@su_izi
|
Saruhan konağı "Bugün adar gelecek inşallah Urfa'da ki işleri halletmistir." Dedi Reşit ağa ardından Dilber hanıma dönüp "artık adar'ı evlendirmek gerekir sen onunla konuş kalbinde biri varmıdır sor hanım" diye ekledi. Dilber hanım duydukları karşısında çok memnun olmuştu o kadar kız göstermesine rağmen oğlu bir türlü evlenmek istememişti. "Tamam ağam ben gelince sorarım eğer birini severse onu mu alırsın oğluna?" Diye merakla sordu. Bir oğlu vardı istemediği bir evlilik yapsın istemezdi. "Ben kimseyi zorla bir evlilige mahkûm etmem evlilik de iki tarafında mutlu olması gerekir." Dedi Reşit ağa. Mihra Sabah erken kalkmış ti bugün içi içine siğmiyordu abisi gelecekti ona aldığı hediyesini hazırladı koşar adım aşağıya indi. Yirmi yaşına gelemsine rağmen hala küçük bir çocuk gibiydi. "Gülümseyerek rojbaş dedi ve yengesi nin yanına oturdu." Yengesi onu annesine benzetiyordu 1.65 boyu kara gözlü hafif dalgalı saçları ile ona kardeş saydığı eltisini hatırlatıyordu.. Onlar uzun bir sohbete dalmistiki konağın büyük kapısı açıldı içeri korkulu ve endişe ile nefes almakta zorlanan kâhya hasan girdi.. "Ağam çok kötü bir şey olmuş sana nasıl desem bilemiyorum.." dedi hemen hasan hâlinden belliydi sıkıntı büyüktü. "Söyle hasan noldu?" Dedi Reşit ağa olduğu yerden ayaklanırken. "Ağam Adar ağam Urfa'da ki dixeri aşiretinin kızı Berfin i kaçırmış Urfa'dan çıkmadan yakalanmışlar buraya geliyorlar Midyat â girmişler ." Dedi tek nefeste. Dilber hanım ve mihra'nın içine büyük bir yangın düştü. Ferman dixeri zalim ve gaddar bir ağa idi. Siniri ve ofkesiyle nam salmisti Urfa'da abisi Çolak olmasa ağalık ona asla kalmazdı sadece ağalığına guvenirdi herkes ondan korksun kimse onun karşısında ses etmesin isterdi . Kapı tekrar açıldı içeri boran ağa ve ferman girdi önce onların arkasından eli yüzü kan revan içinde adar'i getirdi korumalar onların arkasından dewran ve yanında ağlamaktan bitkin düşmüş Berfin. "Reşit ağa oğlun kızımı kaçırmıştır biz onu bulduğumuz da da öldürebilirdik kan davasına dönüşsün istemedik" dedi boran ağa sinirli ve gür çıkan sesiyle. O kadar korkuyordu ki şuan Saruhan aşiretinin deli kızı gitmişti bı an için ya abime bişey olursa ne yapardım boran Ağa'nın öldürebilirdik sözü yankılanıyordu kulakların da. kapıdan berfinle beraber giren adama baktı hafif kirli sakallı uzun boylu. O Urfa çarşısında gördüğü güzel gözlü adam di. Bu sırada kapıdan 90 yaşlarındaki mahsun Emiroğlu girdi reşit ağa onu aramış çağırmıştı mahsun ağayı gören kendine çeki düzen veriyordu ama tartışma bitmemişti herkes birbirine bakıp bağırıyordu dizleri üstüne çökmüş Berfin ve Adar ellerini sımsıkı kenetlenmiş tutuyordu . "Nolur burda hayırdır sabah sabah bu ne engame" diye çıkıştı mahsun ağa. "Ağam Adar kızımı kaçırmıştır ne yapayım sankin mi kalayım ha?" dedi boran ağa sinirli sesiyle. "Elbet bir yolu vardır ağa hele bir durun". Dedi mahsun ağa ölümden başka yolu olmadığıni bildiği halde. "yolu sen söyle ağa biz nasıl çıkalım bu işten kan dökülmeden nasıl edelim ?" Dedi Boran ağa oda kızı ölsün istemiyordu. "Bilirsiniz ki bu durumda ya ölüm yada berdel olur lakin adar in kardeşi yoktur nasıl olur bilemem ki" dedi reşit ağa. O zaman ikiside ölecek dedi ferman öfkeli bakışları ve kükrer sesiyle. Zaten en başından beri yapmak istediği bu idi. Kız yoksa berdel de yoktur. Dedi ferman elindeki silahını Adar in başına dayadı. Düşündüklerine hakim olamıyordu mihra.bişey yapması lazım di.Anne ve babasından sonra abisini de kaybedemezdi. Her şey den önemlisi onu evlatlarından ayırmadan seven amcası ve yengesine evlat acısı yasatamazdi. Mihra kendinden emin çıkan sesiyle "ben varım" dedi. Herkes ona bakıyordu şaşkınlık içinde ben onun kardeşi sayılırım ""BERDEL BENİM