Chan etrafta geziniyordu. Antikacı arıyordu çünkü koleksiyonu için doğru parçayı bulmaya çalışıyordu. İlk gördüğü antikacıya girip heyecan ile etrafa baktı.

Eski dikiş makineleri, vazolar, çaydanlık veya fincanlar, eski ama güzel halılar, belirsiz parçalar, tablolar vb.

Ellerini cebine koydu. Etrafı iyice gezdi ve bir çelik meşaleye benzer bişey gördü. Merakla yanına gitti. Garip bir dokusu ve şekli vardı. Anlam verememişti.

Neydi bu gazlambasının başka bir versiyonu mu?

Etrafa bakmaya devam etti. Bir kandil görünce durdu. "Alladin'in sihirli lambası" filmindeki görünüm ile aynıydı. Umursamadan devam etti.

En son bakırdan bir mum tutucunun üstünde duran beyaz mumu gördü. Güzeldi bakır tutacağın üstünde değişik yazılar vardı ama takmadı.

Etrafa bakıp kasaya bakması için birini çağırdı. İçeriden ne kadar ciddi durmaya çalışsada hep tatlı duran tiplere benzer biri geldi. Siyah bir takım elbise giymişti.

O çocuğa baktı. Nedense kalbi bir an hızlı atıp hemen dinmişti. Önlük kartında "Kim Seungmin" yazıyordu. Güzel bir isimdi. Hafızasına kaydedip çocuğa döndü.

"Bu mumun fiyatını alabilir miyim acaba?"

Çocuk bir muma bir Chan'a baktı. Arada "Kim küçük bir parça mumu ister ki?" diye düşünmeden edemedi.

Kafasını sallayıp muma baktı. Güzel siyah renk ve beyaz kurdelesi olan bir hediye kutusuna koyup paketledi.

"Ücreti yok. Uzun yıllardır orda. Benden hediyen olsun."

Yalandan gülümseyip poşeti uzattı. Chan şaşırmıştı. Poşeti alıp teşekkür etti. Aniden durdu. Bütün parçaların madem bir hikayesi vardı bu mumun hikayesi neydi?

"Sizin her bir antikanın bir hikayesi olduğunu bildiğinizi duydum. Bunun hikayesi ne?"

Çocuğun yüzü karardı. Yutkunup saçlarını karıştırdı. Derin bir nefes alıp konuşmaya çalıştı ama sesi çıkmadı en son kendini topladı.

"Bu mum kötü amaçlar veya ruhlar için kullanılmış. Eski bir rivayete göre Deniz tanrısı bu mumun içine çekilmiş. Bu yüzden çoğu kişi bu mumu almaz."

Derin bir nefes alıp yine saçlarını elinden geçirdi. Chan hikayeyi küçümsemişti. Alaycı bir ifade ile baktı.

"Madem öyle senin ruhunu kontrol edebiliyor mu?"

Seung yutkundu. Bu müşteri neden bu kadar zordu?!

"Evet"

Soğuk bir sesle söyleyip gitti. Chan son kez 1980 havası veren antikacıya bakıp çıktı.

Elindeki muma baktı. Hızla evine gidip mumu yatağının başına koydu ve yaktı. Yatağa oturdu. 20-25 dakika sonra bakırın içinden çıkan kan kırmızısı renk ile titredi ama sorun şu ki.

Mum sönüktü... O zaman o ışık neydi?