Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4.BÖLÜM

@sude.yilmaz00

GECİKTİ MALESEF SINAVDIR OKULUR VAKİT BULAMIYORDUM AMA BU TATİL BOL BOL GELECEK BOLBOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYINNNN🎀💗💋

 

Yavaş ve tehtikarlı adımlarla annemin odasına yöneldim. İzin almalıydım. Derin bir nefes alıp verdim elimi hırkamın cebinden çıkarıp tam kapıyı tıklıyacaktımki içeriden gelen kıkırdama sesiyle durdum.

Bu ses anneme aiti. Tıklayacağım elim havada öylece kaldı. “Ah Selim şımartıyorsun beni” diye mırıldanıyordu annem. Sonra sessizlik oldu bu sesizliğin anlamını çok iyi biliyordum.

yutkunup 1 adım gerileyecektimki büyük bir bedene çarpmamla ağzım çığlık için açılmışken bir el ağzımı kapatı.

Bende daha ne yaşayacaktımki. Elden kurtlup arkama döndüm. Demir...

Tek kaşım havaya kalktı. En kısık ve sesiz sesle “ Ne işin var senin burda be?” Dedim. Oda aynı sesle “ asıl senin ne işin var babamın odasının önünde?” Mal bu vallah mal.

“ Senin babanın odası benim annemin odasıda sayılıyor ahmak herif” kolumdan tutup suruklerçesine çekerek odadan uzaklaştırdı beni. Kolidorun sonunda durdu . Bileğimi hala tutuyordu.

odadan uzaklaştığımız için sesimi kısmadan “Ne yaptığını zanediyorsun sen?” Deyip bileğimi ondan kurtarmaya çalıştım.

Baştan aşağı bana bakıp tekrar yüzüme odaklandı. “Ne bu hal?” Dedi. “Sanane be” dedim sertçe. Eteğime tekrar baktı. Bileğimi çekip elinden kurtardım. “Bu havada bu etek?” Dedi tekrar. “ Evet ne olmuş? Ve ayrıca sanane.” Dedim bu sefer daha naziktim.

Açık kahve gözleri ela gözlerime baktı. Diğer elimle bileğimi ovuşturdum. Narin bir bedene sahip olmak benim için ızdıraptı. Gözlerini gözlerimden çekip bileğime baktım. Beyaz tenim olduğu için çoktan kızarmıştı.

Oda bileğime bakıyordu ve oldukça unursamazdı. Aramızdaki mesafeyi farkedip ondan uzaklaştım ama duvara çarpmıştım . Oysa hala bileğime bakıyordu. “Ne bakıyorsun be çekil?” Deyip omzuna vurdum. Tekrar vurdum bi hareketlenme yoktu.

Oflayıp dağılan sacımı elimle düzeltim. Yaklaşıp saçımın bi tutamını tutup baktı. Gözlerini kısarak “ bu saç gerçekmi?” Dedi. Saçımı elinden alırken “ yok sahte canım peruk bu ve ayrıca” deyip işaret barmağımı tam gözünün önünde sallayıp “ Birdaha sacıma dokunma ahmak herif” dedim. Gözünü kısıp “Ne” dedi.

Tam bu fırsat diyerek onu itip hızlı adımlarla ortamdan uzaklaştım arkamdan “ Ahmak herifmi?” Diye söyleniyordu. Merdivenlerden inip mutfağa girdim. Hırkamın çebindeki telefonu çıkarıp baktım saat 13.01 di. Genelde 14 gibi buluşurduk orada. Buzdolabını açıp baktım. Ağzına kadar doluydu. Sabahtan kalma avakodalara baktım. Acaba basıldı tadı. Elime bi parçasını alıp inçeledim. Güzel duruyordu.

Ağzımı kocaman açıp atım. Çiğnedim “Buna yağ” cop kutusuna yönelip ağzımdakileri attım. Tatsız tutsuz bişey bu. Surahiyi alıp ağzıma dayatacaktımki burası benim evim değildi. Tehtikar bi şekilde etrafa baktım.Dolaptaki bardağı alıp bardağa doldurdum. İçip bardağı lavaboya surahiyide dolaba koyup mutfaktan çıktım. Annem tam kapının önünde dikilmiş bana bakıyordu.

Gülümseyerek bana bakıyordu. Olayın şokunu hala atlatamamıştım. Annemin dudaklarına baktım. O adam annemi öpmüştü. Dağılan hafif rüjundanda beli oluyordu

Daha fazla bakmayıp gözlerine bakıp “ şey anne senden bişey rica edebilirmiyim?” Dedim. “ Tabi söyle canım.” Dedi. “ Anne ben Farkkun yanına gidecemde yani gidebilrmiyim?” Annemin arkasındaki Demir’i yeni farketmiştim. Sanırım şimdi gelmişti. Kaşı kalkmış bi şekilde bıze bakıyordu.

