Nikahın üstünden 1 hafta geçmişti. Zelal hanim hevin'in yüzüne dahi bakmıyor . Her gördüğü an öfkesi daha da büyüyordu.

Hazar ve kızlar hevin'e alışmıştılar. Zaten sessiz sakin bir kızdı hevin. Yaşadıkları yüzünden kendini savunmaktan bile acizdi.

Sabah 8 de kahvaltı için herkes kalkmış ve hazır olmak zorundaydı kimsenin geç kalmak gibi lüksü yok tu.

Alaz karanlığı seviyordu. Odası da buna göre dizayn edilmişti . Azad hevin'in karanlığı sevmediğini aksine karanlıktan korktuğunu söylemişti. Koyu renkleri de sevmiyordu hevin.

Belki de herkesin bir olup karartigi hayatını böyle renklendirmisti.

Herkes kahvaltıya toplandı sabah.

Zelal hanım in kardeşi azize hanım ve kızı Rojda da gelmistiler. Zelal hanim alaz in kan davası için hevin'le evlendiğini kardeşine verdiği sözün hâlâ gerçekliği olduğunu söyleyerek konağa çağırmıştı onları.

Rojda her fırsatta alaz'a yakınlaşmaya çalışıyordu.

Hevin farkındaydı olanların lakin yine de bir şey söylemiyordu kimseye.

Alaz kızlar bugün misafir odasını boşaltın olur mu ? Öğleden sonra eşya gelicek eve.

Zelal hanim gözlerini oğluna dikti.

Öhö öhö hayırdır oğul ne yapacaksın ki o odayı.

Alaz'in gözleri hevin'e kaydı.

Oda biraz kasvetli dayê hem çok ışıkta almıyor. Orayı biz kullanacağız artık.dedi

Zelal hanım in kin dolu bakışları hevin'e bakıyordu.

Sen o odayı kimseye vermiyordun? Hem eşyaları bile kendin aldın? Noldu da eşyalara kadar değiştirirsin şimdi?

Alaz'in yüzünü ufak bir gülümseme almıştı.

Önceden sadece kendim için ne istersem onu yapardım dayê.

Ama şimdi hayatımda kalbimde aydınlık ışık doluyken oda niye karanlık kalsın demi.

Kahvaltıdan sonra alaz işe gidecek ti .

Odaya hazırlanmak için çıkmıştı.

Zelal hanım söylenmeye başlamıştı bile.

Hevin de arkasından çıktı hemen odaya.

Alaz dan hâlâ biraz çekiniyor olsa da . Evde sadece onun yanında rahattı.

Arkasında durdu alaz'in niye odayı değiştiriyoruz.dedi hevin.

Alaz arkasına döndü yüzündeki kocaman gülümsemesi ile sen söylemedin mi? Oda çok kasvetli insanın içini kapatıyor diye . Haklısın da . E o yüzden değiştirmemiz gerekiyor.

Hevin gözlerini kaldırdı alaz'a baktı.

Ben odayı değiştirelim demedimki? Ama dediği sırada alaz sözünü kesti.

Bak küçük hanım senin söylediğin her şeyi emir sayarım ve gerçekleştirmek için ne yapmam gerekiyorsa onu yaparım tamamı mı?

Alaz yaklaşıp hevin'in alnından öptü. Akşam görüşürüz göçmen kızı dedi ve çıktı.

Alaz'in yaptığı şeye karşılık oda bişey yapmak istiyordu ama ne yapabilirdiki.

Kızlarla beraber odayı boşaltmaya başladılar. Rojdanin sinsi ve kıskanç baskislari ustlerindeydi.

Hevin sahra'ya Bakarak sana bişey sorabilir miyim?

Sahra başını kaldırıp tabi yenge sor .

Hevin hâlâ alisamiyordu bu yenge lafına Hazar sahra Zilan üçü de ondan buyuktuler ama hepsi yenge diyordu ona. Abi yada abla diyemezdi de onlara Zelal Hanım'ın ters bakışları hemen onu bulurdu yoksa.

Rojda niye sürekli alaz'a yakınlaşmaya çalışıyor?

