Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@su_izi

Eroğlu konağı.

Mustafa ağa sabah erken kalkmıştı yine . Ali ağa ile birlikte sabah kahvelerini yudumluyorlardi.

Azad çarşıya gidecekti.

Sonrada şirkete gidicekti

öğlenden sonra toplantısı vardı.

Kapıdan çıkmak üzereydi duyduğu sese döndü abicim nereye gidiyorsun? Beni görmeden mi gideceksin?

Azad hemen dönüp kardeşine sıkıca sarıldı. HEVİN onun kardeşi değil de kızı gibiydi.

Sabah sabah yine simarikligin üstünde bakiyorumda.

Abi senden başka kimseye yapamıyorum biliyorsun.

Xuskamin çarşıya gideceğim bişey istermisin?

Hevin'in tek başına dışarı çıkması yasaktı. Okula bile gidememiş ti. Kan davasından herşeyini kısıtlamışlardi.

Abi beni de götür sene olmazmi?

Azad hayır diyebilirmiydi can parçasına.

Hazırlan gel bekliyorum.

Mustafa ağa homurdanmaya başlamıştı bile.

hevin'i hiç sevmemiş torunum deyip bir günden bi güne başını okşamamisti.

Ali Ağa'nın da ondan farkı yoktu. Babasının sözünden çıkmaz o her ne derse onu yapardı.

Çok yüz verirsin bu kıza azad .

Dedesi nin bu tavrını anlamamıştı hiç bir zaman .

Bir kardeşim var dede zaten bu kan davası yüzünden bı hayatı yoktur bari sen müdahale etme artık.

HEVİN hazırlanıp geldi hemen onlar konaktan çarşıya gitmek için çıktılar.

Milan konağı

Alaz'in uykuları kaçar pek uyuyumazdi. Annesi Zelal hanim sürekli azad'ı vurmasını söyleyip duruyordu.

Vursa ne değişecekti ki ? Kısır döngü devam edecekti. Alaz azad'ı vuracak berzan alaz'i derken ne kan duracak ne de kayıp gidenler son bulacaktı.

Çözüm yolu yoktu ama ne kadar uğraşmışsa da bulamamıştı. Kars'ta ki herkes ALAZ AĞA'NIN azad'ı ne zaman vuracağını konuşuyordu.

Her sabah olduğu gibi annesine görünmeden çıkmak istedi alaz konaktan lakin bu imkansızdı. Her gün olduğu gibi yine kapıda yakalandı Zelal Hanıma .

Alnındaki deg elindeki tespihi gözlerindeki sürmesi ile tam bir aşiret kadiniydi Zelal hanim.

Oğul hayırdır nereye gidersin bu saatte?

Alaz arkasına döndü biliyordu yine vur demek için durdurmuştu onu.

Yok dayê işlerim var ondan.

Zelal hanim in kocası murad ağa öldüğü günden beri tek derdi alacağı öcü idi. İntikam ateşiyle yanıp tutuşuyordu.

Oğul bugün bu iş bitecek. Duydun mu beni ? Eğer bugün azad'ı vurmazsan sana analık hakkımı helal etmiyorum haberin olsun.

Alaz ağa normalde sinirli ve öfkeli bir yapıya sahipti zaten .

Şimdi ise Kars'ın bütün soğunu eritecek kadar büyüktü öfkesi.

dayê ben vurursam onlarda vuracak kan durmayacak biliyorsun bunu . Ben azad'ı berzan beni vuracak. Asırlardır böyle gitmiş böyle gidecek bilmez misin?

Zelal hanim in gözleri büyümüş öfkesi yüzüne yansımıştı.

Ben diyeceğimi dedim oğul bugün bitecek yetti gayrı.

Alaz bir hışımla çıktı konaktan . Son sürat sürdüğü arabası bile belli ediyordu öfkesini ve acısının ne denli derin olduğunu.

Çok geçmeden geldiği mesire alanında durdu. Arabada olduğu yerde kaldı bir süre artık yapacak bir şey yoktu. Telefonu aldı ve hazar'i aradı.

Efendim abi.

Alaz bir az daha düşündü ama boşaydı oda biliyordu.

Bana azad Eroğlu'nun yerini bul acil.

Hazar anlamıştı alaz yapmak istemese de yapacaktı bunu . Tamam deyip kapattı telefonu. Yarım saat sonra tekrar aradı.

Evet Hazar dinliyorum.

Kars çarşısında abi .

Hazar'in başka bir şey söylemesini beklemeden kapattı telefonu.

Arabasını çarşıya sürmeye başladı.