“ Tabi gidebilirsin ama” dedi. “Ama Ne?” Dedim. Arkasına dönüp Demir’i gösterdi. “Demir götürecek seni öyle değil mi Demir” Demir’de bunu beklemiyordu bende. “ Hayır anne hayır ben şey yani” nasıl gidebilirdimki. Çok uzaktı orası burayla. Ama Demir olmazdı. Demir aneme sonra bana sonra eteğime baktı. Takmıştı eteğime. “Tabi Tabi götürürüm” dedi. HAYIRRR...

“Anne” dedim bastırarak. Demir’in omzuna vurup. “ Tılsım sana emanet oğlum” deyip toz oldu. Evet tam anlamıyla toz oldu. Homurdanıp gözümü sıkıca kapatıp başımın arasına aldım. “ Sabır tek ihtiyacım bu.” Diye mırıldandım. “Faruk kimmiş?” Dedi sabır dilememde izin vermiyordu. “SA NA NE” dedim hafif sesli bir şekilde. Evet biraz kaba davranıyordum oyuzden düzelterek “ erkek arkadaşım” dedim. “Oldu mu?” Diyede ekledim.

Tek kaşı kalkmıştı. “Erkek arkadaşdemek” diye mırıldandı . “Ne olmuş be” dedim. Daha fazla uzatmadan önden yürüdü arkasından onu takip etim. Bahçeye çıkıp bahçedeki Mercedes’in önüne geldik. Yeni görüyordum. Yaklaşıp elinle nazikçe dokundum. “ bu senin mi?” Dedim. “ Hıhı ” deyip elindeki anahtarla arabayı açtı.

Bense hala arabaya bakıyordum. Sonunda kendime gelip arabaya bindim. Arabaya bindiğimde beni gözlüklü bir Demir karşıladı. Gözlüğünün üstünden bana bakıp kaşını kaldırdı. “Maşallah taş gibi” dedim sesizce. Dudağı kıvrıldı “kim?” Dedi merakla. Mercedes döndüm. “ Araba” dedim. Tekrar döndüğümde yüzündeki sırıtma silinmişti. “Kim zanetinki?” Dedim. Direksiyona yönelip. “Kımse?” Diye mırıldanıp. Arabayı çalıştırdı.

...

“Sen burda dur” dedim. Tarif etiğim yerin biraz uzağındaydık. “Neden? Hem kim o faruk? Tehlikeli olabilir” dedi ard arda. “Çok soru soruyorsun Demir” dedim bıkınlıkla. “Kim o Faruk dedim?” Diye tekrar sordu.

“Söyledim ya zaten abiciğim eh be SANANE ister sevgilim ister erkek arkadaşın SANANE be abiciğim” dedim abiyi vurgulayarak. “ tamam burda bekliyorum 15 dakikaya gel” dedi tehtikar bir sesle. Ona dönüp tek kaşımı kaldırdım. “15 dakika?” Dedim. “Eğer tekrarlarsan 10 dakika olur hem siz hep burdamı takılırsınız” dedi sondaki çümleyü alayla söylemişti. “Ne olmuş yerimizde ne var?” Dedim tek kaşımı kaldırarak. “Hadi çık git zamanın bitiyor” dedi konuyu kapatarak.

Oflayıp arabadan inip nazikçe arabanın kapısını kapatım o bir Mercedes’ti sonuçta. Saatime baktım 13. 51 geçiyordu 14.11 geçe yanlarından ayrılacaktım. Seri adımlarla ara sokağa girdim. Kafamı yana çebirdiğimde merdivenin altındaki onları gördüm aynı yerimzdelerdi...

Naz yere oturmuş elindeki taşla oynuyordu. Faruk oda oturmuş öylece bir boşluğa bakıyordu.Fuat oda okuldan en yakın arkadaşlarımızdandı okul bitiğinde pek konuşma fırsatım olmamıştı. Elindeki sıgarayı yere atıp ayağıyla basışını izledim. Hemen onun yanındaki Sultan omunda aile durumu kötüydü babası annesi belkide yakın zamanda ayrılırlardı.

