Yiğit' den

Sabahın köründe çalan telefonumla uyandım. Yarı açık yarı kapalı gözümle kim olduğuna baktım ama görüntü net değildi hemen açıp kulağıma yasladım.

"Alo" dedim uykulu olan sesimle.

"Alo kardeşim günaydın kalkmadın mı daha sen?"

"Poyraz Allah aşkına saat kaç , bence çok erken yoksa ben hep uyanırım aynı saatte demek ki sen çok erken aramışsın kardeşim"

"Yani evet biraz erken olabilir ama yardımına ihtiyacım var bu arada saat 05.20"

"Noldu kötü bir şey yok değil mi?"

"Ya benim tayin Ardahan'a çıktı bende ne ev tuttum ne bir şey Kars'ta yım şuan otobüsle aktarma yapacağım. Beni alır mısın diyecektim?"

"Alırım kardeşim de ne kadar süre sonra buradasın sen?"

"1 saat sürermiş kardeşim biniyorum şimdi haberleşiriz gene "

"Tamam haydi görüşürüz" deyip kapattım.

O zaman sporumu bugün erken yapayım. Hemen üzerimi değiştirip su içip evden çıktım. Hafif yürüyüş sonra koşuyla sporumu tamamladım. Eve doğru yöneldim. Bu sırada yerde cüzdan farkettim hemen sağa sola ve önüme baktığımda ön tarafta bir erkek ve bir kadının yürüğünü gördüm.

Cüzdanı yerden alıp kimliğe bakmak için açtığım sırada elimden çekilmesi bir oldu. Hemen kaşlarımı çatıp kimin çektiğine baktım.

"Hop hop birader hayırdır , buldun tabi cüzdanı hemen araklıyacaktın değil mi?" dedi kadın.

"Ne araklaması hanımefendi kimliğine bakıcaktım. Asıl size ne elimden kapıyorsunuz " deyip kadının elinden cüzdanı geri aldım.

Kadın sinirle gülüp göz devirdi. Ve elini bana doğru uzattı. "Askerim , ben hallederim ver sen bana o cüzdanı haydi işine sonra" dedi.

Güldüm " Pardon ama nerden biliyim ben sizin asker olduğunuzu ayrıca zaman kaybettiriyorsun" deyip hemen ön tarafa baktım ve yürüyen kişilerin sokağın sonunda olduğunu görüp koşmaya başladım.

Koşarken cüzdanı açıp kadına ait olduğunu gördüm ve ona doğru yöneldim.

Tabi bu sırada arkamdan gelen biri var kesin o kadın sabah sabah çattık yeminlen ya

"Hanımefendi , hanımefendi " diye seslendim. Kadın arkasını döndü ve sağına soluna baktıktan sonra işaret parmağıyla kendini gösterdi.

"Bana mı seslendiniz"

"Evet size cüzdanınızı düşürdünüz herhalde bu size mi ait "deyip kadına uzattım.

Kadın hemen cebini yokladı ve boş olduğunu anlayıp cüzdanı alıp kontrol etti. "Ah evet benim çok teşekkür ederim hiç fark etmemişim."

"Rica ederim iyi günler" diyerek arkamı döndüm ve az önceki kadının durup bana baktığını gördüm.

Hayırdır dercesine kafamı salladım.

Kadın hafif mahcubiyetle " kusuru bakma yanlış anladım sanırsam" dedi ardından hemen yüzü ifadesiz hale gelip " ama belki de ben olmasam araklıyacaktın bilemem" dedi.

Şaşırmış bir halde kadına bakakaldım. "Tövbe estağfurullah , bakın işinize hanımefendi şimdi de kendimi kimseye inandırmaya çalışamam" dedim. Ve yürümeye başladım.

Kadın tekrar arkamdan geldiğini anladığımda arkama döndüm ve kadına baktım oda bana bakıp durdu. Tam niye takip ediyorsunuz diye soracakken telefonum çalmaya başladı ve açtım.

"Efendim Poyraz"

"E indim ben sen yoksun yoksa ben mi göremedim."

Hemen saate baktım 1 saati geçtiğini gördüm. "Poyraz kusura bakma ya saati fark edememişim ben geliyorum hemen ayrılma sen neredesin tam olarak." Bu sırada kadın da olduğu yerde durmuş birbirimize bakıyoruz.

"Merkezdeyim kardeşim"

"Tamam geliyorum 10 dakikaya hadi görüşürüz." deyip kapattım. Ve kadına " Noldu bir şey mi diyeceksin hala bekliyorsun" dedim.

Kadın " Aaa Manyak mıdır nedir dedi" kısık sesle .

"Efendim anlamadım tam ne dediniz"

"Yok bir şey sen arkana dönüp baktınya bende bir şey diyeceksin sandım " deyip yanımdan geçerek yürümeye başladı.

"Sabah Sabah Allahım" deyip hemen eve doğru koşturdum. Üzerimdeki terli giysileri çıkartıp hemen soğuk bir duş alıp . Çabucak giyinmeye başladım. Dolaptan iki tane portakal suyu çıkarıp. Arabanın anahtarlarını alarak dışarı çıktım. Hızlıca arabaya doğru giderken karşı apartmandan çıkan sabah bana hırsız muamelesi yapan kadını farkettiğimde oda beni farkedip hemen binayı ve beni süzmeye başladı. Bende süzmeler eşliğinde arabama yönelip. Merkeze doğru yol aldım.