Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@strow_berry21

HERKESE SELAM!

Bu mini shot/smut luk hikaye daha öncesinde başka bir platformda yayımladığım, kendi kafamda kurguladığım tek bölümlük hikaye. Daha bugün bu plartfomun varlığını öğrendiğim için girdim baktım ve beğendim. Bende bir şeyler paylaşmak istedim. Pk yaygın bir plartformmu bilmiyorum ama umarım görür ve beğenirsiniz.<3

Öncesinde bir mantık hatası var mı diye göz gezdirmiştim fakat üstünden çok zaman geçti... Hatalar varsa affedin <3

Heteroseksüel bir ilişkiyi konu ediniyor.

İyi okumalar diliyorummm!!!

 

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

 

Eve adımını attığı gibi çalışanlara evden ayrılmaları için izin vermiş ve odasına adımlamıştı. Üstünde ki, zarif vücudunu sarmalamış, siyah elbiseyi bir çırpıda sıyırmış ve öylece odanın bir köşesine atmıştı, sadece iç çamaşırıyla ve ayağındaki stiletto ile kalmıştı ama onlarda çok geçmeden az önceki elbise gibi odanın herhangi bir yerlerine savrulmuştu.

Üstündekiler her biri bir servet değerinde olan parçaları umursamadan birer paçavraymışçasına etrafa saçan kadın aceleyle odasındaki banyoya koşturdu ve duş aldı. Kırmızı bir havluya sarılıp banyodan çıkmıştı, şimdide giyinme odasında hangi iç çamaşırını giyeceğine karar vermeye çalışıyordu.

Birisi gelmeyecekti veya bir yere çıkmayacaktı. Şuan sadece kendisini ve duygularını tatmin etmek için giyinecekti.

En sevdiği renkten olan kırmızı dantelli tangasını ve dolgun göğüslerini daha seksi gösteren sütyeni alıp köşedeki puflara ilerledi.

Elindeki eşyaları önünde durduğu pufun üzerine atıp hızlıca giyinmeye başladı. Giyindikten sonra duvara montelenmiş, neredeyse tüm duvarı kaplayan, aynanın önüne geçerek kendini baştan aşağı süzmeye başladı.

Daha kurutmadığı için uçlarında ki su damlalarının süzülerek bembeyaz vücudunda yol aldığı saçlarına baktı. Kuzgun siyahıydı saçları, hiç boyamamıştı ve beline kadar uzanıyordu.

Omuzlarında hissettiği gıdıklanma ile irislerini o tarafa çevirdi, yine saçlarından süzülen bir damla vücudunda yol alıyordu. Git gide aşağılara kayan damlayla gözleri göğüslerinde takılı kaldı.

Başka bir kadını imrendirebilecek irilikteydi ve yumuşacık görünüyorlardı. Taktığı kırmızı dantelli sütyen ile dolgun göğüsleri daha bir göz alıcı olmuştu. Gözlerini aşağıya kaydırmaya devam etti ve incecik beline gözleri takıldı bu sefer.

Bir adım geriye çekildi ve memnun bir ifadeyle giydiği tüm elbiselerin ikinci bir deri gibi sarmaladığı göğüsleri ve belinde göz gezdirdi.

Çok oyalanmadan bakışlarını uzun ve ince fakat kötü bir görüntünün aksine çarpıcı bir görüntü oluşturan bacaklarına getirdi. Bembeyaz ve sütun gibiydiler. Giydiği kısacık elbiselerin altında bir şaheser gibi onu taşıyorlardı. Görenlerin gözlerinin bir kaç saniye orada oyalanmasına sebep oluyordu. Zaten kadına bir bakan en az bir kaç saniye gözlerini ondan ayıramazdı.

Bu bakışlar her zaman onu çok memnun etmişti. Fakat bir kişi sadece bir kişinin dikkatini çekmiyordu; o sütun bacakları, iri göğüsleri ve dolgun poposu. Bu ise kadını deli ediyordu. Aslında ne kadar özgüvenli olsa da kendini beğenmiş bir insan değildi.

Tamam biraz beğeniyor olabilirdi, sadece birazcık(!)

Zaten onu herkes beğenirdi, herkesin bir şekilde ya göz zevkine ya da huyuna uyardı. Hatta onu beğenmediğini düşündüğü adam bile onu beğeniyordu, ilgisini de çekiyordu kadın ama etrafında pervane olmasına rağmen yüz vermiyormuş gibi yapıyor, ilgisini çekmiyormuş gibi davranıyordu.

