~Seungmin

"Sus lütfen, Chan. Kalbini kırmak istemiyorum."

"Ama Seungmin, anlasana beni. Evi toplamam gerekiyordu."

Hıh, ben de inandım. Evi toplayacakmış. Sen yanımdayken doğru dürüst iş yapamıyorum demiyor da...

"Evi ben evdeyken de toplardın Chan. Hem, hadi diyelim ki sen cidden beni evi toplamak için başkasına verecektin. Benim anlamadığım, bu başkası, benim Yongbok'umun kalbini üzen şerefsiz Changbin olmak zorunda mıydı?"

Art arda sıraladığım kelimeler onu rahatsız etmiş olmalı ki direksiyonu tutan elleri daha sıkı kavradı, benim Pochacco kılıfı geçirdiğim direksiyonu. Derin bir nefes alıp verdi ve arabayı sağa çekti. Şimdi sol tarafımızdan trafik fışır fışır akarken, biz öylece oturuyorduk. Yani her halde o sadece oturuyordu çünkü ben aynı zamanda da yanımızdan geçen arabaların plakasıyla onun ismini yazmaya çalışıyordum.

Konuşmaya başladığında kafamı ona doğru çevirdim.

"Seungmin, sen galiba bizim o an neler yaşadığımızı tam olarak idrak edemedin ama ben yıllarca sakladığım, sana karşı olan hislerimi itiraf ettim. Ve aslında evet, evi sen evdeyken de temizleyebilirdim ama açık olursam sen gidince içimden bolca kendime sövdüm.

Niye mi? Eh, ben bu hislerimi sana açıklamak için onlarca yol düşündüm. Tam karar verdiğimde ise yaşadığımız duruma bak. Eğer kendimi tutabilseydim belki de her şey daha iyi olurdu ha, ne dersin?"

Sikeyim, ben böyle bir adama mı sövdüm yani...

"Nasıl bir yol bulmuştun ki Chan? Sonuçta daha beni öpmedin, ben bu dediklerini kendime unutturmayı deneyip, kendimi açıklamayı düşündüğün zamana kadar tutabilirim."

Yalan, eğer Felix ile buluşursam yapacağım ilk iş bu olanları ona anlatmak olacak. Eh, ondan Jisung'a. Jisung'tan Minho'ya. Minho'dan Hyunjin'e falan derken benim Chan da bunu öğrenecek ve kabak yine benim başıma patlayacak.

Olsun, bana dedikleri buna değer...

"Üzgünüm ama her şey geçti artık Seungmin. Ama şimdi seni açıklamayı düşündüğüm yere götüreceğim. Tabii sen de bana sövmeyi bitirip, usluca yanımda oturabilirsen."

Usluca ha, peki Chancık.(bunu diyeceğim için pardon ama cacığa benzedi.)

"Peki, usluca yanında oturacağım Chan."