Yeni Üyelik
48.
Bölüm

33-Pusu

@su_krtky

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız.

İyi okumalar dilerim herkese :)

----------------------------------------------------

Elif Sıla'dan

"Kalk dedim kalk kalk duymuyor musun beni" diyerek odaya giren Fethi yüzbaşının sesiyle hızlıca ayaklandım ve hazır ol pozisyonuna geçtim.

"Hemen hazırlan"

"Emredersiniz komutanım!"

Bu sırada Fethi yüzbaşı diğer odalara girip bağırmaya devam ediyordu. Bende bağırmalar eşliğinde hemen üniformamı giyinmeye başladım. Üniformamı giyindikten sonra kapımın önünde hazır olda beklemeye başladım.

"5 dakika içinde tam tehçizatlı içtima alanında olacaksınız!"

"Emredersiniz komutanım"

"Emredersiniz komutanım"

"Emredersiniz komutanım"

"Emredersiniz komutanım"

"Emredersiniz komutanım"

Tehçizat odasına geçip hazırlanmaya başladık. İçtima alanında toplandıktan sonra piste geçtik. Belirlenen bölgeye vardık.

Üçüncü tekil şahıs anlatım

Gecenin sessizliğinde arazide ilerleyen Avcı Timi için zaman durmuş gibiydi. Avcı Timi belirlenen bölgeye doğru sessiz adımlarla ilerliyordu. Tim lideri Büyük Patron, yanındaki , Sibirya, Kaya, Kurt, Fosil ve Mavi’ye dönüp “Görev net, arkadaşlar. Sınır hattında silah kaçakçılığı yaptığı tespit edilen grubu takip edeceğiz. Amaç, onların yerini tespit etmek ve merkeze bildirmek. Sessiz olun, iz bırakmayın.” dedi.

Hepsi, Büyük Patron'un sözlerini sessizce onayladı. Avcı Timi birbirlerine olan güvenleri ve sessiz koordinasyonlarıyla tanınıyordu. Soğuk, iliklerine işliyordu ama kimse bundan şikâyetçi değildi; görev onların için bir yaşam biçimiydi.

Bir süre ilerledikten sonra, Sibirya aniden durdu elini havaya kaldırdı ve dürbünüyle etrafı taradı. “Hareket var,” dedi kısık bir sesle.

Büyük Patron dikkat kesildi, gözleriyle ormanın karanlığını taradı. Ağaçların arasındaki gölgeler, onların beklemedikleri bir pusuya düştüklerini gösteriyordu. Kaya hemen yanına çömelerek fısıldadı, “Kaçakçıların haberi olmuş olmalı. Bizi buraya çekmiş olabilirler.”

Büyük Patron , gözleri kararlılıkla parlayarak, “Bu kaçakçılar artık bize bir tehdit. Görevi tamamlamadan dönmeyeceğiz,” dedi. Timin geri çekilmesi zor bir seçenekti; bu işin bitmesini istiyorlardı.

Ancak işler planladıkları gibi gitmedi. Birkaç adım sonra, bir sinyal cihazı timin varlığını açığa çıkardı. Ormanda yankılanan yüksek bir patlama sesiyle beraber, Avcı Timi bir anda kendini çevreden üzerlerine gelen düşman ateşiyle yüz yüze buldu. Sibirya'nın gözleri etrafındaki tuzakları tararken, “Çember kurulmuş!” diye bağırdı. “Siper alın!”

Mücadele yoğunlaştı, ancak düşmanın sayısı çok fazlaydı. Bu sırada Sibirya'nın telsizden "ah" sesini duydular. Büyük Patron Maviye Sibiryaya bakmasını söyledi. Kurt ve Fosil, yan yana ateş ederken Mavi yaralı olan Sibirya’nın yanına gitti ve ilk yardımını hızlıca yaptı.

