Alaz kapıdan elinde bir tepsiyle girdi. Hevin alaz'i görmesiyle arkasına dönmesi bir oldu.

Alaz dudağının kenarından gülümsedi.

Hadi kalk işimiz var senle.

Hevin biraz durdu ama biliyordu o kalmazsa alaz onu kaldirirdi.

Hevin kalktı alaz makyaj masanın önündeki pufu yatağın yanına çekmiş elindeki tepsiyi yatağın üstüne koymuştu.

Trip atmayı bırak artık göçmen kızı. Hadi gel bişey yapicaz.

Hevin alaz'in gösterdiği yere oturdu.

Tepsi de hazırlanmış kına vardı.

Kınayı ne yapacağız? Hevin'in meraklı bakışları bile alaz'i gulumsetiyordu.

Kına yakacagiz. Malûm bizim kinamiz da düğünümüzde olmadı.

Sen ciddi misin? Gerçekten kına mı yakacagiz?

Alaz içinde kalanları yok etmek istiyordu hevin'in. Kim istemezdi kınası düğünü olsun. Her kızın hayalî degilmiydi gelinlik giymek.

Evet sen bana ben sana . İlk ben sana yaparsam sen bana yapamazsın.

Hevin'in yüzü asıldı niyeymiş o?

Ben senin iki eline yapacağım sen benim sağ elimin serçe parmağına.

Biz niye yapıyoruz bunu peki ?

Yarın akşam emir mersavinin düğünü var oraya gideceğiz beraber.

Hevin gözlerini alaz'in yüzüne çevirdi.

Beraber biz ikimiz bende mi geleceğim yani?

Ne.demek ben de mi geleceğim? 

Ben nereye sen oraya. 

Hem az önce Rojda için trip atiyordun onca kızın içine beni tek mi gondereceksin?

Hevin'in yüzü sert bir hâl aldı.

Hayır tabi ki de .

Alaz kahkaha attı.

Hevin'e yaklaşıp

Sen beni kıskanıyor olabilir misin acaba?

Hevin tek kaşını yukarı kaldırdı.

Ne alakası var . Hiç te öyle değil o.

Alaz kafasını salladı he he kesin öyledir zaten.

Neyse hadi al bakalım.

Hevin alaz'in parmağının uç kısmına yaptı kınayı. Parmağını sarıp bıraktı.

Alaz parmağını kınaya batırdı. Hevin'in iki elinin ortasına ve parmak uçlarına yaptı.

Bence güzel oldu ne dersin göçmen kızı?

Bak yine dedin . Niye sürekli söylüyorsun bunu?

Zamanı var dedim sana . Hâlâ soruyorsun?

Of alaz ya sürekli zamanı var diyorsun. Ne zaman zamanı peki onu söyle?

Alaz elini hevin'in kalbinin üstüne koydu.

Bu kalbin ne zaman benim için atarsa . Gözlerin nefretle değil de ne zaman sevgiyle bakarsa o zaman.

Sen buna inanır mısın? 

alaz Gözlerini kapatıp açtı.

Ya hiç olmazsa? Olacak diye bişey yok sonuçta.

Alaz'in gözleri hevin'in yuzundeydi.

Kısmet. Allah'ın takdiri neyse onu görür onu yaşarız.

Hevin'in dudakları büzüldü.

Sıkılırsın benden. Hem yarın aşiretin torun diyecekler o zaman ne yapacaksın?

Ben karıma dokunmadım onun beni sevmesini bekliyorum demiyceksin demi?

Sen niye bunları düşünürsün ki? Kimsenin bana o soruyu soracak cesareti olmaz.

Senden ölsem bile sıkılmam.

Sen benim varoluş sebebimsin. Ruhumun yüreğimin dermanısin.

Sabah erkenden hevin kalktı gidip ellerini yıkadı. Gerçekten çok güzel olmuşlardı.

Aynanın karşısında ellerine baktığı sırada onu izleyen alaz'a takıldı gözleri. Aynadan ellerini gösterdi ona.

Bak nasıl olmuş? Çok güzel demi?

Hevin en ufak şeylere bile mutlu olabiliyordu.

Evet çok güzel yapmışım?

Hevin dudağını büz dü.

Sen güzel yapmışsın? Bana güzel olmamış yani öylemi?

Alaz koltuktan kalktı. Hevin'in yanına geldi.ellerini tuttu.

Sen her halinle güzelsin.

Bak sen az önce öyle demiyordun.

Alaz hevin'in kinasinin tutup tutmadigina baktı.

Kına için ne derler bilirmisin?

Ne derler?

Kına iyi tutmuşsa eğer eşin seni çok sevecekmiş yani öyle derler.

