Yeni Üyelik
22.
Bölüm

22. Bölüm

@su_izi

Hiçbir zaman öldüğüne inanmamıştı mihra..

 

Aylarca işkence görmesine rağmen unutmamisti Dewran deli kızını..

 

Aşk bambaşkaydı Dewran ile deli kizin aşkı bambaşkaydı..

 

Mihra hala inanamiyordu yanında yatanın Dewran olduğuna gece uyuyamamis sürekli uyanip yanını kontrol ediyordu..

 

Dewranin gece gördüğü kabuslar da uyuyamamasinin bir nedeniydi onun çektiği acıları tahmin etmesi zor değildi ..

 

Ellerine baktığında yaralı parmaklarıni çekilmiş tırnaklarını gormesiyle göz yaşlarına hakim olamıyordu..

 

Bunlar görünen yaraları ya görünmeyen yaraları..

 

Mihra ne yapicagini bilemeden sessizce göz yaşı döküyordu..

 

Gece Fırat'ın ağlama sesiyle Dewran uyanmaya başlamıştı Mihra hemen göz yaşlarını silip kendini toparladı .Dewran uyanıp Fırat'ı kucağına almıştı...

 

İlk sefer korksada Mihraya baktığında

ona gülümseyerek baktigini gormesiyle cesaretini toplayıp kucağına almıştı oğlunu..

 

Oğlum. Dedi göz yaşı düşmüştü hemen.

 

Mihra dolu gözlerle izliyordu onları..

 

Mihra Fırat'ı emzirirken gözü bir Fırat'ın bir Dewranin arasında mekik dokuyordu içinden sürekli şükür ediyordu Allaha...

 

Dewran uyuyan oğlunu mihra'nin kucagindan alip boynunu koklayıp oğlunun kokusunu icine cekip bir opucuk kondurup yerine yatirdi..

 

Tekrar mihra'nin yanina gidip bu sefer kollarinin arasina alip sıkıca sarıldı deli kızına...

 

Dewran icin ask mihraydi..

 

Mihra icin Dewran onun herseyiydi..

 

Ikisi birbirine sarilirken kapinin birden açılmasıyla ferman iceriye girdi..

 

Sıladan haberini aldigi gibi koşup gelmişti daha önce gormek istemiş ama sıla izin vermemisti..

 

Birakta hasret gidersinler daha sonra gidersin diyip zorla da olsa durdurmustu fermani...

 

Ama birkaç saat sonra ferman dayanamamış dalmisti odaya..

 

Karşısında abisini kanlı canlı görmesiyle hemen koşup sarılmıştı abisine hâla inanamıyordu nasil olurdu abisini kendi elleriyle koymuştu mezara.

ama suan sariliyordu ölmemişti..

 

ölmemişsin yaşıyorsun hâlâ inanamıyorum.

 

Dewran kardeşini çekip yüzüne baktiginda ağladığını görmesiyle tekrar sarıldı kardeşine..

 

ölmedim yasiyorum burdayim

 

Fermanin akli almiyordu bu nasil olurdu boyle kendi elleriyle vermişti topraga abisini..

 

tamam koçum bak burdayım ölmedim sonra konuşuruz bunları ..

 

Ferman hâla inanamiyordu ama karsisindaydi abisi...

 

Dewran konuyu değiştirmek için.

 

. babamlarin haberi varmi yaşadığımdan söyledin mi onlar bisey?

 

Devran kafalarının dağılmasını istiyordu.

 

Yok abi haberleri yoldalar onlar İstanbul'dan geliyorlar.

 

Dewranin yüzü gülmeye başlamıştı mihra ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu..

 

Aklından ne geçiyor Dewran? Dedi mihra anlamaz bakışlar ile

 

mihra'nin sorusuyla karısına döndü Dewran.

 

Bizimkilere supriz olsun istiyorum jinamin yarin seni eve götürürken karşılarına bir anda çıkmak istiyorum.

 

Bu söylediğine mihra ferman ve sıla dan da onay çıkmıştı.

 

ferman abisine bakıp

 

ama dikkatli ol kalpten götürme babamı zaten.dedi durdu bu haberi vermenin zamanı değildi.

 

Dewran'in istediği olmustu morelleri biraz olsun düzelmişti.

