimin ikinci katta o adamlarla oturduğunu gördüm abimde beni görmüştü. Yanına giderken yanıma koşarak Emir geldi ve bana sarıldı. Sonra o tatlı konuşmasıyla konuşmaya başladı. "Rüya abla neyeye gittin. İki gün oldu. Yayın sinemaya gidelim. Lütfen." Dedi kafamı kaldırıp abime baktığımda abim kafasını tamam anlamında salladı. Yere oturdum ve onun kollarından tuttunca bir şey fark ettim sol el bileğimde sargı bezi vardı. Demek ki kolumu kesince bayıldım.sonra onun suratına bakımca o da benim bileğime baktı. Ve dediki "Uf oymuş Rüya abla." Güldüm ve " evet uf olmuş." Dedim. Normalde gülecek halde değildim çünkü abimin bir mafya olduğunu daha yeni öğreniyordum. Abim tam 18 yaşından beri benden bunu saklamıştı. Tam 10 sene boyunca. Az değildi. Ne de olsa ben onun kardeşiyidim bunu benden saklaması beni üzmüştü. Gerçi bilsemde abimi durduramazdım. Ama annem ile babamın ölümünün bile bile yapılması canımın daha çok yanmasına sebeb olmuştu. "Abla. Rüya abla. Abla." "He. Aman yani efendim canım." "Abla sana sesyeniyorum beni duymuyomusun." "Özür dilerim canım dalmışımda." Dalmışımda derken abimin tam gözünün içine bakmıştım. Abim benim gözüme pişman olmuş gibi bakıyordu. Masal ayağa kalktı. Ve yanıma geldi. "Eylül bizim evde. Merak etme." Dedi ah ben Eylül'ü unutmuşum. Neyse ben tamam anlamında kafamı salladım. Masal' da yanağımdan öptü ve Emir'i de alıp aşağıya indi. Bende abimin yanından geçicekken bana seslendi. Dönüp abime bakınca abim beni yanına çağırdı. Sonra ayağa kalktı ve ilerlemeye başladı bende onun arkasından gidiyordum yukarıya çıktı. Bende yine onu takip ettim odama girdi bende girdim ve kapıyı akpattım. Yatağıma uzandı ve beni yanına çağırdı. Gittim ve yatağa uzandım. Abim kolumdan tuttu ve beni kendine doğru çekti ve kafamı göğsüne bastırdı. Abimin bu hareketi hep kendini affettirmek için yapardı. Bende tabiki affederdim konuşmaya başladı "Özür dilerim canım. Özür dilerim." "Özür dileme abi ben sadece bana söylemdiğine kırıldım o kadar..... Ayyh hadi ama kalk toparlan daha yapıcak çok iş var." Abim benim bu hareketine biraz şaşırmış olsada hemen kalktı ve dediki "İsteğin benim için bir emirdir. Kraliçem." "O zaman gidelim hadi." Dedim ve gülmeye başladım aşağıya inince bir anda kaldım. Benimle beraber orada olan adamlar şu anda budaydı. Sanırım daha çok görücektim. Neyse şimdilik yapıcaklarımı bir kenara bırakıp yanlarına gittim. Rüzgar abim bana gülümsedi. Ben ona sert bir bakış atınca. Hemen önüne döndü. Çünkü abimle beraber arkamdan iş çevirmişlerdi acaba bundan kızların haberi varmıydı. Diye düşündüm dönüp kızlara bakınca yüzlerini başka bir yana döndüler belliki onlarında haberi vardı bir tek benim haberim yoktu. Merve'nin gözünün içine bakıyordum ama birtek o kafasını çevirmiyordu demek ki onunda daha yeni haberi oluyordu. Aman neyse adamlara döndüm. Ve "Merhaba" Dedim gülümseyerek. Bir tane adam kalktı sabah benimle konuşandı. İlk olarak kendini tanıtmayla konuşmaya başladı "Merhaba küçük kız. Ben Burak bu Onur, Alper, ve Mert Ateş. Ama biz ona Mert deriz. Nedenini sorma çok sınırlıdır dedi." "Bur..." Benim kıkırtım o adamı susturmuştu. Ateş bana bakıyordu. Burak dönüp bana bakınca sustum. Aslında Ateş ismi güzeldi. Burak bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Ne var der gibi kafamı sallayınca. O da kafasını sağa sola salladı. Sonra dönüp Ateş'e baktı. Aynı onun gibi diğerleride şaşkındı. İyide ne olmuştu bu kadar şaşırılacak. |
0% |