Yeni Üyelik
13.
Bölüm

10-Gerçek Tanışma

@su_krtky

Yiğit' den
Arzu ile beraber odama doğru yöneldik.
"Korkulacak bir şey olduğunu sanmıyorum Arzu ama gene de bir kontrol edelim içimiz rahat etsin."

"Bende korkudan diye düşünüyorum ama doğru diyorsunuz içimiz rahat etsin"

Odama girdik. "Sen geç ultrason yatağına ben bir elimi yıkayıp geliyorum" diyerek odamdaki lavaboda elimi yıkadım. Sonra Arzunun yanına geçip , ultrason cihazını elime alarak oturdum.

"Şimdi bakalım bakalım ... Aa siz öğrendiniz mi cinsiyeti , pot falan kırmayayım şimdi" dedim gülerek.

"Yok hocam normalde yarın akşama doğru düşünüyorduk ama Elif'in vurulma olayı olunca biraz daha erteleyelim dedik. Hakan Elif'in ayarladığı organizasyoncuyla konuştu. Bu cumartesi yapalım dedik. Hatta isterseniz sizde gelin doktoru olarak. Ee sonuçta bir tanışıklıkta var." dedi gülerek.

"Anladım. Sanmıyorum ama bakarım duruma göre" dedim.
"Ben sizin numaranızı alayım o zaman hocam , ben yazarım size gelip gelmemesi de size kalır" dedi.

"Tamamdır. Bakalım minik nasıl" diyerek ultrasonu karnında gezdirdim.
"Gayet güzel gelişimi , korkulacak hiç bir şey yok sadece annesi korkunca biraz paniklemiş o kadar" dedim tebessüm ederek.
Ardından kalp atışlarını açtım bebeklerin.
"Ay hocam ne kadar değişik ya küçücük kalbinden bu kadar ses çıkması" dedi Arzu

'Ah ah tek değil de ondan bu kadar ses' dedim içimden

"Öyle , karnında minik bir canlıyı büyütüyorsun çok garip ama bir o kadar da harika bir duygu" diyerek karnına havlu kağıdını koydum.

"Tamamdır o zaman sen sil karnını , senin randevu ne zamandı?"

"Haftaya çarşamba"

"O zaman biz onu bir sonraki hafta cuma yapalım, kontrol ettik çünkü durumu gayet iyi"

"Tamam hocam olur bana, çıkıyorum ben tekrardan teşekkür ederim" dedi gülerek.

"Ne demek görevim " dedim gülümseyerek.

Arzu çıktıktan sonra Poyraz'ı aradım.
"Kardeşim ne yaptın , çıktın mı askeriyeden"

"Yok çıkmadım daha , reviri düzenledik ettik. Şimdi de çay içiyoruz."

"İyi afiyet olsun. Ben çıkıyorum şimdi 15 dakikaya falan oradayım. Alışveriş yapar eve geçeriz."

Poyraz "Tamamdır." dedikten sonra telefonu kapattım.

Önlüğümü çıkarttıktan sonra ceketimi giydim. Eşyalarımı aldım ve otoparka doğru yola koyuldum.

"Hocam gidiyor musunuz?" dedi acil servisteki Meltem hemşire

" Evet randevularım bitti , doğum da yok eve geçeceğim. Sen nöbette misin bugün" diye sordum.

"Evet hocam nöbetçiyim" dedi üzgün yüz ifadesi takınarak.

Gülerek omzunu sıvazladım " mızmızlanma haydi işinin başına , ben kaçar" diyerek yoluma baktım.

"Görüşürüz hocam"

Arabaya doğru bakarken karşımda Elif' i gördüm. Bana bakıyordu. Serumunu kafasının üstüne koymuş birde ah ahh. Elif' e doğru ilerledim.

"Kalkmışsın hemen , dinlenseydin en azından yarına kadar acelen neydi " diye sordum.

Yanaklarını şişirip serbest bıraktı. "Napayım bunaldım yat yat. Alışkın değilim ben hırsız bey" dedi gülerek.

"Ya şu hırsızı atsak artık. İnsanlar yanlış anlıyor ya. Doktorum ben Allah Allah." dedim sitem ederek.

"Ee ne yapıyım ismini bilmiyorum ki o yüzden söylüyorum."

"Tamam o zaman doğru düzgün tanışalım" diyerek elimi Elif' e doğru uzattım.

"Ben Yiğit Alptekin , Kadın doğum doktoruyum" dedim gülümseyerek.

Elimi sıktı ve hafifçe salladı.

"Bende Elif Sıla Yüksel , Askerim" dedi sesini sertleştirerek.