Ne yani şimdi kınaya bakınca beni sevdiğini mi anlamaliyim?

Bilmem. hadi hazırlan geç kalıyoruz. Dayê masaya geç geleni sevmez.

Beni zaten sevmiyor sıkıntı yok.

Alaz gülerek banyoya girdi.

Hevin üstünü giyinip aşağıya indi.

Zilan ve sahra kahvaltı için hazırlığa başlamışlardır bile.

Rojbaş kızlar. Erkencisiniz bakiyorumda.

Sahra Akşam emir abinin düğünü varya yenge erkenden işlerimizi halledelim dedik. Sonra dayê bin tane laf söylüyor.

Hevin salatalık ve domatesleri kesmeye başladı. Kızlar hevin'in ellerine bakıyorlardı.

Zilan yenge abim güzel yapmış kınayı. Cok güzel görünüyor ellerin.

Hevin sen nerden biliyorsun abinin yaptığını?

Kızlar ellerini havaya kaldırdı.

Sahra çünkü ilk önce biz de denedi.

Bak yenge benimki acemilik ablamın ki kalfalık senin ki tam bir ustalık eseri olmuş.

Üçü birden kahkaha attı. Alaz hevin'in kinasini yapabilmek için talim yapmıştı resmen.

Merdivenlerden inen Zelal Hanım'ın ayak seslerini duyan kızlar hemen kahvaltıya geri döndüler. Çok geçmeden masayı hazırladılar. Herkes gelmiş masaya oturmuştu.

Rojda ve Zelal Hanım'ın gözleri hevin'in kinasina takılı kalmıştı.

Rojda imalı imalı hayırdır hevin kınan olmayınca kendinmi yaktın kınanı?

Hevin tam bişey diyecekti ki alazin sert sesi duyuldu.

Sanane Rojda . Hem kına olmadı diye olamayacak değil ya.

Ben yaptım karımın kınasını. Hem görüntüsü hemde kokusu çok güzeldir kınanın bilmezmisin?

Rojda sinsi bakışlarını önüne çevirdi.

Zelal hanim ne demek o oğul? Düğün mü yapacaksın bide bu kıza?

Alaz'in öfkeli sesi bastırdı Zelal hanimi.

Yapacağım elbet. Hevin ne zaman isterse o zaman yapacağım. Ha şimdi ha 3 yıl sonra farketmez.

Alaz dan sonra konuşan olmadı. Hazar ve alaz şirkete gitmek için çıktılar öğleden sonra dönecekler di zaten akşamki düğün için hazırlanmaları gerekiyordu.

Kızlar hep bir elden konaktaki işleri hallettiler. Akşam yemeğinde erkenden yaptılar.

Saat 3 e geliyordu. Hazar ve alaz ellerinde bir sürü poşetle geldiler.

Sahra hayırdır abilerim çarşıyı tasimissiniz konağa?

Hazar zevzeklik etmeyi bırak da al bakalım bunlar senin.

Ne bunlar abi ?

Düğün için aldık. Akşam kullanırsınız.

Alaz etrafa baktı ama hevin'i göremedi.

Zilan anlamıştı abisi karısını arıyordu.

Abi yengem odaya çıktı. Biraz işi vardı.

Alaz elindeki poşetlerle birlikte odaya çıktı.

Hevin banyoday di. Alaz poşetleri yatağın üstüne boşalttı.

Az sonra saçında havlusu ile hevin banyodan çıktı.

Alaz'i görünce biraz ürktü.

Hoşgeldin.

Alaz'in hevin'e bakarken parlayan gözleri. Yüzünün aldığı şekil bile ona olan sevdasını haykırıyordu resmen.

Hoşbuldum. Gel bakalım beğenecek misin aldıklarımı bı bak.

Hevin alaz'in aldıklarına bakıyordu. Mor renk aldığı elbisesi hafif topuklu ayakkabılar ve tabiki takılar.

Hevin şaşırmıştı abisinden sonra ilk defa biri ona böyle güzle bakıyordu.

Bunlar ne için?

Akşam giymen için. Mor rengi seversin demi?

Tabi ki çok severim. 

Hevin elbiseyi eline aldı. Aynanın karşısına geçip üstüne tuttu. Hevin'in saçlarındaki havlu düşmüştü. Hevin'in savurduğu saçlarının kokusu bile alaz'in yüreğini titremeye yetiyordu.

Sen hazırlan bende banyoya gireyim. Sonra çıkarız.

Alaz banyoya girdi.

Hevin elbisesini ayakkabılarını takılarını taktı. Çok abartılı olmayan makyajı arkaya doğru saldığı saçları ile tamam di.

