Yeni Üyelik
10.
Bölüm

7-Görev

@su_krtky

Elif Sıla'dan

Hemen odaya girdim ve hızlıca operasyon için gerekli malzemeleri yüklendim. Silahımı bırakarak toplantı odasına ilerledim.

İçeriye girdiğimde ben hariç herkesin burada olduğunu gördüm. Hemen selam verip yerime oturdum.

Yarbay Akif " Evet Elif' te geldiğine göre detaylara geçebiliriz. "

Hemen önündeki kumandadan ekrana şerefsizi yansıttı ve hakkında bilgiler vermeye başladı.

"Arkadaşlar , evlatlarım bu görev çok önemli . Sağ salim sivillerimizi ülkemize getirin. Tabi Mahmut şerefsizini de getirirseniz güzel olur. Size güveniyorum ve sağlam bir şekilde sizi taburda bekliyorum. Allah yar ve yardımcısınız olsun.

Hep birlikte hazır ola geçtik ve "Sağol" diyerek silahlarımızı alıp piste doğru yürümeye başladık.

Helikoptere binmeden Yüzbaşı geriye doğru döndü ve her birimizin yüzüne tek tek bakmaya başladı.

"Arkadaşlar sivillerimizin güvenliği öncelikli ama ondan önce siz daha önemlisiniz. Siz iyi olacaksınız ki yardımımıza ihtiyaçları olanlara yardım edebilelim. Kısacası, ASKER DİKKATLİ VE HIZLI BİR ŞEKİLDE HALLEDİYORUZ. YARA ALMADAN. ANLAŞILDI MI!!"

Hepimiz hazır ola geçip "Emredersiniz Komutanım" dedik. Ve hızlıca helikoptere geçtik.

Aradan geçen yaklaşık 2 saat sonra alana giriş yaptık.

Büyük Patron: Sibirya sen hemen kendine yer belirle .

Sibirya: Emredersiniz komutanım.

Büyük Patron: Kurt ve Mavi siz berabersiniz.

Kurt: Emredersiniz komutanım.

Mavi: Emredersiniz komutanım.

Büyük Patron: Fosil sen benimlesin . Kaya sen işini biliyorsun.

Kaya: Emredersiniz komutanım.

Fosil: Emredersiniz komutanım.

Büyük Patron: Sibirya durum ne?

Sibirya: Mağaranın ön tarafında 3 , mağaranın saat 11 yönünde ve 1 yönünde toplam 4 kişi , içeriyle ilgili bir bilgim yok komutanım.

Büyük Patron : O zaman ön taraf sende , kaya sende sessizce ön tarafa yanaş . Saat 11 yönü Mavi sizde , saat 1 yönü fosille bizde . İlk önce biz işimizi sessizce halledeceğiz. Silah gerekmedikçe kullanmayacağız. Kasaturayla halledip. İçeriye geçeceğiz. Kaçanlar sende Sibirya .

Sibirya: Anlaşıldı komutanım.

Mavi: Emredersiniz komutanım.

Fosil: Emredersiniz komutanım.

Kaya: Anlaşıldı.

Büyük Patron: Allah yar ve yardımcımız olsun. Başlıyoruz biz halledince Sibirya'yla devam ediyoruz.

Hızlı ve sessizce herkes görev yerine ilerlemeye başladı.

Sibirya: Başlayabilirsiniz komutanım izlemedeyim.

Dedikten hemen sonra Mavi, Kurt, Fosil, Büyük Patron kasaturalarıyla teröristlere doğru hızlıca atılıp ses çıkarmadan etkisiz hale getirdiler.

Sibirya: Saat 11 ve saat 1 yönü temiz. Başlıyorum.

Dedikten hemen sonra mağaranın önündeki şerefsizleri etkisiz hale getirdim. Ardımdan bizimkiler mağaranın içine daldılar. Bu sırada bende mağaradan kaçanları etkisiz hale getirmeye devam ettim.

Kaya: Temiz.

Mavi: Temiz.