"Sıyırmış komutanım sorun yok sadece düze çıktığımızda diksek iyi olucak kanama biraz fazla"

"Bir şey yok iyiyim komutanım" diyerek tüm gücünü topladı ve arkadaşlarına yardıma geçti. Onlarla beraber çarpışmaya başladı.

Uzun çatışma sonucu şarjörler tek tek bitmeye başladı. Şarjörü ilk biten Büyük Patron "Telsizle iletişime geçmeye çalıştım sürekli kesinti oldu, eğer yardıma gelemezlerse hakkınızı helal edin. Sizlerle çatışmak bir şerefti"

"Helal olsun komutanım" dediler hep bir ağızdan.

Tehçizatın bittiğini anlayan teröristler timi kıstırdı. Tim kasaturalarıyla ellerinden geleni yaptıkları halde esir düşmekten kurtulamadı.

Kolları bağlanan tim esir alınmış şekilde düşman kampına götürüldü.

Soğuk bir odanın içine kapatıldılar. Bileklerindeki bağlar sıkıydı ama moralleri hâlâ yüksekti. Büyük Patron, elleri bağlı olmasına rağmen sürekli olarak çevreyi gözleriyle kontrol ediyordu.

Dışarıdaki nöbetçilerin hareketlerini dinlerken , Kurt yavaşça Büyük Patron'a doğru eğildi ve fısıldadı. “Buradan çıkmak için bir fikriniz var mı, komutanım?”

"Biz Avcı timiyiz , bu kadar kolay vazgeçemeyiz." diye söze atladı Sibirya

“Elbette var ancak doğru zamanı bekleyeceğiz biraz sabırlı olun.”

Kapının dışında ayak sesleri azalınca Büyük Patron işaret etti. Sibirya bağlarını zorlayarak çözmeye başladı.

"Salaklar hala öğrenemediler bağlamayı" diyerek dalga geçti Sibirya

Kaya ve Kurt gözleriyle kapının kenarını kontrol ederken , Mavi sessizce kapı kilidini zorladı.

Bağlardan kurtulmayı başaran Sibirya diğerlerinede yardımcı oldu.

Büyük Patron onlara son bir kez baktı ve “Beni takip edin. Hedefimiz, geri çekilmek değil, bu görevi tamamlamak,” dedi.

Kapıyı sessizce aralayıp koridora çıktılar. Kurt ve Fosil, öndeki düşman nöbetçilerini etkisiz hale getirirken, Sibirya ve Kaya arka çıkışı kontrol etti.

Sessiz ve temkinli bir şekilde ilerlemeye başladılar. Belge ve bilgi için fark edilmeyecekleri her yere baktılar.

"Komutanım daha fazla ilerlersek açığa çıkacağız. Napalım?" diye sordu Sibirya

"Yapcak bir şey yok sessizce terk edeceğiz burayı"

"Komutanım en azından sessizce terk etmesek?" diye sordu Kurt

"Var mı aklında bir şeyler ne yapıcaksın?"

"Biraz görsel şölen komutanım"

"Hızlı ol zamanımız yok"

"Emredersiniz Komutanım"

Bomba düzeneğini de hallettikten sonra sessizce uzaklaştılar. Belli bir mesafeye patlamanın onları etkilemeyeceği noktaya geldiklerinde

"Basıyorum komutanım"

"Bas Kurt emeğine sağlık , en azından bu bize biraz iyi hissettirecek."

dedikten sonra Kurt tuşa bastı ve bam

Bombayı patlattıktan sonra telsizle iletişime geçecekleri yeri bulana kadar hızlıca ilerlediler. Konum bildirdikten sonra en yakın buluşma yerine ilerlediler. Helikopter gelince operasyon başarısızlığı yüzünden üzgün ve sinirli bir şekilde bölgeden ayrıldılar.

----------------------------------------------------------

Oy ve yorumlarınızla bana destek olursanız da çok sevinirim :)

Loading...
0%