Yeni Üyelik
5.
Bölüm

KARGAŞA

@su_izi

Evet yeni bölüm ile geldim canlarım.

 

Hadi başlayalım ♥️

 

**************

 

Bir insanın hayatı bir cümle ile yok olabilir miş. Xezâl kocası yüzünden bugün namussuz olarak anıldı.

 

Bu evdeki bu hatta ki sınavı yeni başlıyordu belki de.

 

Yatağın üstüne uzanmış ellerini başının altında getirmiş boş boş duvara bakıyordu. Sabah olanlar neydi niyey'di? Çalan telefonu onu bu soğuk ve derin düşüncelerinden uyandırdı.

 

Abla. Diye sesini düzeltip açmıştı hemen.

 

Aşkım, bebeğim, hayatım evet gece nasıl geçti?dedi bir anda Hazal.

 

Xezâl derin nefes aldı. Ablasının bu ardı arkası kesilmez soruları hiç değişmezdi.

 

Abla sende başlama Allah aşkına sabah sabah yenge hanım sağolsun konuştu geceyi. Dedi sıkıntılı nefesi ile.

 

Noldu ki? Dedi Hazal o meraklı sesi gitmiş yerini sert bir sese bırakmıştı.

 

Xezâl olanları anlatmış Hazal ise onu teselli etmişti.

Telefonu tam kapatırken aklına gelen şeyi sordu xezâl.

 

Abla Emir onu naptın? Dedi bir anda .

 

Hazal bir an duraksadı. Numaramı verdim ama henüz cevap yazmadı. Dedi yüzü düştü bunları söylerken.

 

Tamam abla. Dedi xezâl ardından vedalaşıp telefonu kapattı.

 

O pencereden dışarıya bakarken kapı çalmıştı.gidip kapıyı açtı ardından gördüğü ile yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.

 

Tekir annem.deyip eğilip oturdu kapıya tekir de onun oturması ile hemen kucağına atladı.

 

Xezâl tekir ile oynuyor oynarken de biraz olsun olanları unutmuştu.

 

Boncuk nerde? Dedi jêhat Hazal bir tane daha var demişti.

 

Xezâl gelen sese bakmış jêhat'ı görmesiyle de tekir'i kucağına alıp ayaklanmıştı.

 

Cevap vermedin? Diye tekrar etti jêhat.

 

Xezâl kucağındaki tekir'in kulaklarını kapattı elleri ile. O öldü. Dedi üzgün sesi ile.

 

Jêhat biraz yaklaşıp xezâl ın kucağındaki tekir'i aldı kucağına.

Ardından bakışlarını xezâl'a getirdi. Yanına arkadaş alırız merak etme tek kalmaz. Dedi düz sesiyle.

 

Gerçekten mi? Harbi den mi? diye sordu xezâl heycanla.

 

Jêhat xezâl ın bu hâline gülümsedi.

Gerçekten,harbiden,bak vallahi. Dedi gülerek.

 

Ha bak güvercin seversen dama iki tane güvercin gelmiş. Dedi jêhat dün gelmişler hala orda bekliyor oluşları biraz garipti.

 

Xezâl hızla dama çıkan merdivenlere yürüdü. Olamazdı onlar burda değildir diye geçirirken buldu kendini dam da .

 

Gördükleri ile de olduğu yere çivi olup çakıldı. Gelmişler.dedi sadece ferman ın güvercinleri onunla birlikte Amed den Rıha ya gelmişti.

 

Jêhat yukarı çıkmış xezâl'ın haline bakıyordu.

 

Bişey mi kaçırdım? Diye sordu o sevinir diye söylemişti ama ağlıyor oluşunu hesaba katmadi.

 

Onlar diye başladığı konuşmasın da durdu bir an için Ferman ın güvercinleri dedi ardından.

 

E tamam işte onlara sen bakmıyor muydun? Burda bakarsın yanında olsunlar istemez misin? Dedi jêhat.

 

Xezâl jêhat'a getirdi ağlar bakışlarını. Bişey demez misin onların burda olmasına? Diye titreyen sesiyle sordu xezâl.

 

Jêhat sandalyesini xezâl'ı ın önüne getirdi bakışlarını xezâl'a kaldırdı.

 

Ne diycem? İki tane zararsız güvercin ile ne gibi bir sorunum olacak? Ferman dan sana hatıra diye onları istemeyecek değilim demi? Dedi kendini açıklar vaziyette.

 

Xezâl gözyaşlarını silmiş onun ile birlikte arkasından gelen güvercinlere bakıyordu jêhat ın söyledikleri içini rahatlamıştı.

 

Hadi öğle yemeği yiyelim. Dedi jêhat ardından sandalyesini asansörün olduğu kısma doğru ilerletmeye başladı.

