Yeni Üyelik
14.
Bölüm
@stonex

İçeri yürüdüğümüzde içersinin sıcaklığı ile ikimizde derin bir nefes verdik. Daha sonra üst kata çıktık.

Kenan: İyi geceler Elif.

Elif: Sanada...

Gülümsedim ve odama girdim. Kapının önünde durdum. Düzgün bir diyalog kurmuş sayılırmıydık?

Geceliklerimi giyip yatağa girdim, instagrama girip videolara bakmaya başladım.

Hakan yazmıştı, başka bir hesaptan. Neden hala bırakmıyor peşimi anlamıyorum. Zaten cemreyle birlikte, onunla beni aldatıyorsa neden hala bana dönmek istiyor?

Gözlerimi devirdim ve okumadan engelledim.

Gözlerimi kapadığımda telefonuda yanıma bıraktım ve uykuya daldım.

KENAN:

Odama girince istemsizce gülümsedim, yaşadığım duyguların berbatlığından sonra Elifin güler yüzü ve tatlı tavırları keyfimi yerine getirmiş içime huzur serpmişti. Ela konusunu onunla konuşmak istiyordum, anlatmak istiyordum ama bunu neden ona anlatmam gerektiğini düşünmesinden çekiniyordum.

Üstümü değiştirip kendimi yatağa attığımda dünkü sohbete girdim. Emir?

Dün onla mı mesajlaşmışım ben?

Yazdıklarına baktım, baya baya konuşmuşuz resmen. Sarhoş olmalıydım, ama hatırlayacağımı düşünüyorum. Bukadar düzgün yazacak kadar ayıksam hatırlamam gerekir. Emiri aradım.

Kenan: Alo, Emir.

Emir: Oğlum nerdesin sen, geçenki konuşmadan sonra yazmadım ama iyimisin?

Kenan: Ben... iyiyim.

Emir: Bişey mi oldu, sesin tuhaf?

Kenan: Hayır.

Emir: Evindemisin?

Kenan: Evet.

Emir: O kızın yanındasın yani, bravo.

Kenan: Emir, burası benim evim. Onun da burda yaşaması normal değil mi?

Emir: Ela burda kahroluyor sen orda napıyorsun, onunla gülüşüp konuşuyormusun?

Kenan: Bak, o şere-

Yutkundum.

Kenan: O kızın ne çektiği umrumda bile değil...

Emir: Şimdi o kız oldu yani?

Kenan: Benim için bir sahtekardan farksız değil. Asıl sen hala arkadaşına bunları yapmış biriyle nasıl konuşup, teselli ediyorsun?

Emir: Pişman olduğunu söylüyor anlamıyormusun, sarhoşmuş.

Kenan: Sadece omu sarhoş oluyor, ne alakası var bununla. Hem gerçekten beni önemseseydi sarhoş olsa bile başka adamlara gitmezdi, bahane değil bu.

Emir: Sende sarhoşken o kızın yanına gittin ama?

Kenan: Adı Elif!

Emir: Haa, elif oldu şimdi senin için. Sanki bizim yanımızda o kız demiyordun.

Sessiz kaldım. Cidden ne ara Elif olmuştu?

Emir: Sakın... sakın bana ondan hoslandığını söyleme?!

Kenan: Seni ilgilendirmez, eğer o Ela'nın aptal bahanelerine kanıp beni barış diye yalvarmaya zorlayacaksan bidahada beni arama, yazma.

Emir: Lan-

Telefonu kapadım. Şu kızı savunup durması yetmiyor bide Elif'e laf atıyordu.

------------------------------------------------------------------

 

ertesi sabah erken kalktım, saat yedi buçuk gibiydi. Banyoya gittim ve saçlarımı taradım, çok karışmış nedense.

Elimi yüzümü yıkadım ve o an hiç bakım malzememin olmadığını farkettim. Bu eve geldiğimde kendi evimden kıyafet dışında birşey getirmemiştim. Normalde çok severim bakım yapıp temizlenmeyi. Sıkıldığımda bile yapıyorum.

Yüzümü silip odama geri girdim ve üzerimi değiştirdim. Dışarı çıkar gibi giyiniyordum çünkü Kenan'ın yanında rahat hissetmiyordum. Ev kıyafeti giyecek kadar içli dışlı olduğumuz söylenemezdi ki zaten daha yeni yeni diyalog kuruyorduk.

Odadan çıktım, Kenan'ın odasının kapısı açıktı. Ama bugün evde kalacağını söylemişti...