"Tanıştığıma memnun oldum Elif" dedim gülümseyerek.

"Bende öyle Yiğit" dedi gülümseyerek.

"Benim gitmem gerekiyor. Arkadaşım bekliyor. Sana iyi yürümeler dilerim."

"Sağ ol , görüşürüz"

"Görüşürüz" diyerek arabama yöneldim.
Radyoyu da açtıktan sonra askeriyeye doğru yol aldım.

Koydum sevinçlerimi önüme
Bаktım hepsi sensin
Yаzdığım şiirlerin her hecesi
Üzüldüğüm tüm filmler

Yıprаnmаmış hаyаtlаr
Büyük hüzünler bekler
Her işte bir hаyır
Bu işte hepsi sensin

Şimdi senden vаz mı geçmeli?
Mаsаl olup yolа devаm mı etmeli?
Ben kаlpten sorumlu, аşkа sorunluydum
Anlаdım her şey sensin!

Askeriyeye gelince radyonun sesini kıstım. Poyrazı aradım.
"Geldim kardeşim , bekliyorum."

"Geliyorum hemen"

Bir kaç dakika sonra yolcu kapısı açıldı. Ve Poyraz koltuğa yerleşti.

"Selamünaleyküm"

"Aleykümselam kardeşim"

"Ne yaptınız , Elif komutan nasıl bir bilgin var mı?"

"İyi iyi ayaklandı bile bahçede dolaşıyordu."

"Yuh ciddi misin , Vay anasını abi kurşun yedi 2 tane hala bana mısın demiyor kadın."

"Vallahi bende anlamadım canı pek demek ki. Ya da daha ağırlarını yaşadığı için bunlar ona çerez gibi geliyor."

"Büyük ihtimalle yoksa hemen ayaklanamaz abi"

"Neyse eve geçmeden alışveriş yapalım. Açlık durumun nasıl?" diye sordum.

"Vallahi sabah uçaktaki sandviçleyim. Askeriyede de yemedim açım anlayacağın."

"O zaman bugün sipariş verelim. Hatta bak sen karar ver"

"Tamam bakayım ben"

"Aa dur dur bak şurada ev yemekleri yazıyor gel bir bakalım" diyerek hemen arabayı sağa çektim.
Cüzdanımı ve anahtarı alarak dükkana doğru yöneldik.

"Kolay gelsin ablacım" dedim.
"Sağ ol yavrum hoş geldiniz" dedi abla.
"Burada mı yiyeceğiz Yiğit" diye sordu Poyraz.
"Yok kardeşim evde yiyelim , eşyalarını falan yerleştireceğiz daha iş çok" dedim.
"Tamam o zaman" diyerek yemeklere bakmaya başladı. "Abla sen bize mantı koy 2 porsiyon, kuru fasulye- pilav biraz , 5-6 tane içli köfte , sütlaç da ver abla 2 tane"

"Oğlum hiç değişmemişsin yavaş nasıl yiyeceğiz bunları" diye sordum.

"Kardeşim bunlar bana anca , sen kendine ayrı iste" dedi hala yemeklere bakarken.

"Yuh Poyraz yuh yani" dedim ağzım açık kalırken

"Abla sen bana 1 tane karnıyarık yanına biraz pilav koy yeter"

"Tamam evladım, ben hazırlıyım siz bekleyin masada" diyerek yemekleri paketlemeye başladı.

Yemekler paketlendikten sonra borcumuzu ödeyerek dükkandan ayrıldık. Arabaya bindik az ilerideki marketin önünde durduk.

"Ben geliyorum , var mı istediğin bir şey" diye sordum.

"Biraz çerezlik alabilirsin ha birde içecek al" dedi Poyraz.

"Tamamdır geliyorum bekle sen" diyerek markete girdim.

Eksik malzemeleri alıp bagaja yerleştirdikten sonra arabayı çalıştırarak eve doğru sürmeye başladım.

Evin önüne arabayı park ettikten sonra bagajdaki eşyaları yüklenip, asansöre geçtik.

"Bastım ben kata numara 12 de bekle sen bende yemekleri alayım arabadan Poyraz"

"Tamamdır Abi" dedi.

Hemen binanın dışına yöneldim. Arka koltuktaki yemekleri alıp arabayı kilitledim.

Asansöre geçip eve yöneldim.

Poyraz eşyaları kapıya yerleştirmiş beni bekliyordu.

"E nerde kaldın ?"

"Patlama geldim hemen ne bu acele ya" diye sordum.

"Açım aç haydi, aç kapıyı"

"Ne zaman tok olacaksın acaba" dedim.