Bu da kadını deli ediyordu, aynı bugün olduğu gibi. Kadın bugün gözünün önünden ayırmadığı erkeği o kadar arzulamıştı ki ona gidip söylemeyi, onu istediğini itiraf etmeyi düşünmüştü. Fakat bunu gururuna yedirememişti. Yine de adamın ayağına, masasına, kadar gidip ona cilve yapmış ve arzuladığını belli etmişti.

Adam bir ara karşılık verir gibi olmuştu fakat sonra yine geri çekilmişti, adamın yine geri çekilmesiyle kadın deli olmuş ve beklemeden çantasını alıp eve geçmişti. Onu hiç arzulamadığı kadar arzuluyordu bugün.

O yüzdendir ki temizlenmiş, en çok afrodizyak etkisi yaratan kokularını vücuduna sürmüş ve en seksi çamaşırlarından giymişti.

Kendini tatmin etmesi gerekiyordu, onu düşünerek en mahrem yerlerinde ellerini gezdirdiğini; hatta vücuduna öpücüklerini sıraladığını hayal edip kendini tatmin etmeliydi.

Beline kadar olan saçlarını, uçlarından hâlâ sular damlarken, arkaya doğru savurdu. Zarif ellerini dolgun göğüslere koyup yukarıya doğru itti, yaptığıyla hafifçe sarsıldı dolgunluklar. Bundan tatmin oluyordu, güzel fiziği hoşuna gidiyordu. Daha fazla aynanın önünde oyalanmadan yatağına doğru adımladı. Bembeyaz saten çarşaflar serilmiş yatağında göz gezdirdi, her zaman ki gibi tertemiz ve özenle serilmişti. Kadın hep temizliğe ve titizliğe çok önem verirdi. Tek bir istisnası vardı bu konuda.

Yatak.

Yatakta hem karşı tarafla ateşli bir sevişme geçirmek ister hem de kirli konuşmasını isterdi. Bu kirlilik sadece ağızlarından çıkan günahkar laflar ve sesler için değildi. Salyalarının birbirine karışmasını ve yapabileceği en kirli, yüz kızartacak pozisyonları yaptığını düşünmek bile ona haz verirdi.

Yavaşça, yumuşacık hissettiren yatağına uzandı ama bir şeyler eksik gibiydi.

Ah, evet şuan hayalini kurmak için can attığı adam eksikti ama ondan bahsetmiyordu. Bir şarkı açmalıydı, ortam çok sessizdi ve o yanında kimse olmamasına rağmen çok heyecanlıydı. Sanki arzuladığı adam yanı başındaymışçasına heyecanlıydı, kafasını biraz dağıtıp heyecanını dindirmek adına gözleriyle odayı tarayarak telefonu aradı.

Aklına gelenle hemen ayaklandı ve odaya girerken köşeye attığı çantasından telefonunu alarak odanın içindeki mini ses bombasına bağlayıp şarkıyı açtı, şarjı azdı ama yeter diye düşünüyordu. Şarkıyı aklını dağıtmak adına açmıştı fakat şarkı sözleri ve ritimleri hiç de masum sayılamayacak şekildeydi.

Tam çantasını tekrar bırakıp yatağa adımlayacakken gözüne çarpan peçeteyle durdu. Şarkı çalmaya devam ederken elindeki telefonu umursamadan yere bıraktı. Çantanın içine uzandı bu sefer zarif parmakları ve buruşmuş ama hâlâ temiz olan peçeteyi kavradığı gibi çıkarttı ardından tek bir bilek hareketiyle pahalı çantayı yere attı.

Bu peçetenin içinde ne olduğunu çok iyi biliyordu. Böyle bir şey daha önce hiç kullanmamıştı, bu bir ilaçtı. Uyuşturucu, beyninin derin bir okyanusa dalmasını sağlayacak küçücük bir hap. Bunu geçenlerde arkadaşlarıyla eğlenmek adına gittiği bir gece kulübündeki adam vermişti. Normalde gittiği mekanlarda asla böyle şeyler olmazdı çünkü ne kadar içkili yerler olsa da korunaklıydılar, zengin yeriydi sonuçta. Fakat o adam bir şekilde sokmuştu, satıcı olmadığını söylemiş güzel kadının eline hapı bıraktıktan sonra 'Benden sana küçük bir hediye.' diyerek oradan uzaklaşmıştı.

