Selam arkadaşlar çok uğraştığım bu kurumu sizinle buluşturmak istiyorum umarım beğenerek okursunuz.

Keyifli okumalar dilerim 🧚‍♀️

Hadi başlayalım 🧚‍♀️

*******************

Ben kızıl Kara saçlarının Kara gözlerimin üstüne adımı ebe ananın koyduğu kızıl ben kim miyim? Ben kanlı bir gece'de yağmur'lu ve karanlık bir gecenin sabahında gözlerini kanla açmış bir kızım.

Anam çok çekmiş beni doğururken hem onu, hem kendimi çok hırpalamışım doğumumda.Saçlarım ve bütün bedenim kanla doluymuş ebe Ana bu yüzden adımı kızıl koymuş.

Annem o melek gibi bir kadındı. Bulgaristan'dan babamı sevip gelmiş orada ki adıyla Maria, buradaki adıyla Meryem olmuş.

Babam 25'inde gitmiş Bulgaristan'a çalışıp, edip ailesine bakmak için. Ama orada annemi tanımış sevmiş çok sevmiş annem 18'inde daha genç bir kızmış o vakitler.

Annem hep derdi babamın yana yatırmış saçlarına vurulduğunu bilmem ki nasıl olurdu? Aşk,sevgi bir insanı kendi ülkesinden, kendi dininden,kendi ırkından, ayırıp da başka bir şehre tanımadığı bilmediği bir ülkeye yerleştirir miydi?

Babam annemi Bulgaristan'dan alıp geldiği zaman babaannem de dedem de istememişler annemi ama babam vazgeçmemiş gitmiş kendilerine ait bir ev yapmış sonradan annem babamın dinini kabul etmiş ve Müslüman olmuş.

O zaman dedem vermiş annemin adını Maria aslında Meryem demekmiş senin adın Meryem olsun demiş.

Tam 4 sene çocukları olmamış annem hamile kalamamış 4 sene sonra rüyasında bir kız çocuğu görmüş o kız çocuğunun üstüne ben doğmuşum.

Benim doğumum,dan bir sene sonra ise babamı kaybetmişiz. Kim bilebilirdi ben daha adını sanını kendisini bile göremeden babam Toprak olmuştu.

Ben annesinin arkasında tarlada, ineklerin ardında büyümüş hem kendine bakmış hem ailesini büyütmüş Bir annenin evladıydım.

Şimdi ise 16'ma yeni yeni basmış bir kızım. Bugün benim doğum günüm. Sabah uyandığımda bugün doğum günüm olduğu için çok,mutluydum çok sevinçliydim.

Ta ki gece karanlık olup o karanlığa bir alev düşene kadar.

Bu gece bizim evimiz kül oldu yandı içinde annem yandı.

Doğum günüm'de ben kimsesiz kalmıştım.

Ben bilmiyordum bir kara gecenin bütün ailemi elimden alacağını,bir karanlığın bütün evimi yok edeceğini, bir alevin bütün umutlarımı söndüreceğini.

Kimsesizsen sahipsizsin'dir öyle de olur her zaman olduğu gibi bugün de oldu. bugün annemi mezara koydular üstüne daha toprakları kurumadan benim üstümden konuşmaya başladılar.

Köy muhtarı dedi önce sahipsizdir elbet bir yolu vardır biri sahip çıkacak.

Burada öyle kimse kimseye sahip çıkmazdı benim ağlamalarım hıçkırıklarım içime kaçmış sesim yok olmuş bütün bedenim annem'le beraber mezara girmişken benim hakkımda verilen kararların zerre kadar umurumda değildi.

Bugün bir şey öğrenmiştim ebe Ana söyledi bir insanın cenazesi çıktı mı evinden 40 mum yanarmış yüreğinde. O kırk mumdan her gün biri sönermiş ta ki 40 güne kadar.

O gün o son mum hiçbir zaman sönmezmiş insan hayatta nefes aldığı sürece hayatta var olduğu sürece her zaman yüreğinde yanar dururmus.

Bugün mü bugün annem Toprak olalı tam 7 gün oldu öğlen mevlit okundu ne kadar nasıl okundu bilinmez ebe Ana dedi kızıl bende kalsın ama izin vermedi kimse onun da oğlu vardır evlatları vardır beni içlerine sokmazlardı.