Alaz banyodan çıkınca gördüğü manzara karşısında kendinden geçti.

Gözlerini alamadığı karısına kaldı öylece.

Alaz alaz hevin'in sesiyle kendine geldi .

Efendim noldu?

Asıl sana ne oldu? Niye öyle bakiyorsun olmamış mı yoksa?

Olmak mı? Dünya da ki herhangi bir şeyin sana olmaması gibi bir şey mümkün mü acaba?

Ne.yani olmusmu?

Hem de çok güzle olmuşsun.

Alaz da hemen hazırlandı. Giydiği yöresel kıyafeti ile hevin ile tam bir uyum içinde olmuştular.

Hazar ve kızlarda hazırlar'dı. Ondan önden çıktılar. Arkalarından da hevin ve alaz çıktı.

Düğün salonu nun kapısında gördüğü kişi ile hevin'in yüzünde güller açtı.

Arabadan iner inmez koşup abilerine sarıldı. Azad'ı da berzan'ıda çok özlemişti.

Alaz biraz bozulmuştu bu duruma. Abisini görünce güller açan yüzü. Parlayan gözleri şimdiye kadar ona hiç böyle bakmamıştı.

Milanlar ve Eroğlu aşiret ağaları beraber girdi içeri. Önde alaz ve hevin. Arkalarında Hazar ve azad en sonunda ise berzan, sahra ve Zilan.

Her ne kadar barış yapıldığı konuşulmuş olsa da beraber gelmeleri kimi tarafından barışın hakkını veriyorlar desede bazıları husumetin bu kadar çabuk unutulmasın hazmedemiyorlardi.

Azad ve alaz emir in yanına geldiler onu tebrik ettiler.

Herkes aralarında konuşmaya başlamıştı bile .

Retkan aşiretinin ağası ufuk bilerek alaz'in duyacağı şekilde konuşmaya başladı.

Barış yaptı ufacık kızı kendine kadın diye aldı bide koluna takıp düğüne getirmiş.

Alaz gözlerini ufuk a çevirdi. Müziğin sesini kesmeleri için müzisyenlere işaret etti.

Müzik durdu. Bütün gözler alaz'a bakıyordu.

Alaz öfkeli ve gür sesiyle.

Herkes beni dinlesin. Ben alaz Milan Eroğlu aşireti ile olan kan davamız barış ile bitmiştir.

Ali Ağa'nın kızı hevin namusum karimdir Milan aşiretinin hanım agasidir.

Kan davası hakkında konuşmak karıma yada Eroğlu aşiretine laf söylemek yasaktır. Eğer konuşan olursa azraili olurum bilesiniz.

Şimdi duyan duymayana söylesin Eroğlu ve milanlar barış yapmıştır. Kan davası bitmiştir.

Alaz müzisyenlere halay açmalarını soyledi.

Alaz azad Hazar ve berzan barış yaptıklarını halay çekerek gösterdi tüm Kars'a.

Dans müziği başlayınca azad ve hevin dans etmek için kalktılar.

Alaz bakışlarını hiç ayırmadan onları izliyordu.

Hazar abi niye öyle bakıyorsun? Barış yaptık diye az önce bağırıyordun şimdi azad'ı tekrar öldürmek istiyor gibisin.

Baksana Hazar hevin'in abisine bakışları nasıl Sevgi dolu. Sarılması bozulan saçlarını bile düzeltiyor.

Hazar biraz güldü. Abi yengeyi abisinden kiskanmiyorsun demi?

Yo kıskanıyorum. Bende istiyorum böyle baksın bana. Benimde bozulan saçlarımı düzeltsin olmaz mı yani.

Abi başkasından kıskanmanı anlarım ama abisinden kıskanmanı anlayamadım.

Alaz oturduğu masadan kalktı hevin ve azad'ın yanına geldi.

Musadenle biraz da ben dans edeyim karımla.

Azad alaz'in hevin'e olan sevdasını bilmese kızardı. Ama şimdi ne diyebilirdiki.

Azad hevin'i bırakıp alaz'a yaklaştı.

Benden de mi kiskaniyorsun karını?

Bakışlarını düzelt çok belli ediyorsun.

Azad gülerek uzaklaştı yanlarında .

Hevin ellerini alaz'in boynunda birleştirdi.

Alaz ellerini hevin'in beline koydu.

Hevin düğün de ki bekar kızların hepsinin alaz'a bakmasindan rahatsızdı.

Dans ederken bile rahat duramiyordu.

Alaz dayanamadi

Dans etmek istemiyorsan söyle niye sürekli etrafa bakıp duruyorsun?

Yok yani dansla alakası yok . 

E niye böylesin bir türlü dansa kendini vermiyorsun?