Kadın o an eline bırakılan şeyi inceleyemeden bir arkadaşı tarafından çağırılmıştı, önündeki masanın üzerinde olan peçetelerden bir kaç tane almış ve küçük hapı özenle yerleştirdikten sonra çantasına koymuştu.

"Seninle daha sonra ilgileneceğim."

Bunu söyleyip arkadaşlarıyla yarını yokmuşçasına içmeye ve eğlenmeye devam etmişti. Bugüne kadar elinde ki küçük hapı unutmuştu bile, şuan ise 'İçmeli miyim?' diye düşünüyordu.

Kafasını geriye atarak gözlerini yumdu bir kaç saniyeliğine. Çok sürmedi bu, peçeteyi araladı ve hapı aldıktan sonra baş ucunda ki komodinin önüne gitti. Sürahide ki suyu bardağa boşalttı, sonra küçük ve renksiz hapı ağzına atıp suyla midesine gönderdi.

Kendini rahatlatmak adına "Bir kereden bir şey olmaz." Gibi telkinler söylüyordu ama boşunaydı, kendi kendini zehirlemeye başlaması sadece bir kaç saniyesini almıştı.

Tekrardan yatağa uzandı, devam eden şarkıyla birlikte elini vücudunda gezdirdi. Önce bir kuğunun zarifliğini taşıyan boynunda gezdirdi incecik parmaklarını, sonra köprücük kemiklerine indi. Bembeyaz teninde ki çıkıntılar o kadar ilgi çekiciydi ki karşısında ki kişi sadece o güzel çukurlara bakarak bile kendinden geçebilirdi ama insan güzeller güzeli kadına baktıkça yetinmemeyi öğreniyordu.

İri göğüslerine indi elleri, dolgunluğuna dolgunluk katan sütyenin üzerinden sıkıştırdı. Gözlerini sımsıkı kapamış adamı hayal ediyordu, arkada daha çok hararetlenmesini sağlayan şarkı ve hayallerini süsleyen adam ile sanki damarlı eller göğsünü kavramışçasına kıvranmaya başladı.

''Imm''

O kadar hoşuna gidiyordu ki inler gibi ses çıkarmıştı ve şimdiden ıslanmaya başlamıştı, sadece onu düşünmek bile zevk veriyordu. Farkında değildi ama yavaş yavaş kanına karışmaya başlayan ilaçta etkiliydi.

Göğüslerini bu sefer sütyenin esaretinden kurtarmak istedi, bir çırpıda arkada kalan kopçaya ulaştı ve çözüp kendinden sıyırdığı gibi umursamadan attı. Şimdi iki dolgunlukta serbestti, buna rağmen dik duruyorlardı ve göğüs uçları aldığı zevkten dolayı dikelmişti. Sivrileşmiş pembe tomurcukları tuttuğu gibi çekiştirip zevkle mırıldandı.

"Ahmm"

Resmen şimdiden yatakta kıvranıyordu ama daha fazlasına ihtiyacı vardı, bugün daha bir azgın; daha bir şehvetli hissediyordu.

Göğüs uçlarını son kez sıkarak elini daha aşağılara indirmeye başladı. Göbek deliğinin etrafında dolandırdı parmaklarını, kasıklarına kadar inip yukarı çıkıyordu tekrardan. Alacağı zevk için heyecanlıydı fakat sabırsızlık etmeyip bu zevki sürdürebildikçe sürdürmek istiyordu.

Beyaz tende gezinen parmakların yeni adresi, en mahrem bölgesi, vajinası oldu. Kırmızı dantelli tanganın üzerinden kendini okşadı, tahmin ettiği gibi ıslanmıştı. Şarkının ritimleriyle beraber tanganın belini saran incecik ipleriyle oynadı, ince kumaş parçasının üstünden klitorisine getirdi parmaklarını.

Yavaşça küçük çıkıntıya, masaj yaparcasına, baskı uyguladı. Aldığı zevkle alt dudağını dişledi, yine yetinmedi bu zevkle. 'Daha fazla, daha fazlasını istiyorum!' diye geçirdi içinden.