 

Xezâl da sakin adımları ile arkasından geliyordu. Aşağıya indikleri sırada Cengiz ağa ve Hicran hanım xezâl ın yüzündeki peçe ye baka kaldılar.

 

Jêhat babasının karşısına geçti masa da xezâl da sol tarafına oturdu.

 

Hicran hanım içini kemiren soru ile zorla yiyordu yemeğini.

En son artık dayanamadı aldığı bir bardak suyu içip xezâl'a döndü.

 

Kızım.dedi hicran hanım xezâl seslenmesi ile ona dönmüştü.

 

Sabahtan beridir içimi kemirir durur yüzünde bişey falan mı var niye taktın peçe yi? Dedi ve rahat bir nefes aldı.

 

Xezâl elindeki kaşığı bırakıp jêhat'a çevirdi bakışlarını ne diycekti ki?

 

Ben istedim anne ben çıkar diyene kadar onu takacak. Karım hakkında söz hakkını da kimseye vermem haberiniz ola.

Sanki çok umrunda karın olması? Yatağına almadığın kıza karım dersin. Dedi Dilşad hanım sinsi sesi ile.

 

Haklısın yenge en azından ben derdimi derim sana sen oğluna baksan bir akşam dan sabaha kimin kapısında sabahlarmis. Dedi jêhat sessiz sakin sesi Dilşad hanım ın üstünde büyük etki bıraktı.

 

Dilşad hanım bişey diycekti ama o sözüne başlayama dan kapıdan hızlı ve seri adımlar ile Emir ve Azad xidrekan girmişti.

 

Azad Şırnaklı xidrekan aşiretinin en büyük oğluydu. İki amcası 6 tane de kuzeni vardı. Bir de avukatlık okuyan kardeşi Dicle. Emir ile bağları ise kardeşi Dicle sayesinde olmuştu.

 

Dicle ve Emir İstanbul da üniversite de tanışmış birbirini sevmiş ardından ise ailelerin de izni ile söz kesilmişti.

 

Dicle okulunu bitirdik ten sonra ise Şırnak dan Rıha ya gelin gelecekti.

 

Hoşgeldiniz oğlum.dedi hicran hanım.

 

Hoşbulduk teyzem.dedi emir hâli tavrı ile acelesi olduğu belliydi.

 

Adımları jêhat'ın yanına gidiyordu. Gelip yanına durdu.

 

Jêhat ne var der gibi bakışlarını kaldırmış emir'e bakıyordu.

 

Azad ise Emir söylesin diye bekliyordu ama Emir susuyordu ortamdan kaynaklı.

 

Jêhat karadaş aşireti geliyor.dedi Azad tek nefeste.

 

Niye? Diye sordu cengiz ağa bir anlık şaşkınlık ile. Çünkü karadaş aşiretinin kimse ile arası yoktu. Erîvân aşireti dahildi buna.

 

Oğullarının ölüsünü kapısına attık gelecekler elbet.dedi jêhat sakin tavrı ile.

 

Ne yaptınız? Dedi Hicran hanım.

 

Adamın oğluyla ne alıp veremediğiniz vardı da yaptınız? Dedi cengiz ağa sinirle.

 

Bir can alacağımız vardı aldık.dedi jêhat sert sesiyle.

 

Bu sırada gelen arabaların kapı önünde durması ile masadaki herkes ayaklandı.

 

Cengiz Ağa'nın emri ile kapı açılmış önde 60 yaşlarına merdiven dayamış sakalları ağarmış Mirşer karadaş ardından iki oğlu melik ve berat girdi.

 

Sen ne yaptığını sanırsın ağa? Sen kimsin de benim oğlumu öldürüp kapıma atarsın?diye kükreyerek geliyordu Mirşer ağa.

 

Cengiz ağa ve Mirşer ağa karşı karşıya gelmiş ikisinin de elleri silahlarından duruyordu. Erivan konağı adamları silahlarını gelenlere doğrultmuş hazırda bekliyordu.

 

Yapılan doğru dur ağa lakin yapan yanlıştır.dedi jêhat oturduğu yerden sert bakışları Mirşer Ağa'nın üstünde iken.

 

Sakat halinle sen yapacak değilsin ya o yapacak elbet. Dedi büyük oğlu Melik.

 

Jêhat ve Emir bu lafın üstüne kahkaha ile gülmüştü.

 

Rojwan ağa dan onu alanda bizdik Melik. Dedi Emir bakışları Melik'i yer gibi bakıyordu.

 

Ne diyon lan sen? Dedi Mirşer ağa adımları emir'e dönüktü.

 

Ben senin o şerefsiz oğlunu ararken bana haber salmış gelirsen ölün çıkar dedi de kendisi.