Hele de 16 yaşında ergenliği geçmiş genç kızlığa adım atmış evlilik yaşa gelmiş bir kızı kimse evinde istemezdi.

Ama bizi de sevmezlerdi burada çünkü zamanında babam annemi Bulgaristan'dan getirmiş köyde verilen söze karşı gelmişti.

Peki bugün ne karar çıkmıştı?

Bugün beni 45 yaşında bir adama kuma gelin vermişlerdi.

Hani bazen ölmek ister de insan ölmez ya böyle nefes almak insana zor gelir aslında bir karanlığa gömülmek hiç bir zaman da çıkmamak istersin ama çıkmak zorunda kalırsın. Bugün öyleydim keşke 7 gün önce annemle beraber beni de mezara sokmuş olsalardı.

Bugün üstüme geçirilmiş kırmızı bir elbise ile oturmuştum niye kırmızıydı? neden bilmiyorum yanı başımda daha düne kadar amca dediğim bir adam dakikalar sonra kocam olacaktı.

Kimsesizlik böyle miydi gerçekten kimse annemin ölümünü neden nasıl olduğunu bile sorgulamamıştı kendiliğinden çıktı denilmişti yangın şimdi ise ben sırf kimsesiz kaldım diye beni evlendiriyorlardı.

Hani bir umutla bekler ya insan kapıdan biri geçsin biri gelsin ve desin ki olmaz olmamalı peki onu diyecek bir insan var mıydı bugün?

Ben gelecek hocayı beklerken eski tahta merdivenleri elinde bastonu üstüne geçirdiği siyah fistanı başına taktığı siyah yazması alnındaki deg ile 70 yaşlarına merdiven dayamış saçları ağarmış bir kadın çıktı.

Bana acıyarak üzülerek öyle bir baktı ki bir yanım dedi bu kadın Umut diğer yanım dedi senin korkun ölümün.

Yanımda bekleyen adam hızlı ayağa kalkmış ellerinin önünde birleştirmişti. Bence sadece öyle bakakalmıştım ölü bir bitkiden farkım dahi yoktu.

Kadın sol elinde duran bastonu sağ elini aldı önce sonra sol elini benim bileğime tutup beni bir anda yukarıya doğru çekti. O kadar yaşına rağmen hala o kadar güçlüydü parmaklarının direğime kavrayışı bile farklıydı.

Yanımdaki adama kin ve nefretle bakıyordu. Peki bu kadın kimdi? Adını bilmediğim yüzünü dahi hiç görmediğim bu kadın kimdi ve niye şu an buradaydı?

Bileğimden tuttuğu gibi merdivenleri doğrulamıştık. O yaşına rağmen hala yürüyüşü gayet hızlı gayet seri adımları vardı.

Kapıya çıktığımızda ebe ana karşısına dikildi kadının. Bırak Awzer o günahın bedelini bu kız ödemeyecek.

Ne günahından bahsediyordu?

Ben kimin günahının bedelini ödeyecektim?

Kadın önce o siyah gözlerini bana doğru çevirdi öyle kinle öyle nefretle baktı ki hani insan bakışıyla bile korkutabilirmiş ya bu kadın bakmasıyla değil tek kaşını kaldırmasıyla bile bir insanı korkutabilirdi.

Gülcan dedi üstüne bastırarak meğer eve ananın adı gülcan'mış.

O günahın bedeli değil o benim torunumun karısı olacak. Geçmiş geçmişte kaldı ben geçmişimin üstüne sünger çekeli 23 sene oldu.

Kadın önce belini ve sonra kafasını doğrulttu etrafında duran onca kalabalığa onca köylüye seslendi."" Yarın akşam konak'ta düğün olacak herkes o düğünde gelip görsün bu kız 23 sene önceki hatanın günahın bedeli değil benim 13 yaşındaki torunumun karısı olacak.""

23 sene önce ne olmuştu?

Ben kimin günahının bedelini ödeyecektim?

Daha az önce 45 yaşında bir adama kuma gelin olacakken, şimdi ise 13 yaşında daha evliliğin ne olduğunu bile bilmeyen bir çocuğa gelin edilecektim.

Ben kızıl Karaca annesinin kurumamış toprağı üzerine düğün kurulmuş bir kızım.