
Hayatımın en iyi dakikalarımıydı bilmiyorum ama beynimi uyuşturan alkolün etkisiyle kafamdaki düşünceler bir nebze olsun dinmişti .Yağız eline aldığı rakı bardağını kafasının etrafında döndürmeye çalışırken hepsini kafasına dökmüştü .
“Oh be abla saçımda rakı içti dimi ?”
Alkolün etkisiyle herşeye güldüğüm için bunada güldüm .
“Tabi ablacım biraz yapışık olur ama rakı istedikçe tararsın saçını tarağı yersinnnn “
“Ya abla sen tam benim kafamdansın ya seni çok seviyorum ablacım “
Dedi ve bir çocuk gibi dizlerini kırıp belime sarıldı .
Saçlarını karıştırıp bende ona sarıldım .
Abimle Gökhan araba kullanıcakları için içmemişlerdi .
İkiside gözleri dolu dolu beni izliyordu .Anlamıştım ama şuan ağlayıp dünyamı karartamazdım.Yada yapardım zaten sarhoştum.Nasıl rol kestiğimi şuan anlatamazdım .Üç beş şişe rakıyla sarhoş olmucak kadar sağlamdım .Ama beynimin uyuşmasına ben izin vermiştim .
Çünkü zaten son zamanlarda iyicene kötüydü .
Abimin konuşmasıyla ona dikkat kesildik .
“yeter bu kadar iyicene dağıldınız “
Ama abicim ben zaten hiç olmadığım kadar dağınıktım ki .
Abime kartımı uzatıp ceketimi giymeye başladım.Abim kartı almadan gitti ama diretmedim zaten almıcaktı .Zorlamanın bir faydası yoktu .
Doruk uyumuştu.Kolundan dürtüp kalkmasına yardım ettim .
“Hadi ablacım yeter bu kadar “
“Ya abla yatağım niye sert bu kadar “
“Yatağında olmadığın için olabilir mi canım “
Olabilir diyip zıplamasıyla kafası burnuma çarptı .
“Yavaş be oğlum hadi gidiyoruz “
Doruk ve Yağız’ın koluna girip ilerlemeye başladım .Oğuz zaten nalları iyicene diktiği için onu Gökhan’a bırakmıştım .
Kapıdan dışarı çıktığımda soğuk yüzüme doğru vurdu .Çocuklarda soğuğun etkisiyle ayılmıştılar .
Karşıdan yürüyen adama bakmamla dünyam başıma yıkıldı .Kafamın bulanıklığına rağmen emindim bu oydu .Uzaktan bizi mi izliyordu o ?
“Doruk o Ateş mi ?”
Doruktan cevap gelmeyince hızlı adımlarla karşı kaldırıma ilerlememle önüme bir otobüs çıktı .Otobüs geçti gitti ve onla birlikle Ateş ‘te gitti .
Nerdeydi bu adam .Emindim oydu .Yıllarımı feda ettiğim adamı tanımıyıcak kadar olmamıştım .
Yanıma abimin gelmesiyle fark etmeden bulunduğum yolun ortasından beni çekip aldı .
“Noldu abim ?”
“Abi gördüm! Ateş’i gördüm abi yemin ederim gördüm kanlı canlı abi! bize bakıyordu oradaydı!!“
Abimin kaşları çatıldı ve benim baktığım yere baktı .
“Abim kimse yok orda sarhoşsun bak yanlış görmüştürsün “
“Ya sen ne diyorsun gördüm diyorum kanlı canlı diyorum beynim uyuşmadı benim gayet sağlamım iki üç şişe içkiyle buradaki kimse mahvolmaz !!“
“Abim beynin uyuşuk”
“Ya ben iyiyim diyorum ! Kaç senedir her dakika dağda aradığım adamı tanımayacak kadar değilim abi ben nasıl oldum onsuz ben nasıl tanımıyım onu o benim canım .”
Gökhan yanıma geldi .
“İyimisin İzgi ?”
“ Ya gidelim peşinden bırakın beni nolur buluyim Ateş ‘ i nolur yalvarırım size “
Gözyaşlarım hızla akmaya başladı .Nasıl inanmazlardı bana nasıl olurdu .
Arabalara dikkat etmeden karşı kaldırıma geçtim .Kulaklarım bana öttürülen korna seslerini duymayacak kadar yoğundu .
Sağa gittim sola gittim Ateş’ten ufacık bir iz aradım .Ama yoktu .
Saçımı ellerim arasına geçirdim ve başımı ovuşturdum .
“Nerde bu adam nereye gitti nasıl gitti abi oradaydı yemin ederim oradaydı “
Dolu gözlerle Gökhan’a döndüm başımı .
“ Gökhan bari sen inan nolur ?”
“Kardeşim olsaydı elbet birimiz görürdük halüsinasyon falan olabilir mi ?”
Dediği şeyle canıma tak etmişti.
Çığlıklarım eşliğinde bağırınmaya başladım .