KABULUMDUR "" Reşit ağa ve Dilber hanım duydukları karşısında şok olmuşlardı ne yapacak ne diyeceklerdi bı yanda kendi oğulları adar diğer yanda abisinin emaneti vardı.. Mahsun ağa boran ağa ya dönüp "ne dersin ağa oğlun dewran a rahmetli Fırat ağa nin kızıni alirmisin" diye sordu. Boran ağa Fırat ı çok severdi öldüğü zaman çok üzülmüştü Fırat ağa onun çocukluk arkadaşıydı aklından geçenleri susturup Ben kabul ederim ama dewran. dedi oğluna doğru Bakarak. Mahsun ağa dewran a dönüp "sen ne dersin ağa kardeşinin canı için evlenirmisin" dedi . "Olmaz asla kimseyle evlenmem bu halde asla başka bir şey bulun ama berdel olmaz" dedi dişleri arasından konuşuyordu. Mihra duydukları karşısında şaşırmıştı tamam dememisti ki onun da kardeşi kurtulacakti.. mihra emin ve dik durusuyla dewranin karşına geldi "o zaman kardeşini sen öldür" dedi ferman Ağa'nın elindeki silahı alıp onun eline tutuşturdu. "Sen ne yaparsın ne yaptığının farkında mısın kardeşini öldür dersin başka bir yolu vardı elbet" dedi aslında o da biliyordu yoktu ama ne yapacaktı ... Mihra sanki yürek yemiş gibi konuşmaya başladı."ben kabul ederim de sen niye etmezsin ağa??o zaman git ikisinide vur bi ömür bu vicdan azabıyla yasayabilirmisin?? Ya kabul et yada öldür onları .." Kız doğru söylüyordu gözünden sakindigi kardeşine kiyamazdi yapamazdı bunu... Öfkeli olduğu bakışlarından belliydi sinirli idi o kız niye yapıyordu bunu benim gibi biriyle evlenmek kolay mıydı??? Dewran biraz düşündükten sonra tamam kabul dedi. Dilber hanım bir yandan seviniyor bı yandan üzülüyordu oğlu kurtulmuştu ama kızı gidiyordu Melike ye verdiği sözü tutamamisti.. Sessizliği bozan mahsun ağa oldu boran ağa benimle gelin akşam gelip kızı isteriz dedi Adar ve Berfin e düğün yapılmayacak kaçan kıza ne zaman düğün yapıldı ki .. Onlar nikahlarini kıysinlar akşam gelip yüzükleri takarız mihra ve dewran a dedi Mahsun ağa dixeri aşiretini alıp kendi konağına götürdü.. Herkes mihra ya bakıyordu şaşkınlık içinde bu yaptığı neydi abisini kurtarmak isterken kendini feda etmişti.... Abisi için Çolak ağa ya gelin gidecekti Adar olduğu yerden kalkıp mihra'ya doğru yürüdü abisinin ona geldiğini gören mihra abisine sarıldı ... Sen ne yaptın Xuskamin sen ne yaptın nasıl yaktın kendini... Daha fazla konuşmasına müsade etmedi mihra Sana Bir şey olsa ben ne yapardım sensiz nasıl dayanırım bunca şeye. Annem ve babam dan sonra senide kaybedemezdim ... Reşit ağa ve Dilber hanım birbirine bakıp yetiştirdikleri kızla gurur duyuyorlardı.. Ama vicdanlari sızlıyor du ona bakıp yetiştirdikleri için bedel ödetiyor gibiydi içlerinde bulundukları durum ... Amca hocayı çağırın da nikahları kıyılsin abim ve yengemin .. Daha akşama hazırlanacağız çok işimiz var bugün .. Reşit ağa tamam der gibi salladı kafasını .. Yerde oturan Berfin nin yanına gidip ayağa kaldırdı hadi gel yenge seni hazırlayalım.. Berfin ve mihra odaya çıkmaya başladı adar kendisinden nefret ediyordu şuan keşke ölmüş olsaydı Dilber hanım oğluna sitem ile bakıyordu kızgındı ona oğlu yüzünden emanet serçesi gelin gidiyordu .. Hoca efendi bugün konağa gelmeniz lazım hayırlı bir iş için dedi reşit ağa telefonda sonra kapattı telefonu.. Gidip hazırlanın 1 saate hoca gelir Mihra Berfin e beyaz yöresel bir fistan verdi beyaz bir tülbent verip bunları giymelisin hoca birazdan gelir dedi Berfin mahçup ve üzgün bir şekilde mihra'ya bakıp ağlamaya başladı senden çok özür dilerim böyle olsun istemedim ben çok özür dilerim çok ... Yenge tamam hem sen bana iyilik yapmış oldun biliyormusun?? Berfin şaşkın şaşkın bakıyordu nasıl iyilik yapmistiki berdel e kurban gidiyordu ne iyiliğin den bahsediyorsun sen ??? Ben dewran ı daha önce den tanırım biliyorum onu yani ilk gördüğüm zaman kalbimde yer eden adamdır senin abin dedi ... 