İstediği zevki elde edebilmek için yanındaki komodine uzandığı ve ilk çekmecesini açtı. Çekmeceden en sevdiği, en haz aldığı, vibratörü çıkardı. Bu vibratörün başında küçük çıkıntılar vardı ve çalıştığımda 360 derece dönen başıyla beraber, insanın çıldırtabilecek kadar zevk veren, titreşimi vardı. Vibratördeki özellikler bir araya gelince o kadar zevk veriyordu ki bir süreden sonra insanın eli başka oyuncaklara gitmiyordu.

Bu alete bayılsa da içinde olmasını istediği başka bir alet vardı. Bunun ne veya daha doğrusu kim olduğunu söylemesine gerek yoktu herhalde?

Elindeki oyuncağı çalıştırmadan, kırmızı dantelli tanganın üzerinden, klitorisine sürtmeye başladı. Diğer elini de dayanamadan meme ucuna getirdi ve küçük tomurcuğu hafif hafif sıktı. Kıvranıyordu, klitorisinde ki hafif baskı ile sürtünme hissi ve meme ucunda ki parmaklarının küçük tomurcuğa yaptığı eziyetle kızarması onu kıvrandırıyordu.

Biraz daha ileri gitti.

Meme ucuna eziyet eden parmaklarını yavaşça, gövdesine sürte sürte, aşağıya indirdi. Kırmızı dantelli tanganın belini saran lastiklerinden birine parmağına geçirerek gerdirdi ve aniden bıraktı. Süt gibi olan tenine çarpan lastikle teni kızardı.

Bu yaptığıyla sırıtır gibi oldu ama sanki gülümsemesini saklamak istermiş gibi dolgun kiraz rengi dudaklarını ihtiyaçla dişleyip kalçasını yatağa oval hareketlerle sürttü. Bir eli hala vibratörü tutuyor ve vajinasına sürtüyordu, biraz önce lastiği çekiştirdiği elini, sinsi sinsi sanki gizli bir iş yapıyormuşçasına kasıklarına doğru getirdi ve ince uzun parmaklarıyla bir yılan misali sinsice incecik kırmızı dantelli tanganın içine süzüldü.

Git gide daha çok ıslanan vajinasının iştah açıcı pembe dudaklarında durdu parmakları, sadece işaret ver orta parmağını dik tutmuş diğerlerini ise avuç içine doğru katlamıştı. İki parmağıyla, kendi öz sıvısını, klitorisine, vajinasının dudaklarına iyice yaydı. Ardından daha fazla dayanamadığını hissederek hızlıca elini tanganın içerisinden çıkardı. Fakat üstünde ki kumaşı çıkarıp atamayacak kadar sabırsızlanmıştı.

Sanki elinde ki vibratör değil de aylardır hayalini kurup arzuladığı adamın penisiydi ve birazdan onu içine sokacakmışçasına sabırsızlanarak kıvranıyordu.

Vajinasından elini çektiği gibi tanganın ince kumaşından tutmuş ve ıslak girişinin görünmesi için yana doğru sıyırmıştı. Normalde daha rahat girip çıkması için kayganlaştırıcı kullanırdı fakat şuan o kadar ıslanmıştı ki buna gerek duymadı.

Dik duran parmaklarını biraz daha öz sıvısın buladı ve daha fazla beklemeden iki parmağını da sıkı deliğinden içeri gönderdi, sırılsıklam olduğu için kolayca içine kaymışlardı. Adamın elinin içinde olduğunu ve onu genişletip duvarlarını açtığını hayal ederek kendini parmaklıyordu.

Parmakları adamın; uzun, kalın ve damarlı parmakları gibi değildi ama yine de onu şuan gerektiği kadar tatmin ediyordu. Bunu sadece iş yerinde gizlice yaptığı süzme ve göz gezdirme işlemlerinden sonrasında kurduğu hayallere dayanarak söylüyordu.

Evet, liseli bir ergen gibi (!), adamı gözetleyerek onun hayallerine dalıyordu. Bir an bu yaptığı aciz şeyle duraksar gibi oldu içindeki parmakları, herkes tarafından istenen bir kadın olarak adım attığı adamın ona gelmemesi gururunu kırıyordu. Fakat yine de duraksarmış gibi olan parmaklarını tekrardan hareketlendirmiş ve moralinin bozulmasına izin vermemişti.

İnce uzun parmaklarıyla keşfettikçe keşfetti içini ve duvarlarını acısız bir giriş için açmaya, rahatlatmaya çalıştı. Bunun yeterli gelmeyeceğini biliyordu, zaten daha çok kıvranmaya başlamıştı. Zevkin doruklarında dolaşmayı hiç istemediği kadar arzuluyor ve bunun için sabırsızlanıyordu. O yüzden zorlanacağı o bilse bile elini çıkarıp klitorisinin üzerine yerleştirdi ve vajinasının dudaklarını işaret ve orta parmağıyla iki yana ayırdı.