Beni farkeden ilk kişi Sultan olmuştu. “Tılsım” diye bağırarak ayağı kalktı. Hepsinin asık suratları bi anda gül açmıştı sanki. Hepsi bi anda ayağa kalktılar. Onların yanına doğru gitmemle Naz bana sımsıkı sarıldı. O bıraktıktan sonra Sultanda sarıldı. Ondan sonra Faruk dikleşip yanıma geldi. “Tılsım...” diye mırıldandı. O benden uzundu aramızda hemen hemen 5-6 santim vardı.

Sarılmak istiyordu ama izin bekliyordu kollarımı açıp sarılmasına izin verdim. Sarılıp saçımı okşuyordu bir yandan. Kolarımı sırtında baladım.

Oda ayrılınca Fuat geldi o baya uzundu benden 10-11 santim vardı. Elimi sıkıp başına bi kere vurdu. “Sarı özletin kendini” dedi. Zorla gülümseyerek ona baktım. Ayrıldığında oda azönçe oturduğu yere kuruldu. Faruk be Naz’ın arasına oturdum.

“Annemi seçtim” diye söze başladım. Herkes biliyordu büyük ihtimale ses çıkarmadılar. “He biliyormusunuz annemin yeni kocası olacak adamın vilası var” dedim zorla gülerek. Hep böyle yapardım ağlamamak için bişeyler saçmalar gülerdim onlar çok iyi biliyorlardı.

Faruk “ Seni kim getirdi buraya?” Dedi. Ona dönüp “ Üvey abim” dedim kahkaha atarak. Naz arkamdan “Üvey abinmi var senin?” Dedi şaşkınca. Buseler ona dönüp “ He bide o var üvey abi saçmalığı çocuk benden 3 yaş büyük saçmalık gerçekten” dedim. Herkes bu dediğimi şaşırmıştı.

Onlarla konuşup içimi dökerken bi anda saate baktım. Saat2.15 ti 4 dakika geçikmiştim. Zaten tüm herşeyi onlara anlatmıştın. Ayaklanıp eteğimi düzeltim. Baçaklarım üşümüştü. “Benim gitmem gerek” dedim. Hespsi ayağı kalktığında onlarla vedalaşıp ara sokaktan çıktım. Arabanın olduğu yere baktım ordaydı. Filimli çamdan Demir’in ne yaptığı gözükmüyordu.

Koşarak arabaya yanaşıp nazıkçe açıp bazıkçe oturup nazikçe kapatım. Telefonla ilgileniyordu. Emliyet kemerimi bağlayıp ona döndüm Telefondan başını kaldırıp bana baktı “Geç kaldın Tılsım” deyip nıçladı. “Alt üstü 5dakika ne olmuş” dedim sertçe.

“5dakika 5 dakikadır Tılsım” adımı habire söylemesi sinir bozucuydu. Bana dönüp sarı saçlarıma baktı. Neydi bunun sarı saçlarıma sevgisi.

 

Gözlerini gözlerime dikip hafifçe yaklaştı. Yaklaşmasıyla geri gitim. Daha fazla yaklaşıyordu ne yaptığını zanediyordu bu? Daha fazla geriye gidecektim ama emliyet kemeri buna izin vermedi. “Ne yapıyorsun be çekil üzerimden” dedim. Onu itecek olan elimi kapıp “bir daha dediğimi yapmasan çok kötü şeyler olur Tılsım” diye mırıldandı tehtikar bir şekilde.

 

“Ne yaptım be ben?” Dedim. Gözlerini dudaklarıma dikip daha fazla yaklaştı. Arada 1 sm kala durdu. “Tamam mı?” Dedi gözlerime bakarak. “Yapmamsam ne olur?” Dedim sinirle. Bu çocuk benim sinirlerimi oynatıyordı.tam gözü dudağıma kayıyorduki be yapacağını anladığım gibi kafım sertçe kafasına geçirdim.

Adi herif beni tehtid ediyordu bide. Geriye doğru sendelenip elini burnuna götürdü. Dikleşip önümdeki aynaya bakıtım rujumu bozulmuştu benim daha fazla aynaya yaklaştım evet evet rujum bozulmuştu. çantamdaki ruju çıkarıp rujumu tazeledim.

Demirse kenarda kıvranıyordu çokta umrumda. Elimdeki ruju kapıp çamı açtı. Şokla elimden giden ruja ve Demir’e baktım. Lan camı açtığı gibi ruju camdan atı. Lan “Ne yapıyorsun be sen ?” Dedim yere düşüp bide üstünden araba geçen rujuma. “Yaptıklarının cezasını çekeceksin bu daha başlangıç” dedi ve arabayı gazladı...

 

 

Okuduğunuz için teşekkürler yeni bölüm en kısa sürede gelecek oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayınnn 💗💋💋💗💗

Loading...
0%