Sahra dan ooooo diye bir ses geldi .

Yüzündeki alaycı ifade ile hevin'in yanına geldi.

Koluyla koluna doğru vurdu.

Hayırdır yenge yoksa abimi mi kıskandın?

Hevin kemen kızardı utandı. 

Zilan söze girdi.

Dayê rojdayla abimi evlendirmek istiyordu. Ama abim hiç istemedi. Rojda da vazgeçmedi . Hâlâ seviyordur onu kılık kıyafetinden belli zaten . Biz öyle giysek dayê canımıza okur ona bişey demiyor bile.

Hevin anlamıştı bişey olduğunu ama böyle düşünmemişti.

Odanın işi bittikten sonra aşağıya indiler.

Zelal hanim azize hanım ve Rojda sohbet ediyordu.

Zelal hanim hevin'i görmesiyle yüzünü rojdaya çevirdi. Gülen yüzüyle.

Rojda kızım bu akşamın yemeklerini sen yap . Bizimkiler kesme aşını kete yi falan pek beceremiyorlar. Dedi

Rojda bakışlarını hevin'e çevirdi sinsi bakışları hevin'in üstündeydi.

Olur hanım anne yaparım tâbi.

Hem alaz'da özlemiştir benim yemeklerimi.

Hevin'in Sabri iyice çıkmıştı. Alaz ona kimseden lafını esirgeme demişti. Güçlü olduğunu kimsenin seni ezemeyecegini göster sen Milan aşiretinin hanım ağasısin diyordu sürekli.

Hevin burnunda bir bir nefes aldı . Boynunu iki yana çevirdi.

Sana gerek yok alaz ne isterse ben yaparım ona . Dedi

Zelal hanim olduğu yerden kalktı.

Hevin'in yanına geldi. 

Bana bak soysuzun kızı senin yaptığını kimse yemez bu evde .

Kim olduğunu unutma sakın . Sen bı kölesin bu evde unutma.

Hevin gergin yüz hatları ile ona bakan Zelal hanim in yüzüne kaldırdı başını.

1. Si ben soysuzun kızı değilim.

2. Si ben Milan aşiretinin ağası alaz milan'ın karısıyım.

3.sü de ben bu evin gelini Milan aşiretinin de hanım ağası yım sizde bunu unutmayın sakın.

Hevin bakışlarını Zelal hanim da çekti saçlarını eliyle geri ye doğru attı.

Mutfağa gitmek için yürüdü.

Zelal hanim öfkesini kusamamis. Aksine hevin onun laflarını ağzına tikamisti.

Sahra ve zilan hevin'in arkasından mutfağa geçtiler.

Hevin kete için un çıkarıyordu.

Kızlar hevin'e hayran kalmışlardı. Alaz dan sonra ilk defa biri Zelal Hanım'ın susturmustu.

Hevin hayırdır kızlar siz de mi dayê gibi düşünüyorsunuz? Yemekleri ben yaparsam yemez misiniz?

Sahra ve zilan gelip hevin'in iki yanından ona sarıldılar.

Sahra sen dayê ye bakma yenge bence abim de çok sevinecek yemekleri senin yaptığını öğrenince.

Zilan rojda yapmasında kim yaparsa yapsın.

Hevin e hadi yardım edin o zaman .

Kızlar hep bir elden işe koyuldular. Sahra yemek yapmayı sevmiyordu onun için odaya gelen eşyalarla ilgilendi. Abisi gelene kadar yengesini odaya sokmayacakti. Alaz göstermek istiyordu son hâlini.

Zilan ve hevin yemekleri yaptı. Sahra odayı halletti.

Tam yemeklerin hepsi bitmiş ti ki Rojda geldi mutfağa. Hevin'in yaptığı kete'den eline aldı.

Burun kıvırarak ah bide ben yaparım diyordun. Hiç güzel gözükmüyor bunlar. Alaz'im da beğenmez bunları.

Hevin gözleri yuvalarından çıktı alaz'im mi?

Hevin dudağını ısırarak konuştu sinirli olduğu belliydi.

Kete yi severmi bilemem de seni sevmediği kesin.

