Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@su_izi

17 sene öncesi....


Reşit ağam ağam üsteğmen Arif geldi sizinle konuşması gereken önemli bir şey varmış. Dedi hasan sesindeki endişesi belli olurken.


Reşit ağa yataktan doğruldu saate baktığında gece 3'dü bu saatte niye gelsin ki üsteğmen diye geçirdi içinden.


"Tamam Hasan hemen geliyorum. "Dedi ne olduğunu anlamamış kötü bir haberi almaktan endişe duyuyordu.


"Hayır olsun ağam gece gece bişey olmasın" diyerek. üstünü giyiniyor'du Dilber hanım.


Acele ile aşağı indikleri sırada mihra'nin ağlama sesini duyan Dilber hanım mihra'nin odasına geri döndü.


Ağlayan Mihra'yı kucağına aldı. onunla beraber merdivenlerden inmeye başladı.


"Hayır olsun teğmen'im gece gece ne işin var bizim konakta?" diyerek elini uzattı selam verdi.


Teğmen selamını alıp elini sıktı konuşmaya başladı.


"Reşit ağa abin ve yengen bı kaza yapmışlar Mardin girişinde zincirleme kaza olmuş." Dedi sesinden belliydi sonrasında söyleyecekleri daha da kötüy dü belliki.


"Nerdeler peki? İyiler mi?" Diye endişe ve korku ile sorularını ard arda sıraladı reşit ağa.


"Başın sağolsun ikiside hastaneye varamadan ölmüşler." Dedi Arif teğmen.


Dilber hanım kucağındaki mihra ya bakıp ağladı. Reşit ağa zor durdu bugün ayakta. Bir kara gece bir yavruyu anasından babasından etmişti. Bir kaza iki cana sebep olmuştu.


Daha anne, baba diyemeden annesinin kokusundan mahrum kalmıştı bir bebek. Benim babam var dağım var diyemeden büyüyecek di. Anne ve babası olmayan bir çocuk kanatsız kalmış bir kuş tan farksız olurdu. Onca kalabalık içinde bir özlem ve hasret ile kalmıştı daha üç yaşına yeni basmış olan mihra.


O ne annesinin mis kokulusu,ne de babasının prensesi olacaktı.


O amcası ve yengesinin emanet serçesi olacaktı.


****************


GÜNÜMÜZ 


"Mihra nerdesin yavrum. "Diye seslendi Dilber hanım.


"Geldim yenge bişey mi istedin?" Dedi mihra merdivenleri koşar adım iniyordu.


Dilber hanım gülümseyerek "zarife sana görücü bulmuş yine." dedi


"Of yenge ya yine mi? Zarife abla beni evlendirmeden rahat etmeyecek." Diye omuz sirkerek cevap verdi mihra Zarife her gün yeni bir görücü ile kapısını çalar olmuştu.


Oysa o iki sene önce gördüğü bir çift göze aşıktı zaten. Bir daha görmediği namı ve asaletini dinlediği o bir çift kara göze esirdi.


Dilber hanım mihra'ya bakarak gülmeye başladı "haklısın kızım biz bile bu kadar düşünmüyoruz " dedi. Ki gerçekten de öyleydi yeni yirmi yaşına girmiş yegenlerini evlendirme derdin değillerdi.


"Yenge abim ne zaman gelecek işleri bitmiştir demi?" Dedi mihra Adar Saruhan dilber hanım ve reşit Ağa'nın tek evlatları idi o.


"Akşama doğru gelir kızım bugün gelecek öyle söyledi." Dedi dilber hanım adar bu ne yapacağı belli olmazdı ya .


Adar Urfa'da ki şirket toplantısı için gitmişti hem de dixeri aşiretinin kızı berfini görmek için onu çok uzun zamandır seviyordu ama bir türlü babasına söyleyip de istememişti


Dixeri konağı 


Boran ağa sabah kahvaltı bittikten sonra konuşmaya başladı. " Sıla nın babası benden oğlu Abdullah için Berfin'i istedi. Bende olabileceğini söyledim" dedi masa daki herkese bakıp.


Ferman ve sıla birbirine bakıp gülümsedi yaptığı planlar bir bir işliyordu


Ferman in abisi Çolak diye ağalık istememiş di babasından sonra ağalık fermana kalacaktı.


"Sıla egerki Abdullah ve Berfin evlenirse gücüne güç katmış olacaksın ağam.

Hem Abdullah senin sözünden çıkmaz sen ne yaparsan ne yap dersen onu yapar" diyordu içindeki mutluluk ile. Gerçi bunu sadece babası istedi diye yapıyordu. Sonuçta o değil miydi sıla istemiyorum dediği halde Ferman'a onu zorla gelin eden.


Ferman şirkete gitmek için hazırlanıyordu oda bunu bildiği için kardeşini kayınbiraderi ile evlendirmek istiyordu.


Berfin duydukları karşısında endişe içinde odasına çıktı babası na olmaz ben başkasını seviyorum diyemez di.