Hâlâ iç bacağının üstünde duran elini bacak arasına iyice yaklaştırarak vibratörün tırtıklı yüzeyini hafifçe klitorisine değdirdi. Klitorisine değenle birlikte içine derince bir nefes çekme ihtiyacı duydu.

Kahvenin en güzel tonlarının bulunduğu irislerini, göz kapaklarını yumarak, karanlığa hapsetti. Ağzını hafifçe aralayıp, göğsünü şişirecek kadar derin, bir nefes çekti içine. Artık kendini hayaline ve inceden gelen ilacın etkisine o kadar çok kaptırmıştı ki adamı karşısında görüyor, vajinasına değen vibratörü adamın kalınca penisi sanıyordu.

Heyecandan birazdan bayılacak gibi hissediyordu. İçine çektiği nefesle kendine sakin olmasını söyledi, bu işe yaramayacaktı ama yine de yaptı.

Gözleri hala kapalıyken mırıldandı "Eğer gerçekten onun altında olsaydım ne olacaktı? Bayılırdım herhalde!" diyerek kendi kendine kıkırdadı.

Hala ıslak ve istekli bir şekilde bacaklarını açmış öylece duruyordu, daha fazla kendini bekletmemek adına ağzından seslice bir nefes aldı ve kaldığı yerden devam etti. Bacak arasına yaklaştırdığı vibratörün başını yine vajinasına değdirdi ve bu seferde, bir aşağı bir yukarı, sürte sürte zevk aldı. Tırtıklı başı onu kıvrandırıyordu.

Vajina dudakları arasında sürtüne sürtüne ıslaklığını yayan vibratörü yavaşça, hiç acele etmeden içine doğru gönderdi. Kapattığı gözlerini daha çok sıkmak ve dolgun kiraz dudaklarını dişlemekten başka bir şey yapmadı.

Vibratörü hala çalıştırmamıştı, soktuğu kısmı vajinasında ilerleterek aletin oynar başının tamamını içine almıştı. Öz sıvısıyla kaplanmış oyuncağı rahatça içinde kaydırmaya başladı, bir geri çekiyor bir ileri itiyor ama tamamen çıkartmıyordu.

Bir elinin parmakları hala vajinasının dudaklarını ayırıyorken diğeri de vibratörü tutup yönlendiriyordu. Oyuncağı tutan elinin parmaklarını başına, güç düğmelerinin olduğu yere yönlendirdi. Vibratörün titreşiminin artmasını sağlayan güç düğmesine getirdi parmaklarını ve birinci seviyede çalıştırmaya başladı.

''Ahh çok güzel!''

Birden yayılan titreşimle bir zevk inlemesi bırakarak konuşmuştu. Çok fazla geçmeden dönen başın güç düğmesine basmış ve titreşimle beraber dönmesini sağlamıştı.

''Ahhm!''

Hem yaydığı titreşim hem de dönen başın içine yaptığı vurgulu baskılar onu kıvrandırıyordu. Bir anda hissettiği zevk o kadar doruklarda ve fazlaydı ki vibratörü çıkarmayı düşünmüştü ama bu zevki yarım bırakmak aptallıktan başka bir şey olmazdı.

Vibratörü hızlıca içine itiyor, öz sıvısının daha çok yayılarak beynini uçuran seslerin yükselmesini sağlıyordu.

Gözlerini sımsıkı kapatmış, dolgun kiraz dudaklarını dişlemeye devam etmişti. Gözlerini açmıyor, açarsa hayalini kurduğu adamın gözlerinin önünden yok olup, onu sadece düş olduğu gerçeğiyle baş başa bırakacak olması onu üzüyor ve korkutuyordu.

En azından şimdilik hayali bile olsa olurdu, hayaline dahi razı ve muhtaçtı.

İçinde dönen başın rahim duvarlarına yaptığı baskı çok güzeldi ama bir süreden sonra yetersiz kalmaya ve daha fazlasını istemesine yol açtı. Doyumsuz bir kadındı, her alanda böyleydi. İş yerini bile, varlıklı bir ailesi olmasına rağmen, en dipten kurmuş ve tırnaklarıyla kazıya kazıya en tepeye çıkarmıştı.

