Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Sırlar

@starlx

 

Saygıdeğer Agatha Christie' nin önemli bir sözü vardır "ilk tesadüf yalnızca tesadüftür ikincisi ipucu üçüncüsü ise kanıt!"

 

Melina'nın ablasının buradan kaçtığı en başından beri bir olasılıktı zaten ama diğer tesadüfler pek normale benzemiyordu.

 

İlk tesadüf kendini kanıtlama çabasıydı. Mektubu bulmak için kasanın şifresini denediğim zaman bir konuşmaya tanıklık etmiştim.

 

Hayır baba bunu yapabilirim. Bana niye hiç inanmıyorsun

 

YAPAMAZSIN! Bunu yapamayacağını hepimiz biliyoruz. Sen doğanın güçlerini kılıç çevirmek gibi birşey mi sanıyorsun? Yada zaten sana itaat eden bir orduyu yönetmek? Bu araştırmayı bir an önce bitireceksin ve benim işime bir daha burnunu sokmayacaksın.

 

Hayır baba bunların hiçbirisini gerçekleştirmeyeceğim çünkü senin bildiğinin aksine onları senden çok tanıyorum.

 

İkinci tesadüf efsaneydi. Bana kalırsa Sierra biliyordu. Ama efsanede bize farklı yeri vurgulamaya çalıştı . Çünkü tehlikeye girmemizi istemiyordu.Hikayeye göre Oedipus, Thebai kralı Laios ve Iokaste'nin oğludur. Oedipus delikanlılık çağına geldiğinde kralın oğlu değil de bulunmuş bir çocuk olduğu hakkında bazı dedikodular işitir.

 

Son tesadüf ise küllerdi ve altın iplik. Melinanın ablasının yatağının kenarında kül bulunuyordu. Çıkan altın iplik ise sadece kraliyete ait olacak şekilde ince ve detaylıydı.

 

Asher ismi mutlu mutluluk gibi anlamlara geliyordu. Ama asher ismini bir kelime olarak ele aldığımızda kül demekti.Bunları kızlara nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Çünkü en ufak bir ek ayrıntıda veya ağzımdan kaçıracağım en ufak bir kelimede benim kraliyetten biri olduğumu anlarlardı. Özelliklede Sierra'nın bunu anlaması oldukça kolay olurdu.

 

Kızların yanına gittim. Sierra araştırma yapıyor. Ve Melina derin düşüncelere dalmış gibi gözüküyordu. Ablasının durumu onu her geçen gün daha çok endişelendiriyordu. " Sanırım bir şey buldum. Kül parçalarının arasından bir kağıt çıktı. Ve kağıtta bir isim yazıyor."

 

Evet, kağıttaki ismi ben yazmıştım. Diğer kağıttaki el yazısını taklit ederek elime ufak bir umut geçmesini istiyordum. Sonuçta krallıkta büyümüş olsamda bende bir taşıyıcıydım . Ben bir zihin okuyucuydum. Gücümü deneyimlememiş olmam varlığını yokluk yapmıyordu sonuçta.

 

Sierra'ya kağıdı verdiğimde yüzünde oluşan anımsama ifadesi beni ürkütmemiş değildi. Sierra, "Bu ismi bulmam çok daha basit olacağa benziyor." Melina birazda olsun rahatlamışa benziyordu ama birden tekrar yükseldi. "Çok sinirliyim çünkü benim aptal ablam her şeyi, aldığı eğitimleri ve Eldoria’nın geleceğini düşünmeden bir erkek için buradan kaçtı. O adamı elime geçirince yapacağım işkenceden benden çok elflerin zevk alacağını düşünüyorum." Bu hafif bir tebessümüme neden olmuştu çünkü yapabileceği şeyleri az çok tahmin edebiliyordum.

 

"Buldum!" Melina dayanamayıp sordu. "Neyi buldun?" Sierra gururla cevap verdi. "Ablanı kaçıran pisliğin yerini ama bir sıkıntı var. Bu çocuk kraliyetten." Gerçekten onu bulmuştu. "Gideceğiz." şeklinde cevap verdi Melina. Sierrayla aynı anda "NE!" Şeklinde cevap verdik aslında haklıydı. Ama hem ortama uyum sağlamam hemde kraliyetten olduğumu belli etmemem lazımdı. Sierra, "Hayır Melina bunu asla yapamayız hem çok tehlikeli hemde okulun dışı kubbe şeklinde bir bariyerle kaplı. Aynı zamanda biz 1. Seviye elementler olarak bunu başaramayız."

 

Haklıydı. Başaramazdık. Ama aynı şey herşeyim olan Gwen teyzeye karşı olsaydı hiç düşünmeden bu okuldan kaçardım. Bu zor zamanında Melinanın yanında olmalıydım. Çünkü o benim yanımda olurdu. "Ben seninle gelirim." Diye ekledim. Melinanın yaş gözlerindeki duygu bir anda değişti ve bana sarıldı.