Rojda ne demek o seni sevmediği falan.

Hevin sen benim kocama bir daha alaz'im de bak bakayım ben ne yapıyorum sana.

Rojda burnundan solumaya başladı hemen. Zilan araya girerek rojdayi çıkardı mutfaktan.

Hemen geri yengesinin yanına geldi.

Aferim yenge bı an rojdaya papuç bırakacaksın sandım.

Hevin ben o yılana papuç bırakır mıyım hiç . Ne kadar abini severek evlenmesem de benim kocam o .

Ve bu yılanın ona yavsamasina müsade etmem.

Akşam olunca herkes yemeğe toplandı. Hevin henüz odayı görmemişti. Alaz erken gelmiş oda da ki işlerin ona kalan kısmını yapmıştı.

Herkes yemeğe oturdu. Zelal hanim gelmedi yemeğe.

Hazar kesme asindan alır almaz . Yüzünden haz aldığı belli olan bir ifade oluştu.

Alaz direk kete yi aldı ağzına alır almaz hımmm diye bir ses geldi alaz dan .

Alaz kızlar bakiyorumda baya ilerlemiş siniz kete çok güzel olmuş ellerinize sağlık.

Hazar valla bende aynı şekilde düşünüyorum muazzam olmuş yemekler. Yedikce yemek istiyorum.

Hevin'in yüzünde masum bir gülümseme oluşmuştu. Sahra hemen atladı lafa .

Abicim bugün ki yemekleri yengem yaptı.

Alaz'in bakışları sağ tarafında oturan karısına döndü hemen.

Gözlerini kıstı.

Sen mi yaptin gerçekten?

Hevin begendinmi?

Alaz beğenmek ne kelime bayıldım. Kızlar yengenizden biraz feyz alın yemek böyle olur .

Onlar sohbet ederek yemek yerken Rojda dişlerini sıkarak onları izliyordu.

Yemekten sonra kızlar masayı topladı.

Mutfağa toplayacaklarini zaman kızlar hevin'i odaya gönderdi.

Alaz kapıda onu bekliyordu.

Hevin şaşkın gözlerle bakıyordu ona.

Niye bekliyorsun kapıda?

Alaz'in yüzü sadece hevin'e böyle gülüyordu.

Seni bekliyorum bakalım beğenecek misin?

Hadi gel bakalım.

Alaz kapıyı açtı ilk önce o girdi arkasından hevin . Hevin gördüğü manzara karşısında bi çocuk kadar mutlu oldu.

Beyaz başlıklı yatak beyaz kocaman gardrop boydan aynalı sifonyer.

Her yere yerleştirilmiş mumlar ve en güzelleri oda da ki peluş oyuncaklar di.

Hevin odayı o kadar sevdi ki çok hoşuna gitti. En çokta oyuncakları.

Burası çok güzel olmuş.

Begendinmi gerçekten.

Hem de çok . Ama en çok oyuncakları.

Sen nerden biliyorsun bunları sevdiğimi?

Bağ evine beni öldürmeye geldiği gün abin söylemişti.

Karanlıktan da korkuyormussun mumların hepsi pilli.

Hevin alaz'in yanına geldi. Biraz cekinerek te olsa boynuna sarıldı.

Alaz ilk önce çok şaşırdı beklemiyordu bunu. Sonra oda sarıldı saçlarını sevdi sevdasının kokusunu ciğerlerine kadar çekti orda kalsın oraya hapsolsun istedi.

Hevin biraz sonra kendini geri çekti .

Gözlerini kıstı.

Sen niye rojdanin seni sevdiğini söylemedin?

Alaz kaşlarini çattı.

Öğrenip ne yapacaktın ki ? Hem çok önemli bir şey değil zaten .

Hevin yüzünü asti sen mi karar veriyorsun önemli olup olmadığına?

Söyleseydin ben karar verseydim olmaz mı?

Alaz bu konuyu konuşmaktan pek hoşlanmıyor olsada içinde ufacık bir mutluluk olmuştu.

Noluyor sana ? Önemsiz diyorum. Rojdami kaldı şimdi?

Hevin gidip pijama aldı kendine.

