Yeni Üyelik
5.
Bölüm

4.Bölüm

@soullessmonster184

Selamlar yeni bölümü umarım beğenirsiniz.Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın 🌟

 

Sessizlik aslında bir döngüdür.Bu döngü bazen bir iç hesaplaşma bazense kendini dış dünyaya olan koruma isteği olabilir.Ya da fırtına öncesi sessizlik olarak bile görülebilir.Ancak düşüncelerini susturamayan her insan kendini susturur ve tüm bunlar döngü halinde devam eder.

 

 

Sessizlik bazen bir seçim bazense zorunluluk derler.Oysa Görünmez olan her insan sessiz kalmayı seçerken sessiz olan her insanda Görünmez olmak zorunda kalır.Bu böyle bir kısır döngüye bağlanırken kimin baştan yazdığı belli olmayan bu oyunda İren komiser bu döngüyü nasıl yönetecekti?

 

Hırsla kum torbasına yumruklarımı savurmaya devam ediyordum.Yorgunluğum alnımdan akan terler ile beraber kesik kesik aldığım nefeslerimle kendini belli ederken sanki karşımda tüm hayattaki yorgunluklarım varmışçasına hala tüm hırsımla kum torbasını yumruklamaya devam ediyordum.Ben kendimi bu kadar kaptırmışken kalın ve tok bir erkek sesi beni kendime getirmişti.

 

"Bu kadar sinirli olmanın sebebi ne?" diye sordu.Bu sırada hafif bir gülümsemeyle beraber yanıma yaklaşıyordu.

 

Anlık bir duraksama yaşadıktan sonra bakışlarım sorgular bir vaziyette gözlerine kaydı.Yüzüne orantılı ela gözlerinin içinde hafif yeşil hareler barındırıyordu.Uzaktan bakan biri için kahverengi gibi görünen bu gözler sadece dikkatli bakıldığında derinliği ortaya çıkıyordu.Bakışlarında sertlik yoktu,aksine yumuşaklık,merhamet ve şefkat vardı.Tanımadığım bu adamın bakışlarının altındaki belkide karmaşık olan bu duyguları çözmeye çalışırken fazla dalmıştım.Hemen bu dalgınlığımda sıyrılıp kendime geldim.Bu sırada karşımdaki adamın gülümsemesi genişlemişti.

 

"Herhangi bir sebebi yok,stresli bir hayatım olduğundan yapım böyle.Peki senin beni izleme sebebin nedir?"

 

Tanımadığım birine gerçekleri anlatacak değildim.Bu yüzden içimden sanki bişeyler kopsa bile ses tonumu gayet sakin ve ciddi bir şekilde korumayı başarmıştım.

 

Karşımdaki bakışlar bu sefer sorgulayıcı ve inanmamış bir vaziyette bana bakıyordu.Başını hafifçe iki yana salladıktan sonra hala gülümsemesi yüzünden düşmemişti.

 

"Bakışlarından ve yumruklarının sertliğinden çok sinirli olduğunu düşündüm ve merak edip izlemek istedim."

 

"Ama senin dediğin gibi olsun.Belkide biraz dövüşerek stres atabilirsin.Ne dersin?"

 

Bu teklife biraz şaşkınlık hissetsem de ilgimi çektiğinden dolayı yumruğumu kum torbasından çekip yüzüne odakladım.Kendinden emin bakışlarına karşılık benimde dudağımın kenarı kıvrılmıştı.

Yıllarca dövüş eğitimi aldığımı ve polis olduğumu bilmediğinden iddialı olması normaldi tabi.

 

"Emin misin?"

 

Karşımdaki adamın adını bilmediğimden dolayı duraksamıştım.

 

"Zifir."

 

Diye ekledi.Tuhafıma gittiğinden dolayı sorar bakışlarlarımı yüzüne doğru çıkardım.O da bunu anlamış olacak ki.

 

"Adım değil lakabım."

 

Daha fazla sorgulamadan anladığımı belirtir vaziyette başımı sallayarak onu onayladım.Bu sefer kendimden daha emin bir şekilde sordum.

 

"Emin misin Zifir?"

 

Bunu söylerken yüzümde hafif alaycı bir gülümseme varken Zifir kısmını özellikle vurgulamıştım.

 

"Hiç olmadığım kadar..."

 

İlk başta ne kadar iddialı olsa da cümlenin sonuna doğru sesi kısılmıştı,sanki bişey daha söylemişti ama ben duyamamıştım.Suratımda oluşan anlamsız ifadeden sıyrılıp gözlerimi boks eldivenlerinin olduğu yere çevirdiğimde oraya ilerleyip elime bir çift eldiven aldım,Zifir'in yanına tekrar geldiğimde elimdeki eldiveni ona uzattım.

 

Yüzündeki gülümseme artık sırıtışa dönüştüğünde yanağında hafifçe belli olan gamzeleri ortaya çıkmıştı.

 

Pozisyonumu aldığımda benimde gülümsememi genişletmişti.Adil bir dövüş olması açısından başımla selam verdikten sonra o da aynı şekilde karşılık vermişti ve hakemin de düdüğü çalmasıyla dövüş başlamış oldu.

 

Hızlı ve temkinli hareket ediyordum.Zifir de benim gibi öyle ilerliyordu.Hızlı ve etkili yumruklar atarak savunmasını açmaya çalışırken o da hamlelerimi geri savuruyordu.Bir diğer hamle ondan gelmişti.Bana doğru hızlı bir adım atarak güçlü bir yumruk atmayı denedi ancak ben bir adım geri giderek onun saldırısını savuşturmuştum.Daha sonra hızla dönerek beklemediğini düşündüğüm bir hamle ile karnına isabetli bir hamle yapacağım sırada kenara kayıp bu hamlemden de kurtuldu.Bir süre yine ikimizde temkinli hareketlerle ilerledikten sonra zaman geçtikçe daha sert oynamaya başlamıştık.Ve ikimizde yorgun düşmemize rağmen pes etmeye niyetimiz yoktu.

 

Her bir hamleden sonra daha çok hırslanan ben, her bir diğer hamlemde daha çok güçleniyordum.Alnımdan akan terler ve kesik kesik aldığım nefeslerim yorgun olduğumu daha çok belli etse de yeni bir hamle için ileri bir adım atıp tekrar yumruğumu karın bölgesine çıkarttığımda hızla dönerek kolumu kolu ile vücudu arasına sıkıştırdıktan sonra diğer elini çenemin altına yerleştirmişti.

 

Kesik kesik aldığı nefeslerini ensemde hissettiğimde tüylerim ürpermişti.Fısıltıyla konuştu.

 

"İddalıydın."

 

Bunu söylemesiyle gülümsemem genişlenmişti.

 

"Hala iddalıyım."

 

Bunu dedikten sonra beklemediği bir hamleyle boşladığını farketmediği kolunu tutup ters çevirerek arkasına doğru geçtim.Ve yerlerimizi değiştirmiş olduk.

 

"En beklenilmedik hamleler yansıma mutluluklarda saklıdır.Ve emin ol yansıma mutluluğa sahip her insan kaybettiği sanılan taraftadır.Belkide en beklenilmeyenlerden korkmalıyızdır Zifir."

Evett bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz.Sizce ilerleyen bölümlerde ne olacak.Yorumlarınızı bekliyorum 🌟

Loading...
0%