Dedi yüzündeki alaycı ifade ile.

 

Konaklarında patlama oldu rojwan ağa yaralandı.dedi Berat o her şeyi anlıyordu şimdi.

 

He ya ben ölür dedim ama ölmemiş. Dedi jêhat.

 

Emir her yere Rojhat'ı ararken haber salmış. Rojwan ağa aradığın adam ben de gelirsen ölün çıkar demişti.

 

Ama Emir tek başına gitmişti. Irak'a

Tek başına gitmiş gelirsen ölün çıkar diyen adama hediye diye getirdiği arabayı patlamıştı. Rojwan ağa ve beş adamı yaralanmıştı.

 

Niye lan? Benim oğlumdan ne istediniz?dedi Mirşer ağa öfkeli sesi konakta yankılandı.

 

Ben araciyim ağa Emri karım verdi. Jêhat sağın da ayakta duran xezâl'a bakarak.

 

Lan orospu ne istedin lan oğlu- o sözünü bitirmeden bir el sesi yankılandı avluda.

 

Jêhat önce havaya ateş etmiş sonrasında ise namlusunu Mirşer ağa ya çevirmişti.

 

Ağzından çıkanı kulağın duysun yoksa seninde oğullarının da ölüsü gider konağa. Dedi sert sesi ile.

 

Ulan kan davaliyiz Erivan aşireti ile ne ölüm olünüze ne dirim dirinize bundan sonra ölümlerden ölüm beğenin.diye bağırdı Mirşer ağa. Ardından adımlarını kapıya doğru attı.

 

İki oğlun daha var Mirşer ağa ben olsam bu kadar tehditkâr konuşmazdım. Diye bağırdı arkasından jêhat.

 

***************

 

Gün ağır ve zor geçmişti. Erivan aşireti bir kan davasına girmişti. Cengiz ağa bu durumdan şikayetçi değildi.

 

Anne. Diye seslendi jêhat.

 

Hicran hanım odasından çıkıp jêhat'ın yanına geldi.

 

Anne benim duş almm lazım. Dedi jêhat.

 

Al oğlum bana niye diyon? Dedi hicran hanım güler yüzü ile.

 

Anne ben tek alamıyorum ya.dedi jêhat. Siniri sesinden belliydi.

 

Xezâl. Diye seslendi hicran hanım. Xezâl odadan çıkıp yanlarına gelmişti.

 

Buyur anne. Dedi xezâl sevgi dolu sesi ile.

 

Kızım kocan banyo yapacakmış ona yardım et bu koca kafalı adam hâlâ evli olduğunu anlamamış.dedi dalgaya alarak.

 

Yok anne sen aldır o değil. Dedi jêhat şaşkın sesi ile.

 

Vallahi bundan sonra kişisel ihtiyaçların ile eşin ilgilenecek istersen alma kokarsın. Hem zaten saat gecenin on biri ben gidip yatıyorum. Dedi hicran hanım.

 

Ardından odasına doğru yürüdü. Bu yaptığı şey iyimiydi bilmiyor du ama bır şekilde oğlu ile gelini anlaşmak zorunda idi.

 

Xezâl jêhat a jêhat xezâl'a bakıyordu.

Xezâl jêhat'ın bişey demiycegine kanaat getirince odasına girdi.

 

Üstünü değiştirip pecesini açtı. Bu sırada çalan kapı ile yerinden kalkıp kapıyı açtı.

Gördüğü ile de şaşkın şaşkın baka kalmıştı.

 

Jêhat kucağında kıyafetler ile duruyordu. Yardım edermisin? Dedi sesi içine kaçmıştı resmen.

 

Xezâl gülümsedi kapıyı açıp içeri geçmesi için kenara çekildi.

 

Jêhat içeri girdi xezâl kucağındaki kıyafetleri alıp yatağın üstüne bıraktı. Banyoya geçip suyu açtı.

 

Jêhat üstündeki gömleğinin düğmelerini açtı. Xezâl gelip kollarını çıkarması için yardım etti. Ardından yatağın üstüne oturması için yardım etti pantolonu da çıkardı. Boxser a sıra gelince durdu ama jêhat onu tek çıkaramazdi.

Onu da çıkarıp tekrar sandalye ye oturdu onu.

 

Jêhat biraz çekiniyor buda yüzünden belli oluyordu.

 

İçeri girdiklerinde xezâl başlığı alıp suya bakması için jêhat a uzattı.

Sıcak yada soğuk ona göre ayarlamasını yapim.dedi xezâl.

 

Böyle iyi. Dedi jêhat çekimser sesi ile.