 

Dewran gözlerini etrafa gezdirince onları ne kadar da çok özlediğini tekrar hatirladi..

 

O işkencelerin bir an hiç kurtulamayacagini sanmıştı

bir daha deli kızını göremeyeceğini zannetmisti..

 

İşkence anlarını düşündükçe daha çok ofkeleniyordu İlgaz'ı kendi elleriyle parçalamak istiyordu..

 

Sabah doktor odalarına gelip bebeği ve mihrayi kontrol ettikten sonra taburcu olmalarına izin vermişti..

 

Ferman konağı arayıp geleceklerini haber verdiğinde Konak halkının hazırlıklara başlamıştı bile.

 

Dixeri konağında tatlı bir heyecan varken aynı zamanda da bir yanları üzüntü doluydu Dewran'in oğlu olmuştu ama Dewran yoktu..

 

Boran ağa torunu torunu firat için kırk küçük baş kırk büyük baş kestirip fakire fukaraya dağıtmaya başlamıştı..

 

Konağın kapısı açılınca en önde Mihra ve kucağında Fırat'ın gorunmesiyle Boran ağa emir vermiş kurbanlar kesilmeye başlamıştı..

 

Arkalarında Ferman ve sıla girmişti.

Boran ağa oğlunun emanetini yavaşça aldı kucağına. Dewrana benzeyen torununa sevgiyle baktı.

 

Aslan torunum Dewranı'mın emaneti yuvanasina hosgelmis.

 

Dewranı'min diğer emaneti Allah oğlunu sana bağışlasın keşke dewranim sağ olsaydı da bugünü görebilsey di. Dedi içini çekerek.

 

Boran ağa kimse görmeden hemen akan göz yaşını silmisti..

 

Mihra Boran ağanın elini öpüptu.

 

Dila hanım in da elini öpüp hayır dualarını aldıktan sonra Fırat'ı Boran agadan alip avlunun ortasında durmaya devam etti..

 

Herkes içeri girmeye başlarken mihra ferman ve sıla oldukları yerde duruyorlar di Boran ağa onlara bakıp

 

de haydi içeri geçin ne demeye beklersiniz avluda.

 

kimseden çıt cikmiyordu taki kapidan duyulan sese kadar.

 

Beni bekliyorlar bav. Dedi dewran gülen gözlerle gelmişti içeri.

 

Dewran'in konuşmasıyla Boran ağa sok olmus gözlerle oğluna bakıyordu bu olamazdı oğlu ölmüştü..

 

Boran ağa gördüklerine inanamıyordu kaç aydır öldü bildiği oğlu şuan kanlı canlı karsisindaydi..

 

Dewran boran ağaya yaklaşıp hemen sarildi ama Boran ağa ona sarilmiyordu..

 

ölmedim burdayım. Dedi akan göz yaşlarını saklayarak.

 

Boran ağa şoku atlatıp hemen sarıldı oğluna.

 

Boran ağa olanları anlamaya çalışıyordu..

 

Oğlum biz gömdük seni. Dedi

 

anlaticam baba ama şimdi değil sonra konuşalım şuan önemli olan Fırat'ın evimize ailemize gelişi. Dedi gözleri oğluna ve deli kızına bakarken.

 

Dewran babasından sonra annesine sarılmıştı. Annesi de babası gibi şoktaydı.ama daha erken atlatmisti üzerindeki şaşkınlığını.

 

biliyordum ölmediğini içimden bir ses hep yaşadığını söylüyordu ah oğlum mm Allaha şükürler olsun. Dedi sevinçle şükrederek.

 

Avludaki son konuşmalar di bunlar hep beraber içeri geçip oturdular sohbet edip tatlıların yediler ama dewran'in konusu hiç açılmamıştı. çünkü Dewran herekse sonra diyip konuyu kapatmıştı..

 

Dewran oğlunu kucağına alıp.

Allâhü ekber, Allâhü ekber, Allâhü ekber, Allâhü ekber.

Eşhedü en lâ ilâhe illallah, Eşhedü en lâ ilâhe illallah.

Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah, Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah.

Hayye ale’s-salâh, Hayye ale’s-salâh.

Hayye ale’l-felâh, Hayye ale’l-felâh.

