Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Bölüm3: Yeni Başlangıçlar

@soylu_

Decon, anıtın önünde dururken, köy halkının kayıplarını anma ritüelinin getirdiği duygusal yoğunluğu hissedebiliyordu. Birçok insan gözyaşlarına boğulmuştu; bazıları birbirine sarılmış, bazılarıysa kaybettiklerini sessizce düşünüyordu. Decon, köyün yeniden bir araya gelmesi için adım attıklarını biliyordu, ama bu sadece başlangıçtı.

 

Törenden sonra, Decon, Samir’le birlikte köyün meydanında oturdu. “Biliyor musun, bu kadar insanın bizimle birlikte anma yapması ne kadar önemli,” dedi Decon, gözleri dolarak. “Kaybettiklerimiz, şimdi burada, bu anı yaşıyorlar.”

 

Samir, başını sallayarak yanıtladı, “Evet, insanları bir araya getiren acı, aslında bizim ortak bir bağ kurmamızı sağlıyor. Her birimizin hikayesi var ve bunları paylaşmalıyız.”

 

O sırada, meydanın köşesinde yeni gelen bir göçebe grubunu fark ettiler. Aralarından biri, Decon’a doğru yaklaştı. Genç, uzun, dalgalı siyah saçları ve canlı mavi gözleriyle dikkat çekiyordu. “Selam, ben Lira,” dedi, gülümseyerek. “Buraya yeni geldik. Anıtı gördüm, burada bir şeyler oluyor gibi. Belki bize de katılabilirsiniz.”

 

Decon, Lira’nın enerjisi karşısında etkilenmişti. “Bizimle mi kalacaksınız?” diye sordu merakla. Lira’nın gülümsemesi daha da genişledi. “Evet, birkaç gündür buradayız. Biz de kayıplarımızı geride bırakmaya çalışıyoruz,” dedi. “Sizlerin hikayelerini duymak isteriz.”

 

Samir, Lira’nın samimiyetinden etkilenmişti. “Köyde zor zamanlar geçirdik. Ama birlikte durduğumuz sürece, yeniden ayağa kalkabiliriz. Sizin hikayeniz nedir?” diye sordu.

 

Lira, bir an düşündükten sonra, “Benim ailem savaştan kaçtı. Kardeşim kayboldu, ben de onun peşinden koşarken yolculuğum boyunca birçok zorlukla karşılaştım,” dedi. “Ama artık yeni bir başlangıç yapmak istiyorum.”

 

Decon, Lira’nın hikayesinde kendine dair izler buluyordu. “Bazen kayıplar bizi daha güçlü kılabilir. Kayıplarımızdan ders alarak, hayatımıza devam etmeliyiz,” dedi. İçindeki duygusal yük, Lira’nın yaşadığı acıları duydukça daha da derinleşiyordu.

 

Samir, “O halde hepimiz birlikte olmalıyız. Bu köyü yeniden inşa etmek için el birliğiyle çalışmalıyız,” dedi. “Birlikte her zorluğun üstesinden gelebiliriz.”

 

Bir süre sonra, köyde yeni bir hayat inşa etmeye karar verdiler. Herkes bir araya gelerek, ağaçlar kesmeye, evleri onarmaya ve tarlalarda çalışmaya başladı. Decon, Lira ile birlikte çalışırken, onun enerjisi ve kararlılığı ona ilham veriyordu. “Seninle çalışmak güzel,” dedi Decon, ter içinde kalmışken. “Seni tanımak benim için bir şans.”

 

Lira, “Sana teşekkür ederim. Ben de burayı sevmeye başladım. Burada sıcak bir aile gibi hissediyorum,” diye yanıtladı. Decon, kalbinde bir sıcaklık hissetti. Kayıplarını anmak, onu başkalarıyla daha derin bir bağ kurmaya yönlendiriyordu.

 

Bir akşam, Decon ve Lira birlikte çalışırken, köyün diğer gençleriyle birlikte toplanıp bir ateşin etrafında oturdular. Samir, herkesin hikayesini paylaşmasını istedi. “Burada her birimizin bir hikayesi var ve bunları dinlemek, hepimizi daha da yakınlaştıracak,” dedi.

 

İlk olarak Lira, söz aldı. “Benim hikayem savaşla başlıyor. Kardeşim, savaşın ortasında kayboldu. O zamandan beri onun peşinden koşuyorum ama kaybolduğumu hissediyorum,” dedi. Gözleri doldu ama cesurca devam etti, “Ama burada, sizinle birlikteyken kendimi yeniden buluyorum.”

 

Decon, Lira’nın anlattıklarını dinlerken, kendi içindeki duyguların bir parçası olduğunu hissetti. “Ben de köyümde birçok şeyi kaybettim. Ama şimdi anlıyorum ki, kayıplarım beni tanımlamıyor. Geleceğe umutla bakmalıyım,” dedi.