Sonra kapıyı açtım. Ve Poyraz'ın geçmesi için yer verdim. Eşyalarını içeri koyduktan sonra

"Haydi elimizi yıkayalım , yemeğimizi yiyelim sonra yerleştiririz odayı" diyerek banyoyu Poyraz' a gösterdim. Bende kendi odama geçip. Üzerimi çıkardıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp mutfağa doğru adımladım.

Adımladığım gibi mutfak kapısında kaldım. Poyraz çoktan başlamış hatta yemekleri yarılamıştı bile.

"Yavaş oğlum yavaş sindire sindire ye önünden alan yok be " diye sitemle söylendim. Ama Poyraz yemeğe öyle bir dalmış ki asla duymuyor beni.

Ardından kendime biraz yoğurt koyarak masaya oturdum yemeğimi yemeğe başladım.

"Misafir odasında tek kişilik yatak var istersen hafta sonu yatak bakarız şimdilik idare et , başka eksik ne varsa tamamlarız bu hafta sonu da" dedim.

"Bakarız yatak rahatsa tek kişilik olması problem değil ya ama kitaplık yoksa işte o önemli bir kaç güne kitaplar gelecek, birde bana araba ayarlayalım hep seni yormayayım "

"Yolumun üstü problem değil, iyice bakarsın öyle alırsın acelesi yok" dedim.

O sırada telefonum çaldı. Ekranda Validem yazısını görünce hemen gülümseyerek telefona cevap verdim.

"Validem"

"Ne edip durun eşek sıpası"

"Napam Poyraz oğlunla yemek yiyoruz" dedim.

"Ana Poyraz oğlum yanına mı getti"

"Evet buradaki askeriyede çalışacak bakalım artık bana ev arkadaşı oldu"

Poyraz hemen bağırdı. "Serap anam nassın"

"Eyyim Poyrazım sen nassın"

"Eyi bende Yiğit'i dellendirmeye geldim." dedi gülerek

"Eyi yapmışsan"

"Anne yok demi problem her şey iyi , lokanta falan , babam ,ablam?" diye sordum.

"İyi annecim iyi merak etme sen bayadır konuşmayınca bir arayayım dedim şu hayırsızı" diyerek şiveli konuşmasını bitirdi.

"Yoğundum anne yoksa aramaz mıyım"

"Hadi hadi neyse müşteri geldi , kapatıyorum dikkat edin kendinize" diyerek cevabını bile almadan suratımıza kapattı.

Poyraz gülmeye başladı." Bayılıyorum Serap annenin devamını dinlemeden kapatmasına" dedi.

"Ya ya bir de bana sor hala hoşlanmıyorum bundan , alışamadım da kaç yaşıma geldim."

"Neyse hadi yardım ette yerleşeyim sonra Anadolu Efes' in maçını izleyelim. Var mı sende üyelik yoksa kaçak sitelere mi akın edeyim" diye sordu.

"Ayıpsın tabi ki kaçak site , ama başlatalım üyelik sen geldiysen izleriz bayağı" dedim.

"Tamamdır hallederiz onu da bir ara" diyerek , misafir odasına daha doğrusu artık Poyrazın odasına doğru adımladık.

Aradan geçen 2 saatin ardından ocağa çay attım ve koltuklara yığıldık.

"Poyraz çayı sen halledersin çok yoruldum lan" dedim.

"Asıl ben senden çok yoruldum abartma Yiğit" dedi. Ve ardından "Ben misafirim bir kere , misafirine de iş yaptırmaz insan ayıp ayıp utan pu rezil seni" diyerek yalandan tükürüyormuş gibi yaptı.

Hemen yanımdaki yastığı Poyraz'a doğru attım. "Ne misafiri lan yuh asıl sana puh nankör herif" diyerek sinirle koltuktan kalktım. Parkeleri döve döve mutfağa ilerledim.

Çayları ve yanına çerezleri de koyduktan sonra orta sehpaya yerleştirip maçı izlemeye başladım. O kadar yorgun hissediyordum ki maça kendimi veremedim bile ama benim aksime Poyraz evi inletiyordu bağırışlarıyla.
"Lan oğlum bağırma geç oldu zaten rahatsız olacak insanlar"
"Tamam tamam bitti zaten son 5 dakikası kaldı" diyerek televizyonun dibine oturdu ve seyretmeye devam etti.

Maç bittikten sonra ayaklanıp "boşlar sende Poyraz yattım ben haydi iyi geceler sana" diyerek odamdaki banyoya geçtim. Dişlerimi fırçaladıktan sonra yatağıma geçip hemen uykuya daldım.

Loading...
0%