Mihra sabahın köründe çalan telefonla uyandı. Uykulu hâliyle kim olduğuna dahi bakmadan açtı telefonu.

Alo

Mihra'nin uykulu sesini duyan Berivan gülmeye başladı.

Kız sen hâlâ uyuyor musun? Bugün uyunur mu?

Mihra hâlâ ne olduğunu anlayamamisti.

Saat kaç kızım? Bu saatte niye ariyon?

Berivan biraz daha güldü.

Hadi çabuk uyan dewran ağa ya da söyle gitsin rohat'a abilik yapsın akşam onu istemeye geleceğim.

Mihra uykunun verdiği gafletten henüz berivan'in ne dediğini anlamamıştı.

Tamam anladım rohati isteyeceksin. Şimdi kapat uyuyacağım.

Onlar konuşurken dewran uyanmıştı.

Noluyor sabah sabah?

Mihra kulağındaki telefonu kenara bıraktı.

Esnedi.

Bişey yok dewran akşam Berivan rohat'i isteyecekmis.

Dewran doğruldu. Komidinin üstündeki sürahi den su koyup içti.

Mihra güzel karım sen ne dediğinin farkında mısın?

Mihra doğrulup yatağın üstüne oturdu.

Elleriyle gözlerini ovuşturdu. Bu sırada uyku bitmiş berivan'in söyledikleri kulaklarında yankilanmaya başlamıştı.

Kenara bıraktığı telefonu yeniden eline aldı. Berivan hâlâ bekliyordu.

Mihra yüksek sesle konuştu.

Sen ne dedin ? Akşam rohat'i isteyeceğim mi dedin ben mi yanlış anladım?

Berivan kahkaha attı.

Hele şükür uykun açıldı. Aynen öyle . Söyle dewrana akşam için hazırlasın rohat'i.

Mihra yutkundu derin bir nefes aldı.

Sen ciddisin?

Berivan kararlı sesiyle konuştu.

Evet ciddiyim. Ne yani benim için vuruldu sırf bacağından sakat kalabilir diye şimdi benimle evlenmek istemez. Sence ben sevdiğim adamı bırakır mıyım?

Mihra dizleri üstüne oturdu.

Helal kız . Sen söyle bizden ne istiyorsun?

Senden değil dewran ağa dan istiyorum.

Mihra telefonu kulağından çekip hoparlörü açtı.

Evet söyle bakalım dinliyoruz seni.

Berivan nefes alıp konuşmaya başladı.

İlk olarak bana rohat'in yüzük ölçüsü lazım dewran onu halledebilir mi?

Dewran telefona yaklaştı.

Kolay öğlen olmadan halletmiş olurum.

Berivan rahat bir soluk alıp verdi.

Bide dewran akşam için bozdag'larin konağını ayarlamlisin.

Bide küçük bir şey daha var . Bütün Mardin aşiretleri gelecek haberiniz olsun da .

Dewran ayaklandı bu gün çok yorucu geçecekti belli ki.

Tamam canım. Mihra telefonu kapattı.

Dewran kaşları altından bakıyordu. Sert gözüken ama sert olmayan bir ifade vardı yüzünde.

Mardin'in bütün kızları senin gibi deli galiba jinamin?

Mihra ayaklandı gelip dewran'in karşısında durdu. Dudaklarını büzdü.

Şikayetçi misin ağam?

Dewran mihra'yı belinden tutugu gibi kendine yasladı.

Yine o istekli gözleri ile bakıyordu.

Sen bir daha ağam de bakayım ne oluyor?

Mihra ellerini dewran'in boynunda birleştirdi. Boynuna yaklaşıp öptü.

Senden korkmuyorum ağam.

Dewran iyice sinirlenmişti. Ağam demesi hiç hoşuna gitmiyordu.

Mihra'yı belinden tutugu gibi yatağa yatırdı. Üstüne doğru eğildi.

Demek benden korkmuyorsun öylemi jinamin.