2 sene önce Arkadaşı Zeynep ile birlikte Urfa çarşısında gezerken görmüştü dewrani o zaman dan beri çıkmamıştı aklından Zeynep orda evliydi atahan aşiretine gelin gitmişti onu ziyarete gittiği zaman görmüştü onu Urfa çarşısında gezerken gözüne ilişen kara gözlü uzun boylu adama baka kaldı Zeynebin durtmesiyle kendine geldi Hayır noldu nereye bakarsın öyle kimi gördün?? Orda ki kim taniyormusun onu Dixeri aşiretinin Çolak ağası dewran . Kalbi güm güm atan mihra orda o adamda kalmıştı 2 senedir aklından çıkmayan Kara gözlere kavusuyordu Günümüz Berfin şaşkın bakışlarını mihra dan alamıyordu Sen ne- tam bişey diyecekti ki Dilber hanım geldi hoca efendi geldi aşağıya inin dedi Berfin üzerini giyindi mihra hafif bir makyaj yaptı ona o istememişti ama olmazdı demi Aşağıya salona indiler Berfin ve azad yan yana oturdu Adın soyadın Berfin dixeri Baba adı Boran Anne adı Dila Hoca dönüp bu seferde azad a sordu oda cevapladı Adar Saruhan Baba adı Reşit Anne adı Dilber Hoca ilk önce duasını etti ve berfine dönüp mehir olarak ne istediğini sordu Berfin bişey istemiyorum dedi Mihra hemen lafa atladı Urfa'da ki şirket den hisse ve Mardin deki yeşil konağı dedi Adar tamam dedi mihra'nin söylediklerini kabul etmişti zaten hiç hayır demezdiki ona Sen boran dan olma Dila dan doğma Berfin dixeri Reşit den olma Dilber den doğma adar saruhanı eş olarak kabul ettin mi -ettim _ettin mi -ettim _etttin mi -ettim Aynı şekilde azada da sordu _ettin mi -ettim -ettin mi -ettim _ettin mi -ettim Hoca duasını yapıp Allah katında eş oldunuz rabbim mutluluğunuzu daim etsin diyip gitti Herkes mihra nin neden bu kadar mutlu olduğunu merak ediyordu berdel gidiyordu sonuçta Mihra akşam için kıyafet bakmak için odasına çıktı adar da arkasından geldi Abim biraz konuşalım mı senle Gel abi tabi buyur Kuzum sen iyi misin yani çok mutlusun ama bu normal değil yani benim yüzümden berdel gidiyorsun sen Abi aslında bana hayatım da ilk görüşte aşık olduğum adamı veriyorsun sadece haberin yok Daha önce Urfa da olanları anlatmış lakin kim olduğunu söylememişti Duydukları karşısında şaşırmıştı adar gerçekten öylemi o bana bahsettigin kişimi nasıl olur bu hem şaşkın hem mutlu yüz ifadesiyle kalmıştı öyle ne dusunecekti bilmiyordu Abi git hazırlan akşam küçük serçenin milâdî var dedi mutlu ve gülümser yüz ifadesiyle Dewran Bu kız çıldırmış olmalı diye düşüyordu onun gibi güzeller güzeli bir kızın benle ne işi olabilirdi ki Dışardan gelen sesle kendine geldi sultan kızım git mihra'nin parmak ölçüsünü öğren gel dedi mahsun ağa Tamam dedi sultan Konaktan çıkmıştı ki arkasından gelen sese döndü Sultan abla Gelen dewran di Buyur ağam Senden bişey isteyebilir miyim sana bişey versem onu kıza verir misin Onaylar şekilde kafasını salladı Dewran elindeki kağıdı sultan hanıma verip gönderdi Mihra gel yavrum sultan geldi parmak ölçüsünü istemişler sana yüzük alacaklarmis dedi Mihra parmağına tam olan yüzüğünü çıkarıp sultana verdi al abla buna göre alsın ağam a şöyle dedi Sultan hanım elindeki kağıdı verip ağam cevap bekler dedi Sen gel bir bardak su iç abla ben hemen geliyorum yanlış yüzüğü getirdim dedi göz kırparak Sultan hanım mutfağa geçerken oda yukarı odasına çıktı Kağıdı açıp okumaya başladı ""Abini kurtarmak istemeni anlıyorum ama benimle bir ömür geçmez yol yakınken vaz geç"" Mihra'nin yüzü düşmüştü ama vazgeçmek yoktu onun lugatinda İnip yüzüğü ve kağıdı sultan abla ya verip gönderdi Ağam yü züğü getirdim buna göre olacakmış yüzük mihra öyle dedi dedi Dewran hem yüzüğü aldı hemde cevabını ""SEN NE DERSEN DE AĞAM BEN VAZGECMEM AKSAM GELİRKEN SİYAH TAKİM GİY SANA ÇOK YAKIŞIYOR """ DEWRAN olduğu yerde kaldı bu kızın vazgeçmeyecegi belliydi ... |
0% |