Allâhü ekber, Allâhü ekber.

Lâ ilâhe illallâh.sag kulağına ezanı okudu ardından.

 

"Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber. Eşhedü en la ilâhe illallah. Eşhedü en la ilâhe illallah. Eşhedü enne Muhammeden Rasululullah. Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah. Hayye alessalah, hayye alessalah. Hayye alel-felâh. Hayye alel-felah. Kad kâmeti's-sâlatu Kad kameti's-salah. Allahü ekber, Allahü ekber, La ilâhe illallah."

 

Sol kulağına da kâmet okuyup tekrar sağ kulağına geri döndü.

Senin adın Fırat.

Senin adın Fırat.

Senin adın Fırat.

Diye söyledi.

 

Çolak ağa dewran in oğlu dedesinin adını almıştı...

 

*********

 

Akşam olunca herkes odasına geçti. Dewran odasına çıktığında yatakta uzanan mihra'yı ve yatağın yanındaki beşikte uyuyan oğlunu görünce tekrardan şükür etti..

 

Odanın duvarlarında ki fotoğraflara bakınca istemeden de olsa ağlamaya başlamıştı Dewran.

 

Mihra yavaşça yataktan kalkıp dewran'in yanına geldi sıkıca sarıldı.

Dewran da mihra'ya sıkıca sarıldı .

 

özür dilerim yanında olamadığım için seni yanlız bıraktığım için özür dilerim. Dedi göz yaşları akmisti.

 

Mihra'ya sarılıp sadece bunları söylüyordu ama elinde olsa o gün asla Irak'a gitmek için evden ayrilmazdi..

 

biliyorum çavreşamın elinde değildi yoksa sen asla beni bizi yanliz bırakmazdın basina neler geldi bilmiyorum ama sana neler yaptıklarını tahmin edebiliyorum ve bu canımı çok acıtıyor. Dedi mihra o nasıl yandiysa biliyordu oda öyle yanmıştı.

 

mihra hickiriklarina engel olmadan ağlamaya devam ediyordu.

 

dewran'in kolundaki yaraları görünce ona neler yaptıklarını az çok tahmin etmişti..

 

Dewrana bunlar yapılırken canının nasil yandığını düşündükçe canı daha çok acıyordu..

 

Dewran'in konuşmasına izin vermeyip gömleğinin düğmelerini açmaya başladı..

 

Dewran engel olmaya çalışsa da

mihra onu durdurup devam etmisti.

 

Gömleğini çıkardığında karnında gördüğü yaralarla ağlaması daha da şiddetlendi.

 

Bunu ona kim neden yapmıştı?

 

sşst ağlama jinamin hem artık acimiyorlar üzme kendini bu kadar. Dedi dewran mihra'nin gözünden bu yaşların gelmesine sebep olandan soracaktı hesabını.

 

Dewran ne yaptıysa mihra ağlamayı bırakmıyordu .

 

ne istediler senden ben senin saçının teline bile kıyamaz'ken seni kim bu hale getirdi? Dedi çok canını yakmislardi.

 

Dewran mihra'yı sakinleştirmek için ona sıkıca sarıldı yaraları canını yakmıştı ama bunu deli kızına belli etmiyordu .onu sarılıp daha fazla ağlamasını engellemek istedi. İzin veremezdi daha fazla ağlamasına.

 

Mihra kafasını kaldırıp Dewran'in yaralarını öpmeye başladı.

 

Dewran mihra üzülmesin daha fazla diye onu kucaklayıp yatağa yatırdı.

 

Kendisi de yanına uzanıp onu göğsüne çekti canı acıdigini farkettirmeden bunu ona hissettirmemeliydi..

 

Sabah olunca Konak da büyük bir kahvaltı hazırlığı başlamıştı.

 

Dewran ve mihra kalkmış üzerlerini giyindikleri sırada gelen davul zurna sesiyle birbirine bakıp gülümsedi.

 

Dışarı çıkıp baktıklarında rohat ve behram dewran'in dönüşünü kutluyordu. Dewrim gelmiş köşede oturmuş onları izliyordu.

 

Haberi alır almaz gelmek istemişlerdi ama mihra'yı düşününce gelip engel olmamak adına gelmekten vazgecmislerdi. Sabahı sabah etmişlerdi.

