Yeni Üyelik
1.
Bölüm

HAYKIRIŞ

@soslutavuk

Yaklaşık 2 saattir bahçedeki hamağın üstünde kitap okuyordum.Hava kararmıştı,babam gelmek üzereydi.

Artık canım hiç bir şey yapmak istemiyordu.Yapılacak şeyler tükeneli çok olmuştu.Bomboş bir hayat sürüyordum,sürekli boşluğa bakmaktan sıkılmıştım, bu psikolojimi daha da kötü etkiliyordu.

Yarım saatin sonunda babam kapıdan girmişti. Yerimden doğrulup,meraklı gözlerle arabadan çıkmasını izliyordum.

Babam bana doğru ilerliyordu,geldi ,saçımı öptü.

'Güzel kızım benim.' dedi.

Gülümsedim yorgunlukla.Babam benim annemin ölümünden sonra tek dayanağım olmuştu.

Evin içine doğru yürümeye başladık...

Akşam yemeğinde içimde garip bir huzursuzluk vardı.

Artık dayanamıyorum...

Tam 16 yıl olmuştu.

Dışarı çıkmayalı 16 yıl olmuştu.

Okula gitmeyeli,arkadaşlarımı görmeyeli,bahçe kapısından dışarı çıkmayalı 16 yıl olmuştu.Annemin ölümünden sonra hiç dışarı çıkamamıştım.Başlarda kendim istemememiştim sonraları da babam izin vermemişti.Ne zaman sorsam dışarının tehlikeli olduğunu söyler,doğru düzgün açıklama yapmazdı.Bir süre sonra da sormaya çekinmiştim çünkü sürekli aynı soruyu sorduğum için sinirleniyordu,ama artık sabrım taşmıştı ben de normal insanlar gibi yaşamak istiyordum.

Babam,amcam,halam ve ben annem öldüğünden beri beraber yaşıyorduk.Babamla annem kaçarak evlendikleri için anneannem ve dedem, annemle bir daha konuşmamışlar ve bütün anne tarafım annemi silmişler bu yüzden daha önce hiç birini görmedim. Belki onlar beni kabul etselerdi her şey daha farklı olurdu, ben de dışarı çıkabilirdim...

Yine upuzun bir sofra kurulmuştu, cidden gerek var mıydı bu kadar yemeğe? Sonuçta üç kişiydik, halamın bazen çalışanları gereksiz yere çalıştırdığını düşünürdüm.

'Baba biliyorum kaç kere konuştuk ama ben artık dayanamıyorum.' Derin bir nefes alarak devam ettim.

'Baba ben dışarı çıkmak istiyorum.' Babamsa beni ciddiye almayarak yemeğini yemeye devam etti. Bu yaptığının beni daha çok sinirlendirdiğinin farkında mıydı acaba?

'Baba!' Bu sefer bağırmıştım, cidden bağırmıştım nereden geldiği belli olmayan bir cesaretle.Halam ve amcam ise bana şaşkınlıkla bakıyorlardı. Babamsa kızgınlıkla kafasını kaldırdı

'Gülce seninle daha kaç defa bu konuyu konuşucaz!Daha kaç defa sana açıklama yapıcam ben?!' Dedi öfkeyle kızarmıştı ama ben geçen sefer olanlardaki gibi gidip odamda ağlamayacaktım babamın bana acıyacağı yoktu, evet belki beni çok seviyordu ama bu konuda her zaman çok sert olmuştu.

'Doğru düzgün açıklama yapmıyorsun ki baba!' Gülerek devam ettim ve ayağa kalktım.

'Dışarısı senin için güvenli değil diyorsun her seferinde ama maşallah hepiniz her gün dışarılardasınız size bir şey olmuyorsa bana da olmaz.' Nefes nefese kalmıştım bağırmaktan, babamınsa kaşları daha da çatılmış ve kırışıklıkları iyice belli olmuştu.