Büyük Patron: Şerefsiz piçler

Sibirya: Noldu komutanım

Kurt: Burada durum kötü Sibirya temizse buraya gel

Sibirya: Hemen geliyorum.

Hızlıca etrafı taradıktan sonra mağaraya yöneldim. Sesleri de gelmiyor hayır yani telsizle konuşunda bende biraz anlıyım nolduğunu demi. İşte hep böle geride kalıyorum neyse

Mağaranın içine girdiğimde şaşırsam da ürkütmemek için yavaş yavaş yanlarına yanaştım ve maskemi indirip hafif tebessümle en öndeki kızın koluna hafifçe dokundum. Ama kız hemen kolunu geri çekti ve ağlamaya başladı.

"Korkma bizden sana, size zarar gelmez. Sizi ülkenize geri götürmeye geldik." dediğim halde sadece ağlayarak yüzüme bakmaya devam etti. Hemen geriye bizimkilere doğru döndüm ve napıcaz bakışı attım.

Büyük Patron: Vallaha öyle böyle gitmemiz lazım adamlar gelebilir. Silah seslerini duymuşlardır. Bir şekilde hallet Sibirya, ve hızlıca

Hemen önüme döndüm ve karşımdaki kadınlara ve çocuklara baktım.

"Bakın biliyorum korkuyorsunuz , kötü şeyler yaşadınız ama gerçekten size zarar veremeyeceğiz. Adamlar silah seslerini duymuşlardır ve şu yerde yatan şerefsizlere ulaşamadıklarında buraya gelecekler. O yüzden onlar gelmeden bir an önce gitmemiz gerekiyor. Güvenin bana, bize Türk askeriyiz biz haydi tutun elimi ülkemize gidelim" diyerek elimi önümdeki kıza uzattım.

Kızın ağlaması kesildi ve bana kararsızca bakmaya başladı. Hafif tebessümle elimi oynattım hadi dercesine. Hemen arkasındakilere baktı ama onlarında ona baktığını görünce bu işin onun kararına bağlı olduğunu anladı.

"Haydi" gel dedim tebessüm ederek. Yavaş yavaş elimin içine elini bıraktı. Hemen çekip sarıldım. Ve sanki bu anı bekliyormuş gibi ağlamaya başladı. Yavaş yavaş sırtını okşadım. "Geçti, kurtaracağız sizi tamam mı?"

Omuzumda ağlamaya devam ederken başını tamam dercesine salladı. Sırtını okşarken

"Komutanım yavaş yavaş kontrollü çıkalım. Helikoptere haber verelim. Hızlı bir şekilde gitmemiz lazım. Helikopteri bekleyemeyiz.

Büyük Patron: Tamamdır Sibirya. Mavi telsizden hemen helikopter çağırısı yap. Çıkıyoruz beyler. Sivilleri koruyarak dikkatli bir şekilde. Sivilleri ortamıza alacağız çember şeklinde ilerleyeceğiz.

Kurt: Tamamdır komutanım

Kaya: Dışarısı temiz şuanlık haydi

Mavi ve Fosil yanıma yanaştı yardım için ama daha da geri çekildiler.

"Bakın Türk askeri onlar güvenin hiçbir şey olmayacak , yardımcı olun tek başıma hepinizi kaldıramam lütfen " dedim.

Hemen elini tuttuğum kızı kaldırdım ve ona bana yardımcı olması amaçlı gözlerine baktım. Kız hemen arkasına döndü "Haydi kalkın onlar bize yardıma geldiler" dedikten sonra hepsi yavaş yavaş kalkmaya başladı. Mavi ve Fosil onlara yardımcı olmaya başladı. Önümdeki kızın önünden çekildikten sonra hemen kendini kapatmaya çalıştı. Ah aptal kafam

Hemen yeleğimi çıkardım. Ve üniformamı üstümden sıyırıp kızın omuzlarına attım. Bana hafif tebessüm ederek üniformamı giymeye başladı. Arkasındaki kızlara baktığımda onlarda sorun olmadığına kanaat getirdikten sonra ilerlemeleri için kenara çekildim. Yavaş yavaş hepsi çıkmaya başladı. Bende arkalarından çıkmaya başladım. Hemen elimdeki yeleği giymeye başladım.