 

Dewran'in merdivenleri indiğini gören Behram hızla gelip sarıldı ona.

Abim.dedi yokluğuna alışmak istemediği baba saydığı abisine sıkıca sarıldı.

 

Tamam oğlum buradayım bak . Dedi dewran behram'in sarılması canını yakmıştı.

 

Keke. Dedi rohat gözünden düşen yaşlarıyla.

Sen yapma bari keke. Dedi dewran adimlayip can dostum dediği kuzenine sıkıca sarılmıştı.

 

Dewrim uzakta durmuş karşısında gördüğü adamın yaşadığına inanamıyordu.

Gelsene lan.dedi dewran belliki kendini sucluyordu dewrim olanlardan.

 

Dewran.dedi dewrim soğuk sesiyle.

 

Oğlum gelsene yanıma. Bu hâlde ben mi geleyim ayağına? Dedi dewran

 

Dewran koşarak gelip sarıldı kardeşim dediği adama.

Cenazeni getirdim ben senin. Dedi ailesinden sonra dewran için akmisti göz yaşları.

 

Abi kim yaptı sana bunları söyle ölümlerden ölüm begendirelim kendisine. Diye öfkeyle konuştu Behram.

 

Dewran şuan sakin olmalıydı elbet intikamını alicakti. Adar ve kadir'i önceden arayıp ilgaz'ı Mardin'de bir depoya kapattirmisti bile...

 

merak etmeyin önce kahvaltımızı yapalım sonra beraber gidicez intikam almaya.dedi

 

bunları söylerken arada mihra'yı kontrol ediyordu duymasını istemiyordu..

 

Eğer duyarsa daha çok üzüleceğini biliyordu hatta gelip intikam almak isteyeceğini ama şuan olmazdı daha yeni doğum yapmıştı..

 

kahvaltıyı yaptıktan sonra mihra'yı odasına çıkarıp yatağına yatirdi anlina dudaklarını bastirip oglunuda öpüp odadan tam cikacakken mihra'nin sesiyle ona döndü.

 

Nereye gidiyorsun dewran? Dedi içindeki kaybetme korkusu ağır basıyordu.

 

dewran mihra'ya dönüp.

 

Ufak bir işim var onu halledip geleceğim. Dedi deli kızın korkutuğu biliyordu.

 

mihra'yı son kez öpüp odadan cikip avluya indi.

 

Hep beraber konaktan çıkıp Mardin'e gitmek için yola koyuldular.

 

depodan iceri girdiklerinde sandalyeye bağlı olan ilgaz'ı görmesiyle dudaginin kenari kivrildi.

 

sana intikamımı alacagimi seni meydanda sallandiracagimi soylemistim simdi bana yaptiklarinin aynisini sana yasatmadan seni oldurmeyecegim.

Dedi mihra'nin gözünden akan her yaşın hesabını sormanın vakti gelmişti.

 

kadir'e gözüyle işaret ettiğinde kadir elektrik vermeye başlamıştı ilgaza.

 

bir sure elektrik verdikten sonra behram ilgaz'ın ayakkabılarını çıkardı ayak tırnaklarını çekmeye başladı. Ardından el tunaklarinida çekti

 

depoda ilgaz'ın çığlıkları yükseliyordu.

Yerler değişmiş bu sefer işkence gören Ilgaz olmuştu.

 

Rohat aldığı kerpeten ile ilgaz'ın etlerini sıkıyordu.

 

depo ilgaz'ın çığlıklarıyla inliyordu. ama bu onların hiç umrunda değildi.

 

Dewrim aldığı demir sopa ile kafası hariç her yerine vurmaya başladı . vücudun da artik morarmalar oluşmustu. görünmüyordu

nerdeyse saglam kemiği bile kalmamisti.

 

her yerinden kan akıyordu. En sonunda tuzlu suya baştan aşağı vücudunu soktular Ilgaz ne kadar acıdan bayilsada her seferinde yaralarına tuz basarak ayiltiyorlardi.

 

ilgaz'ı arabanın bagajına koyup meydana doğru yola çıktılar.