Mihra dudaklarını yaladı.

Evet demek için hazırlanıyordu ki dewran'in dudaklarını öpmesiyle soyleyemeden durdu.

Mihra ellerini dewran'in çıplak üstünde gezdiriyor dewran'in isteğini daha da körüklüyor du.

Dewran mihra'nin boynundan başlayarak öpmeye emmeye başlamıştı bile.

Dewran hiç bir zaman karşı koyamiyordu karısının seksi vücuduna ve arzulayan bakışlarına.

*******

Sıla artık gece dâhi uyuyamaz hâle gelmişti. Yedi buçuk aylık olmuştu bebekleri. Erken doğma ihtimalleri vardı ama henüz her şey yolunda gözüküyordu.

Rohat'in vurulmasından sonra sıla fermanı odaya almıştı. Ferman akillanmisti.

Kızları için oda hazırlamış küçük küçük bir sürü kıyafet almıştı.

Sıla ne kadar dur dese de dinlemiyordu. Babalık heyecanı fermana çok yakışmıştı

Sıla kalkmış pencereden dışarıyı izliyordu. Karnına giren sancıyla irkildi. 'Ahh' diye çıkardığı sesle ferman'in yataktan kalkıp yanına gelmesi bir oldu.

Noldu? İyi misin? Sancın mi var?

Ferman'in merakli ve endişeli ardı arkası kesilmeyen soruları başlamıştı yine.

Sıla ferman'in elini tutup karnına koydu. Ferman'in sorularına en güzel yanıt karnında hareket edip annelerinin canını yakan kızlarından olurdu.

Ferman hissetmesiyle hareketlerini sakinleşti sustu ve sadece onların hareketlerine odaklandı.

O kadar dalmıştı ki Sıla'nın ona seslenisini dahi duymamıştı. En son Sıla'nın sesiyle irkildi kafasını kaldırıp yüzünü silanin yüzüne getirdi.

Benim canım bişey istiyor.sıla dudaklarını bükerek çekinerek söylemişti bunu sürekli canı biseyler isteyip duruyordu.

Ferman doğruldu Sıla'nın başından tutup alinina bir öpücük kondurdu.

Evet söyle bakalım ne istiyor bizim yaramazlar?

Sıla duraksadı. Dudaklarını yaladı.

Pizza istiyorum.

Ferman kaşlarını çattı gözlerini kıstı.

Pizza istiyorsun öylemi?

Sıla başıyla onayladı.

Ferman küçük bir kahkaha attı.

Demek ki kızlarım bana benziyorlar.

Ferman haklıydı sıla pizzayı hiç sevmezdi. Hatta fast food olan hiç birşeyi sevmezdi. Ev yemekleri tercih ederdi.

Ferman banyoya girdi günlük işlerini halledip üzerini giyindi.

Sıla'nın yanına geldi saçından bolca nefesle içine çekti kokusunu.

Kahvaltıya kadar gelmiş olurum sılam.

Deyip kapıya doğru yöneldi.

Ferman çok alma lütfen.

Ferman arkasına döndü yüzündeki kocaman gülümsemesi ile.

Kızlarım isterse pizza fabrikası bile kurarım ben . Deyip çıktı.

Yine haddinden fazla alıp gelecekti.

*****

Dewran ve mihra hazırlanıp aşağıya indiler. Sıla Dila hanım boran ağa çoktan gelmişti kahvaltıya.

Dewran kahkaha atarak oturdu masaya.

Hayırdır oğlum sabah sabah bu ne neşe?

Dewran boran ağa ya çevirdi bakışlarını.

Akşam berivan rohat'i istemeye gelecekmiş bav . Ondandır neşem.

Dewran'in dediklerin den sonra masada gülüşme oluştu.

Dila hanım çok mutlu olmuştu. Behram'da rohat'da kendi oğullarından farksızdı onun için.