“Ya ben özel kuvvetler askeriyim !ne halüsinasyonu ya ne ! Gözlerim görüyor keskin nişancıyım .Biriniz bari anlayın ya !Benim halimi görmüyormusunuz Lan ben gözünüzün önünde eriyorum ,bitiyorum !Hiçbiriniz mi görmüyor ?”
Abim ağzını açmıştı ama onu susturdum bağırarak .
“Ben sarhoş falan değilim sarhoş gibi davranarak belki acımı unutucağımı düşünen bir zavallıyım anlıyormusunuz gözlerim aklım yeterince yerinde !Lan benim kimsem yoktu Ateş vardı sadece o vardı bana aile oldu kol kanat gerdi !Abi sende yoktun ama ilk benim yanımda Ateş vardı .Benim sevdiğim adam ortada yok .Evime bir gidiyorum içerde sevgim uğruna canımı feda edebileceğim adamın bir kadın ve çocukla fotoğrafı aile gibi !Lan ben napıyım ben acıdan ölüyorken sizin bana bunları demeniz o kadar canımı yakıyor ki”
“Abicim biz öyle demek istemedik ?”
Sesin bir nebze olsun yumuşadı fakat daha çok ağlamaya başladım .
“Abi ben çok kötüyüm artık dayanamıyorum neden ben abi neden biliyordum kolay bir hayatım olmayacağını ama bu kadarı çok fazla abi nolur Ateş’i bulalım nolur abi “
Abim beni kolları arasına aldı ve sarıldık.Oda ağlıyordu .
“Bulucam abicim sana söz Dünya yarılsa Ateş içine girse ben sana getiricem Ateş’i”
“Canlı getir ama olur mu ? Diğerini kaldıramam”
“Tamam göz bebeğim tamam abim benim ağlama bebeğim nolur ağlama kardeşim hadi evine götüreyim seni olur mu ?”
Dediğine karşı çıktım .
“Ya evde bir not daha varsa yada o eve girmek istemiyorum o evde o binada heryerde Ateş’in bir izi var ama beni Ateş’in evine götürebilme şansınız var mı nolur abi belki onun kokusuyla uyuyabilirim “
“Tamam abim zaten kimse yok onun evinde bende önlem amaçlı senin evinde kalsam olur mu ?”
Sadece kafamı salladım anca ona gücüm yetiyordu .Ağlamak iyi gelmişti .Böyle bir yüzleşmeye ihtiyacım çok vardı .
Abim kolumdan tutup beni arabasına götürdü .
Yol çok sessiz geçti .Benim yanımda Oğuz ve Yağız vardı .Sadece bana acıyarak baktıklarını görebiliyordum .
Binaya girdim .Gökhan Ateş’in evinin anahtarını verdi ve kapısına doğru adımladım. Anahtarı yuvasına soktum ve çevirdim .Ayakkabılarımı çıkarıp eve adımımı attım .Bir kere nefes aldım ve ciğerlerim onun müthiş kokusuyla doldu .Aldığım nefesi hiç salmak istemedim .Sanki o yanımdaydı. .
Odasına doğru gittim .Odaya yaklaştıkça kokunun yoğunluğu dahada artıyordu .
Odasına göz gezdirdim mükemmel düzeniyle ancak bu kadar toplu olabilirdi.
Yatağının kenarında onu en son gördüğüm zamanki üzerindeki tişörtü görmemle yine ağlamaya başladım .
Yatağında oturdum ve o kusursuz kokusunu tişörtünden burnuma doğru çektim .Hıçkırıklarım gecenin sessizliğiyle karıştı ve ben ağlayarak uykuya daldım .
…..
Her gece kabuslarla uyanırken bu gece öğlen bire kadar sevdiğim adamın kokusuyla uyumuştum.
Şakasız saat birdi ve ben uzunca bir süre sonra ilk defa bu kadar çok uyumuştum .
Tişörte doğru gülümsedim .Onun sayesinde uyuduğumu biliyordum .
Gözümü açmamla bana baken 3 kafayla karşılaşmayı beklemiyordum.
Oğuz konuşmaya başladı .
“Ya benim güzeller güzeli komutanım ablam uyanmış mı ya “
“He bok güzeller güzeli şuan suratım kamuflaj boyası sürmüşüm gibidir “
Yağız devam etti .
“Tamam maskaran biraz akmış olabilir ama biz seni zaten kamuflaj boyasıyla sevdik komutancığım “
“Bak bak bak maskarayıda biliyor “
“Tabi biliyorum geçen kızın biriyle gtaristmidir nedir oraya girdik bişeyler aldıda “
“Ney ney bir daha söyle bakıyım “
“Gtarist işte komutanım mor sarı bişeydi .”
Kahkahamla beraber konuşmaya çalıştım .
“Gratis o benim salak kardeşim “
“Aman komutanım aynı şey işte “
Aklıma gelen şeyle Yağız’ın ensesine bir şaplak attım .
“Ulan şerefsiz sen değilmiydin kız için sızlanan şimdi geçen biriyle çıktık diyorsun akıllanmıyacamısınız olum siz “
Hepsi birbirine bakıp odadan koşarak çıktılar .
