" sen niye bu kadar güzel olmaya çalışıyorsun ki. Al başına dert."

"Ne o az önce çirkin olduğumu söylüyordun."

"Çirkinsin demedim. Abartılı olmuş dedim. Sen haddinden fazla güzelsin."

Allah'tan yanımda oturuyordu da diyerleri duymuyordu. Hemen ona döndüm benim sandalyemi kendine doğru çekti ve sırtımı göğsüne yasladı. Yan tarafta oturan bir kadın bize bakarak kocasına bir şeyler söylüyordu. Benim baktığımı görünce ayağa kalktı ve yanımıza geldi.

"Maşallah. Maşallah. Tü tü tü tü nazar deymesin."

Dedi ve geçip gitti. Bende suratıma tüküren kadının tükürüğünü yüzümden silmeye çalışıyordum. Demir gülüyordu bunu göğsünün kalkıp inmesinden anlıyordum.

"Kadına bak. Maşallah dedi suratıma tükürdü gitti."

Kadın geri geliyordu. Bende kafamı Demir'in göğsüne yasladım. Kadın tekrar yanımızda durunca. Kendimi geriye daha çok çekmeye çalıştım. Gidemiyordum çünkü arkamda Demir vardı.

"Maşallah. Maşallah ne kadar güzlesin. Oğlum bu kız senin neyin oluyor bakayım?"

"Sevgilim teyze."

"Bak kaçırma bu kızı. Bu kadar güzel bir kızı bir daha bulamazsın."

"Anası biraz inatçı kızı vermiyor teyze kızıda anasına çekmiş. Annem izin vermeden evlenmem diyor."

Dediği şeylerle gözlerim yerinden çıkıcaktı. Kolumla karnına bir tane vurunca kasıldığını hissettim.

"Öylemi. Kızım annene söyle versin seni hem senin yaşın kaç kızım küçük duruyorsun."

"22 efendim."

"Maşallah pekte terbiyeli." Dedi ve gitti. Kocasına bir şeyler söylemeye başladı bu sefer ikisi birden bize bakıyordu. Bende saçımı geriye doğru ittim. Saçım büyük ihtimalle Demir'in suratına gelmişti.

"Ben tuvalete gidiyorum."

"Tamam."

Ayağa kalktım ve tuvalete doğru yürüdüm. Tuvalete gelince hızlıca içeriye girdim. Arkamdan biri girdi ve kapıyı kitledi. Arkama bakınca o adam olduğunu gördüm.

"Ne istiyorsun."

"Seni"

"Ne?"

"Seni istiyorum. Bana sen lazımsın."

"Bakın beyfendi. Şu anda sevgilim beni bekliyor. Kapıya açın gideyim."

" Sevgilin beni ilgilendirmez. Bu senide ilgilendirmez."

"Beyfendi kapıyı açın."

"Açmıyorum. Ayrıca beyfendi demenize gerek yok. Bana Mehmet diye seslen."

"Maalesef Mehmet bey. Ama bizim aramızdaki resmiyeti bu kelimeler belli ediyor. Şimdi kapıyı açın gideyim."

Tam bu anda kapı çaldı. Daha sonra Demir'in seni geldi.

"Burcu orda mısın?"

Tam cevap vericeğim zaman adam ağzımı tuttu. Adamın karnına dirsek attım. Adam elini ağzımdan çekti. Sonra elini cebine koydu ve anahtarı çıkarttı. Sonra söyledi kelimeler biraz ürkütücü gelmişti.

"Seninle başka bir zaman başka bir şekilde karşılaşıcağımızdan emin olun Burcu hanım."

Kapıyı açmadan önce boynuma silahıyla vurdu. Gerisi karanlıktı ama en sonduyduğum cümle.

"Burcu nerede? Senin kadınlar tuvaletinde ne işin var?"

Olmuştu...