Rohat hakketi. Kızı kovdu resmen hastaneden. Dedi Dila hanım sitem dolu sesiyle.

Bu sırada konağın kapısı açıldı. Üst üste koyduğu pizza kutularıyla ferman geldi.

Sıla biraz utandı. Zaten hormonları ile arası kötüydü. Ferman'in bu hâlini görünce ister istemez gözünden bir damla yaş geldi.

Ferman elindekileri masaya koydu sırayla açmaya başladı.

Sıla ferman'in kolundan tutup kendine doğru çekti.

Bu çok fazla. Ben bunların hepsini nasıl yiyeceğim?

Ferman Sıla'nın yanına oturdu.

Hangisini istersen onu ye gülüm. Bilemedim hangisini ister canın.

Dewran fermana bakıp gülümsedi. Aferin ferman . Belli ki iyi bir Baba olacaksın.

Ferman dewrana bakıp gülümsedi. Darısı başına abi.

Dewran mihra'ya çevirdi bakışlarını. Mihra hemen kızarmıştı.

İnşallah Ferman inşallah.

Dila hanım ve boran ağa birbirine bakıp gülümsedi. Hem oğulları iyi anlaşıyor hem torunları doğacaktı ne isterlerdi başka.

*****

Dewran kahvaltıdan sonra Behram'la birlikte rohat'in konağına gitti.

Rohat sabahın köründe karşısında dewran ve behrami görünce şaşırmıştı.

Dewran rohat'in yanına geldi. Behram havin hanım i alıp avluya indi. Akşam için hazırlık yapacaklardı.

Hayırdır keke sabahın köründe rüyanda mi gördün beni?

Dewran rohat in yanına oturdu. Kara kara yüzük ölçüsünü nasıl alacağını düşünüyordu.

Akşam aşiret ağaları sana geçmiş olsuna gelecekler ondan geldim.

Rohat doğruldu. Kaşlarını çattı.

15 gündür herkes geldi zaten . Gelecek kim kaldı ki?

Dewran konuyu degistirmeliydi yoksa rohat'a herşeyi söylerdi.

Mihra senin yüzüğünü çok sevmiş bana da al dedi bı bakayım mi yüzüğüne?

Rohat aval aval bakıyordu dewrana.

Hayırdır dewran babamın yuzugunden mi alacaksın?

Dewran'in yüz hatları gerildi. Saat 12 ye geliyordu birazdan Berivan arayıp soracakti.

Bakacağım sadece . Anma nazlandin sende.

Rohat parmağındaki yüzüğünü çıkardı. Dewrana uzattı.

Dewran alıp parmağına taktı ama yüzük olmadı.

Bak olmadı zaten benimkiler den ince demekki parmakların.

Dewran rohat'a yüzüğü verip ayaklandı.

Ben bı hâlâma bakayım gelirim birazdan.

Dewran odadan çıktı. Telefonu eline alıp berivan'i aradı.

Berivan sitem dolu sesiyle açtı telefonu.

Hele şükür dewran . Birazdan biz geleceğiz zaten çok kalmadı.

Dewran sakinleşmek için bir nefes aldı. Ne olacak mihra'nin arkadaşı da kendi gibi deli olur.

18 al kurtarır herhalde.

Berivan duraksadı.

Herhalde derken dewran.

Dewran merdivenleri inmeye başlamıştı.

Ben kuyumcu değilim ya hani 18 olur galiba.

Berivan güldü haklıydı adam.

Tamam dewran sağol.

Bozdağ konağı çok hareketliydi. Yemekler hazırlanıyor İkramlar yapılıyordu. Gündelik çalışanlar dışında 8 10 kişi daha gelmişti.

Saat 6 ya geliyordu mihra ferman sıla boran ağa ve Dila hanım da gelmişti.

Sıra rohat'i hazirlamaktaydi.

Rohat günlük kıyafet giymek öyle durmak istiyordu.

Dewran ferman ve behram'in ısrarı ile zorlada olsa lacivert bir takım elbise giydi.

Terasta oturuyordu herkes. Bozdağ konağının sokağı aydınlandı bı anda .

Korna sesleri silah sesleri duyuldu.

Rohat şaşkınlıkla bakıyordu haberi olmadığı için hala biseyden.

Herkes hızla aşağıya inmeye başladı. Dewran rohat'in inmesine yardımcı oldu.

Omuriliğine yakın gelen kurşundan dolayı sinirleri hasar görmüştü. Sağ bacağından sakat kalma ihtimali var demişti kağan.

Rohat durumu öğrenince berivan'i hastaneden göndermiş sakat kalma ihtimali varken onunla evlenmeyecegini söylemişti.

Herkes avluya indiği sırada konağın kapısı açıldı. Önde mahsun ağa arkasında kadir ve Şilan onların arasında azat ve Berfin geliyordu.

Rohat gelenleri görünce afalladi.

Dewran kadirlerin geleceğini soylememistin?

Dewran cevap veremeden arkadan kırmızı renk yöresel kıyafeti elinde tuttuğu kocaman bir buket çiçekle Berivan girdi içeri.

Onun arkasından 3 tane sandık 20 tane bohça 10 tane baklava tepsisini getirdi korumalar.

Rohat hâlâ bakıyordu. Hastaneden sonra berivan'la hiç konusmamisti. Kala kaldı onu öyle görünce.

Berivan gülümseyen yüzüyle parlayan gözleri ile rohat'in karşısına geldi. Elindeki çiçekleri rohat'a uzattı.

Rohat çiçekleri almayı bırak kocaman açılan gözleri ile hâlâ bakıyordu.

Alsana rohat ağa.

Berivan'in sesiyle kendine geldi rohat çiçekleri aldı.

Geçmiş olsuna gelirken çiçek mi getirdin bana.

Berivan kahkaha attı.

Geçmiş olsuna geldiğimi kim söyledi?

Rohat dewrana doğru sert bir bakış attı. Sonra berivan'a geri döndü.

Niye geldin o zaman? Bütün Mardin aşiretlerini toplayıp niye gelmiş olabilirsin?

Berivan rohat'a yaklaştı.

Seni kendime istemeye geldim ağam.

Rohat'in gözleri yuvalarından çıkmak üzereydi.

Ne ne dedin sen?

Berivan gülerek geçip gitti yanından. Havin Hanım'ın elini öpüp yukarıya çıktı.

Keke bize Mardin'den gelin almayı yasaklamalisin?

Dewran anlamayan bakışları ile bakıyordu rohat'a.

Niye o keke?

Rohat çiçekleri çalışana verip dewrana döndü .

Bunların hepsi deli oğlum. Yenge malûm vukuatlidir. Benimki desen ben istemeye gitmedim diye bütün Mardini toplayıp beni istemeye gelmiş.

Dewran bastı kahkahayı. Aslında haklı da sayılırdı.

İkramlar yapıldı. Kahveler içildi. Mahsun ağa söze başlayacaktı ama nasıl?

Mahsun ağa şiveli sesiyle konuştu.

Havin hanım niyetimiz bellidir. Bu iş biraz gariptir ama lakin böyle oldu.

Havin Hanım sitem dolu bakışlarını rohat'a çevirdi.

Haklısın ağam. Lakin ne yapacaksın bizim oğlan sizin kız dan fazla nazlı çıktı.

Havin Hanım'ın sözlerinden sonra koptu bir gülüşme.

Mahsun ağa sözüne devam etti.

Allah'ın emri peygamber efendimizin kavli ile oğlunuz rohat'i kızımız berivan'a istiyoruz.

Havin hanım sözü boran ağa ya bıraktı.

Ağam biz oğlanı veririz lakin sizin kız alıp bizim oğlanı Mardin'e getirmesin işin sonunda.

Mahsun ağa dudağının kenarından gülümsedi.

Yok boran ağa biz istedikten sonra gerisi normal adetlerimizi gibi olur . İnşallah

Herkes gülmemek için zor tutuyorlardı kendilerini. Bulundukları durum pek garipti.

O zaman rabbim yuvalarını daim etsin. Hayırlı uğurlu olsun inşallah.

Rohat ve Berivan herkesin ellerini öptü. Yan yana ayakta durdular.

Ben sakat kalirsam ne olacak Mardin kızı?

Berivan bakışlarını rohat'in gözlerine getirti.

Elin olmasa elin olurum, ayağın olmasa ayağın olurum, gözlerin olmasa gören gözün olurum ağam.

Rohat gülümsedi. Şimdi tam sirasiydi soylemeliydi içindekini.

Seni gördüğüm ilk saniyede yaktın yüreğimi. Kalbim sadece sana böyle çarptı.

Seni seviyorum Mardin kızı.

Berivan bişey soyleyecegi sırada mahsun Ağa'nın yüzüğü parmağına takmasiyla söyleyemedi.

Sıra rohat'a gelmişti yüzük parmağına küçük geldi.

Berivan dewrana baktı. Olmadı olur demiştin.

Dewran biraz yaklaştı. Ben dedim ama sana galiba diye.

Kuyumcu değilim sonuçta.

Mahsun ağa yüzükleri kesti.

Biraz daha sohbet ettikten sonra herkes dağıldı. 10 gün sonra düğün olacaktı.

Berivan bilerek en sona kalmıştı.

Rohat'a söylemek istediği vardı.

Rohat'i kolundan tuttu durdurdu. Etraf biraz dağılmıştı.

Seni seviyorum mavişim.

Berivan hızlı adımlarla uzaklaştı.

******

Dewran ve mihra odaya çıktılar bugün gerçekten çok yorucu geçmişti. Sıla ve ferman avluda oturuyordu. Sıla biraz bekle öyle gidelim demişti.

Mihra heycanli ve dudaklarını disleyerek dewrana yaklaştı.

Dewran anlamıştı mihra'da bir gariplik olduğunu ama soracak fırsatı olmamıştı.

Çavreşamın.

Dewran mihra'nin yanağına öpücük kondurdu.

Söyle jinamin.

Mihra gülümsedi. Hani herkes baba oluyor bizimde mi olsa demiştin ya?

Dewran kaşlarını çattı gözlerini kıstı.

Evet jinamin demiştim.

Mihra derin bir nefes aldi.

Baba oluyorsun çavreşamın.

Dewran duraksadı. Anlayınca Allah diye bağırdı.

Odadan çıkıp avluya indi . Silahını çıkarıp ateş etmeye başladı. Mihra da arkasından gelmişti.

Ferman anlam verememişti dewran'in hâline.

Ferman ağa .

Efendim sılam.

Amca olacaksın ondan abim bütün Urfa'yi ayağa kaldırır.

Sesleri duyan Dila hanım ve boran ağa da geldi aşağıya .

Oğlum napiyon gece gece bu saatte.

Dewran gidip Dila Hanım'ın boynuna sarıldı. Geriye doğru gitti kollarını açtı bütün sesiyle bağırdı.

Oğlun baba olur dayê ne yapsın içi içine sığmaz.

Boran ağa dewrandan duyduğu haber ile oda silahını çekti ferman'da eşlik etti.

Silahlar susunca boran ağa Ali'yi çağırdı yanına.

Ali söyleyin herkese dixeri aşireti gelecek torunları şerefine rohat'in düğününden sonra yemek verecektir. Herkes davetlidir.

Dewran mihra'ya sıkıca sarıldı. Alnina kocaman bir öpücük kondurdu.

Benim hayatımın mutluluğu hayat nesemsin hatun .

Dewran Ali'ye döndü.

Ali söyle redkanlar da gelsin gelecek çocuğumun şerefine aramızdaki husumeti bitiririm.

*****