Çarşının girişinde durdu. Babasından sonra kardeşlerini de kan davasına kurban vermek istemiyordu ama yapacak bir şeyi yoktu .

Azad ve hevin güzel vakit geçirdiler yine her zaman ki gibi. Konağa dönme vakti gelmişti. Hevin arka koltuğu oturdu. Azad da şoför koltuğuna geçeceği sırada alaz Ağa'nın azadddd diye seslenmesiyle arkasına dönmesi bir oldu. Döndüğü gibide alaz ateş etti.

Sağ göğsünden vurdu onu hevin silahları çok sevmezdi sesi dâhi onu ürkütürdü. Ne olduğunu anlamaya çalıştığı sırada yere düşen abisini gördü. Alaz'in kurşunu azad'ı değilde hevin'i vurmuştu sanki.

Arabanın kapısını açmasıyla "ABİİİİ"diye bağırması bir oldu. Yerde duran abisinin yanına koştu azad kanlar içinde yatıyordu. Zar zor nefes alıyordu.

Hevin'in gözyaşları akıyor abisinin yüzüne düşüyordu.

Alaz hâlâ duyduğu abi sesinde kalmıştı. Eroğlu aşiretinin kızı mi varmış? Ama onun niye haberi yoktu şimdiye kadar niye görmemişti onu . Bu kız göçmen kızı dediği sevdasiydi.

Alaz yerde yatan azad i kaldırdı.

Hevin kin dolu gözleriyle bakıyordu alaz'a .

Ne yapıyorsun bırak onu bırak diyorum sana .

Alaz öfkeyle bağırdı.

Sus yeter artık eğer hastaneye gitmezse ölecek bırak yetistireyim onu.

İlk önce vur sonra hastaneye götür manyak mısın sen?

He manyağım göçmen kızı.

Arkaya geç abinin yanına onu tut.

Üstündeki ceketini çıkardı hevin'e uzattı. Al yaraya baskı yap çok kan kaybetmesin.

Bütün Kars çarşısı onları izliyordu. Alaz ağa ilk önce vurmuş sonrada hastaneye getirmişti. Kimse anlam veremiyordu duruma .

10 dakika sonra hastaneye geldiler. Kapıda Ferhat karşıladı onlari azad'ı sedyeye aldılar ameliyathaneye götürdüler. Hevin abisini kaybetmekten çok korkuyordu evde ondan başka onu seven kimse yoktu. Kalbi ruhu herşeyi abisi azad'ti onun için.

Alaz yerde çökmüş duran kıza bakıyordu meğer göçmen kızı dediği bir daha görmeyi dahi ummadığı kız düşman kızıydı .

1 kaç saat sonra bütün doğu duymuştu alaz ağa nin azad Eroğlu'nu vurduğunu. Zelal hanım lokma döktürüyor du kocasının intikamı alındı diye.

Bir süre sonra Eroğlu aşireti de hastaneye geldi. Bu sırada azad ameliyattan çıkmıştı. Durumu iyiydi hayati tehlikesi yoktu.

Kimse alaz'in yaptığına anlam verememişti. Dicle Hanım'ın ağıtları yürek dağliyordu. Berzan alaz'i görmesiyle silahına davranması bir oldu. Mustafa ağa anlamıştı bişey yapacağını hemen önüne çekti berzan in . Alaz azad'ın iyi olduğu haberini alınca Mustafa Ağa'nın yanına geldi.

Herkes kin ve öfke dolu bakışlarla birbirine bakıyordu. En çokta alaz a tabi .

Mustafa ağa yarın aşireti toplayacağım kan davası bitecek dedi. Son kez bir daha hevin'e baktı. Yarın elinden herşeyini alacak olmanın acısı düşmüştü yüreğine.

Bakışlarını tekrar Mustafa ağa ya çevirdi.

Unutma ağa bir daha si olmaz . Yarın gelmeyi unutmayın sakın.

Mustafa ağa niye çağırdığını anlamıştı. Bakışları hevin'in üstündeydi.

Alaz hastaneden ayrıldı bugün olanlara anlam veremezken bi kere gördüğü göçmen kızı'nin düşman kızı olduğunu öğrenmişti. Kan davası ni bitirmek için bı şansı vardı artık.

Azad normal odaya geçince herkes sırayla girdi içeri. İlk önce Mustafa ağa ve Ali ağa sonra Dicle hanım ve berzan . Azad'ın gözleri hevin'i arıyordu en son giren o oldu. Ağlamaktan bitkin düşmüş üstü başı kan içinde kalmıştı. Kapıda durdu abisinin yere düşmesi aklından çıkmıyordu. Azad anlamıştı çok korkmuştu bugün belliki.