O kadar doyumsuzdu ki şuan karşısına çıkabilecek rakip bir firma olmamasına rağmen yine de kendini yükseltmekten ve her şeyin sahibi olmaktan alamıyordu. Öylesine başladığı koleksiyonlarda bile doyumsuzlaşmış ve görüp görebileceği her değerli parçayı almış, sahip olmuştu.

En basitinden ayakkabı koleksiyonu, sadece gözbebeği olan ayakkabıları için bu büyük triplexte bir odaya sahipti. İlk önce sadece beğendiği modelleri alıyordu fakat sonradan bu bir doyumsuzluğa dönüştü ve her ünlü markanın gözde koleksiyonlarından edinmeye başladı, bu onun bir nevi tatmin yöntemiydi.

Şimdi de bu zevkle yetinmeyecek ve daha fazlasını isteyecekti. Vibratörün titreşim sağlayan güç düğmesine yöneltti baş parmağını ve birinci seviyeden ikinci seviyeye yükseltti. Hapsettiği dolgun dudaklarını serbest bırakıp dayanamıyormuş gibi bir ses, mırıltı çıkardı.

''Uff''

Titreşim daha çok artmış ve zevki daha da yukarılara taşımıştı. Hâlâ güç düğmesinin üstünde olan parmağına yine baskı uyguladı ve üçüncü seviyeye yani en yüksek, içini deşercesine bir zevk veren seviyeye getirdi.

Dönen başla beraber titreşim o kadar yüksekti ki delirecek gibiydi, elini çok az hareket ettiriyor ve zevki katlayabilecekmiş gibi vibratörü farklı noktalarına değdirmeye çalışıyordu.

''Ahhm''

Ağzından çıkan inlemelerin ardı arkası kesilmiyor ve kesmek için bir girişimde bulunmanın aksine zevki ile orantılı tiz, ince, tahrik edici sesler çıkarıyordu.

Öyle çok doldurmuştu ki vajinasını öz sıvısı vibratörün etrafından süzülüyor ve arkasına, anüsüne bulaşıyordu. Bulaşan sıvılarla deliği kaşınıyor ve ihtiyaçla kasılıyordu.

Normalde kadınların çoğu , anüste sinir demetleri olduğuna rağmen, ilişkiye girdiklerinde veya parmakladıklarında zevk almaz hatta acı çekerdi ama o bunu sırf merakından dolayı denemiş ve kelimenin tam anlamıyla bayılmıştı.

Arka girişine yapılan baskı ve içine girmek için duvarlarını genişleten yapay penisin verdiği tatlı sızı ona büyük bir haz sağlıyordu. Daha önce anal yoldan ilişkiye girmemişti. Buna ihtiyaç duymamış ve bu zevkini kendine saklı tutmuştu ama eğer o adam isterse özelini ona açabilir hatta bu sefer yapay penis, dildo veya anal tıkaçlar yerine onun penisini içine alabilirdi.

Kasılan ve kaşınan deliğe daha fazla dayanamadan boşta olan elini arkasına atmış ve bulaşan öz sıvısını parmaklarıyla girişine daha çok yayarak biraz olsun rahatlamaya çalışmıştı. Orta parmağını deli gibi kasılan deliğine sertçe bastırıyor ve biraz da içine kaymasına izin vererek kaşıntısını azaltmaya çalışıyordu.

Fakat bu pek de bir işine yaramamıştı, deliği daha çok kasılıyor ve onu deli etmeye devam ediyordu. İçine hafifçe giren orta parmağının yanına bu sefer de işaret parmağını ekleyerek kendini parmakladı ama bir süreden sonra kolu uyuşmaya başlayacak ve zevkini yarım bırakacaktı ya da tam almasına engel olacaktı.

Hâlâ gözleri sımsıkı kapalı, bir eli vibratörü vajinasına tutuyorken diğer eli arkasındaydı. Arkasında olan elinin parmaklarını içinden çıkardı ve köşedeki komodini uzanmaya çalıştı.

Orada genel olarak kullandığı vibratörleri veya oyuncakları saklıyordu, fakat kapalı olan gözlerini açmadığı için oraya ulaşmakta pek başarılı olduğu söylenemezdi. Eli bir o tarafa bir bu tarafa çarpıyordu.

