@staymoatinyengene
|
Chapter 4 || thinking by Lee Know
☆ "Takım güzel mi?" "Sen güzelsin..."
~minho-han ☆
Bugün nasılsa keyfim gayet yerinde uyandım. Alarmımı büyük bir zarafetle kapattım. Önce anneme, babama selam verdim ve sonra hızlı bir duş aldım. Hatta yüzümü naneli jel ile yıkadım. Gözlerim hâla yanıyor... En güzel kıyafetimi seçtim. Yeni ayakkabılarımı giydim. Hepsi onun için.... Hyunjin, onun da beni izleyeceğini söylediğinde ilk önce atış yapmamayı bile düşündüm ama eğer iyi bir atış yaparsam belki de onu birazcık etkileme şansım olur dedim. İşte bu yüzdendir ki şu an giyinme odasında heyecandan bir yerlerime bir şeyler oluyor olmalı. Hyunjin'i bekliyorum. Bana gelip bir şans öpücüğü verecekmiş. Açıkçası onun şans öpücüğüne ihtiyacım olduğunu sanmıyorum ama yine de onu bekliyorum. Çünkü beklemezsem götüme pandik atacakmış... Ben de onu beklerken atış eldivenlerimi giydim. Üstümde okulun giymem için verdiği t-shirt ve hırka vardı. Altımda ise en rahatından bir eşofman. Sonra odanın ortasında duran pufa oturdum. Dayanamayıp biraz yattım. Neredeyse tüm gece heyecandan uyuyamamıştım. Rakibim diğer okuldan Choi Beomgyu. Onunla pek iyi anlaştığım söylenemez. Rakibim sonuçta. Çoğu zaman 1. olmak için onu yenmem gerekiyor. Ama zaten o okçuluğu öyle sevdiği için yapan biri değil sadece ailesi zorladığı için bu kulüpte... Çünkü annesi Kore Milli Okçuluk Takımı'ndaydı. Aslında onu tam olarak anlayamam çünkü beni böyle zoralayn bir ailem yok. Hatta fazla rahat bir aileye sahibim galiba... Daha fazla rakibimi ve harika aile ilişkimizi düşünüp stres olmak istemiyorum. Zaten kapıda çaldı. Herhâlde sevgilisinden yeni ayrılabildi salak. "Gel hadi, müsaitim." Yattığım pufun üzerinde oturur pozisyona geçtim. Kapı açılasıya kadar yaklaşık bir 7-8 saniye geçti. Sonra derin bir nefes sesi duydum ve kapı açıldı. Onun burada ne işi vardı ki?
|
0% |