@soullessmonster184
|
Selamlar sizden ricam kitabı okuyup geçmemeniz.Oy ve yorum sayısı ne kadar artarsa bölümleri o kadar hızlı göndermeye çalışacağım.Ondan yardımcı olalım lütfen ✨🎀 Hayat aslında bir oyundur.Bazıları oyunu kurallarına göre oynar ve basit dünyanın kazananı olurlar, bazıları ise kuralları çiğneyip kazanır veya kazandığını sanar. Bu oyunu ya kazanırsın ya da kaybedersin derler.Oysa belki de kuralları baştan yazıp kendi oyununu kurarsın belli mi olur.Kuralları yıkmak isteyenler Görünmez olan veya olmak isteyenlerdir.Acaba İren komiser oyunu kurallarına göre mi oynayacak yoksa kuralları mı çiğneyecek? Ya da belki de oyunu sadece baştan yazar.
"Kartlar tekrar dağıtılıyor komiser.Oyun başlıyor, bakalım sen bu oyunda sadece basit bir piyon mu yoksa oyunu bitirebilecek bir vezir misin?" G
Bilinmeyen numaranın gönderdiği mesajla beraber suratımda oluşan şaşkın ve anlamsız ifadeyle telefonumdaki mesajla bakışırken beynimde bu mesaj dönüp duruyordu.Birileri bana şaka mı yapıyordu?Ama tüm bunlar şakaysa bile bu kişi beni tanıyan biri gibiydi ve sanki herşeyi biliyor ve konuşuyordu.Ayrıca tüm bunlar da ne demekti? Herşey bir oyundan mı ibaretti?Eğer öyleyse neyin doğru,neyin yanlış olduğunu nereden bilecektim?Bu yüzden bir mesajda ben gönderdim.
"Kimsiniz ve ne demek istiyorsunuz?"
Çok geçmeden cevap gelmişti.
"Kim olduğumu ilerde öğreneceksin komiser.Hem belkide düşündüğünden daha yakınındayımdır.Ne demek istediğime gelecek olursak onu da belki sen çözmek istersin."
Düşündüğümden daha yakında mı?İşte işler çok daha farklı boyutlara taşınıyordu.Tüm bunlar şakaysa bile beni tanıyan biri tarafından yapılıyordu.Ve herşey sanki bir bilmeceydi.
"Belkide düşündüğünden daha yakınındayımdır derken? Ayrıca eğer tüm bunlar şakaysa başına çok büyük dert aldığını bil.Gerçi şaka değilse de başına çok büyük dert aldın yabancı."
"Bir gün görüşeceğiz komiser ve hiçbirşeyin şaka olmadığını anlayacaksın.Ve başıma aldığım bu güzel dert umarım çabuk olur."
Şuan telefona sinirli ve şaşkın bir ifadeyle bakıyordum.Bu kişi kim oluyorda benimle alay ediyordu.Bu gizemli yabancıyı da bulmayı kafama koymuştum.O yüzden bizim ekipten Ayça'nın yanına gidiyordum.Şu zamana kadar tanığım en iyi yazılımcılardan biriydi Ayça Gümüşay.Hem çok çalışkan hem de çok güvenilirdi.Ayrıca işinin en iyilerinden biriydi.Kapıyı tıkladıktan sonra Ayça'nın tok sesini duyduktan sonra içeriye girdim.Hemen ayağa kalktı.
"Buyrun komiserim yardımcı olabileceğim bişey var mı?"
"Evet Ayça bende bu sebepten gelmiştim.Bir tane numarayı araştırman gerekiyor.Numara kime aitse daha sonrasında o kişiyi en ince ayrıntısına kadar araştırmanı istiyorum."
"Emredersiniz komiserim."
"Tamamdır Ayça herhangi bişey bulursan haber verirsin."
Ayça beni başıyla onaylayıp işe koyulmaya başladı.Bende kendi odama doğru giderken mesai saatinin bittiğini farkedip eve gitmeye karar verdim.Merkezden çıktığımda siyah ve ciddi yapıma uygun olan arabamın kadrajıma girmesiyle beraber arabama doğru yol aldım. Yoldayken ise normalde sessiz olan yapımdan daha çok düşünceliydim.Bu gizemli yabancının attığı mesajlar beynimde dönüp duruyordu.Hem belkide düşündüğünden daha yakınındayımdır demişti.Yabancı diye tasvir ettiğim kişi sanki benimle yabancı gibi konuşmuyordu.Bunları düşünürken eve geldiğimi dahi farkedemeyecek kadar dalmıştım.Beni dalgınlığımdan sıyıran şey midemin gurultu sesinden başka bişey değildi.Gün boyu yaşanan olaylara kafa yormaktan yemek yemeyi aklıma getirememiştim.Bu yüzden üstüme değiştirip spor salonuna gitmeye karar verdim.Çünkü uzun zamandır spor yapmıyordum ve formdan düşmemem gerekiyordu daha sonrasında ise yemek yiyebilirdim.
Abim beni yıllarca dövüş teknikleri üzerine eğitmişti.Bu sayede daha güçlü ve çeviktim.Abime borçlu olduğum şeylerden biri de buydu,bana kendimi korumayı öğretmişti.Her seferinde abimi düşündüğüm zamanlar daha kararlı ve hırslı oluyordum.Sanki içimde bişeyler kopuyordu ve bu bana sağlam bir öfke kazandırıyordu.İntikam için her zamankinden daha güçlü olmam gerekiyordu,her anlamda.İşte tüm bu hırsımı dövüşürken ruhsal ve fiziksel güç olarak dönüştürüyordum.
Spor salonuna geldiğimde salonun sahibi her zamanki gibi sakinlik istediğimden beni alt kattaki salona yönlendirmişti.Buraya daima geldiğimden sessiz ve sakinlik istediğimi bilirlerdi ve benim için o yüzden daha sakin bir salon ayarlanırdı. Boks eldivenlerinin olduğu tarafa doğru ilerleyip eldivenleri taktım.Biraz kum torbasıyla çalışacaktım.
Kum torbasına yumruklarımı savurmaya başladım.Her yumruğumda alacağım abimin intikamı gözlerimdeki öfkeyi daha da ortaya çıkarıyordu ve bir sonraki darbem daha çok güçleniyordu.Artık işe tekmelerimde girmeye başlamıştı.Yüzümden akan terleri kolumun tersiyle silip yumruklarımı savurmaya devam ederken aklıma gizemli yabancı gelmişti.
Bana kendi oyununda bir piyon mu yoksa tüm bu oyunu bitirebilecek bir vezir mi olduğumu sormuştu.Ama çok yanılıyordu.Ben ne bir piyondum ne de vezir.Ben onun düşündüğünün aksine başkalarının oyununun bir parçası değildim.Tam tersine bu oyun benimdi ve asıl oyuncular onlardı.
Tüm bunlar hırsla yumruklarımı savurmama sebep olurdu.Ve bu sırada birinin beni izlediğinden habersizdim.
Evettt bu bölümünde sonuna geldik.Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum✨🎀 |
0% |