✭✭✭✭

Şimdiden dedikodu yayılmaya başlamıştı. Ve busefer yayan biz değildik. Bu kötüydü işte. Bahçeye İdil’e beraber inmiş Dedikodu yayımlışmı diye bakıyorduk. Evet yayılmıştı. Bankta oturan kızların yanından geçtik

“ Kızım çocuk zorlamış kızı” diyen bi ses gelmesiyle şokla İdil’e birbirimize baktık. Bu sefer çardakta oturan erkek kız 6 kişinin yanından geçtik. “Safiri ağlarken görmüşler kız hangır hangır ağlıyormuş”

diyen erkek sesini duyduk. “Çocuk belalı oğlun konuşmayın bu konu hakkında” diyen inçe bir kız sesini duyduk.

Şokla tekrar birbirimze baktık. İdil’in kulağına doğru “Kızım biz bu bilgileri daha bilmiyoruz kim yaydı bunları” dedim. Bahçede bilmem kaçıncı turumuzu bitirdik.

İdil sesizce “Kızım bilmiyorum herkes bide çocuğun üzerine atıyor” dedi. Başımı olumlu anlamda saladım “Belalı felanmış bide” dedim.

“Keko tabi belalı olacak” dedi. Gene başımı saladım “kızlar bulmuşmudırlar bilgi” dedim saatime bakarak. Saat 12 buçuğa geliyordu 15 dakika kalmıştı. “Bilmem hadi sınıfa bu kadar bilgi yeter” dedi İdil beni okul merdivenlerine sürükleyerek.

“Aynen yeter” deyip yürüdüm. Okul bu dedikoduyla patlardı. Okul koridorunda yürürken bir yandanda etrafa bakıyorduk. Nerdeyse herkes aynı konuyu konuşuyordu.

Üçlü kız grubunun yanından geçerken duyduğumuz şeyle duraksadık. “İkisinde uzaklaştırma almış” diyordu bi kız. Atılmamaları mucizeydi.

İdil ağzını eliyle kapatı “ Ney?” Dedi. Kız grubuna baktık onlar hala konuşuyordu. Daha fazla dikkat çekmemek amacıyla İdil’in kolundan tutup sürükledim. Sonunda sınıfa girmiştik. Bizi gören Derya ve Songül oturduğu yerlerden koşarak yanımda geldiler. Songül Deryaya donup “Ben söyliyeceğim” dedi.

Derya sadece kafasını saladı. “Kızım tam tamına 4 bilgi bulduk” dedi İdil. “Sen bırak onu bizimki bomba” dedi Derya. “Tamam ilk siz söyleyin” dedim. Derin bir nefes alıp “Çocuğun adı Albay” dedi Songül. “Oha nerden buldunuz adını?” Dedim şoklaa ve daha önce böyle bi ad duymamıştım.

“Albay denilen çocuğun keko grubunun yanından geçtik tesadüfen onlardan duyduk” dedi Derya. İdil “çüş daha önce hiç duymadım bu ismi” dedi. “Tammam sıra bizde” dedim.

İdil söze dalıp “Safir turunçgil cadıaınu ağlarken görmüşler ve herşeyi çocuğun üzerine atıyorlar” dedi. “Evet evet bide çocuk oldukça belalıymış” dedim. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlıyordu. Sıraya geçip orda devam ettik.

“He bide ikisinde uzaklaştırma almış sadece” dedim en sessizinden. “Oha” dedi Derya ve Songül aynı anda. Dedikoduyu bölen şey hocanın içeri girmesi oldu....

Oy vermeyi ve yorun yapmayı unutmayın