Burnuma dolan yanık kokusuyla bişeyleri yaktıklarınıda fark ettim .
“Ne yanıyor o mutfakta “
Doruk muzipçe gülümseyip dolabı açtı .
“Bakın komutanım size süpriz yaptık “
Dolabın içini temel ihtiyaçlar ve bir sürü abur cuburla doldurmuştular .Ya ama ben bunları yicektim ki .
“Sizin yiyeceğim o abur cuburlar yerine veriyim parasını yatırmışsınız maaşınızı buraya “
“Hayır komutanım kırk yılın başı birine bişey almak geldi içimizden nolur yok yani “
Yağızda aynı şekilde konuştu Oğuz’da onu kafasıyla onayladı .
“Peki madem seviyorum sizi “
Hep bir ağzından üçüde beni ortalarına aldılar ve bizde seni diye kulağıma bağırdılar .
“Yanlız yanan bişey var “
Oğuz burnunu tıkayıp konuşmaya başladı .
“Ya komutanım bir kere siz bize kaşarlı omlet yapmıştınız ya bizde ondan yapalım dedik ama bizim kaşar yandı biraz “
Tencereye kafamı uzattım ve gördüğüm şeyle kahkahamı tutamadım .
“Ah be onu rendelemen gerekiyordu olsun ben üstünü atıp hallederim şimdi üzülmeyin siz”
“Kahraman İzgi komutanımmmm “
Onlara gülüp omleti yaptım zaten bütün Herşeyi halletmiştiler timin 4 benim 7 gün iznim vardı .
Bol bol vaktimiz var dı yani .
Omleti düzeltip masaya koydum .
“Hadi gelin omletiniz hazır “
Üçüde gelip masaya oturdular .Doruk çayı dökmek için uzanınca eline vurdum.
“Herşeyi hazırlamışsınız onu bari ben yapıyım .”
Sessiz bir şekilde kahvaltımızı yaptık .Aklıma gelen soruyla kaşlarım çatıldı .
“Abimle Gökhan nerde ?”
“Abiniz karargahta Gökhan komutanım da evde uyuyordur daha “
“Oh maşAllah o nasıl uyku “
“Hap içmiştir .Ağrı kesici içince çok güzel uyuduğunu söylüyordu geçen “
Şaşırmıştım.
“Uyuyamıyorsa güzel tercih bende yapıyorum arada “
Yağız gülerek konuştu .
“Gecede içtiniz galiba sen hiç bu kadar uyumazdın”
Burukça gülümsedim.
“Yok içmedim hem alkol hemde sinir krizi gibi bişey geçirdim ya oradayken birde uzun süredir zaten hep kuşkulu uyuyordum .Sanırım Ateş’in kokusuda iyi geldi uyumuşum işte”
Hepsi kafasını önüne eğdi konuşacak gibi oldular ama konuşamadılar .
“Konuşun ya alıştım ben artık sadece orda inanmamaları biraz koydu sonrasıda patladım zaten “
Yağız dolu gözleriyle bana baktı ve kısık sesle konuşmaya başladı .
“Komutanım benim hayatımda gördüğüm en güçlü kadınsınız yaşadığınız hiç bir şey kolay değil.”
Gülümseyip kaynamış yumurta mı tokuşturmak için ona uzattım . Oğuz hemen ortaya atladı.
“Ama ben bir iddia isterim ben komutanım diyorum”
“Ben Yağız diyorum abi çocuğun aldığı yumurta çivili sanki “
Yumurtaları tokuşturduk ve bingooo .Benim ki kırıldı .
“Ya ben dedim abi her yumurta kırılıyor zaten “
Dudağımı büzüp Yağız’a baktım .
“Ama zaten hassas dönemimdeyim şuan senin bana yenilmen lazımdı “
Ağlıcak gibi görünüyordum ama böyle saçma bir şeye ağlıcak kadar salak değildim .
“ Tamam komutanım nolur ağlamayın ben hile yapıyordum zaten “
Duyduğum şeyle kahkaha mı tutamadım .
“ Yuh lan bir insan nasıl bunda bile hile yapabilir “
Kaşlarını çatıp bana sinirli sinirli baktı.
“Ama komutanım ben siz ağlamayın diye yılların sırrını açıklıyorum siz napıyorsunuz. “
Kapının çalmasıyla Oğuz kapıya gitti .
Seslerden anladığım kadarıyla Gökhan gelmişti .
Yağız hala bana sızlanıyordu .Gökhan sinirli bir çıkış yaptı .
“Lan ne sızlanıp duruyon kardeşime ben senin ses tellerini söküp eline vermeden sus şişirme kardeşimin kafasını “
Bana olan düşkünlükleri gülümsememe sebep oldu .Onlar bana cidden Allah’ın bir lütfuydu .Ne sevap işledim de bu timle karşılaştım diye düşündüm .Onlar benim ailem onlar benim sarsılmaz kalemdi …
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |