@su_izi
|
Dün herkes için zor geçmişti. Dewran Ağa'nın ağalık yemeğine daveti bütün doğuya yayılmıştı.
Behram ve rohat çok mutlu oldular. Ferman haketmisti bunu. Geç bile kalmıştı dewran.
Sabah kahvaltıya bile gelmemişti ferman gece yoktu evde olanlardan sonra çıkıp gitmişti.
Herkes kahvaltıya inmişti sıla da gelmişti. Babası bile arkasında durmazken kaynının durması evdeki herkesin onu desteklemesi. Rezzan'a meydani boş bırakmasının yanlış olduğunu ve ona üstüne kuma geldiği güne pişman edeceğine söz vermişti kendine.
Ferman'i affetmesi zordu belki de hiç affetmeyecekti. Yinede Rezzan'a istediğini vermeyecekti.
Herkes sessizdi masada Sıla'nın hâli herkesin garibine gidiyordu. Mihra dayanamadi.
Sıla iyimisin sen ?
Sıla buruk bir gülümseme attı mihra'ya.
İyiyim iyiyim merak etme. Sadece acımı susturup öfkemi guclendirdim.
Masadaki herkes mutlu olmuştu Sıla'nın güçlü duruşu Rezzan'a papuç bırakmayacak olması herkesin içini rahatlatmis tı.
Dewran dan gelen ses ile herkes dewrana baktı.
Bav sıla ve mihra bugün çarşıya çıksınlar. Yarın için alacakları vardır.
Tamam oğul Sinan götürür onları. Malûm yarın büyük gün.
Yemekten sonra dewran terasa çıktı. Rezzan ortalıkta yoktu . Gerdek gecesinde yalnız kalması sinirini bozmuştu. Dewran sayesinde bozguna uğramıştı. Zaten fermanla konağa gelirken de düşündüğü dewran di . Mihra'yı seviyor oluşunu kabul edemiyordu. Zamanında yalvarmis ti ona ama dewran yüzüne bile bakmamıştı.
Dewran in arkasından sıla ve mihra'da geldi. Dewran sılaya döndü onunla konuşmak istiyordu.
Sıla bacım affet beni ben ferman'in bu kadar ileri gideceğini bilemedim. Ben gitmeseydim eğer ferman yapamazdı bunu.
Sıla dewrana bakıyordu babasının bile özür dilemeyi bırak nasılsın diye sormadigina kaynı benim yüzümden oldu diyordu.
Sen takma kafana abi. O elbet yapacaktı bunu . Aklına koymuştu zaten. Er yada geç olacaktı bu.
Sıla konağa geldiğin günden beri berfin den ayirmadim seni . Ona böyle bir haksızlık yapılmış olsaydı o zaman ne kadar canım yanarsa yine öyle yanar unutma olur mu?
Bide sakin o karaktersize papuç bırakayım deme . Fermanla olan sizi ilgilendirir ben karışmam ona . Boşarim dersen hemen toplarım aşireti.
Yok abi fermanı boşadığım gün gider Rezzan'a nikâh kıyar. Rezzan'ı bu konağa geldiği güne pişman edeceğim.
Dewran duyduklarına sevindi. Sıla ya çok üzülüyordu. Yüzü gülmemişti hayatı boyunca. Mihra gelip sıla sarıldı. Ne yaparsan hep yanında olacağım söz . Seni kimsenin uzmesine izin vermeyeceğim.
Dewran gülümsedi. Rezzan'a acıyasım geldi . Çok eglenecegiz çok.
Dewran şirkete gitti. Rohat ve Behram'la buluşup yarın için hazırlık yapacaklardı. Dila hanım ve kızlar avluda oturuyorlardı. Birazdan çarşıya gidecekti mihra ve sıla .
Rezzan da geldi. Mutfağa doğru seslendi. Bana yiyecek bir şeyler hazırlayın. Nazmiye kapıda çıktı hemen . Dila Hanım'ın göz işaretiyle geri mutfağa döndü.
Bu konakta yemek saatleri bellidir. Eğer saatinde masada olursan güzelce yersin yemeğini. Yok olmazsan kendi işini kendin gör kimseye özel hizmet yapılmaz . Hizmetçin yok senin.
Rezzan dudaklarını kemirmeye başlamıştı öfkesi gözlerinden çıkacak kadar çoktu.
Dayê bende bu evdenim ya hani bende burda yaşarım unutma sakın. Dila hanım oturduğu yerden kalktı ellerini arkasında birleştirdi. Rezzan'a yaklaştı.
Bana dayê demeyeceksin sen benim gelinim değilsin bu konakta misafir olduğunu unutma. Ha bide rahat dur sakın kimseye bişey yapayım deme saçından tuttuğum gibi babanın kapısının önüne atarım bilesin.
Dila hanım yukarı çıktı. Mihra ve sıla ayaklandı. Rezzan bende geleceğim çarşıya. Mihra'nin sinirleri iyice çıkmıştı. Karaktersiz olduğu kadar yüzsüzdü Rezzan. Arkalarına baktılar. Sıla seslice güldü yüzündeki alaycı ifade ile olur gel senide babanın konağına bırakalım ait olduğun yer orasıdır.
Rezzan hasetinden çatliyordu. Bütün öfkesini kusmak istiyordu. Sıla'nın kolunu sıkıca tuttu canını yakmak istemişti. Aklınca haddini bildirecekti.
Bana bak düzgün konuş benimle elimde kalırsın.
Hadi ya sana hak ettiğin cevabı veririm bu hep böyle olacak. Bu konağa geldiğine bin pişman olacaksın. Sıla kolunun acısını hissetmiyordu bile Rezzan boşa uğraşıyordu. Rezzan sılayı geriye doğru itti. Sıla düşecekken mihra sılayı tuttu.
Mihra bu durumda herşeyi sılaya bırakmış olsada kardeşim dediğine zarar vereni yakardı.
Gözü dönmüştü bı kere mihra'nin Mardin'in deli kızının ortaya çıkması gerekiyor du.
Olduğu yerden Rezzan'a doğru yürüdü saçına yapıştı. Rezzan çığlık attı. Mihra gözlerini rezzan'ın gözlerine dikti.
Sakın bı daha ne sılaya ne de bu konakta ki herhangi birine dokunayim deme. Bu konakta çıkan her sorundan sen sorumlu olacaksın. Konakta ki karıncaya bile zarar gelse seni ayağımın altına almaktan cekinmem haberin olsun.
Mihra razzan'ı yere savurdu . Ellerinin üstüne yere düştü Rezzan. Mihra saçlarını savurdu. Sıla'nın koluna girdi konaktan çıktılar.
Rezzan çılgına dönmüştü. Konakta ki herkes Rezzan'a gülüyordu. İçlerinin yağları ermişti.
Rezzan yukarı odasına çıktı.
Çarşıya geldiler baya bir dolaştıktan sonra ikiside güzel işlemli birer elbise aldı. Sıla mavi bir elbise aldı . Mavi rengi çok severdi genelde özel günlerde hep mavi giyerdi.

(Sıla'nın elbisesi)
mihra siyah elbise almak istemişti ama sıla ikaz etmişti beyaz olsun demişti abim beyazı seviyor deyip ikna etmişti onu.
(Mihra'nin elbisesi)

Saat baya geç olmuştu alacaklarını almışlardı. Mihra dewran için siyah şalu şepik aldı . Hiç giydiğini görmemişti belki yarın için giyerdi.

(Mihra'nin dewrana aldığı)
Sıla çok yorulmuştu bu kadar yorulması normal değildi. Arabaya binecekleri sırada Sıla'nın başı döndü. Mihra endişelendi. İyimisin yine başın dönüyor demi?
Gözüm karardı birden sadece o kadar .
Arabaya bindiler mihra Sinan abi bizi hastaneye götür. Sıla ne kadar gerek yok dese de mihra dinlemedi. Yolda dewranı arayıp hastaneye gelmesini söyledi. Dewran gelene kadar doktorun yanına girmişlerdi bile . Çıktıklarında dewran'la kapıda karşılaştılar.
Dewran endiseliydi ferman yüzünden hasta olmasını istemezdi Sıla'nın.
Noldu iyimisin abicim. Ne söyledi doktor.
Sıla yüzündeki hem mutlu hemde kırgın ifadesiyle amca oluyorsun abi. Dewran inanamıyordu duyduğu şeye fermanı bulup tekrar dövmek istiyordu şuan. Hastaneden çıkıp konağa geldiler.
Ferman da gelmişti zaten akşam olmuştu. Herkes avluda dewranlari bekliyordu. Konak kapısı açıldı önde dewran arkasında Sıla'nın koluna girmiş mihra girdi . Elinde çantalarla Sinan geldi en son .
Dila hanım hemen ayağa kalktı. Sıla'nın yanına gidip saçlarını okşadı.
İyimisin kızım. Sila kafasını sallayarak onayladı.
Dewran fermana öfkeyle bakıyordu. Ferman anlamıştı bişey olduğunu. Noldu abi yine mi döveceksin niye bakarsın öyle?
Dövünce akillanmazsin ki . Yola geleceğini bilsem sopayla döverim seni.
Abi bu kadar da kin besleme bana kardeşinim ben senin.
Lan benim salak kardeşim ben sana sabır sabır dedim sen gittin kuma aldın. Akilsizliginin cezasını çek şimdi . Baba oluyorsun Allah'ın cezası sıla hamile.
Ferman'in ağzı beş karış olmuştu. İçini kaplayan duygunun ne olduğunu bile bilmiyordu. Sıla'nın hamile oluşu bütün konakta sevinçle karşılandı. Rezzan hariç herkes mutlu olmuştu. Rezzan oturduğu yerde ellerini yumruk yapmış sılaya doğru bakıyordu.
Mihra sılayı odasına çıkardı. Dinlenmesi lazımdı. Sıla üstünü değiştirip yatağa yattı. Mihra Sıla'nın elbisesini dolaba astı. Kapının açılmasıyla ferman gözüktü kapıda.
Sıla anlamıştı ferman'in geldiğini ne kadar onu sevmiyorum dese de yürüyüşünden attığı adımdan bile tanırdı onu. Sıla mihra seslendi.
Kardeşim kapıyı kapat başkasına kocalık edecek birinin benim odamda yeri yoktur.dedi sesi sert ve gür çıkmıştı.
Sıla iki dakika konuşalım olmazmi?
Mihra odadan çıktı. Ferman gelip Sıla'nın yanına oturdu.
Sılam etme böyle ben bilemedim affet beni. Sesinden belliydi ilk defa içten konuşuyordu. Sıla gözlerini fermana çevirdi. İnşallah bebeğimiz sana benzemez ferman. Ferman inanamıyordu duyduklarına karısı doğacak çocuklarının babasına benzemesini istemiyordu. Sıla devam etti. Senin kadar gaddar kimseyi düşünmez kalpsiz biri olmasını istemiyorum. Senin beni kırdığın üzdüğün incittiğin kadar kimse üzmedi beni. Hayatıma iki adam girdi biri babam biri sen ikinizinde birbirinizden farkı yok . Sıla ferman'in bişey söylemesini beklemeden yatağa uzandı sırtını fermana döndü.
Ferman'in ilk defa kalbine bıçak saplanmış ti. Kalbi ilk defa işlevini görüyordu galiba.
Akşam yemeğinden sonra herkes odalarına çıktı. Mihra aldıklarını dewrana gösterdi. Bak nasıl güzel mi ? Sıla söyledi beyaz rengi seviyormuşsun bana beyaz aldırdı.
Dewran elbiseyi eline aldı. Evirdi çevirdi. Mimiklerinden belliydi yine bişey yapacaktı. E bunun fermuarı yok ? Mihra hemen elbiseyi aldı elinden sen anca kendini düşünüyorsun.
Hem sanada bişey aldım begenirmisin acaba ?
Dewran'in yüzünde kocaman bir gülümseme oldu . Bak sen benim jinamin im bana hediyemi almış.
Gözlerini kapat göstereyim.
Ha bide gözlerimi kapatayım öylemi. Dewran mihra'nin ona kedi yavrusu gibi bakan gözlerine hayır diyebilirmiydi?
Tamam kapattım hadi.. Mihra gidip çantadan kıyafeti çıkardı. Yatağın üstüne yerleştirdi. Evet şimdi açabilirsin.
Dewran gördüğüne şaşırmıştı. Bunu beklemiyordu şalu şepik mi aldın sen ?
