Yeni Üyelik
1.
Bölüm

OPİA

@soylesenekelebek

 

 

Flashback:

2001/ Edirne

"Demiir bak ne buldum." diyerek topraktan bulduğu solucanı sallandırdı küçük kız.
Merakla başını kaldıran çocuk kızın elindekini görünce yüzünü ekşiterek

"Beliz rahat bıraksana hayvanı."

"Ama o çok tatlı yuvada biz baksak olmaz mı?"

"Olmaz tabi ki müdire anne onu yurda sokmaz, hem onun yaşam alanı toprak yaşayamaz bizimle."

Küçük kızın yüzü düştü ama ısrar etmeyerek bıraktı solucanı toprağa.

"Ama sen üzülme ben büyüyüp asker olunca ikimiz bir ev alırız sen hangi hayvanı istersen onu besleriz."
"Gerçekten mi? Biz seninle aynı evde mi yaşayacağız?"

Tereddütle çarptı çocuğun kalbi

"istemez misin benimle yaşamak?"

"isterim çok isterim solucanda besleriz"

"besleriz. Hadi ellerine yıkayıp yemeğe çıkalım bugün tavuk pilav günü"

"Yaşasınnn" diye sevinerek içeriye koştu küçük kız.

Çok nadir çıkardı tavuk pilav. Demir bilirdi Beliz'in tavuk pilavı çok sevdiğini. Ne zaman çıksa tabağının yarısını Beliz'e verirdi hep. Yine aynı şey yaşandı

"neden sen yemiyorsun? "

"ben pek sevmiyorum tavuk pilavı"

dedi Demir. Ama bu çocuk kalbiyle söylediği toz pembe bir yalandı. Kızı iştahla tavuk pilav yerken izlemeyi seviyordu çocuk. Küçük kız fazla yemek yemezdi zayıftı ama siyah saçları yeşil gözleriyle çok güzel bir çocuktu.

Demir içinden gelen ani dürtüyle iştahla tavuk pilavını kaşıklayan küçük kıza döndü

'Beni hiç unutmazsın hep hatırlarsın demi?'
'unutmam'
'söz mü?'
'söz'


Günümüz:

Aklıma birdenbire doluşan anılardan ve hüzünden sıyrılıp uçaktan indim valizlerimi beklemeye başladım. Sonunda hayalim gerçekleşmişti ilk görev yerimdeydim. Yıllardır hayalini kurduğum mesleğimi elime almıştım.

Onu da düşünmeden edemedim acaba ulaşmış mıydı hayallerine hep bahsettiği gibi asker olmuş muydu? Ulaşmış olmasını umut ederek kalacağım lojmanı bulunduğu Şemdinli ilçesine gitmek için taksi bakınmaya başladım ve gözüme çarpan sarı şapkayla gülümsedim. Taksiyi durdurdum, taksici abi valizlerimi bagaja yerleştirdi ve kalacağım lojmana doğru yola çıktık. Yabancısı olduğum bu şehre merakla bakınıyordum vatanımın her toprağı gibi güzeldi Şemdinli. Yüksek dağları ve yamaçlarıyla büyüleyiciydi desem daha doğru olurdu sanırım.

Yol akıp giderken ileride çevirme olduğunu fark ettim taksicinin yüzüne baktığımda bu durumu garipsemediğini, arabayı sağa doğru çektiğini gördüm. Bir grup asker geçen araçları kontrol ediyordu anlaşılan. Taksiciden ehliyet ve kimlik istediler aynı zamanda diğer askerler arabanın altını ve bagajı kontrol ediyordu sıra beni kontrol etmeye geldiğinde belimdeki beylik silahı askerin dikkatini çekmişe benziyordu bozuntuya vermeden ceketimle silahın üstünü kapatıp önce savcı kimliğimi ardından silah ruhsatını gösterdim şimdiye kadar hiç göz göze gelmediğimiz asker ruhsattan biranda başını kaldırdı ve bana bakmaya başladı.

Göz göze geldiğimizde içimi huzursuz ama bir o kadarda güvende hissettiren bir his bürüdü. Bu gözleri ve bu hissi bir yerden tanıyordum sanki. Gözleri henüz çıkaramamıştım fakat bu hissi tanıyordum "OPİA" idi.

 

Bölüm sonu.


OPİA: Bir insanla göz göze bakışmanın verdiği yoğun his.

 

 

 


Herkese selamlar .

Bu kurgu dün aniden düştü aklıma normalde yazmak gibi heveslerim yoktu şimdiye kadar hep okuyucu tarafındaydım. Ama kurgu aklıma düşünce yazmayı denemek istedim yani bu benim ilk kurgum takdir edersiniz ki yazım ve noktalama yanlışlıkları yapmış olabilirim. Kusura bakmayın lütfen. Zamanla düzeleceğine inanıyorum.

Kitap hakkında konuşmak gerekirse benim çok içime sinen bir kurgu oldu kitaba isim belirlerken çok düşündüm ve internette gezerken bu kelimeye denk geldim ve çok hoşuma gitti sizin için anlamını en son kısma bıraktım.

Ayrıca medyada Beliz'in ve Demir'in çocukluk fotoğrafı var.

Kitap hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum bir sonraki bölümde görüşmek üzere💖💐

İg: soylesenekelebek

Loading...
0%