'Abi sakin ol lütfen!' Dedi amcam endişeyle

'Sen karışma Yılmaz, bu benle kızım arasında.' Bana doğru döndü

'Ben ne zaman sana yaranabileceğim Gülce, yediğin önünde yemediğin arkanda, ne istersen oluyor, onlarca kişi sadece senin için çalışıyor bu evde, Dünya'da bu imkanlara sahip olmak isteyen kaç kişi var biliyor musun?' Sakinleşmeye çalışırken daha da sinirleniyordum bu adam hala her şeyin mal, mülk, para olduğunu zannediyordu.

'Sence benim tüm derdim para mı baba? Bunların hiç biri umrumda bile değil. Bir kere bari dışarı çıkmama izin ver. Deliricem artık!' Sakinleşemiyordum, titremeye başlamıştım bile, hayır daha güçlü olmalıydım bu kadar güçsüz olamazdım.

'Şu an bu konuyu tartışamayacağım Gülce, titiriyorsun odana çık.' Dedi babam, al işte yine yenilmiştim yine güçsüzdüm yine bedenim aptalca reaksiyonlar gösteriyordu. Damlalar gözümden düşmeye başlamıştı bile, kafamı iki yana sallamaya başlamıştım.

'Bu konuşma burada bitmedi baba' dedim gözyaşlarımı silerken ve koşarak odama çıkmıştım, halamın arkamdan 'Asla büyümeyecek' Lafını duymam kalbimin çok daha kırılmasına neden olmuştu.Dışarı çıkmak istememi - yani en doğal hakkımı- çocukluk olarak görmesi halamı daha da garipsememe neden oluyordu.

Odama vardığımda baş dönmelerim artmıştı nefes almakta güçlük çekiyordum. Çok sinirlendiğimde ya da çok üzüldüğümde nöbetlerim başlıyordu, bu da annemin öldüğü günden bana kalan bir mirastı.

Odama geldiğimde koşup pencereyi açtım ve hava almaya çalıştım elim istemsizce göğüs kafesime gitmişti.Nefes alamıyor gibi hissediyordum, boğuluyordum neredeyse. Ben nefes almaya çalışırken kapı tıklatılmıştı, doktor gelmişti, babam tabi ki krize gireceğimi biliyordu halbuki kendi gelip özür dilese beni doktordan daha çok iyileştirebilicekti.Ama babamı biraz tanıyorsam benden özür dilemeyecektir çünkü babam asla sözünden dönmez ve özür dilemeyi sözünden dönmek olarak görürdü.

'Gel' dedim yorgunlukla, yatağıma doğru ilerleyerek. Tahminim doğruydu doktor gelmişti.

'İyi misin Gülce?' Dedi yaklaşık 50 li yaşlardaki doktor.Henüz yeni gelmişti bu eve sırf benim için buradaydı, annem öldüğünden beri evde benim için hep bir doktor olurdu her an krize girme imkanıma karşı çünkü bazen ortada bir şey olmamasına rağmen krize girebiliyordum.Saçları beyazlamıştı, yüzü kırışmıştı ama mavi gözleri anneminki gibi bakıyordu bu doktora ne zaman baksam aklıma annem geliyordu.

'İyi değilim Meryem abla.' Dedim başımı sallayarak. Meryem abla ateşimi kontrol etti bi kaç anlamadığım şeyler yaparak muayeneyi tamamladı. Verdiği ilaç sayesinde kriz biraz daha hafiflemişti aslında aynı ilaçlardan odamda da vardı içsem geçerdi belki ama içmiyordum belki de güçsüzlüğümü cezalandırışımdı bu bilmiyordum...

Yaklaşık 10 dakikadır düşünüyordum yalnızca düşünüyordum,her zamanki gibi. Kapı tıklatılmıştı

'Gir.' Halam kapıdan başını çıkartmıştı.