Canım kardeşim gelsene ne bekliyorsun orda öyle?

Hevin abisinin sesini duyar duymaz koştu boynuna sarıldı. Hıçkırarak ağlamaya başladı.

Sakin ol abim bak iyiyim ben

Azad kardeşinin göz yaşlarını sildi.

Hevin kısılan sesiyle konuştu .

Abi öldün sandım bugün kalbim durdu sanki nefesim kesildi. Sen olmasan ben ne yaparım?

Ağlama bakiyim iyiyim ben hâlâ o fındık burnunu sıkacak kadar iyiyim merak etme.

Hevin birazda olsa rahatlamıştı abisi gerçekten iyiydi.

Akşama doğru herkes konağa döndü. Berzan abisiyle hastanede kaldı. Zaten yorucu geçmişti bugün erkenden yatıyordu ev ahalisi.

Alaz da konağa gitti geç olmuştu aslında. Kimseyle konuşmak dahi istemiyordu. Tek derdi yarınki toplantı idi .

Çalışma odasının merdivenleri ni çıkıyordu ki Zelal hanim in ayak sesleri geldi .

Avluya gel oğul senle konuşalım.

Alaz içine aldığı bolca nefesle kendini rahatlatmaya çalışıyordu. Ama kaçış yoktu. Oda Zelal hanım in arkasından aşağıya indi.

Zelal hanim azad'ı hastaneye götürmesini duymuş öldür dediği kan davalı sini önce vurmuş sonra hastaneye getirmenin ne olduğunu sormak isterdi.

Alaz hemen konuştu.

Dayê yarın aşiret toplantısı olacak haberin ola.

Zelal hanim anlamıştı belli ki kızı görmüştü bugün.

Şiveli sesiyle kan davası ni bitirecek sin demi oğul ondan toplarsın aşireti.

Alaz duydukları ile tekrar tekrar şok geçiyordu. Nasıl yani Zelal hanim biliyormuydu kızı ??

Dayê sen kızlarının olduğunu bilirmiydin?

Zelal hanim istemsede kafasını salladı.

Madem biliyordun niye söylemedin bana ?

Düşman kızını hele de ki kocamın katilinin kızını evime gelin diye sokmak istemem çünkü.

Öğrendiğin gün barış için aşireti toplarsın daha önce öğrenmiş olsaydın da aynısı yapacaktın.

Alaz öfkesine yenik düşüp de Zelal Hanıma saygısızlık yapmak istemiyordu.

Gür ve yüksek çıkan sesiyle

Sen istesende istemesen de ben barış yapacağım her telefonum çaldığında acaba kim kimi vurdu diye düşünmek istemiyorum artık .

Alaz Zelal hanım in konuşmasını beklemeden yukarı çalışma odasına çıktı.

Yüreğinin acısı çok ağırdı.

Arkasından Hazar da geldi.

Alaz'in dalgınlığı ni gören Hazar hafifçe kapıyı çaldı.

Gel Hazar gel .

Hazar alaz'in karşısındaki tekli koltuğa oturdu.

Alaz'in gözleri kızarmıştı öfkeli herkesin korktuğu alaz ağa nerdeyse ağlayacak hâle gelmişti.

Abi iyimisin? Barış olsun derdin e olacakmış. Senin bu halin ne peki?

Hazar bugün göçmen kızı ni gördüm.

Hazar şaşırdı 1 senedir anlattığı kızı merak ediyordu o da .

Nerde abi buraya mi gelmiş.

Hiç gitmemiş ki.

Nasıl gitmemiş abi ?

Hazar benim göçmen kızı Ali ağa nin kiziymis.

Hazar'in ağzı beş karış olmuştu. Ne deyicekti ki ne demeliydi?

O bişey soyleyemeden alaz devam etti.

Bugün gözünün önünde abisini vurdum yarın barış için kendime gelin olarak isteyeceğim.

İnsan hayatı zordur bilirim lakin bu kadarı fazla be Hazar . Keşke bı daha görmeyeceğim birine sevdalı olsaydım.

Beni hiç sevmeyecek birini sevmekten daha iyidir.

sana ne diyeceğimi bilememki ben kalbinin acısını anlamam mümkün değil.

Beni yalnız bırak Hazar olurmu?

Hazar odadan çıktı . Alaz kalemini kağıdını eline aldı . 1 senedir olduğu gibi yine göçmen kızını çizdi.

Sabaha olduğu zaman herkes toplantı için Milan aşiretinin bağ evine toplanıyordu. Mustafa ağa ve Ali ağa da gitti. Azad bugün daha iyiydi.

