Oy ve yorum yapmayı unutmayınız.

İyi okumalar dilerim herkese :)

Arkadaşlar bu arada ben Ardahan da terör var ya da yok demiyorum. Bu bir kurgu unutmayınız. Gerçek ile alakası yok!

----------------------------------------------------------

Elif Sıla' dan

Sabah çalan alarmım ile uyandım. Banyodaki işlerimi hallettikten sonra üniformamı giyip evden ayrıldım.

Dışarı çıktığımda Yiğit'in arabasına baktım ama göremedim demek ki hastanede kalmıştı. Dün gece attığım mesaj aklıma gelince bildirim var mı diye telefonu kontrol ettim ama maalesef ses seda yoktu.

Elif Sıla Yüksel: İnşallah doğum başarılı geçmiştir.

Düşüncelerime ara verip arabaya bindim ve kışlaya doğru sürmeye başladım.

Kışlaya geldiğimde arabayı park edip dinlenme odasına geçtim , bizimkilerle selamlaştıktan sonra yanlarına oturarak sohbet muhabbete devam ettik.

Kaya "Hadi yemekhaneye gidelim de kahvaltımızı yapalım çok acıktım vallahi" dedikten sonra ayaklandı bizde arkasından ayaklanıp yemekhaneye geçtik. Bir güzel karnımızı doyurduktan sonra karton bardağım , çayım ve sigaram eşliğinde bahçede oturmaya geçtim. Çaydan bir kaç yudum aldıktan sonra cebimdeki telefonun titremesi ile birlikte çayı banka koyup telefonumu çıkardım. Titremenin nedeni belli olmuştu. Sonunda Yiğit beyimiz cevap yazabilmişti.

Elif Sıla Yüksel: İnşallah doğum başarılı geçmiştir.

Hırsız Doktor: Kusura bakma Elif anca görebildim , arka arkaya bir kaç doğuma girdikten sonra uyuyakalmışım.

Hırsız Doktor: Bir kişi için gittim , üç kişiyle çıktım herkesin doğum yapası gelmiş ahahahha

Elif Sıla Yüksel: Gelmiş geçmiş olsun.

Elif Sıla Yüksel: O zaman günaydın.

Hırsız Doktor: Aa evet pardon günaydın

"Komutanım " sesiyle telefondan başımı kaldırdım.

"Efendim fosil"

"Operasyon bilgisi gelmiş , Akif Yarbay toplantı odasında bizi bekliyormuş."

"Geliyorum aslanım" diyerek ayaklandım. Hızlıca Yiğit'e mesaj yazdıktan sonra toplantı odasına doğru ilerledim.

Elif Sıla Yüksel: Sohbeti burada durdurmak zorundayım görev var. Konuşuruz yine

Hemen ardından cevap geldi.

Hırsız Doktor: Dikkatli ol , bekliyorum.

Bekliyorum , bekliyorum , bekliyorum

"Kime sırıtıyorsun sen" diyen kayanın sesiyle başımı kaldırdım.

"Kimseye sana öyle gelmiş." dedikten sonra telefonu cebime koydum.

"Öyle olsun yakında çıkar zaten kokusu" dedi kaya.

Kayaya sadece gözlerimi devirdim ve toplantı odasına geçtim. Yarbay'a selam verdikten sonra operasyon hakkında toplantımıza geçtik.

Yarbay Akif: Hadi çocuklar göreyim sizi , gazanız mübarek olsun.

SAĞOL!!!

Hızlıca hazırlanıp pistte bizi bekleyen helikoptere koştuk. Varış yerine geldiğimizde helikopterdeki ipleri sarkıtarak aşağıya kaydık. 150 metre ilerdeki savaş alanına doğru hızlıca ilerlemeye başladık.

"Hedef bölgeye yaklaşıyoruz," dedi Büyük Patron , fısıltıyla. "Sessiz ve hızlı olmalıyız. Düşman, köyün ortasındaki bina içinde önemli bir toplantı yapıyor. Görevimiz, liderlerini etkisiz hale getirip geri çekilmek."