 

Akşam olmuştu. Melina ile birlikte nasıl kaçıcağımızı düşünüyorduk. Önümüzde okulun krokisi vardı. Birden kapı çaldı. Telaşlandık ve ani bir manevrayla krokiyi yatağın altına attık . Yüzümün yarısı görünecek şekilde kapıyı araladım.

 

Sierraydı gelen Sierraydı. Biz geleni genel olarak görevli sanmıştık çünkü yatma vaktinden sonra odadan dışarı çıkılmazdı. Hemen kapıyı açtım ve gir işareti verdim. Son anda gezinen görevli bizi görmeden Sierra içeri girdi.

 

"Bir şey mi oldu?" Diye sordum. "Bende sizinle geliyorum." Çok şaşırmıştık. "Sierra sen bu okulun en iyi öğrencilerinden birisin en azından gelecek vadediyorsun. Bu senin derdin değil hayatını mahvetmeye değmez." Şeklinde cevap verdi. Söylediği doğruydu ama zeka sınıfından biri pek de fena olmazdı. İş görürdü yani. "Yıllardır bu okulda ders çalışmak dışında hiçbir şey yapmadım ve genel olarak zekam burada hep kullanıldı. Artık çok sıkıldım. Bu yüzden tüm söylediklerinizi reddediyorum yani gelicem. Bence en mantıklısı bu. Hem bir planım var." Bunları söylerken bağırdığı için hem bir planım cümlesini kurmadan Sierra’nın ağzını tutup yatağa otutturduk. Bu yüzden bu cümleyi sesi kaşık bir şekilde söyledi.

 

Planını merak ediyorduk. "Sadece görevlilerin ve yetkili öğrencilerin girebildiği bir gıda alım bölgesi var. Bu bölgede dışarıdan alım yapılabiliyor. Ve bu gıda bitiminde yapılıyor." Bu mantıklıyıdı ama bir sorun vardı. "Ama şuan gıda bitiminde değiliz." Şeklinde cevap verdim. "Ama yok edebiliriz." Aklından ne geçiyordu. Anlam verememiştik.

 

Yarın anlaşılır. Sierra odasına geçti. Melina ben ve kafamı yiyip bitiren düşüncelerim yalnız kaldık.

 

Uyuyamadım. Düşüncelerim susmuyordu.Acaba benim kraliyetten bir muhafız olduğumu öğrenseler ne düşünürlerdi. Şu ana kadar burada yaklaşık bir ayımı geçirmiştim ve onlara çok bağlanmıştım. Aynı zamanda Gwen teyzeyi çok özlemiştim. Acaba ne yapıyordur. Benim çok merak etmiştir. Nasıl bir çelişki ya bu? Kafam çok karışık. Aynı yapbozun parçaları olup olmadığını bilmediğim halde kenarları birleştirmeye çalışıyormuş gibiydim.

 

10 saat sonra

 

Anonsun sesiyle uyandık. Yaklaşık bir aydır buradaydım ve her sabah aynı saatte bunun olmasına rağmen buna alışamamıştım. Bugün ilk dersimiz odaktı. Aslında ben öyle adlandırıyorum. Bu okulda yetenekler 4 bölüme ayrılmıştı. En üst bölge 4. Seviyeydi. Onlar ölümcül güçtelerdi ve kendilerini çok geliştirmişlerdi. Ben ise 1. Seviyenin en gelecek vaat etmeyen öğrencilerinden biriydim. Ve odak diye isimlendirdiğim bu derste 1. Seviyeler içindi. Hatta bazen bazı üst sonuçlar sırf rahatlamak için bile geliyordu. Onların yogası bizim teste tâbi tutulduğumuz bir sınavdı.

 

Sierra 1. Seviyeydi fakat güçlerini çok rahat kontrol edebiliyordu. O yüzden buraya rahatlamak için gelmiş gibi görünüp bize planı anlatacaktı. Derse bayan Agnes girecekti.

 

Agnes etine dolgun ve bir o kadar da kuralcıydı. Bugün ders dışarıda işlenecekti. Bayan Agnes bugünkü dersinde tayt giyilmesi konusunda uyarı yapmıştı.Ders doğa içerisinde gerçekleşiyordu ve bir nevi yoga gibiydi. Sierra biz derse inmeden bize Agnes'ın dersine eşofman ile gidin demişti. Nedenini anlamadık. Ama sorgulamadan yaptık. Ve derse indik.

 

Derse gittiğimizde Agnes konuşmaya başlamıştı bile.