İçinde hâlâ son gücüyle çalışan vibratör ve hâlâ kaşınıp kasılan deliğine daha fazla dayanamadı. Sımsıkı kapattığı gözlerini açıp kahverengilerinin ışığa kavuşmasını sağladı. Uzun zamandır kapalı olan göz kapakları yüzünden gözleri karanlığa alışmış ve göz bebeği büyüyüp küçülerek ışığa alışmaya çalışırken gözlerinin önüne belli belirsiz geometrik şekiller çıkarmaya başlamıştı.

Bunu umursamadan gözlerini komodine çevirmiş ve elini attığı gibi çekmeceden uzunca dildoyu çıkarmıştı. Bu dildonun elektronik bir özelliği yoktu ama çok güzel bir dokusu, kabaca görünmeyen, aşırı zevk veren kıvrımları vardı. Uzun ince olması da cabasıydı, içinde daha derinlere kaymasına, içini gıdıklandıran hissin oluşmasına neden oluyordu.

Gözlerini açtığı için adam kaybolacak, hayalini kuramayacak sanıyordu ve bunun için küçük bir hayal kırıklığına sahipti. Çekmeceden dildoyu çıkardığı gibi önüne döndü.

''Hii!''

Ağzından bir şaşırma nidası çıktı. Bu da neydi böyle!?

Adam, adam karşısındaydı ve gülümseyerek ona bakıyordu, sanki kanlı canlıydı!

''Ahhh!''

Mayhoş mayhoş silüete bakarken birden hassas noktasına çarpan vibratörle inledi. Hâlâ gözlerinin önündeydi adam ve kanına daha çok karışmaya başlayan zehirle sırıtmaya başladı. Elinde hâlâ dildo varken gördüklerinin hayal mi gerçek mi olduğunu ayırt edemiyordu. Adamın hayali varlığına daha çok şaşırarak hayretle konuştu.

''Gerçek gibisin.''

Adam ona cevap vermedi ama yüzündeki tebessümü daha çok büyüterek kadına bir gülümseme sundu. Kadın artık kendini tamamen uyuşturucunun etkisine bırakmıştı ve içinde devam eden hazla sırıtıyordu. Daha fazla dayanamadan yine konuştu. Hazdan dolmuş gözleriyle yalvarırcasına konuştu.

''Yardım et bana, yardım et n'olur. Çok muhtacım, sana çok muhtacım. Ahhh~'' Konuşup yardım istedikten sonra cilveli bir şekilde inledi. Hayalini ikna etmeye çalışıyor, ona cilve yapıyordu.

''Edeceğim güzelim, edeceğim.'' dizlerinin dibinde ona bakan adam, kafasının içinde yankılanan, seksi ses tınısıyla konuşmuştu.

Kendisini bu hayal olayına fazlasıyla kaptırmıştı, uyuşturucunun etkisi altındaydı..

Kadının eli hâlâ vibratördeydi, Adam büyük ellerinden birini vajinasına soktuğu vibratörün üstüne koydu ve bir anda daha çok derinlere itti.

''Ahhh!''

Tiz ve cilveli bir inleme bıraktı kadın, sanki az önce kendi içinde derinlere kendisi yollamamış gibi cilveyle kıvrandı. Elini bastırdıkça bastırdı, aleti daha derinlerine gönderebilecekmiş gibi. Ardından diğer elini kaldırdı, hâlâ didoyu tutuyordu. Elini havalandırdı ve hayaline, istediği adama gösterebilecekmiş gibi gözlerinin önüne tuttu.

''Bunu da istiyorum, n'olur?''

Silüet isteğe uydu, didoyu aldı ve yatağa bıraktı. Kalın parmaklarını kadının arkasına yönlendirdi ve çevresini dürtercesine okşadı.

Kadının kendi parmakları kendini okşuyordu ama sanki, sadece hayalinin bunu yaptığını düşündüğü için, daha çok zevk almaya başlamıştı. Bir parmağını içine gönderdi, çok beklemeden ikinci parmağı da yollamıştı. Vajinasından akan öz sıvısı arkasının yumuşamasını daha da kolaylaştırmıştı.

Artık inlemelerini tutamıyordu. İçinde ki vibratöründe etkisiyle durmadan, ağzını kapatamadan inliyordu. Yana bıraktığı dildoyu eline aldı ve ağzına yaklaştırdı. Adamın gözlerinin içine bakarak dilini çıkardı ve baştan sona yapay uzunluğu yaladı. Ardından dildoyu ağzının içine yönlendirdi ve dudaklarını başının etrafına sarıp emmeye başladı. Dildonun ince başını ıslattıktan sonra birden, didoya ağzıyla, sakso çeker gibi bir ileriye itti bir geriye çekti. Dudaklarını etrafında sarıp salyalarıyla ıslatmıştı oyuncağı.

