Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@stuntmanmike

Herkesin kendi hikayesinin ve mücadelelerinin olduğunu…

 

Pan kitabevinde oturuyordum. Dükkânda uzun zamandır çalışan Kemal 15 dakikalık molasında gelip masama oturdu. Kitabımı kapattım. Sigarasını yakarken ayağı ile beni dürttü.

“Buralarda senden daha manyak birileri var artık.”

“Kim?”

“Şu an burada.”

Eliyle dükkandaki en uç masayı gösterdi.

“Şu kızıl saçlı harika vücutlu kız. Ama kimse ona yaklaşamıyor çünkü manyak.”

Kitabımı alıp kızın masasına gittim ve yanına oturdum.

“Merhaba.”

“Merhaba.”

“Adın ne?”

“Selma.”

Uzun süre yanyana sessizce oturduk. İkimizde kitaplarımızı okuduk. Daha sonra Selma yan taraftaki raftan kalın bir J.K Rowling kitabını başının üstünde sallayarak karşıdaki cama fırlatacakmış gibi yaptı. Kolunu tutup “Hayır, hayır…” dedim. Kemal yanımıza geldi ve Selma’ya gitmesi gerektiğini, yoksa patronun polis çağrıcağını söyledi. Etraftaki insanlar korkmuştu. 3 kadın Selma’ya burun kıvırarak dükkândan ayrılmıştı. Selma dükkândan çıktı bende arkasından.

Tekele girip ucuz bir viski alıp benim eve gitmek için Halkapınar’da otobüs beklemeye başladık. Önümüzde sıraya kaynamaya çalışan bebek arabalı kadını ayağındaki topuklu ayakkabı ile öldürmekle tehdit etti. Selma’yı zapt etmeye çalışırken elimdeki poşet duvara çarptı ve viski kırıldı. Bu sefer bende sinirlenmiştim. Otobüs şoförü yanımıza gelip gitmemiz gerektiğini söyledi, yoksa polis çağrıcakmış. Eve yürürken başka bir tekele girip son paramızla iki bira aldık. Yol boyunca 5 kere aynı soruyu aralıklarla bana sordu.

“Nerede oturuyorsun?”

“Küçükpark, Root Cafe’nin üstü.”

Apartmana girdiğimizde 2. Katın merdivenlerinde durup köşeye sindi.

“Arkanı dön.”

“Pekâlâ.”

Arkamı döndükten hemen sonra su sesi kulağıma çalındı. Benim de gelmişti.

“Dönebilirsin.”

Tam külotunu yukarı çekerken ilk defa göz göze geldik.

“2 Kat yukarıda dairem var. Bekleyemez miydin?”

“Prostatım var.”

“Çok şanslıyım.”

Salona geçip farklı kanepelere uzandık. Biraları hemen yuvarladıktan sonra kanepenin köşesine cenin pozisyonunda kıvrıldı. Gözleri kapanıp açılıyordu. Konuşmayı seven bir tip değildi anlaşılan.

“Bu yolda neleri öğrendin?” Dedim.

“Hangi yolda?”

“Travestilik ve hayat kadınlığı.”

“Herkesin kendi hikayesinin ve mücadelelerinin olduğunu.”

“Başka.”

“Dış görünüşün ötesinde, gerçek benliğin içsel bir yolculukla bulunduğunu.”

“Başka.”

“Kimliğimi ifade etmenin önemini ve bunun ne kadar güçlendirici olduğunu.”

“Başka.”

“Hayatta kalma mücadelesinin sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal bir mücadele olduğunu.”

“Bak isteyince ne kadar güzel konuşuyorsun. Daha önce kitap kafede takılan bir travesti görmemiştim. Farklıymış.”

Kanepenin yanında geceler boyu biriken boş alkol şişelerine baktı. Tek tek alıp bana doğru fırlatmaya başladı. 2 tanesi kollarımda parçalandı. 1 tanesi duvarda. 2 tanesi ise yeni aldığım LCD televizyonumda. En sonuncusu ise arkamda duran pencereye. Dışarıdan acı bir çığlık geldi. İkimizde pencereye koştuk.

 

“Sokakta bulduk. Yanında patlamış cam şişe vardı kafasına denk gelmiş herhalde.”

“Siz nesi oluyorsunuz?”

“İş arkadaşları.”

“Ne iş yapıyorsunuz?”

“Biz sirkte çalışıyoruz.

Veteriner şaşırmıştı. Daha önce sirkte kedilerin çalıştığını duymamıştı.

“Biz sirk kedileriyiz. Bonbon bugün kovulmuştu. Alkol ve seks sorunları vardı zaten. Sürekli olarak gösterileri kaçırıyordu. Grubun koordinasyonunu bozuyordu. Bizim patron iyi adamdır paramızı günü gününe verir ama Bonbon’a dayanamıyordu artık. Seyircilerin içinde sağlam tekmeledi. Kuyruğunu kıstırıp kaçtı bizimki. Bir delilik yapma sakin ol diye uyardık ama bizi dinlemedi çekti gitti. İçmiş tüm gece. Sonra gitmiş patronun evine girmiş gizlice. Halılara işemiş, kanepeleri tırmalamış sağa sola sıçmış. İntikam alacak ya kendince. Sonra bizim mahallede sevdiğimiz bir abimiz vardır, Gofret adı. Ondan haber geldi. Bonbon kötü acil gelin diye. Bizde geldik. Sahi durumu nedir veteriner bey?”

“Bonbon öldü.”

Kalabalık kedi gurubu ciyaklamaya başlamıştı. Veteriner eliyle karşı sandalyede oturan elleri kelepçeli kadınla adamı gösterdi.

“Şu adamları görüyor musunuz? Biri travesti. O da adam yani. O ikisi yapmış. Adliyeye götürülecekler buradan.”

Selma bana döndü ve kulağıma eğildi. Karşımdaki kedi yığınının çığlığından başka türlü duymam imkansızdı.

“Herkesin kendi hikayesinin ve mücadelelerinin olduğunu söylemiştim hatırladın mı?”

“Evet.”

“Biz birilerinkini elinden aldık ama bunun tek cezası bu tür kurmacalarda olur zaten.”

 

 

           

Loading...
0%