'Tatlım iyi misin?' Dedi gülümseyerek, o da yaşlanmıştı herkes gibi 45 yaşındaydı, kırışıklıkları hafifte olsa belli oluyordu kısa, sarı boyattığı saçlarını kahverengi babamınkinin aynısı olan gözleri tamamlıyordu,bence ona çok yakışıyordu ama o genelde mavi lens takardı.Makyajı abartırdı genelde, çok süslü bir kadındı her gün alışverişe gider gidemezse sipariş ederdi dolabında en az 10 aileye yetecek kıyafet vardı. Gecenin onunda giydiği topuklu ayakkabıları zeminde gıcırtı çıkartıyordu, yanıma oturdu.

'Niye bugün herkes iyi misin diye soruyor iyi değilim işte belli değil mi?' Dedim bıkkınlıkla

'Hala haklı değil miyim sence de? Benim de hakkım yok mu normal insanlar gibi dışarı çıkmaya?Artık arkadaşımda yok Esma'da gitti zaten.'dedim halamın bana hak vermesini umarak

'Gülce'ciğim biliyorsun babanın hassas noktasısın sana bir şey olmasından çok korkuyor, eğer sana da onun gibi bir şey olursa dayanamaycağını da biliyorsun.' Nefes alarak devam etti

'Onun tek istediği şey iyiliğin.'

'Ama hala benim de hakkım değil mi dışarı çıkmak madem o kadar imkanı var, sersin tüm korumaları önüme kimse bir şey yapamaz.' Yalvaran gözlerle bakıyordum ama yalvarmamalıydım annem bana 6 yıl boyunca bu hayatta kimseye yalvarmamamı, ne olursa olsun başı dik durmamı, bir şey belli etmememi tembihlemişti ama ben öyle değildim işte annem görse eminim benden utanırdı.

'Halacığım baban bu konuda çok hassas bir şey diyemem.' Dedi sakinlikle,ben kendimi yırtarken hepsinin bu kadar sakin olması beni delirtiyordu. Sinirle ayağa kalktım.

'Dene hala o zaman dövecek hali yok seni! Korkaksın işte hepiniz korkaksınız ağzınızı bile açamıyorsunuz.!'Dedim öfkeyle, ona bağırmak istemiyordum, terbiyesizlik de yapmak istemiyordum sonuçta annem öldükten sonra halam hep yanımda olmuştu ama kendisini benim yerime koymaması, kendisi her gün gezerken benim duvarların arasında hapis olmam. Bunların hepsi beni delirtiyordu

'Otur yerine!' Al işte

'Bu yaptığın terbiyesizlikten başka bir şey değil!' Halam bağırıyordu ben ise garip garip ona bakıyordum

'Herkes senin için uğraşıyor görmüyor musun yerinde olmak isteyen binlerce insan var.Senin için yapmadığımız şey kalmadı, teşekkür edeceğine hala söyleniyorsun.' Bağırdığı için nefes nefese kalmıştı. Ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi, tamam sinirleneceğini tahmin etmiştim ama ilk defa bana bu kadar bağırmıştı. Kapıya vardığında arkasını döndü

'Sen bana hesap soracağına git babana dileyeceğin özrü düşün.' Dedi ve çıktı...

Bir gece ne kadar kötü olabilir diye düşündükçe her şey daha da kötü oluyordu. Ama bu sefer durmayacaktım, susmayacaktım.Her zamanki gibi gidip yatağımda ağlayarak uyumayacaktım.

Kararımı vermiştim,kaçacaktım...

Evet arkadaşlar.

İlk bölümü yayınladım gördüğünüz gibi, bu aynı zamanda benim ilk kitabım umarım beğenirsiniz.
Çok emek verdim gerçekten, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ayrıca yorumlarda saygı kuralları çerçevesinde eleştiri yapabilirsiniz çok sevinirim.

Umarım beğenmişsinizdir.

Vaktiniz ayırıp bölümümü okuduğunuz için çok teşekkür ederim😊

 

 

 

 

Loading...
0%