Banyoya doğru yürüdü.

He aynen o yılan kaldı . Neyse artık rahat rahat gorüşürsünüz aynı evin içindesiniz ne de olsa demi.

Alaz'im diyor sana sen ne diyorsun ona ?

Diye söylenip saçlarını savurdu.

Saçlarını savurma sen trip mi atıyorsun bana?

Hevin banyoya girmişti cevap dahi vermedi.

Alaz gidip kızlara sordu ne olduğunu.

Hem Zelal hanım la hem de Rojda ile olanları anlattılar.

Alaz içinde büyüyen öfkesi ile Zelal hanım in odasına çıktı. Kapıyı dahi çalmadan içeri girdi.

Zelal camın kenarında her zaman oturduğu yerde oturuyordu. Alaz'i görmesiyle ayağa kalktı.

Dayê sen ne istersin bu kızdan? Sana ne yaptı?

Asıl sen yaparsın oğul? Kan davası bitecek diye aldın babanın katilini konağa gelin diye getirdin. Şimdi gelmiş ben den mi hesap sorarsın?

Alaz Zelal Hanım'a olan saygısını aşmak istemiyordu. Ama yinede öfkesi bütün doğu yu kül edecek kadar çoktu.

Dayeee bı daha sakın karıma soysuz demeyesin? Babamı o vurmadı babamın ölümünde Cevat Eroğlu suçlu o vurdu babamı . Hevin ise amcasının diyetini ödedi.

Sizin kan davası dediğiniz biz iki masumu yaktı başka hiç bir şey değil.

Bana bak oğul o karın bugün neler dedi haberin varmı? Çok çabuk benimsemiş hanım ağalığı da seni de?

Nerden bulursa bu cesareti? 

Hanim Ağa'nın duruşu bile yok üstünde bide hanım ağayım ben diyor.

Benden bulur dayê kimden bulacak.

Sen 18 yaşıma girdiğimde koskaca aşireti ve tüm Kars'ın hâkimiyetini verdiğinde bende onun gibiydim sen büyüttün öğrettin bu hâle sen getirdin.

Şimdi sıra bende . Hevin'i öyle bir hâle getireceğim ki karşısındaki gözlerinin içine bile Bakarak konusamayacak.

Babanın kemikleri sızlar mezarında. Sen hala düşman kızını aşirete hanım ağa yapacağım dersin.

Düğünsüz aldığın kızın milanlarin gelini olduğunu bile kimse bilmez.

Dayê bak sabrımı zorlarsin . Eğer karımı uzersen üstüne gelirsen heledeki o rojdayi hâlâ bana almak istersen karımı alır giderim.

Bütün ağaliğı aşireti hazar'a bırakıp giderim. Yakında Mirza da gelecek ne de olsa.

Ben baban derim oğul sen karım dersin baban seni hiç affetmeyecek.

Babam beni affeder dayê sen merak etme ben hevin'e sevdalandimi da onun düşman kızı olduğunu da anlattım özür diledim ondan .

Babam beni affetmis midir bilemem ama oğlunun sevdasına karşı gelmezdi eğer olsaydı.

Sen ne diyorsun oğul ne sevdası?

Dayê değil rojdayi dünyanın bütün kızlarını getirsen yinede bakmam hiç birine ben senin o düşman kızı dediğin kıza kara sevdalıyım anladinmi şimdi?

Alaz çıkmak için kapıya doğru yürüdü. Zelal Hanım'ın gözleri içindeki bütün öfkesini dışa vuruyordu. Kaşları çatilmis damarları çıkmıştı.

Alaz kapıdan çıkmadan geri döndü.

Kimse evlendiginizi bilmez dersin ya dayê yarın mersavi aşiretinin düğününde herkes öğrenecek merak etme sen.

Zelal hanim bişey yapmalıydı eğer kan davasının bittiğini herkes öğrenirse rojdayi alamazdi Oğluna.

Bütün planlari suya düşerdi.

Ya bide gerçekten hanım ağa o kız olursa o zaman yanmıştı. Bugün onu susturan yarın ne yapmazdı?

~~~~~~~~~~~~~~