@stayland143
|
✮✮✮ Gözleirmdeki bandajı yavaşça açtı.Kapalı kalmaktan uyuşan gözlerim ışığa çok zor alışacaktı.Karşımda gördüğüm kişi öyle bir sırıtıyordu ki şan ki " seni geberticem" der gibiydi.Bir adım yaklaştı ve:
"İşte dünyanın sonu Elif. Ne oldu beğenmedin mi?Hadi ama çok uğraştım.İnsan bir tebrik eder."
Ellerim buz tutmuştu.Hayır ,hayır ellerim zaten buz gibi ama bu sefer ellerimi kımıldatamıyordum.Elerimi saran ip bile donmuştu.
" Nasıl olur!Ama o sen olamzasın!!Şeyde böyle görünmüyordu..."
"Çok şaşırdın galıba"
Başını bana doğru eğdi.Yüzündeki sırıtış Joker'inki kadar genişti.Çok korkunç görünüyordu.Sanki bu dünyaya ait değilmiş gibi.Boynumla temas eden bu soğuk metal değdiği yerdeki bütün ısıyı alıyordu.
"Oyun buraya kadarmış.Ama biliyor musun çok eğlenceliydi.Bir daha oynardım.Özellikle çığlıkları ve " Beni öldürme ne olur "diye bağırmaları ömrüme ömür kattı.Hele ki kalplerine sapladığım bıçağın etrafında oluşan o kan... Offf onu görmeye değerdi.Ama ne yazıkki bitti.Seni sonun da onlardan farklı değil."
Metalı biraz daha bastırdı ve yaklaştı:
"Hoşçakal Elif"
✮✮✮
Duvarın buz gibi soğukluğunu hissedeniliyordum.Durduğum yer gittikçe ısınıyor ve uyanmamı zolaştırıyordu.Filnaz'a sımsıkı sarılarak tekrar uyanmaya çalışsamda faydasızdı. Artık dayanamayarak kendimi tekrar uykunun sıcak kollarına bırakmıştım. Taki herkesin korkulu rüyası alarm çalmaya başlayana kadar.Hep böyle olurdu zaten.Tam dalacakken alarm çalardı.
Bulunduğum sıcak alanı terk edip soğık havanın ayağıma temas etmesi en acı verici şeydi.Ayağa kalkıp alarmı kapattım.Aynada her yerimden çıkan saçlara bakarak "ben bunları nasıl dizginlicem" diye düşünmeden edemiyordu insan.Kanlanmış yeşil gözlerim adeta beni bir canavara çevirmişti. Yatağa doğru yönelip buz tutmuş ayağıma sıcacık çoraplarımı geçireye çalıştım.Genlerimde vardı benim.Ellerim ve ayaklarım hiç bir şekilde ısınmazdı.
Tuvalete doğru yürümeye başladım.Mutfaktan gelen hışırtılar mayışmamı engelerken,ışık gözlerimi yakıyordu.Kapı gıcırdayarak açıldı.Klozet kapağı her zamanki gibi buz tutmuştu.Ellerimi ve yüzümü yıkarken tekrar okulu bulan kişiye lanetler okuyordum.Sabahın köründe ne işimiz var acaba?
Babam her zamanki gibi ıhlamur bardağını masada bırakıp sigara içmeye gitmişti.Kendi yerime vaziyet alıp kendi ıhlamurumu içmeye başladım.Balkon kapısı gürültüyle açıldı ve içeriye babam girdi.
"Dışarısı buz gibi Elif!Uhuhuhuh!DONDUM LAN!Bereni almayı unutma"
Mayışık gözlerle babama baktım.
"Aaaaa Elif canlan az!Bu gün cuma!Tatilde istediğin gibi yatarsın!Hem akşam Jumanji 2 izleriz"
Bunu duyunca gölerim fal taşı gibi açılmıştı.Beki nasıl kendine getireceğini çok iyi biliyordu.
"Öyle bakma ,yeşil gözlü olunca insan korkuyor. Neyse ben kaçtım."
O kapıya doğru yöneşirken annem içeri girdi
"Elif daha bitiremedin mi?Geç kalcaksın!
Daha yarım saatim vardı.Ama anne işte ne yaparsın?Ihlamuru kafaya dikip okul kıyafeti giymeye gittim.Niye forma yapar ki bir insan.Giy birşey git işte ya. Okul yakasıyla aynı renkte, birbirine yapışık,polarlı switi(yanlış yazmaca💅) üstüme geçirdim.Altıma siyah polarlı altı geçirerek tarağı elime aldım.Uzun uğraşlar sonucu saçımı adam ederek beremin üstüne geçirdim.Ankara ayazında servis beklemek için botlarımı giyerek annenle vedalaştım.Sanki son görüşmemiz gibi sarıldı bana.
" Dikkatli ol!Binince haber et!"
Başımla onaylayarak asansöre yöneldim.Kulaklığımı kulağıma takarak Billie Eillish'in Happier Than Evet şarkısı açarak sokak lambasını altında vaziyet aldım.Yoldan geçen arabaları,işine geç kana insanları,ayazdan kaçan insanları izleyerek dinlemeye başladım.Şakını şu bölümünü dıştan söylemeye başladım
You call me again,drunk in your Benz
Driving home under the influence
You scared me to death,but I'm washington my breath
'Cause you only listen to your fucking friends
Bu sözlerden sonra sokak lambası yavaş-yavaş yanıp sönmeye başladı. Ardından diğer sokak lambaları da yanıp sönmeye başladı.Şarkı devam etti:
I don't relate to you
I don't relate to you,no
'Cause I'd never treat me this shitty
You made me hate this city
Sözlerden sonra lambalar gittikçe daha hızlı yanıp sönüyorlardı.Etrafta kimse yoktu.Şarkı hızlandıkça yanıp sönüyorlardı.
And I don't talk shit about you ön the internet
Never told anyone anyting bad
'Cause that shit's embarrasing,you we're my everything
And all that you dış was make me fucking sad
...
Lambalardan artık kıvılcımlar çıkıyordu.Hayretle lambaları izliyordum.Bir yandan da söylüyordum.Şarkı bittiği anda lambalar eski haline döndü.Ben hala lambalara bakıyordum.Servisin kornası ile servise bindim.Servisin içi sıcacıktı.Anneme "bindim"mesajı atıp kendimi uyku pozisyonunu alıp gözlerimi yumdum.
✮✮✮
O eve gelince açtım gözlerimi.Geçen sene ne kadar istemiştim yanıma oturmasını ama hiçbir zaman oturmamıştı.Yaş farkı 2 idi.O zamanlar çok seviyordum onu.Ama dedim ya yaş farkı.Bu asla olmayacaktı.Ne kadar demesem de olmayacaktı.Ben de bıraktım artık.Çok zor olsa da başardım.Sevgim köreldi ve en sonunda pas tutup parçalandı.Bunları düşünürken kendimi tekrar şarkının akışına bıraktım
✮✮✮
Okula varıca gözlerimi açtım.Eşyalarımı alıp sınıfa gittim.Sınıf gayet sessizdi.Kalürfere oturup Beril ve Mina'yı beklemeye başladım.Bir yandan da telefona bakıyordum.
Omzumda bir el hissettim.Döndüğümde karşımda Beril duruyordu.
" Ne izliyip kara kara düşünüyon"
İzlediğim video hayatın ne kadar kısa olduğunu ve yakında dünyanın sonunun yaklaştığını anlatıyordu.
"Off Elif!Yazılı haftası bitti.Sen hala depresyondan çıkamamışsın.Az canlan.Dünyanın sonu değil ya"
|
0% |