 

meydana vardiklarinda adar ilgaz'ı asacakaları dar ağacını halletmiş ti. ilgaz'ı dar ağacına çıkarıp etrafa toplanan insanları umursamadan altındaki tabureyi çekti dewran.

 

Ilgaz can cekişirken silahını çıkarıp şarjörü ilgaz'ın üzerine boşalttı dewran.

 

devran intikamini almisti.

 

onun deli kızından ayrı kalmasına sebep olan adamı öldürmüştü hemde meydanda asarak.

 

**********

Akşam olmuş mihra içini kaplayan korku ile bekliyordu dewran'in gelmesini. Bu sırada konağa haber gelmişti.

 

Dewran'in ilgaz'ı öldürdüğünü duymayan kalmamıştı.

 

Çok geçmeden dewranda gelmişti.

Niye söylemedin? Dedi mihra ilgaz'ın yaptığını bilse kolay kolay öldürmez süründürürdü onu.

 

Bu halinle uğraş istemedim jinamin. Dedi mihra'ya sarılırken.

 

Oğlum sorduk söylemedin. Niye demezsin o itin sana ettiklerini? Diye sitemlenerek söylendi boran ağa.

 

Hak ettiğini aldı bav merak etme.dedi almıştı hak ettiğini.

 

Akşam yemeği yenmiş herkes odalarına çekilmişti.

Dewran beşikteki oğluna sevgiyle bakıyordu.

 

Fıratımm.dedi bir şerefsiz yüzünden en güzel gününu doğumunu kaçırmıştı oğlunun.

 

Fırat babasını duymuş olacaktı ki küçük sesler çıkarmaya huysuzlanmaya başlamıştı.

 

Dewran elini besige uzattı. Fırat küçücük eliyle babasının serçe parmağından tuttu.

 

Dewran kocaman gülümsedi.

Kıskanırım ama.dedi mihra kollarını göğsünde birleştirmiş dudak büzerek bakıyordu.

 

İnsan kendi çocuğunu kıskanır mi hiç? Dedi dewran elini uzatmış mihra'yı beklerken.

 

Mihra gelip sulu bir öpücük kondurdu yanağına. Elleri arasına aldı dewran'in başını.

 

Oğlum dan değil ikiside sana bakmiyorsa gözümden bile kıskanırım.dedi dewran'in boynuna sarılmıştı ardından.

 

Benim canımın içi deli kızım.dedi saçlarının kokusunu içine çekti.

 

Hadi gel.dedi dewran dizine yatması için gösterdi.

 

Mihra başını dewran'in dizine koydu.

Ağrın varmı jinamin.diye sordu dewran sezeryanla doğum yapmıştı ve dikişleri vardı.

 

Sen geldin ya bütün ağrılarım gitti benim.dedi mihra dewran'in avuç içini öptü ardından.

 

En büyük korkumdu sizi bir daha görememek.dedi vücudunda hissettiği değişiklik belli oluyordu.

Verilen ilaçların ve uyurtucunun yokluğu kendini belli etmeye başlamıştı.

 

Bende çavreşamın. Ruhum çekildi haberi aldığım gün. Bütün herseyim bitti o gün. Sen benim hayatımın ışığısın. Dedi aklına o gün gelmiş ve yine akmisti göz yaşları istemsizce.

 

Bitti artık. Dedi dewran mihra'nin alına derin ve sıcak bir öpücük bıraktı.

 

Mihra doğrulup oğluna baktı. Fırat hâlâ babasının elini tutyordu.

Bu gece böyle uyuyacaksin galiba. Dedi mihra sevgi dolu gözleri dewran'in kara gözlerine bakarken.

 

Gerekirse. Diye cevap verdi dewran.

 

Mihra yatağın üzerinde ki yastıkları dewran'in arkasına yerleştirdi.

 

Dewran sol kolunu kaldırıp mihra'nin gelmesi için işaret etti. Mihra gelip dewran'in kalbinin üstüne başını koydu.

 

Kalbinin sesi bile huzur doluydu. Dewran aylar sonra huzurla uyumuştu.

 

Mihra aylarca tek kaldığı cehennem olan oda da yine cenneti yaşıyordu.

 

Biri öldüğüne inanamadigi kocasına kavuşmuştu diğeri unutmamak için adını tekrar ettiği deli kızına.

 

*********

Loading...
0%