"Evet hanımlar bugün doğadayız ve doğayla bütünleşerek," bizi görmüştü. Derse doğru Sierra, Melina ve ben koşuyorduk. "Bakın bakalım burada kimi görüyorum, Adelina Cora Hillary kendisi çok başarılı bir öğrencidir. Bu yüzden derse geç kalıyor." Sesindeki alaycı ifade miğde bulandırıcıydı.

 

İroni yapıyordu. Sınıfın en başarısız öğrencisiydim ve diğer öğrencilerin bizimle dalga geçmesini bekliyordu. "Ve yanında suç ortaklığı yapan Melina Grace kendisi elflerle konuşuyor ne kadar yararlı değil mi? bunlar çok normal fakat," Sierrayı görmüştü . "Bayan Sierra Ruth sizi onlarla görmeyi beklemiyordum."

 

Melina, Agnes'a çok sinir olmuştu. En nefret ettiği şey elflerle dalga geçilmesiydi ve Melina korktuğumuzu gerçekleştirdi Agnes’a cevap verdi. “Özür dilerim Bayan Agnes,sizin gibi işi gücü yoga olan, kendi aşk hayatındaki monotonluğu öğrencilerinden sinirle çıkaran. Sürekli ders veren ama başarı katedemeyen bir öğretmen olmak yerine elflerle konuşup işe yaramadığım için özür dilerim!” Cidden şok olmuştum. Melina bunu söylerken kollarını göğsünün altında bağlamıştı ve alaycı bir ifadeyle gözlerini Agnes’ın üstünde gezindiriyordu. Sierra umursamayan bir tavırla Agnes'a bakıyordu. Agnes sinirlenmişti. "Seni ukala böcek! Yaptığınız bu saygısızlığın üstüne gelen bu terbiyesizlik yüzünden pişman olduğunuzu düşünmüyorum. Üstelik eşofmanla gelmişsiniz. Bugün size ders yok. Ceza var. Okul içi yapılacak birçok iş var. Mesela yemekhaneden başlayabilirsiniz."

 

"Olur!" Şeklinde çabuk bir cevap verdi Sierra. Agnes göz devirdi. Biz yemekhaneye doğru gitmeye başladık.

 

"Planın ne?" Diye sordum. Sierraya karşı.

 

 

...

 

"Bu aşamada Biana ve Brook'a güveniyorum işte." Dedi Sierra . Mantıklıydı. Sonuçta onlar ikizlerdi ve ışınlanma güçleri vardı. Ama kalkandan dolayı sadece kalkan içi yapabiliyorlardı. Işınlanmayı bile engelleyebilen bu kalkandan çıkmak zorlu bir mücadele olacağa benziyordu.

 

"Ama nasıl ikna ediceğiz?" Diye sordu Melina. "Her şeyin bir karşılığı vardır. Yemekhaneden alınan gıdaların onları ikna etmede yeterli olacağını düşünüyorum." Sierrayı seviyordum. Zor zamanlardaki fikirleri bize umut oluyordu.Hızlıca odalarına çıktık. İlk aşama Biana'yı ikna etmekte. Odaya girdiğimde çok daha büyük birini beklerken 10 yaşında bir kız çocuğu bizi karşıladı. Şaşırmıştım ama bu bizim işimize gelirdi. Gıda çalma planını ona anlattık. Bu onun hoşuna gitmişti. Fakat sorgulamaya başladı. Bizim bunu neden yaptığımızı merak ediyordu. "Neden gıda bölümünün ikizim ve ben tarafından boşaltılmasını istiyorsunuz? Bana asıl amacınızın ne olduğunu söylemeden hiçbir şey yapmam!" Biana inatçı bir kızdı ve söylediğimi geri alıyorum bu bizim işimizi kolaylaştırmayacaktı.Anlatmaktan başka çaremiz yoktu. "Peki, sen kazandın velet. Planı sana anlatacağız fakat bu senin sandığın kadar basit bir şey değil. O yüzden kimseye anlatamazsın." Melina oyalanmaktan hoşlanmıyordu. Ve onun sinirinden dolayı Biana planı uygulamaktan vazgeçebilirdi "Melina sakin ol. Biana kimseye anlatmamalısın. Bu biz dahil seninde başını yakabilir."

Biana ikna olmuştu. Ve Sierra nazik bir dilde bunu anlattı.

 

"Ne dalga mi geçiyorsunuz. Eldoria’dan kaçmak tüm okulun hayatını tehlikeye atabilir bunun farkındasınız değil mi?" Şeklinde çıkıştı Biana. "Biliyoruz ama şuan bizden biri insanların elinde ve onu kurtarmamız lazım. Ondan alınacak bir bilgide okulu mahvedebilir." Dedi Sierra. Biana ikna olmuştu. Çıkmadan önce Melina, Biana'ya dil çıkardı. Biana da karşılık verdi.

 

Geriye bize tek bir iş kalmıştı. KAÇMAK.

 

Loading...
0%