@stay.xstar
|
Bu gün önemli bir gündü kore tarihinın en büyük ve düşman şirketi bir anlaşma yapacaklardı zorundalardı bu iki büyük mafya grubunun varislerine bu sorulmamıştı çünkü bu bir rica dağil zaruri bi durumdu ne kadar nefret etselerde yapacaklardı "anne sen ciddimisin . onlar bizim düşmanlarımız nasıl anlaşma yapmamızı istersin!" "bende şu an içide olduğumuz durumdan memnun değilim minho ama ne kadar düşmanımız olduğunun farkındasın değilmi? sadece bu hafta 4 kere suikast girişiminde bulundular. bu suikastları tek başımıza durdurmamız imkansız minho" "gerçekleşen suikast girişimlerinin yarısı onların zaten ,ne olursa olsun o anlaşma belgesine imza atmayacağı..." abim yüzüne gelen sert darbe ile susmuştu " ne olursa olsun o anlaşma imzalanacak minho"abim saçlarını geriye doğru sert bir şekilde atmıştı ."hass... tamam nerede buluşacağız onu söyle bari " "aşşağı mahalledeki parkta çekirdek kola yaparken konuşursunuz... şakamısınız siz tabii ki de şirketlerine gideceksiniz" "ne kadarda komiksin ama sen öyle . neyse biz yola çikacağız birazdan . hyunjin kalk gidiyoruz" abimiz sert sesi ile hiç bir şey demeden kalkmış ve peşine takılmıştım.cebinden telefononu çıkardı ve bir numarayı tuşladı . telefonu kulağına koyduktan kısa bir süre sonra arama yanıtlanmıştı . "alo changbin chana hemen otoparka gelmesini söyle ve şu anlaşma yapılacak L.Y hakkında bilgi topla " telefonu hemen kapattı . otoparka gittiğimizde chanı arabanın içinde bizi beklerken gödük . chan babmın sağ koluydu kendindençok chana güvenirdi . chan ön koltukta oturuyordu kafasını hafif yana çevirdi "nereye gidiyoruz ?" "L.Y şirket binasına gidiyoruz " chan hiç bir şey söylemeden arabayı sürmeye başladı . abim ile aramdaki en büyük fark buydu. abim öz güvenli, insanlar ile mesafeli,başarılı biriydi ona hayranlık beslerdim hep ama ben tam tersiydim . öz güvensiz bi korkaktım bu işe uygun değildim. bir saate yakın bir civarda seulun merkezine gelmiştik . karşımızda koskoca L.Y şirketi duruyordu dışardan çok büyük bir eğlence şirketi gibi görünsede içeride tonlarca illegal olay dönüyordu . korenin en sevilen eğlence şirketlerinden bir tanesiydi burası çünkü çok başarılı oyuncu ve idole sahpti . Girişte duran iki görevli yanımısa geldi "bay hwang bu taraftan lütfen "dedi ve girişi işaret ettiler en önde abim arkasında ben ve en az 10 koruma ile içeri girdik kapıda bizi genç zarif ve güzel bir kadın karşılamıştı yüzünde çok sakin ve değişik bir sırtış vardı bizi görünce yavaş bir şekilde eğilmişti "merhabalar efendim ben yunah beni takip edin bay Lee sizi bekliyor" kadın önden çok rahat bir şeklde yürümeye bizde onu takip etmeye başladı . üç kat çıkmıştık ve bomboş bir idol prova odasına gelmiştik sadece bir iki oturak vardı "eee by lee nerede ?" kadın tekrardan yüzüne o garip gülümsemeyi takındı "sabırlı olun lütfen " dedi ve prova aynasının yanındaki duvara yaklaşıp duvardak bir bölgeye elini bastırdı ve bir kaç saniye bekledi. duvar yavaş yavaş açılmaya başlamıştı. işte bu yüzden korenin en iyi mafya çetesine sahipti . açılan duvardan içeri girdiğimizde duvar tekrar kapandı. içeride aşırı yöğun bir kan kokusu vardı . insanlar çığlık atıyordu ama hiç bir ses dışarıya ulaşmıyordu çünkü tüm duvarlar ses geritmez olarak ayarlanmıştı. Koridorun sonundaki siyah ve büyük kapıya yaklaştıkça içimdeki heyecanda artıyordu . tüm bunları planlayan 25 yaşındaki lee yongbok felix ile tanışmak için can atıyordum. siyah büyük kapının önüne geldiğimizde yunah denilen kadın kapıyı çaldı ve kapı aralığından kafasını içeri soktu. " bay Lee , konuklarımız geldiler " içeriden kalın ve gür bir ses gelmişti sesi çok sexy ve çekiciydi . yunah içeriden çıktı ve bire içeriyi işaret ederek " buyrun efendim" demişti yavaşça içeri gidiğimizde içeride çok yoğun kan kokusu vardı . sarı saçlı,sihay takım elbiseli ve elinde bıçak tutn birisi vardı yerde ise en az 3 parmağ kesilmiş ve durması için yalvaran bir adam vardı. koltukta oturmuş 3 kişi de bizi izliyordu . "ahh ama cidden yeter her yer kan kokuyor başka koku yokmu . bu kadar kişisiniz birinizin bile parfümü felan yokmu . biraz farklı kokuları da içinize çekmenizi öneriyorum" demiştim bir anlık güven ile . elinde bıçak tutn çocuk yavaşça bana doğru döndü , dağılmış saçlarını geriye doğru taradı ve üzerime doğru yavaş adımlar ile gelmeye başlamıştı. geri çekilmemiştim neden bilmiyorum ama istememiştim . çocuğun yüzündeki çillerin arasına karışmış kan damlaları onu çok daha çekici yapıyordu . tam önümde durdu ,elindeki bıçağı hızlı bir şekilde boğazıma dayadı . yüzümde oluşan pişkin gülümsemeye engel olamıyordum . dudağımın bir kenarı yana doğru kıvrılıyordu . dalaga geçer gibi ellerimi havaya kaldırdım."bilirmisiniz bay Hwang her insanın kanı farkı kokar... kendi kanınızın kokusunu almak istermisiniz tabii ki koku yayılana kadar ölmezseniz" boğazıma her geçen sanıye daha sert bastırmasını umursamayak yüzüne eğildim "bende tanıştığıma memnun oldum bay lee"
28.11.2024 - yazım hataları için kusura bakmayın bölümler en geç hafta perşembe günü yayınlanacaktır keyifli okumalar dilerimmm-
|
0% |