Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Lanetli Hediye

@soniamarryrose

Zambak, o sabah okula geldiğinde kapısının önünde küçük, zarif bir kutu buldu. İçinde ne olduğunu merak ederek, dikkatlice kutuyu açtı. İçinde kolonya şişesi gibi görünen bir şişe vardı. Şişenin üzerinde hiçbir etiket ya da yazı yoktu, sadece sade bir cam şişeydi. Zambak, bunu sıradan bir kolonya sanarak hafifçe gülümsedi. "Belki de bir hayranımdan gelen bir hediye," diye düşündü. Şişeyi eline aldı ve kapağını açarak birazını avucuna dökmek için hazırladı. Tam o sırada, Zambak’ın bu hareketini uzaktan izleyen Savaş, durumu fark etti. Gözleri bir anda dehşetle büyüdü. Şişenin içinde kolonya değil, çok daha tehlikeli bir madde olduğunu anlamıştı. Bir an için kim göndermiş olabileceğini düşündü ve zihninde tek bir isim belirdi: Akif.

Kolonya şişesini eline aldı, kapağını açtı ve avucuna bir miktar dökmeye hazırlanırken, sınıfın kapısından Savaş’ın ona doğru baktığını fark etti. Savaş, Zambak’ın ne yaptığını görünce gözleri büyüdü, yüzü bir anda ciddileşti. Ne olacağını hemen anlamıştı.
Savaş hızla Zambak’a doğru koştu. “Zambak, dur! Onu kullanma!”
Zambak, şaşkınlıkla elini durdurdu. “Ne? Neden? Bu sadece kolonya…”

Tam o sırada, Savaş elindeki şişeyi Zambak’ın elinden hızla aldı ve yere fırlattı. Şişe yere çarpar çarpmaz sert bir sesle parçalandı ve içindeki sıvı aniden alev aldı. Zambak, dehşetle geriye çekildi. Çığlık çığlığa kaldı, gözleri korkuyla dolmuştu. Sesi titriyordu. “Bu... bu nedir?”
Savaş, Zambak’ın kolunu tutarak onu güvende olabileceği bir yere doğru çekti. “Sakin ol, Zambak. Bunu birisi seni öldürmek için göndermiş olmalı. Bu bir tuzak. Senin doğum gününde sana zarar vermek istemiş.”

Zambak’ın kalbi deli gibi atıyordu. “Ama... ama neden? Neden ben? Ne istiyor benden?”

Savaş, Zambak’a bakarak derin bir nefes aldı. “Bunun nedeni geçmişte yaşananlar, Zambak. Seninle hiçbir ilgisi yok, ama sen onların hedefi oldun. Şimdi önemli olan, güvende olman.”

Bu sırada sınıftan çıkan diğer öğrenciler ve öğretmenler de durumun farkına varmış, yangın alarmı çalmıştı. Samet, Savaş’ın ne olduğunu anlamaya çalışırken, bir yandan da hızla telefonuna sarıldı.

“Halil ve Lidya’ya haber vermem gerek. Zambak’ın başına kötü bir şey gelmesine izin veremem,” diye mırıldandı Samet. Telefonu çaldı ve hemen açılan hatla, Halil’e durumu anlattı. “Halil, Zambak’a bir tuzak kurulmuş. Şu anda iyi ama hemen okula gelmeniz lazım.”

Halil’in sesi telefonda panikle doluydu. “Ne? Ne oldu? Zambak iyi mi?”

“Şu anda iyi, ama çabuk gelin. Burada olmanız gerekiyor,” dedi Samet.

Bu sırada Savaş, Zambak’ın gözlerine bakarak ona güven vermeye çalıştı. “Burada güvendesin, Zambak. Sana hiçbir şey olmayacak. Şimdi seni güvenli bir yere götüreceğiz.”

Zambak, hâlâ şok içindeydi ama Savaş’ın bu beklenmedik yardımı onu biraz olsun rahatlatmıştı. “Teşekkür ederim, Savaş Hoca. Eğer o an sen olmasaydın...”

Savaş, onu keserek, “Önemli olan şu anda güvende olman. Geçmişte ne yaşandıysa yaşandı, ama bu seni ilgilendirmemeli. Şimdi sadece sakin ol ve burada kal. Ben her şeyi halledeceğim.”

Olay yerine gelen diğer öğretmenler ve okul personeli de hızla devreye girmiş, alevleri söndürmeye çalışıyordu. Samet, Zambak’ın yanında kalıp onu sakinleştirmeye çalışırken, Halil ve Lidya da okula doğru yola çıkmıştı.

Olayların ardından, Zambak’ın yaşadığı şoklu durum okulda geniş bir yankı uyandırmıştı. Okulun her köşesinde konuşulan bu tuzak, hem öğretmenleri hem de öğrencileri derinden etkilemişti. Savaş, Zambak’ın güvenliğini sağlamak için her şeyi yaptı ve olay sonrası rahatlamıştı, ama içinde birikmiş öfke vardı. Zambak’ın doğum günü iki gün sonra olmasına rağmen, bu olay tüm kutlamaları gölgede bırakmıştı.

15 Mayıs 2007 – Zambak’ın Doğum Günü

Zambak’ın doğum günü sabahı gelmişti. Okulda, yaşanan olayların gölgesinde olsa da, küçük bir doğum günü kutlaması hazırlıkları yapılıyordu. Zambak’ın sınıf arkadaşları, onun için hazırladıkları sürprizleri gizlice organize etmişlerdi. Zambak, bu doğum gününde kendini güvende hissetmek istiyordu ve arkadaşlarıyla birlikte olmak onun için büyük bir rahatlama sağlıyordu.

Sabah saatlerinde Halil ve Lidya, Zambak’ı okula bırakmak için evden çıktılar. Halil, kızına destek olma konusunda kararlıydı, özellikle de bu son olaylardan sonra. Lidya ise endişeliydi ama cesur görünmeye çalışıyordu.

Zambak, okulun kapısından girerken, arkadaşları onun için hazırladıkları sürprizleri görmek için sabırsızlanıyordu. Ancak, Savaş’ın hala üzerindeki öfke vardı. Kızının yaşadığı durumu unutmaya çalışıyor, ama içindeki nefret hala dinmemişti. Savaş’ın, Zambak’a olan öfkesi yüzünden, ona karşı tavırları değişmemişti.

Okulun girişinde Halil ve Lidya, Savaş ile karşılaştılar. Savaş, Halil’in yüzüne bakarken içindeki nefret tekrar kabarmıştı. Halil, bu durumu hissetti ve Savaş’ın yaklaşmasına karşı dikkatli oldu.

“Halil, Lidya,” dedi Savaş, soğuk bir şekilde. “Zambak’ın hala burada olması biraz cesurca, değil mi?”

Halil’in yüzü dondu. “Olanlardan sonra, Zambak’ın okulda olması en iyisi. Yine de bir problem varsa, hemen müdahale ederiz.”

Savaş, Halil’in bu soğuk tavrına sinirlenerek, “Beni tehdit etmeye kalkma. Burası okul, burada sadece öğrenciler önemli olmalı. Senin gibi kişisel meseleleri burada yaşamak istemiyorum.”

Halil, Savaş’ın bu tavrına daha fazla dayanamadı. “Kendi işine bak, Savaş. Seninle her konuda anlaşamadık. Ama bugün, Zambak’a zarar vermekten başka bir şey yapmaya çalış.”

Bu sırada Samet, Savaş ile Halil’in tartışmasını izliyordu. Olayın ciddiyetini fark ediyordu ve Zambak’ı korumak için elinden geleni yapmaya kararlıydı. Savaş’ın sinirli tavırlarına rağmen, Samet araya girerek ortamı yumuşatmaya çalıştı.

“Savaş, Halil ve Lidya’nın bu konuda zaten ellerinden geleni yaptıklarını biliyoruz,” dedi Samet, sakin bir şekilde. “Ama senin bu şekilde davranman, sadece durumu daha da kötüleştirir. Herkesin burada güvende olması en önemli şey.”

Savaş, Samet’in sözlerini duyunca gerildi ama bir şey demedi. Kendini bir an için kontrol etmeye çalıştı. “Tamam, Samet. Belki haklısın. Ama bu doğum gününde hiçbir aksaklık olmasını istemiyorum.”

Dersler başlamış, Zambak’ın doğum günü kutlaması için hazırlıklar yapılırken, öğretmenler ve öğrenciler sınıfta toplanmıştı. Zambak, arkadaşlarıyla birlikte olmanın keyfini çıkarmaya çalıştı, ama Savaş’ın ona karşı olan tavrı hala kafasında bir soru işareti bırakıyordu.

Dersler sırasında, Savaş’ın davranışları Zambak’ı hala rahatsız ediyordu. Savaş, Zambak’ın elinde not defterini gördüğünde, sert bir şekilde “Notlarına dikkat et, Zambak. Bu kadar dikkatsizlik burada yer bulamaz,” dedi.

Zambak, Savaş’ın bu yorumlarına üzülerek yanıtladı. “Özür dilerim. Dikkatli olacağım.”

Savaş, Zambak’ın yanıtını beğenmeyerek kaşlarını çatmıştı. “Dikkatli olmak yetmez. Sınıfta her şeyin mükemmel olması gerekir.”

Zambak, Savaş’ın sert tavırlarından dolayı daha da içine kapandı. Savaş’ın tavırları, doğum gününün keyfini kaçırıyordu. Ama bu konuda yapacak bir şey yoktu.

 

Loading...
0%