 

Xezâl jêhat a yardım etti onu taburenin üstüne oturtup başından aşağıya suyu dökmeye başladı. Bütün vücudu islandığı zaman ise saçlarına şampuan döküp köpürtmeye başladı.

 

İyice saçlarını kopukledikten sonra suyu döküp durladı. Ardından lifi alıp üstüne duş Jeli döktü. İyice köpürtüp omuzlarından başlayarak sırtından ve göğsünden aşağıya doğru yıkadı sıra bacaklarından aşağıya geldiği sırada jêhat elini tutup durdurdu onu.

 

Yapmak zorunda değilsin bu kadar yeterli. Dedi.

 

Elimi bırakırsan eğer yapmak istiyorum. Dedi bunları söylerken ne yüzünden ne de gözlerin de bıkkınlık vardı.

 

Jêhat elini bırakıp kendini ona bıraktı.

Xezâl en son suyu döküp kopükleri akıttı. Jêhat ın üstüne havluyu atip saçlarına da ayrı bir havlu koydu.

 

Onu sandalyesine oturtup banyodan çıkardı. Önce baxser ını daha sonra atletini giydirdi altına eşofmanı da giydirip en t-shirt'ü giydirdi. Tarak alıp gelip saçlarını taradı.

 

Kurutma makinesini de getirip saçlarını kuruttu. Ardından çekmeceden çıkardığı çorapları alıp sandalyenin önüne oturdu.

 

Gerek yok onlara. Dedi jêhat.

 

Sana olup olmadığını sormadım zaten. Serin hava bugün o yüzden giy bunları.dedi xezâl zaten bunları söylerken zaten giydirmisti çorapları.

 

 

Teşekkür ederim. Dedi jêhat annesi gibi ilgilenmesi düşünmesi hoşuna gitmişti.

 

Benim gibi bir adamla ilgilenmek zor demi? Diye sordu ardından.

 

Xezâl ciddi bir bakış attı jêhat'a doğru.

 

Hiç te bile niye zor olsun ki? Ben çok keyif aldım senle ilgilenirken. Aslında bir bebek gibisin sadece boy farkınız var. Dedi gülümseyerek.

 

Jêhat seslice gülmüştü dediklerine. Koca bebek diyorsun ha.dedi güler sesiyle.

 

Xezâl gülümseyip başıyla onayladı. Jêhat sandalyesini kapıya doğru çevirip odadan çıkmak için ilerletti sandalyesini.

 

Senden bişey istesem? Dedi xezâl bir anda.

 

Jêhat geriye doğru bakıp söylemesi için bekledi.

 

Burda bu odada kalsan kimse bizim evliliğimiz için laf söz etsin istemiyorum. Dedi bunları yangesi yüzünden diyordu.

 

Jêhat duraksadı. Ama haklıydı o kimse namussuz olarak anılmak istemezdi.

 

Jêhat sandalyesini geri çevirip xezâl ın yanına geldi.

 

Uyuyalım mi? Dedi jêhat.

 

Xezâl bir anda ayağa kalktı. Kalıcak mısın? Dedi bur anda seçinle. Sevindi çünkü jêhat kötü biri değildi. Hele de bugün kan davası olacağını bile bile yaptığı şeyden sonra..

 

Valla yatağa uzanmama yardım edersen evet . Dedi jêhat gülümsedi ardından.

 

Xezâl jêhat'ı yatırmış ardından kendide yanına yatmıştı.

 

*************

 

Sen ne işe yararsın ha? De bana bir ? Diye söylendi Dilşad hanım.

 

Selim ne olduğunu bile anlamamış bakıyordu öylece.

 

Jêhat karısının yanında haberin varmı? Dedi elleri arkasında karşısındaki oğluna hesap sorarken.

 

Baśka nerde olacak? Orda olması gerekmiyor mu zaten? Dedi evliydi onlar ne varsa sanki bunda.

 

Salak oğlum jêhat ın çocuğu olursa ne olacak? Dedi sinirle.

 

Selim olduğu yerden kalkıp annesinin karşısına dikildi.

 

Olursa babasına yaptırdığın şeyi ona yaptırırsın. Dedi öfkesi çoktu. Annesinin bişey demesini beklemeden çıktı odadan.

 

On iki yaşında katil etmek istemişti annesi onu.

 

Selim bir çocuktu kardeş bildiği amca oğlunu öldür demişti annesi.

 

Yıllardır içini kemiren bu vicdan azabı artık canına tak etmişti.

 

Bur gün o cesareti topladığı zaman ilk önce yapacağı şey kendini de kardeş bildiği amca oğlunu attığı yerden atmak olacaktı.

 

***********

 

Bölüm burada biter canlar ☺️

 

Allah'a emanet olunuz.....

 

Beğenilerinizi unutmayın 😊

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%