O sırada silah sesi duyuldu. Hemen gözlerimle taramaya başladım. Benle birlikte bizimkilerde siper almaya başladı. Ama sol tarafımda acı hissetmeye başladım. Şu an ona odaklanmamaya çalışıp taramaya devam ettim. Bu seferde ikinci bir silah sesi duyuldu.

Büyük Patron: Nerde lan bu şerefsiz iyi misiniz çocuklar kontrol edemiyorum şuanda sizi dikkat edin

İşte bu sefer odaklanmama işi iptal oldu . Çünkü şerefsiz full bana çalışıyor. Bu seferki acıyı bacağımda hissetmeye başladım. Dişlerimi sıkarak;

Sibirya: Kaya saat 2 yönü kayayla yeşillik arası

dememle birlikte silah sesi duyuldu. Bu silah bizim silah sesiydi işte Kaya nın silah sesini nerde olsam tanırım.

Kaya: Sibirya vuruldun mu , Sibirya'yı kontrol edin

Artık mecalim kalmadı ve dizlerimin üstüne yığıldım. Bu sırada Mavi "Komutanım" diye bağırarak bana doğru koşmaya başladı.

Mavi: Komutanım , Sibirya vuruldu. Komutanım!!!

Büyük Patron: Tamam sakin oluyoruz. Etrafı kontrol edin. Bir yere saklanmamız gerekiyor. Bu it tek olamaz. Mavi Sibirya sende taşı komutanını

Mavi: Emredesiniz komutanım

Yavaş yavaş herkesi güvenli bölgeye yönlendirdiler. Bende Mavi nin yardımıyla aksayarak onlara doğru ilerledim. Varında hemen Mavi beni yere oturttu.

Büyük Patron: Kurt hemen yaralarına bak.

Kurt: Emredersiniz.

diyerek yaralarıma bakmaya başladı. Dişlerimi sıkarak "Kurt sol göğsümden vuruldum. Oraya bak çok kötü. Ayağım önemli değil."

"Tamam sakin ol sen ben şimdi sana bir ağrı kesici yapacağım. Gidene kadar dayan"

"Tamam" diyerek etrafıma bakmaya başladım. Bu sırada Kurt iğneyi yapmış. Yarama baskı uyguluyordu.

Kurt: Komutanım helikopterin bir an önce gelmesi lazım. Durum pek iyi değil.

Yavaşça sağ kolumu kaldırıp Kurt' un kolunu tutup sıkmaya başladım.

Sibirya: İyiyim dayanırım Komutanım

Büyük Patron: Tamam kızım biliyorum. Yorma kendini dayanırsın sen daha önümüzde ne görevler var.

Kurt: Fosil sende ayağına baskı yap. Hatta kemerini kurşunun üst tarafından turnike uygula.

Fosil: Tamamdır Komutanım.

Kaya: Eh be kızım niye çıkarırsın ki yeleği

Herkes bir taraftan söyleniyor. Bir taraftan da kontrole devam ediyorlardı.

"Ahh..." diye bir haykırış koptu ağzımdan.

"Yavaş be Fosil" dedim dişlerimi sıkarak.

Fosil: Özür dilerim komutanım.

Birkaç dakika sonra hissizleşmeye başladım. Ama onları korkutmak istemediğim için durmaya devam ettim.

Helikopterin sesi gelince yavaş yavaş toparlanmaya başladık. Helikopter yanaşınca hızlıca kızları bindirdiler. Mavi ve Fosilin sayesinde bende helikoptere bindim.

Büyük Patron: Sibirya dayan az kaldı.

Sibirya : Ta.. mam komu...

diyemeden hemen sağ tarafıma doğru düştüm. En son duyduğum Mavi' nin komutanım diye bağırmasıydı.

Loading...
0%