 

Daha sonra, Samir söz aldı. “Benim hikayem, ailemle birlikte köyden kaçarken başladı. Ailemin hayatta kalması için mücadele ettim. Ama şimdi burada, sizinle birlikte olmanın getirdiği dayanışmayı yaşıyorum,” dedi. Herkes onun cesaretini takdir etti.

 

Son olarak, Decon, içindeki duyguları daha fazla tutamadı. “Ben de savaşın acımasız yüzüyle tanıştım. Babamı ve köyümü kaybettim. Ama burada, sizinle birlikte olmak, bana yeniden yaşama arzusu veriyor,” dedi.

 

Gece ilerledikçe, ateşin etrafındaki sıcaklık ve bağlar, onları daha da yakınlaştırdı. Lira, Decon’a dönerek, “Biliyor musun, bu anların değerini bilmek gerek. Geçmişin acısı, geleceğin umutlarını görmemizi engelleyemez,” dedi.

 

Decon, Lira’nın sözlerinin derinliğini hissedebiliyordu. “Evet, her kaybın ardından yeniden başlamak zorundayız. Birlikte olursak, her şeyin üstesinden gelebiliriz,” diye yanıtladı.

 

O gece, birbirleriyle paylaştıkları hikayeler, köy halkının daha da sıkı bir bağ kurmasını sağladı. Decon, yeni dostlarıyla birlikte, hayatta kalmak için savaşmaya devam edeceklerini biliyordu. Geçmişin acılarından ders alarak, geleceğe umutla bakacaklardı.

 

Ama henüz savaş bitmemişti. Henüz geri dönmemiş bir düşman, gölgelerde dolaşmaya devam ediyordu. Decon, içindeki savaşı kazanmak için hazırlığını yapmalıydı. Gelecekteki zorluklar karşısında ne olacağını henüz bilemiyordu, ama artık yalnız olmadığını biliyordu. Bu, onun için en büyük güçtü.

 

Gece, ateşin etrafında birbirlerine hikayelerini anlatan gençlerin arasında geçen sıcak anların ardından, Decon kendini daha da güçlü hissetmeye başlamıştı. Ancak, aklında sürekli olarak köylerinin başına gelen talihsizlikler ve henüz çözülmemiş sorular dönüp duruyordu. Aklındaki düşünceler, samimi dostlukların sıcaklığını sorguluyor gibiydi.

 

Ertesi gün, sabahın erken saatlerinde Decon, köyün etrafında dolaşmaya karar verdi. Tarlalarda çalışırken, başkalarının kayıplarıyla başa çıkma yollarını görmek, ona da bir şeyler katıyordu. Belli bir süre sonra, ormanın derinliklerinden gelen bir gürültü onu rahatsız etti. Ses, normal bir orman gürültüsü gibi değildi. Derin bir karanlıktan gelen bir şey hissediyordu.

 

Kendine güvenerek sesin kaynağına doğru ilerledi. Ormanın içlerinde, eski bir tapınak kalıntısına rastladı. Tapınak, zamanla unutulmuş gibi görünüyordu ama Decon içgüdüsel olarak buranın özel bir yer olduğunu hissediyordu. İçeri girdiğinde, içeride kaybolmuş zamanın izlerini buldu; eski yazıtlar, taş heykeller ve kırık dökük bir altar.

 

Bir anda, Lira yanına geldi. “Neden burada duruyorsun?” diye sordu. Decon, şaşırmış bir yüz ifadesiyle, “Bu yer… burası çok eski. İçinde kaybolmuş bir hikaye var gibi hissediyorum,” dedi.

 

Lira, etrafında dolaşarak, “Burada ne olduğunu öğrenmeliyiz. Belki de bize yardımcı olacak bir şeyler vardır,” dedi. O sırada, ormanın derinliklerinden gelen sesler onları daha da korkutmuştu. Birden bire, tapınak girişine doğru bir gölge belirdi.

 

Decon ve Lira, şaşkınlıkla birbirlerine baktı. Gölgenin belirginleşmesiyle, eski bir savaşçı gibi giyinmiş, yüzü kapalı bir adam belirdi. “Burası, geçmişin ve geleceğin birleştiği yerdir,” dedi. Sesinin tonunda derin bir bilgelik vardı.

 

“Kim olduğunu bilmiyoruz, ama buraya neden geldin?” diye sordu Lira, cesaretini toplayarak.

 

“Ben Eldar, zamanın bekçisi,” dedi adam. “Sizlerin hikayeleri henüz tamamlanmadı. Ama burada, geçmişle yüzleşmeli ve geleceğinizi şekillendirmelisiniz.”

 

Decon, heyecanla ama bir o kadar da korkuyla sordu, “Nasıl? Geçmişle nasıl yüzleşebiliriz?”

