22. Bölüm

GECE: Masama geçtim ben

DOLUNAY: Gördüm seni bekle beni

Biraz sonra yanıma oturan Dolunay ile kendimi ona çevirdim. Yan yana oturmuştuk.

“Gece…” şaşkınca verdiği tepkiye sessizce güldüm.

“Eee ne sandınız Dolunay Bey bizde renkli giyinebiliyoruz.” Dedim.

İlk defa renkli kıyafetin içinde görüyordu beni. Gözlerini benden alamıyordu. O kadar güzel bakıyordu ki…

Konuşmadan önüme dönüp matematik test kitabımı ve kalemimi çıkardım. Hemen çalışmaya başladım. Çok az kalmıştı son iki ay gibi bir döneme girmiştik. Hiç çalışmamış olan ben için kritik bir aydı. En azından elimden geleni yapmak istiyordum.

Dolunay bana biraz daha baktıktan sonra o da ders çalışmaya başlamıştı. O sayısal öğrencisiydi ben ise eşit ağırlık. O yüzden sadece matematik çalışıyordum ve yapamadığım soruları Dolunay’a soruyordum. O ise konuyu baştan anlatıp soruları çözüyordu.

Beş saat sonra rezervasyonumuz bittiğinde Dolunay ile birlikte el ele çıktık. Saat daha üç olduğu için birlikte vakit geçirmek istiyorduk.

“Hadi yemek yemeye gidelim. Sanırım sahilin ilerisinde köfteci vardı köfte yemek yiyip sahili turlayalım.” Dedim heyecanlı çıkan sesimle. O günden sonra değişmeye hayatı yaşamaya karar vermiştim. En azından bir süre böyle takılacaktım.

“Sen nasıl istersen. Bugün sen ne istersen onu yapacağız.” Dedi. Beni kırmayışı o kadar hoşuma gidiyordu ki.

El ele sahilde bulunan köfteciye kadar yürüdük ve iki ekmek arası alıp sahili turladık. Aralarda izleyip aralarda yürüyorduk. Elimdeki yemeği bitiremediğimde Dolunay’a uzattım. “Daha fazla yiyemeyeceğim yesene bunu da.” Başta ağzımı sürdüğüm için tiksinir sanmıştım ama elimdekini alıp önce kendi ısırdı sonra tekrar bana uzattı.

“Hep yemediğin için kilo verdin. Beraber yiyelim bunu da.” dedi. Ona uyum sağladım ve ısırdığı yerden bende ısırdım. “Valla şiştim Dolunay. Bak göbeğim çıktı.” dedim gülümseyerek.

O ise bana bakıp gülümsüyordu ve bu bana yetiyordu. “Baya çıkmış resmen oraya üç bebek sığar.” dedi gülerek. Artık bende gülmeye başlamıştım.

“Abart biraz daha Dolunay.”

“Tamam, tamam sustum.”

İstediğim yere geldiğimizde ona doğru döndüm. “Bizim profilde fotoğraflarımız var ya hani.” Kafasını sallayıp beni onayladı. “İkimizde burada ayrı ayrı çekilmişiz ama birlikte fotoğrafımız yok. Hadi çekilelim.” Dedim ve elinden tuttuğum gibi onu sürükledim. Zorla da olsa benle çekilecekti. Bende onu paylaşacaktım.

Telefonumu sabitleyip yanına doğru koştum ve bağırdım. “Poz ver!” dediğim gibi fotoğrafımız çekildi.

Fazla güzel çıkmıştı ama onu paylaşacaktım.

YILDIZ

Sana aşığım Dolunay…

Dolunay telefonuna baktığında gördüğü fotoğraf ve yazı ile durdu. Bir süre telefonuna gülümseyerek baktıktan sonra yanıma geldi.

Aramızdaki adım sayısı azaldığında önce belimi kavrayan eliyle birlikte dudaklarımızda buluştu.

İlk ben öpmüştüm. İkincide Dolunay.

Hala daha tarifsiz olan bu duyguyu ikinci yaşayışımdı.

DOLUNAY VE GECE BİRBİRİNİ TAMAMLIYORDU.