Dürbün ile etrafı kontrol etmeye başladım. "Yüzbaşım, tespit ettim. Düşman, bina çevresinde ağır silahlarla nöbet tutuyor,"

Büyük Patron , hepimize tek tek bakarak, "Sibirya, sen yüksek bir noktadan koruma ateşi sağlayacaksın. Kurt, patlayıcıları hazırla, kaçış yollarımızı güvence altına al. Kaya, Mavi ve Fosil, siz benimle geliyorsunuz."

"Emredersiniz komutanım!!" dedikten sonra herkes yerlerini aldı. Bende hızlıca gözüme kestirdiğim tepenin üzerine koşmaya başladım ve yerimi aldım. Dürbünümle bizimkileri ve etrafı izlemeye başladım.

Büyük Patron , Kurt , Kaya , Mavi ,Fosil köyün dar sokaklarında sessizce ilerledi. Her adım, ölüm sessizliği içinde yankılanıyordu.

Avcı timi düşman binasına yaklaştığında , Büyük Patron el işaretiyle durmalarını söyledi.

"Komutanım bina üzerindeki iki kişiyi indirdiğim anda saat 9 ve saat 3 yönünde bina girişinde iki nöbetçi var onlar sizde arka tarafta bir hareketlilik yok gibi"

"Tamamdır Fosil ve Kaya siz arka tarafı kontrol edin ardından hızlıca bize katılın."

"Emredersiniz komutanım"

"Şimdi," diye fısıldadı Büyük Patron, "Sibirya, bina üzerindeki nöbetçileri indirdiğinde bizde kapıdakileri indirip içeri gireceğiz."

Kızımı öptükten sonra hızlı bir şekilde çatıdakileri etkisiz hale getirdim.

Benim atışımdan sonra ekip hemen içeri yöneldi. Kurt ise binanın dış kısmına hazırladığı patlayıcıları yerleştirmeye başladı.

Üçüncü tekil şahıs anlatım

Büyük Patron işaret verdi. Mavi kapıyı hızla açtı ve içeri ilk adımı attı. Büyük Patron onu takip ederken, Mavi önden ilerledi. Ardından diğer ekipte hızlıca yanlarına ulaştı. İçerideki, düşman askerleri hazırlıksız yakalanmıştı. Kısa bir çatışma sonrası, Avcı timi hedeflerine ulaştı.

Düşman lideri, bir masanın arkasında siper almıştı. Büyük Patron, keskin bir nişan alarak ateş etti ve lideri etkisiz hale getirdi. "Hedef temiz," dedi Büyük Patron, telsizden Sibirya'ya.

Patlayıcıları yerleştiren Kurt, "Kaçış yollarımız hazır," diye bilgi verdi.

"Çıkıyoruz," dedi Büyük Patron. Ekip hızla binadan dışarı çıktı. Kurt, patlayıcıları uzaktan ateşledi ve bina büyük bir gürültüyle havaya uçtu. Düşman askerleri, şaşkınlık içinde kaçışırken, ekip köyün dışına doğru hızla ilerledi.

Geri dönüş yolunda, Sibirya'nın koruma ateşi sayesinde güvenli bir şekilde ilerlediler. Toplanma noktasına ulaştıklarında, hepsi nefes nefeseydi ama sağ salim görevlerini tamamlamışlardı.

Büyük Patron, ekibine bakarak, "İyi iş çıkardınız. Hepinizle gurur duyuyorum," dedi.

"Sağ ol!!" dediler hep bir ağızdan.

Ekip, birbirine bakarak başlarını salladı ve yorgun ama zafer kazanmış bir şekilde üslerine döndüler. Görev tamamlanmış, düşman lideri etkisiz hale getirilmişti.

----------------------------------------------------------

Oy ve yorumlarınızla bana destek olursanız da çok sevinirim :)