Hiç giydiğini görmedim dolapta da yok yani belki yarın giyersin olmazmi?
Mihra almışsa giyilir tabi sanki giymem mi diyecekti.
Tabi giyerim sen bunun bana yakışacağını düşünüp almışsın ben de giyerim. Mihra dewranin boynuna sarıldı yanağına küçük bir buse kondurdu. Bu deli kız dewran'in nefesini kesiyordu.
Dewran yukarı terasa çıktı. Biraz hava almak istemişti. Arkasından mihra'da geldi. Dewran kolunu mihra'nin omzuna attı. Kendine çevirip belinden tuttu onu . Mardin'de bı türkü öğrendim söyleyeyim istermisin?
Şarkı mi sen mi ? Gerçekten mi. Dewran gözleriyle onayladı. Tamam söyle. Dewran boğazını temizledi.
""Şu Mardin'in kızları " "Çok keskindir bakışları " "Tek bir sorunu varsa ' " Bir elli beş boyları '
Mihra kızmıştı dewran kaçmaya başladı. Mihra dewrani kovaliyordu. Dewran hâlâ türküyü söylemeye devam ediyordu. Dewran koşarak merdivenlerden indi köşeden onları izleyen rezzan'ı fark etmediler bile . Merdivenler bitmistiki birine çarptı. Yavaş oğul yavaş hayırdır noluyor böyle ? Görende arkandan atlı kovalıyor sanır.
Görmedim bav özür dilerim. Dewran nefes nefese kalmıştı. Hemen arkasından mihra'da geldi. Boran ağayı görünce utandı yüzü kızardı hemen.
Sana ağalığı vermesekmi oğul sen karından kaçarsın aşirete nasıl sahip çıkarsın böyle. Boran ağa dalgaya alıyordu dewranı. Aslında böyle görmek çok hoşuna gidiyordu onu. Mihra'nin gelişi ile dewran'in yüzünden gülümseme eksik olmuyordu.
Boran ağa odasına geçti. Dewran yine devam ediyordu söylemeye. Odaya kadar kovaladı mihra onun. Birazda odada kovaladi lakin susmak bilmiyordu. Bir türlü odanin kapısı açık kalmıştı. Rezzan hemen gelmiş kenardan onları izliyordu.
Mihra anlamıştı dewran susmayacak ti. Yatağın ucuna gelip ellerini göğsünde birleştirdi.
Dewran yavaş adımlarla mihra'ya yaklaştı. Sırtı dönüktü mihra'nin dewran hâlâ şarkıyı mırıldaniyordu.
Dewran tam mihra'nin arkasına gelmiştiki. Mihra hızla döndü.
Parmak uçlarına kalktı ellerini dewranin boynunda birleştirdi.
Ve dudağına yaklaşıp öptü.
Dewran ne olduğunu bile anlayamadı. Nefesi kesildi. Bu heyecanı kalbi kaldiramazdi. Oda karısına karşılık verdi. Ellerini mihra'nin beline koydu gözlerini yumdu bu an hiç bitsin istemiyordu.
Bı süre sonra mihra kendini çekti. Alnını dewran'in alnına dayadı.
Sen ne yaptın böyle deli kız?
Susmuyordun başka bişey bulamadım.
Nefesimi kesiyorsun hatun.
Bı daha ki sefere haber ver hazırlıklı olayım yoksa kalpten giderim .
Sende nefesimi kesiyorsun çavreşamın.
Rezzan onları büyük bir kıskançlıkla izlemişti. Harekete geçmesi gerekiyordu.
Oradan uzaklaştı. Sakin kimsenin olmadığı bir yere geçti.
Telefonu aldı birini aradı .
Hayırdır gece gece niye arıyorsun beni?
Keyfimden değil herhalde . Hani kadınlık yapamazdı mihra . Daha şimdi gördüm gözümün önünde öpüştüler.
Telefondaki sinirli ses sen ne diyorsun be öpüşmek de ne?
Sen onu bunu bırak yarın geleceksin demi?
Geleceğim.
Rezzan telefonu kapatıp sinsi bir gülüş attı kendince . Yarın görüşürüz mihra hanım bakalım nolacak??
~~~~~~~~~~~ |
0% |