@ssuperisii0
|
20. Bölüm Hastaneden çıkmıştık. Yüzümde bulunan sargılarla kendimi nasıl hissetmeliydim bilmiyordum ama yanımda Dolunay olduğu için mutluydum. Evet, dayak yemiştim. Sokak ortasında dövülmüştüm. Ama Dolunay için iyi olmaya çalışıyordum. Üç gündür yanımdan bir an olsun ayrılmamış bu adama deliler gibi âşıktım. Şimdi bir arabaya binmiş benim evime gidiyorduk. Beni kucağında taşımakta bir an olsun vazgeçmiyordu. Eve geldiğimizde kapıya kadar beni taşımıştı. Yatağıma yatırdığında sakince onu dinliyordum. “Gece bak her şey geçti. Şimdi ılık bir duş alacağız. Sonra yatağımıza yatıp uyuyacağız. Anlaştık mı?” Olumlu anlamda kafamı salladığımda bundan memnun olmuştu. “Haydi, gel bakalım.” Daha yeni yattığım yatağımdan kalkıp banyoya doğru yürüdüm. Ağrılarım daha geçmediği için ufak adımlar atıyordum. Üzerimde ki kıyafetlerden kurtulup iç çamaşırlarım ile kaldığımda küvete oturdum. “Gelebilirsin.” diye mırıldandığımda içeri Dolunay girmişti. Yavaşça ılık suyu başımdan aşağıya döktüğünde gözlerime yaşlar dolmuştu. “Dolunay beni nasıl buldun?” dedim ağlamaklı sesimle. Dolunay yavaş yavaş saçlarıma dokunuyor bir bebek gibi seviyordu beni. “Anneme ziyarete geldim o sesleri duyunca hemen koştum… Ömrümden ömür gitti…” dedi. “Dolunay ben her şey için özür dilerim. O kadar yaktım ki canını kendimden nefret ediyorum.” dedim. Dayanamıyordum bu olanlara. “ Bebeğim her şeyim canımın içi… O kadar özledim ki seni… Geçmedi. O yara geçecek dedin ama geçmedi Gece… Kocaman bir iz kaldı bende. Kanayan her yara geçmez güzelim. Senin yaran bende her gün kanadı ama geçmedi.” Ne demem gerekiyordu. Dilim lal olmuştu, konuşamıyordum. Ağlamaktan başka bir şey yapamadım. “Özür dilerim… Dolunay özür dilerim.” dedim zar zor konuşuyordum. Kenetlenmiş ağzımdan cümleler dökülmüyordu. Dolunay saçlarıma bir öpücük bıraktı. Elleri yüzüme doğru yaklaştı ve suyun altından sanki benim gözyaşlarımı seçiyormuş gibi tek tek gözyaşlarımı sildi. “Geçti bebeğim her şey geçti…” dedi güzel sesiyle. Ona defalarca âşık oldum. Beni tek bırakmayışı benim için bir nimetti. Beni küvetten kaldırdı ve havluya sarıp tek tek her yerimi kuruladı. Minik bir bebekmişim gibi davranıyordu. Olanlara rağmen karnımdaki kelebek hissi durmuyordu. Beni odama geri götürüp saçlarımı kuruttu. Saçlarımı taradı. Islak kalmasına izin vermedi. Yatağıma yattığımda tekrar umutluydum. Tekrar mutluydum. Bu yatağa ilk defa böyle yatmıştım. Üzerime yorganı örttüğünde yanıma yatması için elinden tuttum. “Dolunay… Sen 7 yaşındaki kız çocuğuna tekrar hayal kurmayı öğrettin.” Gözlerimi kapatmadan önceki son sözlerim bunlardı. Yanıma yattığını, saçlarımı kokladığını hissetmiştim. Ben Gece. Bu gece tekrar hayal kurdum. |
0% |