Biz onlardan kız aldık şimdi onlarda bizden istiyor olmaz böyle şey diye çıldırtıyor du.


Telefonunu eline aldı ve adar'ı aradı


Telefon iki kere çalmıştı ki açıldı


"Söyle gül yüzlüm diye açmıştı telefonu adar."


"Adar bu seni belkide son arayışım olabilir." Dedi Berfin bir anda ne dediğini Kendi bile bilmiyordu belki de.


"Ne? Ne? Ne saçmalıyorsun sen?" Dedi birden Adar affallamis sesi ile.


"Dur sözümü kesme babam beni Abdullah a veriyor sıla yengemin kardeşine." Diye ekledi Berfin.


Adar duydukları karşısında kalakaldı ne diyecekti ne soylemeliydi?


"Olmaz öyle şey ben seni kimseye vermem" dedi sinirle.


"Ne yapacağız?" Diye sordu hemen Berfin.


"Kaçalım" dedi adar kendinden emin çıkan sesi ile.


Berfin bir an duraksadı. Ama babasının mehmet ağaya hayır demesi de olacak şey değildi.


"Tamam seni bekliyorum." Dedi


Adar telefonu kapatıp annesi Dilber hanımı aradı.


"Efendim oğlum çıktınmı yola?" Dedi dilber hanım heyecanla.


"Yok dayê buradaki işlerim bitmedi sabah geleceğim haber vereyim dedim." Diye sakin tuttuğu sesi ile konuştu adar.


"Tamam oğul sen işine bak Allah'a emanet" deyip kapattı telefonu.


"Mihra abinin işi bitmemiş bugün gelemiyor yarın gelecek şöyle Meryem e ona göre hazırlık yapsın." Diye bağırdı dilber hanım.


"Tamam yengem." Dedi mihra sevecen sesi ile.


Mihra içindeki burukluk ile odasına çıkmaya başladı abisini çok özlemişti o olmayınca konak sıkıcıydı abisi olsa onunla uğraşirdi


Mihra enne ve babasını kaybedeli 17 sene olmuştu amcası ve yengesi oğulları adar dan ayırmadan sevmişti yıllardır onu


Fırat ağa öldükten sonra ağalık reşit ağa ya geçmişti


Mardin de en büyük aşiret onlardı herkes saygılıydi onlara reşit ağa tam bir ağay di yoksulu korur fakirin hakkını savunurdu


***********


Dewran evde durmayı sevmezdi ne zaman canı sıkılsa atını alıp saatlerce dolaşırdı


Doğuştan bir rahatsızlık ile doğmuştu o. Sol kolunu tam kullanmiyordu. kullansa da bu onun için yinede engel bu yüzden de ağalığı kendi isteği ile kardeşi ferman'a bırakmıştı


Annesi Dila hanım onu ne kadar evlendirmek istese de o istememişti bu halde kimseye yük olmak istemiyordu adı üstünde Urfa'nın iyi kalpli adaletli asil ama Çolak ağasiydi


Aslında kolu böyle olmasaydi babasından sonra ağalık ona kalacaktı.


Urfa sokaklarında herkes onu bilirdi onu ayrı bir severdi kerkes adaleti ve asaletiyle nam salmisti


Hayatta hiç vazgecemeyeci tek kişi kardesiydi onu ayrı çok başka severdi.


23.30


Berfin gelen mesaj sesiyle irkildi.


“Saat 01:30 da hazır ol seni almaya geliyorum.“


"Tamam diye cevap verdi."


Saat 1 olduğunda adar arabası ile konağın bı alt sokağına geldi.


Berfine çık diye mesaj attı. Tedirgin ve endişeli bir bekleyiş başladı ardından.


Berfin konağın merdivenlerini hızlı ve sessizce indi konağın arka kapısını açıp dışarı çıktı sokağın başında bekleyen adar a doğru koşmaya başladı.


Adar berfini alıp hemen arabaya gitti. Arabaya binip hızla sürdü arabayı.


Gece Ferman in telefonu çaldı. Saat gece üçü geçmiş ti.


Ferman önce uykulu gözlerini ovaladi. Ardından telefonu açtı.


"Ağam kardeşin Berfin Mardin aşiret lideri reşit ağa nin oğlu ile kaçıyor dedi tek nefeste Mahmut. "


Ferman kalkti ve berfinin odasına gitti yatak boştu ferman BERFİN diye bagirmaya başladı


Ferman'ın sesini duyan herkes yataklarından kalkıp sesin geldiği yere toplanıyordu.


Boran ağa "oğlum ne diye gece gece bağırirsin noldu?" diye sordu


"Berfin Mardin deki Saruhan aşiretinin oğluna kaçmış." dedi siniri ve öfkesi sesinden belliydi.


Konakta ağıt sesleri duyuldu Dila hanım kızı için ağıt yakıyordu biliyordu buldukları zaman kiyacaklardi kızına.


Kim olur sa olsun kaçmanın bedeli ölüm dü. Ya ölüm ya da cana bedel olacak iki insan yanacak ti.

Loading...
0%