Islak bir sesle çıkardı ağzından, tükürükleri ağzının kenarlarından akıyor seksiliğine seksilik katıyordu. Çıkarttığı dildoyu arkasına götürdü ve gözlerini, adamın gözlerinden ayırmadan, hafifçe kıstı. Arkasında ki dildonun başını deliğine hafifçe sürttü. Daha fazla beklemeden başını kasılan deliğine itti, ardından tamamını.

''Ahhmm~''

Duvarlarına sürtüne sürtüne içine giren dildo onu delirtmişti. Çok doruklardaydı, en zirvelerdeydi. İki elini de kullanabileceği en son hızda kullanıyor, iki taraftan da içine baskısını arttırmaya çalışıyordu.

Bacaklarını büktü ve dizlerini kendine çekip iki yana ayırarak daha çok yer açmaya çalıştı. Arkasında ki dildoyu daha derine itiyor, duvarlarını genişleterek kaşıntısını azaltıyordu. Vibratörü de dildoyu da aynı anda hareket ettirmeye, en derinlerine vurmaya çalışıyordu. Öz sıvısı vajinasından akarak yatağa bulaşıyor, arka deliği de dildo içinde olduğuna rağmen kasıldıkça kasılıyordu.

Artık zevk o kadar fazlaydı ki belinden aşağısını sabit tutamıyordu. Vibratörü ve dildoyu hızlıca içine iterken kalçasını havalandırıyor, sağa sola sallıyor ve deli gibi bastırarak yatağa sürtüyordu. Daha fazla dayanamazdı!

''Ahh! Lütfen, lütfen sevgilim!''

Karşısında, sadece hayal ettiği silüete deli gibi yalvarmaya ve zevkten göz yaşlarını akıtmaya başlamıştı.

''Benim için gel güzel bebeğim.''

Beklediği sözler sonunda kulağına ulaşmıştı! En zirvelerdeydi ve en yüksekten, sadece adamın bir lafıyla, kendini atmaya çekinmiyordu.

''AHHHH!''

O kadar şiddetli bir boşalma yaşıyordu ki sarsılmaktan kendini alamıyordu. Bir şok cihazından elektrik verilmiş gibi vücudu havaya kalkmış, bir balık misali titriyordu. Ruhu bedeninden çekiliyordu, tek açıklaması bu olabilirdi. En sonunda durdu, en tepeden en dibe zevkle çakıldı ve durdu.

Göz yaşları yanaklarını ıslatmış, saçı kafasını yastığa sürmesinden dolayı elektriklenmiş, kendini o kadar çok sıkmış ve kasmıştı ki yanaklarıyla burnu hatta kulakları ve boynu bile kırmızı tonlarına bürünmüştü.

Ne zaman nefes almayı bıraktığını bile hatırlamıyordu ama içine derince bir nefes çekti. Hâlâ içinde hareket halinde olan vibratörü durdurdu ve yavaşça içinden çıkarttı. İçinden çıkan oyuncağın boşluğuyla sızlanır gibi inlemişti. Arkasına elini atmış ve dildoyu yavaş bir şekilde içinden çıkarmıştı. Deliğinden çıkan dildo duvarlarının kasılıp gevşeyerek uyarlar göndermişti ona fakat pek de umursamış gibi görünmüyordu.

Çıkardığı oyuncakları kirli diye düşünmeden yatağa bırakmıştı, normalde asla yapmazdı ama şuan umursayacak hâlde değildi. Telefonunun şarjının bitmesiyle çalan şarkı da sonlanmıştı. O an ne kirliliği, ne onu birisinim bu halde görebileceğini, ne yarını ne de bugünü, hiçbir şeyi umursamadan kendini sızlanmaları eşliğinde yan döndürmüş ve derice bir uykuya dalmıştı. O gece sadece bir kez gözlerini aralamıştı ve araladığındaysa karşısında, kendi yastığına kafasını koyarak onu izleyen adamı görmüştü.

Bunun hayal mi yoksa gerçek mi olduğunu bilmiyordu.

Kimse bilmeyecekti...

 

SON

 

Loading...
0%