Bir iki güne taburcu olacaktı zaten .

Herkes gelmişti toplantıya.

En son alaz gelmişti. Kapıdan geçtiği sırada herkes ayaklandı. Selamlaşma Faslı bittikten sonra. Kurban aşiretinin ağası konuşmaya başladı "hayırdır alaz ağa niye topladin bizi? Eroğlu aşireti niye burda?

Alaz kesin çıkan sesiyle konuştu.

Barış olacak Musa ağa ondan Eroğlu aşireti burda dir .

Herkes birbirine bakıyordu kaç asırdır sağlanamayan barış bugün mu sağlanacaktı.

Retkan aşiretinin genç ağası ufuk konuştu hemen zaten alaz'i sevmez hiç te anlasamazlardi. Kendinden küçük birinin tüm Kars'a hukmetmesi zoruna gidiyordu.

Nasıl olacak o alaz ?

Ali Ağa'nın kızını kendime isterim. Eğer araya evlilik girerse kan durur yoksa dün yarım bıraktığım işi tamamlarım. Dedi alaz hüküm veren sesiyle.

Ali ağa kızım daha 17 yaşındadır.

Mustafa ağa susturdu hemen onu kabul ALAZ AĞA lakin azad hastaneden çıkmadan halletmeniz lazım bu işi azad duyarsa kendini öldürtür yine de müsade etmez evliliğe.

Tamam ağa madem yaşı küçüktür yarın nikâh kiyariz akşama düğün kurarız.

Gerek yok düğüne burda toplanır nikâh kiyariz tamam.

Alaz şaşkın gözlerle bakıyordu Mustafa ağa ya torununa düğüne gerek yok diyordu.

Alaz sinirlerini sakinlestirip gürler sesiyle başladı nasıl yani ağa torununu düğünsüz mu evlendireceksin?

Kan bitsin gerisi boş alaz ağa o kadar düğün dernek istersen sonra kur sen .

Toplantı bitmiş barış sağlanmıştı. Yarın nikâh olacaktı. Herkes dağılmıştı alaz ağa sevdasına gelinlik bile giydiremeyecekti.

Mustafa ağa ve Ali ağa konağa geldiler. Dicle hanım ne olduğunu öğrenmek istiyordu ama soramazdi hiç bir şeye hakkı olmayan sözü dinlenmeyen gelindi o .

Mustafa ağa Dicle hevin'i çağır ona diyeceklerim vardır.

Dicle Hanım'ın yüreği yandı anlamıştı kızı kurban olmuştu.

Kızını alıp geldi Dicle hanım. Hevin şaşkındı şimdiye kadar karşısına bile alıp konuşmayan dedesi bugün konuşmak istemişti.

Sedir de oturan dedesinin karşısında durdu hemen.

Elindeki bastonunu yere vurdu Mustafa ağa biraz doğruldu yarın evleniyorsun barış için alaz ağa ya gelin olacaksın dedi.

Hevin'in başından kaynar sular döküldü. Abisini vuran adama mi gelin olacaktı daha 17 sinde.

Hayır evlenmem ben o gaddar adamla gözümün önünde abimi vurdu. Asla evlenmem

Mustafa sinirlendi olduğu yerden kalkıp elindeki bastonuyla hevin'in koluna vurdu. Bı çok kez tekrar etti bunu sırtına kollarına yüzü hariç her yeri morarmisti o kadar vurduki hevin bayılmıştı artık.

Sanki evlenirmisin diye soran var evleneceksin derim bitti.

Ali ağa yine sesini cikarmamisti. Dicle Hanım'ın feryadı Mustafa ağa'yı durdurmaya yememisti. Oda nasibini almıştı.

Dicle hanım zar zor kızını odasına çıkardı. Hevin kendinde bile değildi. Banyosunu yaptırıp yatağa yatırdı. Bütün her yeri yara olmuştu daha önceden kalanlar hele bu akşamki baskaydi. Kokusunu içine çekti öptü kızını belki de evlilik kurtuluş olur diye geçirdi içinden.

Alaz toplantıdan sonra herkese ne yapmalarını söylemiş sonra da kaybolmuştu ortadan.

Mesire alanına gelmişti yağan yağmurun altında saatlerce durdu arabada.

Yüreğinin sızı si durmuyor acısı geçmiyordu kan davası bitecek di . İstediği olmuştu.

Sevdiğini söylemediği adını bile bilmediği göçmen kızı onu hiç sevmeyecek aksine nefret edecekti.

Bnlari bile bile evlenmek zorunda olması acıydı.

Kan davası alaz Ağa'nın sevdasını da kurban etmişti.

Loading...
0%