 

Eldar, taş heykellerin arasında yürüyerek, “Her birinizin kaybı, bir yük. Ama bu yükü taşımak yerine, onu dönüştürmeyi öğrenmelisiniz. Kaybınızla yüzleşmeden ilerleyemezsiniz. İlerlemek için önce geriye dönmelisiniz,” dedi.

 

Lira, Eldar’ın söylediklerini anlamaya çalışırken, Decon’un içindeki duygular yeniden kabarmaya başladı. “Bunu nasıl yapabiliriz?” diye sordu. Eldar, gülümseyerek, “Sizlere bir test sunuyorum. Her biriniz, geçmişteki bir anıyı yeniden yaşamak zorundasınız. Bu anılar, sizi güçlü kılacak,” dedi.

 

Aniden, Decon’un zihninde anılar belirmeye başladı. Kendi köyündeki çocukluk anıları, babasıyla tarlada çalıştığı o güzel günler… “Ama ben onları kaybettim! Onları hatırlamak, acı veriyor,” diye haykırdı.

 

“Bu acı, seni güçlendirecek. Hatırladığın her anı, yeni bir başlangıç için kullanmalısın. Acının, seninle beraber büyümesine izin ver,” dedi Eldar.

 

Lira, Decon’a baktı. “Belki de bu gerçekten bize yardımcı olabilir. Bunu denemeliyiz,” dedi. Decon, Lira’nın cesaretinden ilham alarak başını salladı. “Tamam, deneyeceğiz,” dedi.

 

Eldar, “O zaman hazırsanız, geçmişin kapıları açılacak,” dedi. Elini kaldırarak, tapınağın ortasındaki altarın üzerindeki sembolleri parlatmaya başladı. Aniden, ortalık karardı ve her şeyin ortasında Decon, kendini köyünün tarlasında, babasıyla birlikte çalışırken buldu.

 

“Decon!” babası, ona sevgi dolu bir bakışla gülümsüyordu. “Gel, bu toprakları sevgiyle ekmeliyiz.” O an, Decon’un içinde bir sıcaklık belirdi. Babasıyla birlikte geçirdiği güzel anlar yeniden canlanıyordu. Ama bu mutluluk anı, kısa süre içinde kayıplarla dolu bir dönüşüm geçirecekti.

 

Eldar’ın sesi bir yankı gibi gelmeye başladı. “Geçmişi hatırlamak zor, ama unutma, bu senin hikayen ve güçlenmek için bu anıları yaşamalısın.”

 

Bir an için, Decon kendini kaybolmuş hissetti. Anılarının acılarını tekrar yaşarken, duygusal bir yükün altında ezilmeye başladı. Ama içindeki mücadele azalmadı. “Bunu yapabilirim. Beni güçlendirecek,” dedi kendi kendine.

 

Eldar’ın sesi yeniden yankılandı. “Duyguların, seninle birlikte büyüyecek. Bunu yaşa, kabullen. Senin kaderin burada şekilleniyor.”

 

Zihninde beliren anılar, Decon’un gözlerini doldururken, içindeki hüzün ve özlem, bir umut ışığına dönüşmeye başladı. Sonunda, geçmişin yüklerini kabul edip, ilerlemek için hazır olduğunu anladı. Yavaşça, gözlerini açarak, Lira’ya döndü. “Bunu yapacağım. Kayıplarımı kabul edip, onların anısıyla güçleneceğim.”

 

Lira, “Bunun için yanındayım,” dedi ve elini Decon’un omzuna koydu. “Birlikte bu zorlu yolculuğun üstesinden geleceğiz.”

 

Eldar, onların kararlılığını görünce gülümsedi. “O halde yeni yolculuğunuz başladı. Geçmişin acılarını kabullenip, geleceğe umutla yelken açın.”

 

Kendilerini yeniden ormanın karanlık derinliklerinden çıkarken buldular. Bu test, onlara yalnız olmadıklarını, kayıplarının acısının aslında yeni bir başlangıç için bir fırsat olduğunu öğretmişti.

 

Decon, Lira’ya dönerek, “Şimdi ne yapmalıyız?” diye sordu. Lira, “Köye dönüp, buradan öğrendiğimizi paylaşmalıyız. Birlikte güçlü bir bağ kurarak, geçmişten ders alabiliriz,” dedi.

 

Decon, bunun bir başlangıç olduğunu biliyordu. Geçmişi kabullenip, geleceğe umutla bakmanın zamanı gelmişti. Ancak, Eldar’ın söyledikleri kafasında dönmeye devam ediyordu. “Geçmişin yükleriyle yüzleşmek, aslında güçlü olmak demektir,” diye düşündü.

 

Köylerine dönerken, birlikte olmanın verdiği güçle, yeniden ayağa kalkmak için bir adım atacaklardı. Ama gölgeler, hala yakındaydı ve düşman bir gün daha geri dönebilir, bunu biliyorlardı. Birlikte, kayıplarının izinde ilerleyeceklerdi.

Loading...
0%