Biraz hayalkırıklığı ile aşağı indim.

Evde! Oturma odasında oturuyordu.

Beni görünce gülümsedi, bende gülümsedim.

Kenan: Günaydın

Elif: Günaydın, ablan ne zaman geliyor?

Kenan: Akşam, sana birşey soracaktım aslında. Alışverişe çıkmak istermisin? Evde pek birşey yok ve... biraz zaman geçiririz?

Zaman geçirmek istiyor...

Elif: Tabii!

Ikimizinde üstü giyinikti buyüzden direk çıktık. Ama odadan telefonumu ve cüzdanımı aldım.

Bahçeye çıktık ve arabay bindik. Ilk defa birlikte birşey yapacaktık.

Kenan arabayı bahçeden çıkarırken konuştu.

Kenan: Araba sürmeyi biliyormusun?

Kafa salladım.

Kenan: Dönerken sen sür ozaman.

Elif: Sürerim.

Kenan: Ee, nereye gidelim.

Elif: Avmye gidelim, birşeyler alırız.

Kenan: Pekala.

Direksiyonu çevirirken ellerine baktım, ordan kollarına derken baya baya süzüyordum. Bu açıdan mı hoş görünüyordu yoksa hepmi böyleydi?

Bakışlarımı farkedince bana döndü, gözlerimi camdan dışarı çevirdim. Dudaklarından kaçan gülümsemeyi yakaladım.

Aradan birkaç dakika geçmişti, gelmiştik.

Kenan: Sen in ben park edip gelicem.

Elif: Tamam girişte bekliyorum.

Kafa salladı, arabadan indim ve girişe doğru yürümeye başladım.

Kenan geldi ve içeri girdik.

Kenan: Nereye gidelim?

Elif: Ben birkaç şey alacağım, sende kendin bak istersen.

Kenan: Tamam, buluşuruz ozaman.

İkimiz ayrıldık ve ben bakım ürünlerinin olduğu mağaza katına gittim. Kendime birşeyler bakmaya başladım.

Yaklaşık yarım saat geçmiş olmalıydı, alacaklarımı almıştım ve kenan'ı bulmak için alt kata inicektim. Asansöre bindim, sonra kapı açıldı ve biri girdi. Hakan?

Onu görünce donakalmıştım.

Hakan: Elif?

İnemk için onu geçmeye çalıştım ama önüme geçti ve inmemi engelledi.

Elif: Bırak beni!

Hakan: Konuşmak istiyorum sadece!

Elif: Ben istemiyorum, konuşacak birşey yok!

Hakan: Bak anlamıyorsun-

Koluma yapışınca kolunu ittirdim ve geri çekildim.

Elif: Hakan defol git başımdan!

Asansör kata gelmişti kapı açıldı.

Hakan: Sende beni seviyorsun hala biliyorum!

Tam birşey demek için ağzımi açacaktımki açılam asnasör kapısının ardında Kenan'ı gördüm.

Bizi görünce saşırdı. Hakan'ın beni rahatsız ettiği belliydi.

Kenan: Elif, ne oluyor burda?

Beni tuttu ve çıkmama yardım etti.

Kenanın yanına geçtim ve derin bir nefes verdim.

Hakan: Bu kim, benden gidip hemen yeni sevgili mi yaptın?!

Elif: Sen beni sevgiliyken aldattın ne hakla bunu dersin, hem benim sevgilim değil!

Hakan: Ne ozaman, seni sahipleniyor böyle bu herif?

Kenan: Kocasıyım.

Ikimizinde sesi kesildi.

Kenan beni tuttu ve yanina cekti.

Kenan: Elif'i rahat bırak.

Hakan: Kocan... ne?!

Elif: Ö-öyle...

Kenan'ın elini tuttum. Elimi kavradı.

Hakan sinirle bakıyordu, kaşları catılmıştı.

Kenan: Bidaha seni Elif'in yakınlarında görmeyeyim.

Hakan: Allah, allah. Kimsin lan sen?!

Kenan Hakan'a doğru yönelince onu gitmesini engelledim.

Elif: Yapma... gidelim.

Bana baktı ve derin bir nefes verdi.

Kenan: Pekala... gidelim.

İkimiz ordan uzaklaştık, Hakan'ın bakışlarını tahmin edebiliyordum. Kenan içime su serpmişti.

Ona baktım, kalbim hızlanmaya başladı. Hala el ele tutuşuyorduk.

 

Loading...
0%