Etraftaki kızlar sana hayran hayran bakıyor da.hevin utanarak söylediği şeyin bilemezdi alaz için değerini.

Kaldır başını ve gözlerime bak.

Hevin başını kaldırıp gözlerini alaz'in gözlerine getirdi.

Kimin bana hayran hayran baktığı önemli değil çünkü ben hep sana hayranım.

Artik düğünün sonuna gelmişlerdi emir ile vedalaşıp ayrıldılar. Hevin abileri ile de vedalaştı.

Konağa geldiklerinde Zelal hanim onları bekliyordu.

Alaz kapıdan geçer geçmez lafını söyledi hemen Zelal hanım.

Bağıra bağıra barış yaptık diyecek kadar ne ara kör oldun oğul?

Aldığın düşman kızını herkese milanlarin hanım ağası derken babanı hiç dusunmedin mi ?

Alaz hevin'in elini sıkıca tuttu.

Üstüne basarak dayeeeee böyle devam edersen dün akşam dediğimi yaparım. Sakin şansını fazla zorlama.

Alaz hevin ile birlikte merdivenlere yürüdü. Giderken yüksek sesle yarın haté gelecek dayê haberin olsun.

Torununun karısını görmek ister.dedi ve odaya kadar hızlı adımlarla yürüdü.

Odaya geldiklerinde sinirli ve öfkeli olduğu belliydi.

Hevin korkuyordu bu hâlinden ne zaman böyle olsa abisini vurduğu gün geliyordu aklına.

Alaz arkasını dönünce hevin'in korkan bakışlarını gördü.

Yanına gitti. Hevin kendini geri çekti.

Korkuyorsun demi benden?

Hevin söyleyip söylememek arasında kaldı. Bı an cesaretini topladı.

Evet bazen çok korkuyorum senden . Abimi vurduğun gün gibi bakıyor gözlerin.

Alaz biliyordu bunu ama hevin'in ağzından duymak daha kötüydü.

Korkma benim kimseye öfkem yok . Sana asla olmaz . inanır mısın bilmem ama abini vurmak istemedim. Dayê zorladı o günde yıllardır bunu istedi benden.

Alaz camın önündeki tekli koltuğa oturdu.

Hevin inanmak istiyordu alaz'a. Hem istemiş olsa öldürebilirdi abisini oda biliyordu.

Alaz'in karşındaki koltuğa oturdu.

Uzunca baktı ona . 

Alaz hevin onu sevsin istiyordu. Hevin ise ondan korkuyordu.

Uyuyalım mi? Dedi hevin

Olur . 

Hevin üstünü değiştirmek için dolaptan pijama aldı.

Banyoya girmeden durdu.

Ben sana inaniyorum. Bazen istemeden de olsa mecbur kalıyoruz yapmaya.

Alaz duyduğuna sevinmişti. İnanıyorum demesi bile yüreğine su serpmisti.

Alaz kalkıp üstünü değiştirdi. Siyah eşofman altı siyah t-shirt giydi.

Yastığını ve battaniyesi ni alıp koltuğa geçti.

Hevin üstünü değiştirip geldi. Kırmızı puantiyeli pijama takımı giymişti.

Yatağı açıp içine girdi.bi kaç dakika sonra doğruldu.

Şey yine ordami uyuyacak sin?

Evet . 

Şey bundan sonra ayrı yatmasak olurmu?

Alaz'in yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.

Nasıl yani sen şimdi benim yatağa gelmemi mi istiyorsun?

Hevin'in çekiniyordu ama tek koltukta iki büklüm yatsın istemiyordu.

Evet. Hem ben tek uyuyamıyorum. Sende orda iki büklüm olmuyor.

Alaz koltuktan kalktı. Yastığını alıp yatağın sol tarafına koydu. Oda yatağa uzandı.

Hevin de uzandı.

Bı şey daha istesem olurmu?

Olur tabi neden olmasın.

Sana sarılabilir miyim? 

Alaz'in buna hayır demesi mumkunmuydu? Kalbinin atışlarını susturup. Kolunu kaldırdı.

Hevin alaz'in göğsüne kafasını koydu. Sıkıca sarıldı

. Alaz'da ona sarıldı . 

İki yaralı insan ikisi birbirinde bulmuştu dermanı.

Onlar kendilerini uykuya teslim ettiler.

Zelal odasına çıkmış oda da dört dönüyordu. Haté nin gelecek olması onun işine gelmezdi.

Uzun zamandır gelmemişti. Ya geldiği zaman alaz'a 30 yıl önce olanları anlatırsa nolurdu o zaman.

Alaz babasının ölümüne annesinin sebep olduğunu öğrenirse ne yapardı?

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~